Döviz rezervlerinin matematiği ve çarpıtmalar!

Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinin “buhar” olduğuna dair iddialar gerçekten hayret verici. Oysa ekonomide rezervlerin artış ve azalışının gerekçeleri basit ve yalındır. Bir grup tantanacı ekonomistin iddia ettiği gibi rezervler buhar olmadı, sadece yer değiştirdi.

Ekonomi ‘birleşik kaplar’ mekanizmasıdır. Bu nedenle, ne mal, ne hizmet, ne de para yoktan var olmaz, varken yok olmaz. Ekonomik hayat dediğimiz mekanizma bir tarafta üretimle ilgili kaynakların, diğer tarafta finansal kaynakların sürekli el değiştirdiği, ekonominin çarklarının buna göre döndüğü bir alandır. Bir süredir Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) döviz rezervlerine yönelik olarak, ‘kaybolduğu’, ‘buhar’ olduğuna dair, ekonominin mantığına ve kabul görmüş gerçeklerine aykırı şekilde ortada dolaşan iddiaları hayretle takip etmekteyim. Oysa, döviz rezervlerinin artış ve azalışlarının gerekçeleri basit ve yalındır.

Öncelikle, gerekçesi ne olursa olsun, bir ülkeye dünyadan net döviz girişi doğal olarak merkez bankalarının döviz rezervlerini artırır. Bu gerekçe, Çin, Japonya, Güney Kore veya Almanya için dünyaya sattığı mal ve hizmetten elde ettiği net döviz girişiyle olur. Suudi Arabistan veya Katar için ise net enerji ihracatçısı olması nedeniyle… Bir başka ülke, örneğin Türkiye veya Brezilya için ise mal ve hizmet ticaretinden döviz açığı verse de doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları ve dış kaynak yoluyla net sermaye girişi sayesinde giren döviz ile de bir ülke döviz rezervlerini artırabilir.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!