Borsa Şirket Haberleri / Ziraat Yatırım – (08.08.2019)

SABAH STRATEJİSİ

Bu sabah Asya borsa endeksleri, ABD vadelileriyle birlikte alıcılı bir görüntü sergilemekteler. Çin Merkez Bankası’nın günlük referans kurunu tahminlerden daha güçlü bir seviyede belirlemesi sonrasında Yuan’da yaşanan toparlanma risk iştahı üzerinde etkisini gösteriyor. Resesyon korkusuyla dün %1,60 seviyesine kadar gerileyen ABD on yıllık tahvil faizi de bu sabah %1,73’e kadar yükselmiş durumda. Ancak, Altın’da yükseliş isteği devam ediyor. 1.500 seviyesinin üzerinde seyreden Ons Altın’daki hareket kırılganlığın devam ettiğini gösteriyor. Buna rağmen, küresel borsalardaki toparlanma ve risk primimizdeki düşüşe bağlı olarak BIST100 endeksi güne alıcılı bir görüntüyle başlayıp, açılışla beraber 99bin seviyesini hedeflemek isteyebilir. Yurtdışının negatife dönmemesi durumunda endeks dünkü kayıplarını – en azından önemli bir kısmını – telafi etmek isteyebilir.

MAKROEKONOMİ

Önceki gün Çin Merkez Bankası’nın (PBOC), Yuandaki düşüşü sınırlamak için günlük referans kuru beklenenden daha güçlü bir seviyede belirlemesiyle, Çin’in, döviz kuruna istikrar kazandırma adına harekete geçmesinin ardından, küresel risk iştahında toparlanma çabaları görülmüş, küresel hisse senedi borsalarında oluşan sert kayıpların bir kısmının geri alındığı gözlenmiş ve Çin’in, Yuana istikrar kazandırmak için attığı bu adım, piyasalarda iki ülke arasındaki ticaret savaşının sınırlı kalacağı konusunda beklentileri artırmıştı. Özellikle PBOC’un, Yuanı kasıtlı düşürmediklerini açıklaması ve piyasaya müdahale etmeyeceklerini belirtmesiyle birlikte küresel hisse senedi piyasalarında satışlar azalmaya başlamıştı. Ancak dün PBOC’un, günlük referans kurunu yeniden 7,00 seviyelerine çok yakın bir yerde belirlemesi, küresel çapta tedirginliği artırarak küresel risk iştahını baskılamış durumda. Bu kapsamda, ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşında kurlar üzerinden yeni cephe açılmasına ilişkin artan tedirginliklerle, küresel çapta yatırımcıların, temkinli duruşunu korumasıyla küresel hisse senedi piyasalarında karışık bir seyir gözlenmekte.

Öte yandan, dün Çin Dışişleri Bakanlığı’nın, ABD’nin gerçekleri dikkate almayarak Çin’i asılsız olarak kur manipülatörü’ ilan etmesi ve 300 milyar dolarlık Çin menşeli ürünlere %10 ek tarife uygulanacağının 1 Ağustos’ta duyurulmasının, taraflar arasındaki ticari anlaşmazlığı tırmandıran yanlış bir girişim olduğunu belirtmesi, iki ülke arasındaki gerilimi artırıcı etkide bulundu. Ayrıca, Çin Döviz Piyasası İdaresi’nin, ABD’nin ticaret konusunda uyguladığı politikaların, küresel ekonomi ve ticaret ortamını olumsuz yönde etkilediğine yönelik açıklamaları, taraflar arasındaki gerilimi daha da artırdı. Bunun yanında PBOC’un, parasal genişlemeye yönelik yeni adımlar atacağına ilişkin gelen haber akışları da, küresel risk iştahını baskılayarak güvenli liman özelliğindeki varlıklara yönelimi artırdı. 

ABD ve Çin arasında artan ticaret gerilimleri yanında, küresel risk iştahını baskılayan başka gelişmeler de öne çıkmakta. Özellikle, küresel ekonomik büyümenin yavaşlamasına yönelik endişeler gündemdeki yerini koruyor. Dün Almanya’da açıklanan haziran ayına ilişkin sanayi üretiminin, beklentilerin belirgin şekilde üzerinde daralması da bu duruma verilebilecek en iyi örneklerden biri oldu. Nitekim, küresel çapta Merkez Bankalarının sürpriz faiz indirimlerine gitmeleri, küresel büyüme görünümüne ilişkin artan endişeleri teyit etmekte. Ayrıca, küresel hisse senedi borsalarına yönelik risk iştahının baskılanmasında, küresel tahvil faizlerindeki düşüşün küresel ekonominin yavaşladığı endişelerini gündeme getirmesi de etkili olmakta.

Ayrıca, dün Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un’un, gerçekleştirdikleri son balistik füze denemesinin ABD ve Güney Kore’ye uyarı niteliğinde olduğunu belirtmesi, küresel risk iştahını baskılayan bir diğer gelişme oldu. Öte yandan, dün Brexit konusunda İngiltere Başbakanı Boris Johnson’un, 31 Ekim’de AB’den ayrılacaklarına yönelik düşüncesini tekrar ederek demokrasiye güveni sağlayacaklarını belirtmesi, anlaşmasız Brexit’e yönelik endişelerin yeniden artmasına neden olarak, küresel risk iştahını baskıladı.

Bu kapsamda, dün hisse senedi borsalarında temkinli duruşun korunmasıyla karışık bir seyir gözlendi. ABD’de Dow Jones Endeksi günü -%0,1 düşüşle kapatırken, S&P Endeksi %0,08 artış ve Nasdaq Endeksi ise %0,38 artışla günü sonlandırdı. Avrupa’da ise dün Almanya Dax Endeksinin %0,71 artış ve Londra FTSE Endeksinin ise %0,38 artışla günü tamamladığı, İtalya MIB Endeksinin ise günü -%0,46 düşüşle sonlandırdığı görülmekte. Öte yandan, bu sabah Çin’de açıklanan verilere göre, Çin’in haziran ayı ihracatının yıllık bazda -%0,2 oranında gerilemesi beklenirken %3,3 artışla beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi, haziranda yıllık bazda ithalatının ise -%8,8 oranında gerilemesi beklenirken -%5,6 oranında düşüşle beklentilerin altında daralmasının ardından, Asya borsaları bu sabah hafif artıda seyretmekte. Bu kapsamda, sabah saatlerinde Çin Şanghay Borsası %0,9 artıda işlem görürken, Japonya Nikkei Borsası ise %0,5 artıda seyrediyor.

ABD Başkanı Trump ise, Fed’e yönelik eleştirilerini sürdürerek, Fed’in faizlerde daha hızlı ve daha büyük indirim yapması gerektiğini belirtti. Trump, yaptığı açıklamada, “3 ülke (Yeni Zelanda, Hindistan ve Tayland) daha faiz indirimine gitti. Bizim sorunumuz Çin değil, bizim problemimiz Fed. Çin binlerce şirketini diğer ülkelere kaybederken ve para birimi de kuşatma altındayken, biz her zamankinden daha güçlü durumdayız, ABD’ye para akıyor. Daha fazla faiz indirmeliler ve parasal sıkılaştırmayı hemen bitirmeliler. Getiri eğrisi çok geniş bir marjda ve enflasyon yok.” ifadelerini kullandı. Son olarak Fed’in 25 baz puanlık faiz indiriminden de memnuniyetsizliğini vurgulayan Trump, Fed Başkanı Jerome Powell’ın, kendisini hayal kırıklığına uğrattığını ve Fed’den çok fazla destek alamadıklarını bildirmişti. Beyaz Saray Ticaret Danışmanı Peter Navarro ise, Fed’in yıl sonuna kadar daha fazla faiz indirmesi gerektiğini belirterek, “Fed’in 75 veya 100 baz puanlık indirimi, ABD’yi dünyanın geri kalanıyla aynı çizgiye getirir.” açıklamasını yaptı.

Chicago Fed Başkanı Charles Evans ise, dün yaptığı konuşmada, artan ticari gerilimin ABD ekonomisinde daha keskin bir geri çekilmeye neden olursa, Fed’in, geçen hafta yaptığından daha fazlasını sağlaması gerektiğini belirterek, ticari risklerin ek faiz indirimine sebep olabileceğini söyledi. Evans, Fed’in %2’lik enflasyon hedefini tutturabilmesi için oranları geçen haftaki indirimi izleyerek en azından 25 baz puan daha düşürmesi gerektiğini savundu.

Ayrıca, küresel çapta Merkez Bankalarının parasal genişleme döngüsüne girdikleri bu dönemde, bu dün Tayland Merkez Bankası da faiz indirim trendine katıldı. Buna göre, Tayland Merkez Bankası, mevcut durumda %1,75 seviyesinde bulunan politika faiz oranını beklenmedik şekilde 25 baz puan düşürerek %1,50 seviyesine indirdi. Piyasadaki beklentiler, Tayland Merkez Bankası’nın faizleri değiştirmeyeceği yönündeydi. Bu kapsamda, Tayland Merkez Bankası, Nisan 2015’den bu yana ilk kez faiz indirimi yapmış oldu. Tayland Merkez Bankası tarafından yapılan açıklamada, banka, ekonomiyi desteklemek ve küresel risklerin artmasıyla birlikte yerel parasındaki kazançları azaltmak için dört yıldan bu yana ilk kez beklenmedik bir şekilde faiz indirdiğini belirtti. Böylece, Tayland Merkez Bankası, Hindistan Merkez Bankası’nın ardından gelişen piyasa Merkez Bankalarının faiz indirimine katılan son banka oldu.

Yurtiçinde dün açıklanan verilere bakıldığında;

  • Yurtiçinde dün piyasaların odak noktası, temmuz ayına ilişkin Hazine nakit bütçe dengesi verisiydi. Hazine nakit dengesi, temmuzda 4,1 milyar lira fazla vererek, bu yılın ocak ayından bu yana ikinci fazlasını vermiş oldu. Hazine nakit bütçe dengesi bu yılın ocak ayında 2,5 milyar lira fazla vermesinin ardından, şubatta -25,9 milyar lira, martta -15 milyar lira, nisanda -14,3 milyar lira, mayısta -14,7 milyar lira ve haziranda ise -11 milyar lira açık vermişti. Hazine nakit dengesi 2018’de ise toplam 70,4 milyar lira açık vermişti.

Bugün veri takviminde yurtdışı tarafta;

  • TSİ 15.30’da ABD’de haziran ayına ilişkin toptan eşya satışları verisi açıklanacak. Mayıs ayında %0,1 oranında artan toptan eşya satışlarının, haziranda ise yükselişle %0,2 oranında artması beklenmekte.
  • Bunun yanında, TSİ 15.30’da ABD’de haziran ayına ilişkin toptan eşya stokları verisi takip edilecek. Özellikle, mart ayında %0,7 seviyesine ulaşan toptan eşya stokları, nisandan itibaren düşüşe geçerek, nisanda %0,4 ve mayısta %0,2 seviyelerine kadar gerilemişti. ABD’de haziranda toptan eşya stoklarının ise %0,2 seviyesinde gerçekleşerek yatay seyretmesi beklenmekte.
  • Ayrıca, TSİ 15.30’da ABD’de 3 Ağustos haftasına ilişkin yeni işsizlik başvuruları verisi ve 27 Temmuz haftasına ilişkin devam eden işsizlik başvuruları verisi takip edilecek. ABD’de yeni işsizlik başvurularının 215 bin kişi seviyesinde gerçekleşerek önceki haftaya göre yatay seyretmesi beklenirken, devam eden işsizlik başvurularının ise hafif gerileyerek 1,699 milyon kişiden 1,690 milyon kişi seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor.
  • Bugün ayrıca TSİ 11’de Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Ekonomik Bülteni yayınlanacak.
  • Öte yandan, TSİ 11’de Filipinler Merkez Bankası’nın faiz kararı da bulunuyor.

ŞİRKET HABERLERİ

Aygaz (AYGAZ, Sınırlı Pozitif): Aygaz’ın 2019 yılı ikinci çeyreğinde net dönem karı bir 120,7mn TL ile hem bizim beklentimiz 82mn TL’nin hem de piyasa beklentisi olan 94mn TL üzerinde gerçekleşmiştir. Tahminimizdeki sapmada, Tüpraş ve Entek kaynaklı iştiraklerden kaydedilen gelirlerin beklentimizden yüksek gerçekleşmesi etkili olmuştur. Şirketin ikinci çeyrek satış gelirleri satış miktarındaki %6’lık artış ve kurların olumlu katkısıyla bir önceki yılın aynı dönemine göre %23,5 oranında artarak 2.745mn TL olarak gerçekleşirken, brüt kar ise maliyetlerdeki %27,8’lik görece yüksek artışın etkisiyle, %15 oranında gerilemiş ve 190,1mn TL olarak gerçekleşmiştir. Diğer taraftan operasyonel giderler aynı dönemde %14,7 oranında artarken, diğer faaliyetlerden gelirler ise 1,9mn TL’den 16,1mn TL’ye yükselmiştir. Böylece faaliyet karı 2Ç2018’deki 92,8mn TL’den 2Ç2019’da 54mn TL’ye gerilemiştir. Diğer taraftan, Tüpraş ve Entek’in bu çeyrekteki katkılarına bağlı olarak iştiraklerden gelirler 2Ç2018’deki 93,1mn TL’den 2Ç2019’da 111,9mn TL’ye yükselmiştir. (Tüpraş’ın etkisi 2Ç2019’da 88mn TL olurken, diğer iştirak Entek ise 24mn TL pozitif katkı sağlamıştır. 2Ç2018’de ise Tüpraş 103mn TL olumlu katkı yaparken, Entek ise 11mn TL olumsuz etki yapmıştı.) Finansman tarafında ise finansman giderleri 26,7mn TL’den 48,2mn TL’ye yükselerek karı baskılamış ve net dönem karı 120,7mn TL olarak gerçekleşmiştir. Şirket bir önceki yılın aynı döneminde 148,3mn TL net dönem karı kaydetmişti.

İkinci çeyrek kar rakamı ile birlikte Şirket’in ilk yarı net dönem karı, zayıf ilk çeyrek karının etkisiyle 130,8mn TL olmuş ve bir önceki yılın aynı dönemine göre %35,8 oranında gerileme kaydetmiştir. LPG fiyatlarındaki gerilemenin etkisiyle 2019 yılı ilk yarısında stoklar bir önceki yılın aynı dönemine göre brüt kara 39mn TL negatif etki etmiştir.

Aygaz 2019 yılı beklentileri aynen korumuştur. 2019 yılında Şirket 695-735 bin ton aralığında otogaz satışı, 295-310 bin ton aralığında da tüpgaz satışı hedeflemektedir. Ayrıca şirket tüpgaz pazar payı’nın %41,5-43,5; otogaz pazar payının da %21,4-%22,6 aralığında oluşmasını beklemektedir.

Anadolu Efes (AEFES, Pozitif): Şirket 2019 yılının 2. çeyreğinde 307mn TL’lik piyasanın kar beklentisinin üzerinde 429,7mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydetmiştir. Şirketin 2Ç2018 ana ortaklık net dönem karı 43,2mn TL idi. Şirketin karındaki yüksek artışta, önceki dönemde diğer kapsamlı giderde muhasebeleştirilen yabancı çevrim farklarının gelir tablosuna transferi etkili olmuştur. Satış gelirleri 2. çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %34,3 oranında artan şirketin maliyetlerdeki görece düşük artışa bağlı olarak brüt kar %41,3 oranında artarak 2.787mn TL’ye yükselmiştir. Operasyonel giderler aynı dönemde %19,6 oranında artarak 1.766mn TL’ye yükselirken, diğer faaliyetlerden 138mn TL gider kaydedilmiştir. Böylece şirketin 2Ç2019 faaliyet karı %75,3 artışla 883,5mn TL’ye ulaşmış ve pozitif bir görüntü çizmiştir. Yatırım gelirlerinden 219,6mn TL gelir, özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımlardan ise 20,5mn TL kaydedilmiş olup finansman gideri önceki kar 1.083mn TL’ye yükselmiştir. Finansman tarafında ise 2. çeyrekte 233,2mn TL gider kaydedilmiştir.  232,4mn TL’lik vergi gideri sonrasında 617mn TL’lik net dönem karı elde edilmiş olup, bunun 187,4mn TL’si kontrol gücü olmayan paylara ait olduğu için ana ortaklık payına düşen net dönem karı 429,7mn TL olmuştur. 2. çeyrekteki yüksek kar rakamıyla birlikte ilk çeyrekteki zarara istinaden 6 aylık net dönem karı 252,9mn TL olmuştur. 2018’in aynı dönemindeki ana ortaklık net dönem zararı 63mn TL idi.

Anadolu Isuzu (ASUZU, Nötr): Anadolu Isuzu, 2019 yılının 2. çeyreğinde 1,4mn TL net dönem zararı kaydetmiştir. Geçen sene aynı dönemdeki net dönem zararı 15,3mn TL idi. Şirketin 2Ç2019 satış gelirleri 2Ç2018’e göre %18 azalışla 291,9mn TL olurken, satışların maliyeti %25,1 azalmıştır. Buna bağlı olarak brüt kar %22,4 artışla 64,4mn TL’ye yükselmiştir. Operasyonel giderler %19,6 artışla 38,1mn TL olurken, diğer faaliyetlerden 0,6mn TL gelir kaydedilmiştir. Şirketin faaliyet karı 26,9mn TL’yi göstermiştir. 2Ç2018’deki faaliyet zararı 2,1mn TL idi. 32,2mn TL’lik finansman gideri sonrası şirketin vergi öncesi zararı 5,3mn TL olmuştur. 4mn TL’lik vergi geliri kaydeden şirketin 2. çeyrek net dönem zararı 1,4mn TL olmuştur. 2. çeyrekteki zarar rakamıyla beraber şirketin 2019 yılı ilk 6 aydaki net dönem zararı 15,8mn TL’yi göstermiştir. 2018’in aynı dönemindeki net dönem zararı 31,4mn TL idi.

Coca-Cola İçecek (CCOLA, Sınırlı Pozitif): Coca-Cola’nın 2Ç2019 ana ortaklık net dönem karı 411,3mn TL ile piyasanın kar beklentisi olan 343mn TL’nin üzerinde gerçeklemiştir. Satış gelirleri %24,7 artışla 3.888mn TL’ye, satışların maliyeti ise %25,4 artışla 2,508mn TL’ye yükselmiştir. Şirket 2Ç2019’da brüt karını %23,6 artırırken, operasyonel giderlerdeki artış %8,6 olmuştur. Diğer faaliyetlerden 87,4mn TL’lik gider yazılması sonucu faaliyet karı 610,1mn TL’yi göstermiştir. 2Ç2018’de 515,6mn TL faaliyet karı kaydedilmişti. 2. çeyrekte şirketin FAVÖK’ü %25,5 artışla 654mn TL olmuştur. FAVÖK marjı ise 2,1 puan artışla %22,8’i göstermiştir. Coca-Cola’nın finansman gideri öncesi faaliyet karı 609,7mn TL olmuştur. Şirketin finansman giderleri 2Ç2018’e göre %28 oranında azalışla 161mn TL olarak gerçekleşmiş ve vergi öncesi kar 448,7mn TL’yi göstermiştir. 56,5mn TL’lik vergi gideri sonrasında ana ortaklık net dönem karı 411,3mn TL olarak gerçekleşmiştir. 2Ç2018’deki ana ortaklık net dönem karı 185,2mn TL idi. 2. çeyrek sonuçlarıyla birlikte, ilk çeyrekteki zarar sebebiyle 6 aylık net dönem karı 408,7mn TL olmuştur. 2018’in ilk 6 aylık dönemindeki net dönem karı 136mn TL idi. Şirket 2019 yılı ilk yarıyıl performansının ardından, başta Pakistan olmak üzere uluslararası operasyonlardaki zorlu piyasa koşullarını göz önünde bulundurarak, 2019 yılı hacim beklentilerini aşağı yönlü revize etmiştir. Öte yandan, Türkiye’deki liste fiyat artışlarının olumlu etkisi ve gazlı içecek kategorisindeki güçlü büyüme ile maliyet tasarrufu odağını dikkate alarak net satış geliri artışı ve FAVÖK marjı beklentilerini korumuştur. Coca-Cola’nın 2019 yılı konsolide ciro artışı beklentisi %16-18 (kur etkisinden arındırılmış) arasında konurken, FAVÖK marjı beklentisi hafif artış yönündedir.

Eczacıbaşı İlaç (ECILC, Nötr): Şirket’in 2Ç2019’daki net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %10 oranında gerileyerek 109,9mn TL olarak gerçekleşmiştir. Şirket’in brüt karı ise aynı dönemler itibarıyla %2 oranında artarak 61,7mn TL’ye yükselmiştir. Bu rakamlarla birlikte, Şirket’in net ve brüt kar marjı sırasıyla %56,8 ve %31,9 olarak gerçekleşmiştir. Geçen yılın aynı döneminde bu oranlar sırasıyla %73,2 ve %36,3 idi. Diğer yandan, esas faaliyetlerden net diğer gelirlerin bu yılın ikinci çeyreğinde 32,6mn TL gerçekleşerek geçen yılın aynı dönemine göre 10,7mn TL azalması ve 15,6mn TL net finansman gideri (Geçen yılın ikinci çeyreğinde 2,3mn TL net finansman geliri kaydedilmişti.) kaydedilmesi karın düşmesinde önemli etmenler olmuşlardır. İkinci çeyrek karı sonrasında Şirket’in bu yılın ilk yarısındaki net dönem karı 101,3mn TL gerçekleşerek geçen yılın aynı dönemine göre %42 oranında düşüş göstermiştir.

Petkim (PETKM, Nötr): Şirket’in 2019 yılının ikinci çeyreğinde ana ortaklık net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %14 oranında azalarak 319,4mn TL’ye gerilemiş, ancak piyasa beklentisi olan 317mn TL’ye paralel, bizim beklentimiz olan 359mn TL’nin ise altında gerçekleşmiştir. Tahminimizdeki sapmada finansman giderlerinin beklentimizin üzerinde gerçekleşmesi etkili olmuştur. Şirketin satış gelirleri ikinci çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %32,1 oranında artış kaydederek 3.108,5mn TL’ye ulaşmıştır. Brüt kar ise maliyetlerdeki görece yüksek artışa bağlı olarak %15,6 oranında artarak 545,1mn TL olarak gerçekleşmiştir. Operasyonel giderler aynı dönemde %36,1 oranında artarken, diğer faaliyetlerden giderler 9,6mn TL’den 19,4mn TL’ye yükselmiş ve böylece faaliyet karı %9,9 oranında artarak 433,7mn TL’ye ulaşmıştır. Finansman tarafında net finansman giderleri 2,8mn TL’den 123,9mn TL’ye yükselerek karın bir önceki yılın aynı dönemine göre gerilemesinde ana etken olmuştur. İkinci çeyrek kar rakamı ile birlikte şirketin 2019 yılı ilk yarı ana ortaklık net dönem karı 473,5mn TL’ye ulaşmış ve bir önceki yılın aynı dönemine göre %5,8 oranında gerileme kaydetmiştir.

Ülker Bisküvi Sanayi (ULKER, Sınırlı Pozitif): Şirket’in 2Ç2019’daki ana ortaklık net dönem karı geçen yılın aynı dönemine göre %44,2 oranında azalarak 121,7mn TL’ye gerilemiş, ancak piyasa beklentisi olan 115mn TL’nin hafif üzerinde gerçekleşmiştir. Şirket’in satış gelirleri 2Ç2019’da yıllık %38,7 oranında artarak 1.821mn TL’ye çıkmış, satış maliyeti %33,1 oranında artmış ve böylece brüt karı %55,6 oranında artarak 509,2mn TL’ye yükselmiştir.  Operasyonel giderler ise %45,1 oranında artmış, diğer faaliyetlerden yaklaşık 3mn TL gelir kaydedilmiştir. Bunlara bağlı olarak esas faaliyet karı geçen yılın aynı dönemine göre %65 oranında artmış ve 278,1mn TL olmuştur. Diğer taraftan yatırım faaliyetlerinden gelir 646,7mn TL’den 158mn TL’ye gerilemiş ve bu çeyrekte kardaki düşüşteki ana etken olmuştur. Finansman tarafında ise finansman giderleri 2Ç2018’deki 512,2mn TL’den 2Ç2019’da 275,3mn TL’ye gerilemiştir. Vergi öncesi karı 160,8mn TL olan şirket 14,9mn TL vergi gideri sonrası 2Ç2019 ana ortaklık net dönem karı 121,7mn TL olmuştur. Son olarak, ikinci çeyrek net karı ile Şirket’in 2019 yılının ilk yarısındaki net dönem karı geçen yılın aynı dönemine göre %38,7 oranında artarak 487,2mn TL olmuştur.

Tüpraş (TUPRS, Sınırlı Pozitif): Tüpraş 2019 yılının ikinci çeyreğinde ana ortaklık net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %15,2 oranında azalarak 870,4mn TL’ye inmiş ancak, hem bizim beklentimiz olan 515mn TL’nin, hem de piyasa beklentisi olan 544mn TL’nin üzerinde gerçekleşmiştir. Tahminimizdeki sapmada, özellikle kaydedilen 302mn TL’lik yüksek vergi geliri önemli etken olurken, faaliyet karlılığı da beklentilerimizin üzerinde gerçekleşmiştir. Tüpraş’ın satış gelirleri 2Ç2019’da bir önceki yılın aynı dönemine göre satış miktarının %3,1 oranında gerilemesine karşın, kurlardaki artışın etkisiyle %19,3 oranında artarak 23,95 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Brüt kar ise aynı dönemde maliyetlerdeki görece yüksek artışa bağlı olarak %24,8 oranında azalarak 2Ç2019’da 1.671,1mn TL’ye gerilemiştir. Böylece brüt kar marjı 2Ç2018’deki %11,1’den 2Ç2019’da %7’ye gerilemiştir. Akdeniz rafineri marjlarındaki zayıf görüntüye ek olarak dönem içinde tamamlanan İzmit Fuel Oil dönüşüm tesisindeki bakım amaçlı planlı duruş ve doğalgaz fiyatlarındaki artış karlılığı baskılamıştır. Tüpraş’ın net rafineri marjı 2Ç2018’deki 12,27$/varilden 2Ç2019’da 2,84$/varile gerilemiştir. Operasyonel giderler aynı dönemde %51,5 oranında artarken, diğer faaliyetlerden 2Ç2019’da 81,5mn TL gelir kaydedilmiş ve buna bağlı olarak da faaliyet karı %25 oranında artarak 1.332,5mn TL olarak gerçekleşmiştir. Diğer taraftan, Şirket’in FAVÖK’ü ise %32’lik azalma ile 1.495mn TL olarak gerçekleşmiştir. Finansman tarafında da net finansman giderleri faiz ve kurlardaki artışın etkisiyle 227mn TL’den 796mn TL’ye yükselmiştir. Tüm bunların etkisiyle vergi öncesi net dönem karı %36,9 oranında azalarak 583,8mn TL’ye gerilerken, 302mn TL’lik vergi geliri sonrasında Şirket ikinci çeyreği 870,4mn TL ana ortaklık net dönem karı ile kapamıştır.

İkinci çeyrek kar rakamı ile birlikte Şirket’in ilk yarı net dönem karı, ilk çeyrekteki zarar rakamının etkisiyle 495,3mn TL olarak gerçekleşmiştir. Geçen yılın aynı döneminde 1.405,1mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydedilmişti.

Tüpraş 2019 yılı beklentilerini yatırım harcaması harici aynen korumuştur. Şirket 2019 yılı yatırım harcaması beklentisini ise 250mn dolardan 200mn dolara çekmiştir. 2019 yılında Tüpraş, Akdeniz net rafineri marjını 3,75-4,25$/varil, kendi net rafineri marjını ise 6,0-7,0$/varil olarak öngörmektedir. Tüpraş 2019 yılında yaklaşık %95-100 kapasite kullanımı oranıyla 28 milyon ton üretim ve 30milyon ton satış miktarı hedeflemektedir. İlk yarıdaki 3,49$/varil olarak gerçekleşen net rafineri marjının ardından, Tüpraş, ürün marjlarında başlayan toparlanma ve özellikle henüz etkisi hissedilmeyen IMO 2020 düzenlemesinin (gemilerde salının kükürt oranının düşürülmesi-daha kaliteli yakıt kullanımı) olumlu katkılarıyla daha iyi bir ikinci yarı beklemektedir. Ayrıca ağır bakım çalışmalarının tamamlanmış olmasının da marjları destekleyeceği öngörülmektedir.

Tat Gıda (TATGD, Pozitif): Şirket’in 2Ç2019 net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %40,4 oranında artarak 19,5mn TL’ye yükselmiş ve piyasa beklentisi olan 14mn TL’nin üzerinde gerçekleşmiştir. 2. çeyrekte satış gelirleri %9 oranında artan şirketin satış maliyetleri ise %5,9 yükseliş kaydetmiş ve buna bağlı olarak da brüt kar %24,1 oranında yükselerek 57,7mn TL’ye ulaşmıştır. Şirketin faaliyet karı da %50 oranında artarak 26,8mn TL’ye yükselmiştir. Buna ilaveten finansman gideri de 5,8mn TL olmuştur. 2. çeyrek kar rakamıyla birlikte şirketin 2019 yılı ilk yarı net dönem karı 33,2mn TL’ye ulaşmış ve bir önceki yılın aynı dönemine göre %37,4 oranında artış kaydetmiştir.

SEKTÖR HABERLERİ

Akaryakıt: Benzinin litre fiyatında bugünden geçerli olmak üzere 28 kuruş indirime gidildi.

DİĞER ŞİRKET HABERLERİ

Kron Telekomünikasyon (KRONT, Nötr): Şirket’in 2Ç2019’daki net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %42 oranında gerileyerek 2,2mn TL olarak gerçekleşmiştir. Şirket’in brüt karı ise 2Ç2019’da 10mn TL gerçekleşerek geçen yılın aynı dönemine göre %38 oranında artış göstermiştir. Diğer yandan, Şirket’in net ve brüt kar marjı sırasıyla %17,9 ve %83,1 olarak gerçekleşmiştir. Geçen yılın aynı döneminde bu oranlar sırasıyla %46,0 ve %90,0 idi. Son olarak, ikinci çeyrek karı sonrasında Şirket’in bu yılın ilk yarısındaki net dönem karı 3,4mn TL gerçekleşerek geçen yılın aynı dönemine göre %78 oranında artış göstermiştir.

Pınar Süt (PNSUT, Negatif): Şirket’in 2Ç2019 net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre 2,8mn TL azalarak 0,2mn TL’ye gerilemiştir. 2. çeyrekte satış gelirleri %14,5 oranında artan şirketin satış maliyetleri ise %19,4 yükseliş kaydetmiş ve buna bağlı olarak da brüt kar %11,8 oranında gerilemiş ve 48,3mn TL olmuştur. Şirketin faaliyet karı da %85,4 oranında azalarak 3,2mn TL’ye gerilemiştir. Buna ilaveten finansman gideri de 4mn TL olmuştur. 2. çeyrek kar rakamıyla birlikte şirketin 2019 yılı ilk yarı net dönem karı 17,8mn TL’ye ulaşmış ve bir önceki yılın aynı dönemine göre %28,3 oranında düşüş kaydetmiştir.

Vakıf GYO (VKGYO, Sınırlı Negatif): Vakıf GYO 2Ç2019’da 1,2mn TL zarar kaydetmiştir. Şirket geçen yılın ikinci çeyreğinde 5,4mn TL kar elde etmişti. Şirket’in brüt karı ise bu çeyrekte 1mn TL gerçekleşerek geçen yılın ikinci çeyreğinde elde edilen 7,3mn TL brüt karın altında kalırken, bu çeyrekte 1,3mn TL net finansman gideri yazılmıştır. Son olarak, ikinci çeyrek zararına rağmen Şirket bu yılın ilk yarısında 0,7mn TL kar elde etmiştir. Geçen yılın aynı döneminde 3,9mn TL kar elde edilmişti.

FAİZ PİYASALARI

Ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %19,65 seviyesinden %19,63 seviyesine geriledi. Merkez Bankası piyasayı toplamda 66,57 milyar TL ile 58,50 milyar TL’si haftalık repo ihalesinden karşılanacak şekilde fonladı. Geri kalan 8,07 milyar TL ise %18,75 seviyesinden piyasa yapıcı bankalara kullandırıldı.

ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi, dün güne %1,69 seviyesinden işlem görmeye başlarken, %1,60-%1,75 bandında hareketin ardından, şu sıralarda %1,72 seviyelerinde bulunuyor. Özellikle, ABD ve Çin arasında artan ticaret gerilimlerinin, küresel büyümeye yönelik endişeleri artırarak piyasalarda Fed’e ilişkin faiz indirimi beklentilerini artırması ve Fed Başkanı Powell’ın, geçen hafta Fed’in faiz patikası konusunda karışık mesajlar vermesinin yanında, Kuzey Kore ile ABD ve Güney Kore arasında füze denemesiyle artan gerilimler ve anlaşmasız Brexit ihtimalinin artması gibi risk unsurları, küresel çapta risk iştahını baskılayarak riskten kaçış algısıyla güvenli liman talebini canlı tutmak suretiyle, gelişmiş ülke tahvillerine yönelime neden olmakta. Güvenli limanlara yönelim kapsamında, gelişmiş ülke hazine tahvillerinin yanında, altın, İsviçre Frangı ve Japon Yenine de büyük talep gözlendi. Özellikle, ABD hazine tahvili faizlerinde gözlenen düşüş hareketi, Fed’in bu yıl en az bir faiz indirimine daha gidebileceğine yönelik beklentileri arttırdı. Öyle ki, piyasalarda Fed’in, eylül ve ekim aylarında 25’er baz puanlık faiz indirimlerine gitme ihtimalinin yanında, eylül ayında 50 baz puanlık faiz indirimine gitme ihtimalinde de belirgin yükselişler gözlendi. Nitekim, dün ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi %1,60 seviyelerine kadar düşerek 2016 yılından bu yana en düşük seviyelere geriledi.

Gelişmiş ülke tahvil faizleri, artan riskten kaçış algısıyla gerilemeye devam ediyor. Bu kapsamda, Almanya’da 10 yıl vadeli hazine tahvillerinin faizi ise, dün -%0,61 seviyesine kadar gerileyerek rekor düşük seviyesini yenilemiş oldu. İngiltere’de 10 yıl vadeli hazine tahvillerinin faizi de %0,43 seviyesine gerileyerek rekor düşük seviyelere düştü.

Yurtiçi tahvil piyasasında, yabancı yatırımcılarda TL varlıklara yönelik artan ilgi, yurtiçinde enflasyonun beklentilerin altında gerçekleşmesi, TL’deki değerlenme ve Türkiye CDS primindeki ılımlı seyirle birlikte, günlük bazda verim eğrisinin tüm vadelerinde düşüşler gözlendi. Bu kapsamda, 2 yıllık gösterge kağıdın faizi günlük bazda 12 baz puanlık düşüşle %15,99 seviyesine geriledi. 5 yıllık gösterge kağıdın faizi günlük bazda 18 baz puanlık düşüşle %15,63 seviyesine gerilerken, 10 yıllık gösterge kağıdın faizi ise günlük bazda 31 baz puanlık düşüşle %15,22 seviyesine geriledi.