‘Yerli ve milli üretim’ vurgusuna bir destek de Giovane Gentile’den

Önemli kırılmaların yaşandığı küresel ekonomik ve jeopolitik atmosferde Türkiye, ‘yerli ve milli üretim’ vurgusuyla ekonomik kalkınmada yeni bir döneme girdi.

Bu noktada da şirketler, doğru hamlelerle yerli üretim sürecinde yer almak için çalışıyor. Bugün itibariyle yerli üreticinin desteklemesinin öneminin gün yüzüne çıktığını söyleyen Giovane Gentile Genel Müdürü Zaur Samedov, “Yerli ve milli üretim’ prensibi, dünya pazarlarında daha rekabetçi olmamıza ve 2023 yılı hedeflerimize ulaşmamızda büyük önem arz ediyor” dedi.

Türkiye’nin ekonomik performansına katkı sağlayacak en önemli öğelerden biri olarak görülen ‘yerli ve milli üretim’ vurgusuna markalardan da destek gelmeye devam ediyor. Bu farkındalıkla yerlilik oranına bağlı olarak artan sektörel teşviklerle yerli üreticinin desteklenmesi gerektiğini belirten Giovane Gentile Genel Müdürü Zaur Samedov, bu bilincin 2023 yılı hedeflerimize ulaşmamızda büyük önem arz ettiğini söyledi.

“2019’da üretim maliyetlerimizin yüzde 70’i Türkiye kaynaklı olacak”
Türk hazır giyim sektörünün dünyanın 8. büyük hazır giyim ihracatçısı konumunda olduğunu söyleyen Samedov, AB ülkelerine tekstil ve hazır giyim ihracatında Türkiye’nin Çin, Bangladeş ve Almanya’nın ardından 4. sırada yer alığını belirtti. Samedov, “Bugün, hazır giyim sektörü, üretim ve istihdamdaki büyük ağırlığıyla ülkemiz ekonomisinin lokomotif sektörlerinden birisi konumundadır. Türk hazır giyim sanayi esnek üretim yapısına sahip olup, değişen moda eğilimlerine de uyum sağlayarak yüksek katma değere sahip, moda sektörüne yön veren ürünler üretir konuma gelmiştir. Öte yandan markalaşma sürecinde dünya ile entegre olmanız şart. Gerek satış gerekse de alımlar çapraz olmalı. Burada önemli olan inovasyon ve tasarım gücünüzü birleştirerek ürünlerinizin katma değerini arttırabilmenizdir. Giovane Gentile olarak biz, hammadde tedarikinde her ne kadar önemli dünya tedarikçileri ile iş birliği yapmak durumundaysak, bir o kadar da hammaddeyi (ağırlıklı olarak yünlü kumaş) işlemek ve değer katmak için ülkemiz iç kaynaklarını önemli derecede kullanıyoruz. Önceki dönemlerde üretim giderlerimizin yüzde 60’ı yurt dışı kaynaklıydı, geldiğimiz gün itibari ile bu oranı önemli derecede azalttık. Hedeflerimiz doğrultusunda, önümüzdeki yıl üretim maliyetlerimizin yüzde 70’inin Türkiye kaynaklı olacağını öngörüyoruz” dedi.

Sektörün sahip olduğu başlıca avantajlar hızlı teslimat, hedef pazarlara olan yakınlık, teknik, sosyal ve idari bilgi birikimi, tecrübe, geniş ürün yelpazesi ve tasarım kapasitesi olarak sıralayan Samedov, “Özellikle hızlı üretim ve hızlı teslimat, fiyat unsuru ile birlikte yurt dışı pazarlarda rekabet açısından yüksek önem taşımaktadır. Gündemimize yeni aldığımız, yakın tedarik kavramı, milli ve yerli üretim potansiyelini doğru ve verimli kullanmamızı gerektiriyor. Turquality süreci ile birlikte, ‘hızlı üretim için yakın tedarik’ kavramı, yurt dışında pazarlama manevra kabiliyetimize güç katarak ihracatımızı yüzde 50 arttıracağına inanıyoruz.