Türkiye’nin Sosyal Yapısı Üzerine Bazı Notlar

Mahfi Eğilmez – 15.05.2017

Hanehalkıyla ilgili tanımlar ve sayılar

Aralarında akrabalık bağı bulunsun ya da bulunmasın aynı konutta yaşayan, temel ihtiyaçlarını birlikte karşılayan, hanehalkı hizmet ve yönetimine iştirak eden bir veya birden fazla kişiden oluşan topluluk hanehalkı olarak tanımlanıyor.

Çekirdek aile denildiğinde yalnızca eşler veya eşler ve çocuklar ya da yalnız ebeveyn ve en az bir çocuktan oluşan aile anlaşılıyor.

Geniş aile ise birden fazla çekirdek aile veya çekirdek aile birlikte bulunan ve çekirdek aile üyesi olmayan en az bir kişiden oluşan aileye deniyor.

Türkiye’de 2016 yılı itibariyle 22.206.776 hanehalkı bulunuyor. Bunun dağılımı şöyle (TÜİK, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları, 2016):

Hanehalkı tipi Sayı Oran (%)
Toplam hanehalkı 22.206.776 100,0
Tek kişilik hanehalkı 3.316.894 14,9
3 kişiye kadar nüfusu olan hanehalkı 12.332.576 55,5
3 kişiden fazla nüfuslu hanehalkı 9.874.200 44,5
Çekirdek aile 14.738.394 66,4
Geniş aile 3.616.624 16,2
Diğer 534.864 2,4

 

Buna göre Türk toplumunda ortalama hanehalkı tipi çekirdek aile tipidir ve bunlar içinde en fazla sayıda olanı da 3 kişiye kadar nüfusu olan ailelerdir. 2012 yılında 3,7 olan ortalama hanehalkı büyüklüğü 2016 yılında 3,5 kişiye gerilemiş bulunuyor.

2014 yılı ile 2016 yılı sonuçlarını karşılaştırdığımızda tek kişilik hanehelkı oranının yüzde 13,9’dan 14,9’a yükseldiğini, çekirdek aile oranının yüzde 67,4’den 66,4’e ve geniş aile oranının da yüzde 16,7’den 16,3’e gerilediğini görüyoruz.

Aile yapısı

TÜİK’in Aile Yapısı Araştırması 2016 sonuçlarına göre eğitime devam etmek istemesine karşın çeşitli nedenlerle eğitimi terk etmek zorunda kalanların oranı yüzde 18,3. Bunların yarıya yakını ekonomik zorluklar nedeniyle, dörtte biri ise ailelerinin izin vermemesi yüzünden eğitimi terk etmiş görünüyor. Kadınlar arasında eğitimi terk edenlerin yüzde 38,1 i ailesinin izin vermemesi nedeniyle eğitimi terk etmiş görünüyor.

Türkiye’de evliliklerin yarıya yakını aile ve akraba çevresinden, üçte bire yakını da komşu ve mahalle çevresinden tanışarak evlenmişler. Arkadaş çevresinden (okul, iş gibi) tanışarak evlenen çiftlerin oranı yalnızca yüzde 10,3. Akraba evliliklerinin oranı yüzde 23,2 gibi yüksek bir oranda yer tutuyor.

Bireylerin mutluluk nedenleri arasında aileleri yüzde 70,2 ile birinci sırada yer tutuyor. Bireylerin yüzde 74,4’ü ailelerinin mutlu olduğunu ifade ediyor.

Bireylerin maddi durumu

Gelir ve yaşam koşulları araştırması (TÜİK, Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması, 2011 – 2015) sonuçlarına göre 2015 yılında bireylerin yaklaşık yüzde 22’sinin yoksulluk sınırının altında olduğu anlaşılıyor.

Konut sahipliği, kiracılık gibi durumların belirlenmesi amacıyla aşağıdaki tablodan yararlanılabilir (TÜİK, Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması, 2011 – 2015.)

Konutun mülkiyet durumu 2011 2015
Ev sahibi 59,6 60,4
Kiracı 22,2 23,3
Lojmanda oturan 1,4 1,4
Diğer 16,9 14,8

Tablo bize, konut yatırımlarının yüksekliğine karşın ev sahipliği oranında da kiracılık oranında düşük bir artış olduğunu gösteriyor.

Aynı araştırmaya göre konut ve çevre sorunları yaşayan bireylerin en büyük şikayeti konutun izolasyon sorunları nedeniyle ortaya çıkan ısınamama sorunu (şikayet edenlerin oranı yüzde 43.) Bu şikâyetin oranında 2011’e göre artış söz konusu. İkinci sırada çatının sızdırması, duvarların nemli olması, pencere çerçevelerinin çürümüş olması gibi nedenler geliyor (oranı yüzde 39.) Bu şikâyetin oranında ise 2011’e göre düşüş var.

Hanehalkı ve bilişim teknolojileri

En çarpıcı sonuçlar hanehalkı bilişim teknolojileri kullanımı araştırmasından çıkıyor.

Aşağıdaki tablo hanehalkının bilişim teknolojilerini kullanma durumunu 2004 – 2010 – 2016 yılları itibariyle karşılaştırmalı olarak göstermek amacıyla hazırlandı (TÜİK; Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması, 2004 – 2016, %).

Yıl Masaüstü bilgisayar Taşınabilir bilgisayar Cep telefonu  / akıllı telefon Sabit hatlı telefon İnternet erişimi
2004 10,0 0,9 53,7 81,6 7,0
2010 33,8 16,8 90,5 56,1 41,6
2016 22,9 49,0 96,9 25,6 76,3

 

Tabloda en dikkat çekici değişim taşınabilir bilgisayar (dizüstü bilgisayar, tablet, netbook vd) oranındaki artış ile internet erişimindeki yükseliştir. Cep telefonu oranı artarken sabit hatlı telefonların oranı da gerilemektedir.

Sonuçlar ve öneriler

TÜİK’in 4 farklı araştırmasından çıkan sonuçların en önemlilerini şöyle sıralayabiliriz: (1) Türkiye’de aile yapısı ağırlıklı olarak 3 kişilik aileden oluşuyor. (2) Kadınların eğitime devam edememesinin en önemli engeli aileden izin alamamaları olarak karşımıza çıkıyor. Devletin bu sorunu vergi teşvikleri ya da doğrudan harcama yoluyla çözmesini öneriyorum. Çocuk başına vergi indirimi yapmak veya para vermek yerine eğitime giden kız çocuğu başına vergi indirimi yapılması veya maddi destek verilmesi düşünülebilir. (3) Konutlarla ilgili en büyük şikâyet izolasyon sorunu olduğuna göre devletin evine izolasyon yaptırmak isteyen düşük gelirli ailelere uzun vadeli düşük faizli kredi kullandırması bir model olarak düşünülebilir.