Türkiye Ekonomisi ve Kriz

Mahfi Eğilmez – 20.06.2017

Ekonominin sıkıntıda olduğunu, yapısal reformların yapılması gerektiğini söyleyenlere yönelik en temelli eleştiri şu: “Yıllardır, Fed tahvil alımını durdurursa, faiz artırmaya başlarsa sıkıntı çıkar, yapısal reform yapmazsak kriz olur dediniz durdunuz, kriz filan çıkmadı.” Bu eleştiri doğru mu?

Genellikle sokak dilinde kriz denildiğinde batış, iflas, çöküş anlaşılmakla birlikte ekonomik krizlerin mutlaka bir batışla, bir çöküşle sonuçlanması gerekmez. En genel tanımıyla ekonomik kriz; ekonomik göstergelerin kötüleşmesiyle başlayıp ekonominin işleyiş biçimini bozan ve geleceğini etkileyen, olumsuz durumları ifade eder. Ekonomik krizler birçok nedenle çıkar ve farklı yönleri ve dereceleri vardır. Ekonomik krizler arasında en çok görülenleri aşağıdaki tabloda özetle sunuyorum:

Ekonomik kriz Tanı
Durgunluk Ekonominin büyüyememesi veya çok yavaş büyümesi
Yüksek enflasyon Fiyatların hızlı artması, dolayısıyla büyümenin işe yaramaması
Deflasyon Fiyatların düşmesi, ekonomide canlılığın kaybedilmesi
Stagflasyon Enflasyon olmasına karşın ekonominin büyüyememesi
Slumpflasyon Enflasyona karşın ekonomide küçülme görülmesi
Resesyon Ekonomide iki çeyrek üst üste küçülme yaşanması
Depresyon Ekonomide küçülmeyle birlikte, enflasyon, işsizlik artışı, bütçe açığı, cari açık gibi bozulmaların birlikte ve uzun süreli olarak yaşanması

 

Bazen ekonomi öyle bir aşamaya gelir ki yukarıdaki tabloda yer verdiğim kriz hallerinden bazıları, farklı derecelerde olmak üzere, bir arada bulunabilir.

Fed Başkanının parasal gevşemeyi (QE programı) azaltarak sonlandırmaya başlayacaklarını (tapering) açıkladığı 22 Mayıs 2013 tarihinde Türkiye ekonomisinin başlıca göstergelerini bugünkülerle kıyaslayarak nereden nereye geldiğimize bir bakalım:

Ekonomik Gösterge 22.05.2013 21.06.2017 Durum
Büyüme (%) 3,1 5,0 +
İşsizlik (%) 9,4 11,7
Kişi Başına Gelir (USD) 12.480 10.103
Enflasyon (%) 6,51 11,72
USD TL Kuru 1,84 3,53
Gösterge Faiz (%) 5,08 11,08
TCMB Faizi (OFM) (%) 5,4 11,95
BIST 100 (TL) 93.179 99.332 +
BIST 100 (USD) 5,06 2,81
CDS Primi 118 190

 

Tabloya göre Fed’in, parasal gevşemeyi azaltarak sonlandıracağı açıklamasından bu yana geçen 4 yıllık sürede, büyüme verisi dışında, ekonomide ciddi bir bozulma yaşandığı ortaya çıkıyor. BIST 100 endeksi 2013’e göre TL bazında artmış görünse de Dolar bazında 2013’deki değerinin oldukça altında olduğu için bunu bir iyileşme olarak almak mümkün değil.

Yukarıdaki iki tabloyu bir arada değerlendirirsek bu görünüm Türkiye ekonomisinin büyümeye geri döndüğünü ama işsizliğin, enflasyonun, kurların, faizlerin arttığı ve kişi başına gelirin (satın alma gücü açısından) düştüğü bir durumu gösteriyor. Yani büyümeye dönüş ekonominin temellerini düzeltmeye, en azından şimdilik, yaramamış görünüyor. Bu duruma bakıp da ekonominin kriz yaşamadığını söylemek mümkün olmadığı gibi battı batıyor demek de mümkün değil. Asıl olan ekonominin belirli ölçüde bir kriz yaşadığını kabul edip ona göre bir tedavi uygulayarak durumu düzeltmeyi başarmaktır.

Not: Muhtemelen bazı okurlar “Peki buradan çıkış için önerileriniz nedir?” diye soracaklar. Benim önerilerim şu yazımda yer alıyor:

http://www.mahfiegilmez.com/2015/10/guncellenmis-yapsal-reformlar-rehberi.html