Başkan Trump’ın ticaret savaşlarına dair kararları, Brezilya ve Hindistan’ın yüzde 50 ithalat vergisi oranı ile adeta ‘cezalandırılmış’ olduğunu gösteriyor. İsviçre Konfederasyon Başkanı ise ekibiyle birlikte Vaşington’a çıkarma yapmış olmasına rağmen, ülkesine yüzde 39 ithalat vergisi oranının sabit kalması ile eli boş döndü. Dünya ticaretinin önde gelen ülkeleri ve aktörleri 11 Ağustos’a kadar ABD ile Çin arasında bir mutabakat olacak mı, merak içerisinde. Trump yönetiminden Çin’le müzakerelerin olumlu yönde seyrettiğine dair mesajlar geliyor olsa da, Çin’in Ukrayna Savaşı nedeniyle Rusya’yı sadece siyaseten değil, aynı zamanda lojistik açıdan da desteklemesi kritik bir başlık olarak öne çıkıyor.
Bunun yanı sıra, Rusya’dan enerji ithalatını sürdürmesi, Tayvan meselesi, Çin’in nadir metal ve elementlerde en önemli küresel tedarikçi ülke olması gibi hassas konular söz konusu. Çin’in nadir metal ve elementlerdeki hakimiyeti sadece enerji dönüşümü ve dijital dönüşüm açısından değil; belki de daha kritik bir konu başlığı olarak, ABD ve Avrupa kökenli savunma endüstrisi şirketleri için de ciddi zorluklar oluşturuyor. Batı medyasında, Atlantik İttifakı ülkelerinin savunma şirketlerinin Çin’den kritik mineralleri ve elementleri temin etmekte güçlük çekmeleri nedeniyle alarm çanlarının çaldığı belirtilmekte. Bu nedenle, Trump yönetimi ile Pekin arasındaki müzakere diğer önde gelen ülkelerden daha karmaşık durmakta.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!