Federal Rezerv (Fed), Haziran ayı Bej Kitap raporunda ABD ekonomisindeki son üç ayda hafif bir yavaşlama yaşandığını duyurdu. Önceki döneme göre ekonomik faaliyetlerin gerilediği belirtilirken, yüksek ekonomik ve siyasi belirsizliğin iş yatırımları ve tüketici harcamalarında dikkatli bir tutum benimsenmesine neden olduğu vurgulandı. Bu durumun tüm bölgelerde karar alıcılar arasında tereddüde yol açtığı aktarıldı.
Raporda, bazı bölgelerde ekonomik görünümün kötüleştiği, diğerlerinde ise sınırlı iyileşmeler görüldüğü kaydedildi. Ancak ülke genelinde büyüme trendinin önceki raporla uyumlu kaldığı ifade edildi. İstihdam seviyelerinin neredeyse sabit kaldığı, ücretlerde ise düşük ancak sürdürülebilir bir artış yaşandığı belirtildi. Ücret baskılarında ise coğrafi farklılıklar öne çıktı: Bazı alanlarda maliyet baskısının azalması dikkat çekerken, diğerlerinde artan yaşam maliyetlerinin işverenleri zorladığı bildirildi.
Enflasyon yönünde kritik veriler de raporda yer buldu. “Fiyatlar ılımlı seyrinde artış gösterdi” denirken, birçok bölgede maliyet beklentilerinin “önemli” veya “kayda değer” seviyelere ulaştığı belirtildi. Yüksek tarife oranlarının üretim ve tüketim maliyetlerini doğrudan etkilediği, bu da genel fiyat seviyesine yukarı yönlü baskı oluşturduğu vurgulandı. Ancak işletmelerin bu duruma verdiği tepkilerde bölgesel farklılıkların sürdüğü, bazı kesimlerde tarife maliyetlerinin üç ay içinde fiyatlara yansıtılabileceği öngörüldü.
Para piyasasında önemli bir gözlem yeri ihdas eden Dolar Endeksi (DXY), majör para birimlerine karşı değerlendirmede bulunulan önemli bir finansal araçtır. Hisse Senedi Tarama Aracı şirketlerin finansal verilerini taramaya ve dikkat çekmeye olanak sağlayan bir araçtır.
Grafik TradingView’den
TUPRS güncel teknik analiz verilerine göre “Al” sinyali vermektedir. Kısa vadeli teknik göstergeler, özellikle hareketli ortalamalar ve osilatörlerin değerlendirmeleri doğrultusunda hissede pozitif bir ivme gözlemlenmektedir.
RSI (14) değeri yaklaşık 58,8 seviyesindeyken, Momentum göstergesi 3,8 olarak belirlenmiştir. Stokastik %K ve %D değerleri sırasıyla 35,1 ve 33,3 olup, aşırı alım ya da satım bölgesinde olmadığını göstermektedir. Awesome Oscillator ve CCI (20) gibi diğer osilatörler de kısa vadede yukarı yönlü potansiyeli desteklemektedir.
Haftalık performansı %5,5 gibi olumlu iken, aylık bazda %6,48, üç aylıkta %1,52’lik sınırlı bir yükseliş kaydedilmiştir. Altın alan daha çok kazandı.
Şirketin temel finansal göstergeleri incelendiğinde, yıllık bazda %74,1 oranında düşüş yaşayan net gelirine rağmen, aktif büyümesi %23,81 ile pozitif seyretmiştir. Tüpraş’ın piyasa değeri yaklaşık 245 milyar TRY seviyesindedir. Kâr marjlarındaki düşüşe rağmen, yıllık temettü verimi %13,89 olarak dikkat çekmekte, bu da yatırımcılara düzenli gelir sağlamaktadır.
Öte yandan, şirketin TTM (son 12 ay) bazında F/K oranı 14,57 olarak hesaplanmıştır ve bu oran sektör ortalaması ile karşılaştırıldığında yatırımcılar için makul bir değerleme seviyesi sunmaktadır.
Net gelirdeki yıllık %65,81’lik düşüş ve çeyreklik %97,95’lik sert gerilemeye karşın, Tüpraş halen güçlü bir varlık tabanına ve büyüme potansiyeline sahiptir. Özellikle temel kazanç göstergeleri arasında yer alan EPS (hisse başına kazanç) değeri 9,13 TRY ile olumlu bir seviyede olduğunu savunalım. Tüpraş hisseleri kısa vadede dalgalı bir görünüm sunsa da, uzun vadede değerli bir hissemiz. Süpertrend 121 TL’den 140’lara al verdi ve daha yukarılara çıkabilir.
Sonuç itibariyle, bu veriler, Fed’in enflasyonla mücadele stratejileri açısından kritik ipuçları sunuyor. Tarife etkilerinin fiyat dinamiklerini nasıl şekillendirdiğine dair bölgesel analizler, para politikalarının yönlendirilmesinde önemli rol oynayabilir. Özellikle maliyet şoklarının kontrol altına alınmasında hız kaybedilmesi durumunda, faiz artırımları gibi daha sert önlemler gündeme gelebilir.
Okan Özdemir