‘Ticaret Savaşları’nın gürültüsü, tartışması ortalığı kasıp kavururken, farkında mısınız bilmiyorum, Başkan Trump’ın 20 Ocak’ta görevi devraldığında 75 dolar olan bir varil ham petrol fiyatı, pazartesi akşamı 60 dolar çıtasını kırmayı deniyordu. Tüm dünya, önemli sayıda ülkeye karşı ek gümrük tarifesi açıklayan Başkan Trump’ın ‘kendi topuğuna kurşun sıktığını’, bu adımlarla Amerikan halkına ek enflasyon yükü getireceğini, ABD ekonomisini resesyona sürükleyeceğini konuşurken, Trump küresel petrol fiyatlarına yönelik bambaşka bir taktik izliyor. Trump’ın taktiği, küresel ticaret ve dünya ekonomisini tüm bu ‘tartışmalar’la yavaşlatmak; bu sayede küresel petrol fiyatları üzerindeki baskıyı arttırmak olarak gözüküyor.
Bunun iki temel nedeni var. İlki, Amerikan iç siyaseti. ABD başkanları açısından bir galon benzin fiyatını düşürebilmek önemli bir çıtadır. ABD’nin son 50 yıllık siyasi tarihine bakıldığında, galon benzin fiyatını yönetebilmiş başkanlar Amerikan seçmeni nezdinde hep iyi anılmışlardır. Son dört başkan döneminde, bu süreci en iyi yöneten Trump oldu. Bush 1,46 dolardan devraldığı fiyatın 3,3 doların üstüne çıkmasını engelleyemedi. Obama, 2,41 dolara düşürmeyi başarsa da, 3,68 dolara çıkmasını da engelleyemedi. Trump Obama’dan 2,25 dolar olarak devraldı ve 2,26 dolarla bitirmeyi başardı. Biden ise, 4 doların üzerine çıkmasını engellemedi ve Trump’a 3,47 dolardan devretti. Trump’ın en kritik önceliklerinden birisi ikinci döneminde yeniden galon benzinin fiyatını 3 doların bir hayli altına getirmek.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!