Mahfi Eğilmez – 16.05.2015
Doların değer kaybetmeye başlamasının nedeninin ABD ekonomisinde son dönemde ortaya çıkan olumsuz gelişmeler olduğunu bir önceki yazımda açıklamıştım. ABD ekonomisine ilişkin veriler güçlü geldiğinde Fed’in faiz artırımı da gündemde ilk sıraya yükseliyor ve Dolar, öteki paralara karşı güçleniyor. ABD ekonomisine ilişkin veriler zayıfladığında Fed’in faiz artırımı gündemden uzaklaşıyor ve Dolar öteki paralara karşı güç kaybediyor. ABD ekonomisi, kriz sonrası toparlanma yönünde çizdiği performansı bu yılın ilk 4 ayında tekrarlayamayınca Dolar zayıflamaya başladı. Geçtiğimiz hafta gelen veriler bu zayıf performansın devam ettiğini ortaya koyunca piyasa, Fed’in faiz artırımından giderek uzaklaştığı izlenimi edindi ve Doların, öteki para birimlerine karşı zayıflaması hızlandı.
Dolar, geçtiğimiz hafta, USD Endeksiyle ölçüldüğünde yüzde 2 değer kaybetti. Doların değer kaybı bu 6 parayla sınırlı kalmadı. Dolar, diğer ülke para birimlerine karşı da değer kaybetti. Aşağıdaki tablo Doların, gelişmekte olan ekonomilerin bazılarının para birimlerine karşı son bir haftada yaşadığı değer kayıplarını gösteriyor.
Ülke / Para Birimi | Dolara Karşı Değer Kazanımı (%) |
Meksika / Peso | 0,7 |
Macaristan / Forint | 0,9 |
Güney Afrika / Rand | 1,0 |
Çek Cumhuriyeti / Koruna | 2,2 |
Güney Afrika / Rand | 2,3 |
Türkiye / TL | 4,4 |
TL’nin, Dolara karşı bütün para birimlerinden daha fazla değer kaybettiği dönemde bu ek düşüşün nedeni faiz ve TCMB üzerine yapılan tartışmaların yarattığı durum ve Türkiye ekonomisinde görülen ivme kaybıydı. Şimdi TL, Dolara karşı, bütün para birimlerinden fazla değer kazanıyor. Nasıl ki bütün para birimlerinden fazla değer kaybı yaşadığında bunun bir nedeni var idiyse şimdi bütün para birimlerinden fazla değer kazandığında bunun da bir nedeni olmalı.
TL’nin benzer ekonomilerin para birimlerine göre Dolar karşısında daha fazla değer kazanmasının dört nedeni olabileceğini düşünüyorum: (1) Dolara karşı en hızlı değer kaybeden para birimi TL olduğu için Türkiye’de her şey (örneğin hisse senetleri) Dolara karşı ucuzladı. İşler tersine dönünce ucuz kalana karşı talep arttı ve TL en hızlı kazanan para birimi oldu. Bu olasılık hakkındaki görüşüm: TL’nin, baz etkisiyle daha hızlı değer kazanması finans piyasası mantığı içinde doğru bir olasılık gibi görünüyor. Dolayısıyla TL’nin diğer para birimlerine göre pozitif ayrışmasının bir nedeni bu olabilir. (2) Piyasa, yapılacak genel seçimde iktidar partisinin tek başına yönetimde devam edeceğini görmüş ve bunu ekonomik istikrarın devam edeceği şeklinde yorumlamış olabilir. Bu olasılık hakkındaki görüşüm: Seçimle ilgili bu görüş bence düşük bir olasılık. Çünkü son bir haftada seçim beklentilerini dramatik biçimde etkileyecek bir değişim yaşanmadı. Bir önceki haftada durum nasıl görünüyorsa geçtiğimiz haftada da durum aynı görünüyordu. (3) Türkiye’ye kayıt dışı döviz girişi söz konusu olabilir. Bu olasılık hakkındaki görüşüm: Türkiye’ye kayıt dışı döviz girişi olup olmadığını ancak 10 Temmuzda Mayıs ayı ödemeler dengesi açıklandığında net hata ve noksan kalemindeki gelişmeye bakarak anlayabiliriz. (4) Dolardaki düşüşü desteklemek üzere kamu bankaları piyasaya dolar satıyor olabilir. Bu olasılık hakkındaki görüşüm: Eğer kamu bankaları piyasaya döviz satarak TL’yi güçlendirmişlerse yakında bunun izleri ortaya çıkar.
Bu dört olasılık TL’nin hızlı değerlenmesi üzerinde tek tek etkili olmuş olabileceği gibi bunların bu gelişmede birlikte bir etki yaratması da söz konusu olabilir.