Ticaret Savaşlarının Küresel Refaha ve Türkiye’ye Etkisi

Uluslararası Ticaret ile Küresel Refah İlişkisi
Kapitalizmin temel kabullerinden birisi uluslararası ticaretin küresel refahı artıracağı hipotezidir. Bu kabulün teorik altyapısı karşılaştırmalı üstünlükler teorisinde yer alır. Teoriye göre iki ulusun birbiriyle ticaret yapması için her ikisinin de bir malın üretiminde mutlak üstünlüğe sahip olmasına gerek yoktur. Karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olunması ticaretin ortak refah yaratması için yeterlidir[i].

Kapitalizmin “uluslararası ticaretin geliştirilmesi uluslararası refahın artmasını sağlar” kabulünün yaşama geçirilmesini sağlayan Bretton Woods sistemi bu amaca hizmet etmesi için IMF ile Dünya Bankası’nın temellerini attı. Dünya Ticaret Örgütünün (DTÖ) de bunlara katılmasıyla sistem, dış ticaretin serbestleştirilmesi, konvertibiliteye geçiş ve sonunda da sermaye hareketlerinin serbest bırakılmasıyla küreselleşmeye kadar vardı.

Aşağıdaki grafik 1998 – 2018 döneminde küresel ticaret hacmi (kırmızı) ile küresel büyüme (mavi) arasındaki ilişkiyi gösteriyor.

Bu iki değişken arasındaki korelasyon katsayısı 0,93’dür[ii]. Gerek grafik gerekse korelasyon katsayısının 0,93 gibi yüksek bir sayı olması kapitalizmin “uluslararası ticaretin geliştirilmesi uluslararası refahın artmasını sağlar” hipotezinin doğru olduğunu ortaya koyuyor.

Hipotezin Ülkeler Bazında Test Edilmesi
Bu hipotez küresel olarak doğrulanmış olabilir ama acaba ülke bazında da doğru mudur? Bunu test edebilmek için ticaret savaşı içinde bulunan ABD ve Çin’in durumuna bakalım.

Dış ticaret hacmi büyümesiyle (kırmızı) ekonomik büyüme (mavi) arasındaki ilişki ABD ve Çin’de 1998 – 2018 yılları arasında aşağıdaki grafiklerde olduğu gibi çıkmaktadır. İşin ilginç yanı ABD’de bu iki değişken arasındaki korelasyon katsayısı 0,91 olarak ortaya çıkarken Çin’de 0,45 çıkmaktadır.
Buna göre ABD’nin büyümesinde dış ticaret Çin’in büyümesine olan katkısından çok daha yüksek katkı yapmış görünmektedir. Bir ticaret savaşının her iki ülkenin ekonomik büyümesini de olumsuz etkileyebileceği görülüyor.

Grafikler ve korelasyon katsayılarının karşılaştırılması korumacılık önlemleriyle dış ticareti kısıtlamanın ABD ekonomisine Çin’den daha fazla zarar vereceğine işaret ediyor.

Türkiye Ekonomisinin Ticaret Savaşları Karşısında Durumu
Şimdi bir de Türk ekonomisinde bu ilişkiye bakalım. Aşağıdaki grafik 1998 – 2018 yıllarını kapsayan dönemde Türkiye’nin ekonomik büyümesiyle (mavi) dış ticaret hacmi büyümesi (kırmızı) arasındaki ilişkiyi ortaya koyuyor.

Bu iki değişken arasındaki korelasyon katsayısı 0,79 olarak karşımıza çıkıyor. Gerek grafik gerekse korelasyon katsayısının 0,79 gibi yüksek bir sayı olması Türkiye açısından da dış ticaretteki büyümenin ekonomik büyüme üzerindeki olumlu etkisini ortaya koyuyor. Türkiye, dış ticaret hacminin artmasından ABD kadar olumlu etkilenmese de Çine göre daha olumlu etkilenmiş görünüyor.

Sonuç
Sonuç olarak ticaret savaşlarının sürmesi halinde dış ticaret hacminin düşeceğini ve bunun küresel refahta gerilemeye yol açacağını söyleyebiliriz. Bu durumun ABD’yi tahmin edilenden daha olumsuz etkileyeceğini, Çin üzerindeki etkisinin daha sınırlı olacağını ve Türkiye’nin bu savaştan ABD kadar olmasa da olumsuz etkileneceğini söyleyebiliriz.

……

[i] Adam Smith 1776’da yayınlanan Ulusların Zenginliği kitabında ulusal zenginliğin büyümeyle sağlandığını ve onun da uluslararası ticaretin gelişmesiyle yakalanabileceğini savunmuş ve merkantilist görüşlere şiddetle karşı çıkmıştı. Smith’in uluslararası ticaretin oluşmasına ilişkin görüşü mutlak üstünlük teorisine dayanıyordu.

David Ricardo, uluslararası ticaretin oluşması için bu tür bir mutlak üstünlüğe gerek olmadığını, karşılaştırmalı üstünlüğün yeterli olduğunu açıklayarak teoriyi çok daha doğru bir çerçeveye oturtmuştur. Portekiz ve İngiltere’nin şarap ve tekstil ürünü ürettiğini ve Portekiz’in her iki ürünü de İngiltere’den daha ucuza ürettiğini varsayalım. Diyelim ki Portekiz’in toprakları ve iklimi üzüm ve dolayısıyla şarap üretmeye pamuk üretmekten çok daha elverişli olsun. Bu durumda Portekiz şarap üretimine yönelip tekstil ürünlerini İngiltere’den ithal etse iki taraf da bu ticaretten daha kazançlı çıkacaktır.
[ii] Korelasyon, iki değişken arasındaki doğrusal ilişkiyi açıklayan bir deyimdir. Korelasyon katsayısı denilen bir katsayı ile ölçülür. Bu katsayı -1 ile +1 arasında değişir. Katsayı; 0’a yaklaştıkça iki değişken arasındaki ilişki giderek zayıflar. Katsayı, katsayı +1’e yaklaştıkça iki değişken arasında doğru yönlü, katsayı -1’e yaklaştıkça iki değişken arasında ters yönlü ilişki güçleniyor demektir.