Suskun Bekleyişin Sonu Ne Olacak?

Suskun Bekleyişin Sonu Ne Olacak?

Yılın son çeyreğinde motivasyon olan Amerikan ekonomisi bugünlerde piyasaları topyekün aşağı çekiyor. Döviz ve emtia piyasası Amerikan ekonomisinin ve doların hareketini beklerken suskun bir bekleyiş yaşanıyor. Bu suskunluk bize nasıl günler getirecek bekliyoruz. Neden herşeyin başına bir “Amerikan Doları” koyuyoruz açıklayalım. Çünkü diğer para birimlerinden küresel piyasaları aşağı yada yukarı çekecek gücü yok. Avrupa Bölgesi’nden gelen haberler Euro ve dolayısı ile piyasa üzerinde bir hareket yapabilir ancak o da pek hayra delalet olmaz. O yüzden Amerika tarafında sekiz sene ardından raftan inen Cumhuriyetçi politikalar ne yönde ilerleyecek anlamaktan başka çare kalmıyor.

Başkan Donald Trump’ın Türkiye saati ile sabaha karşı beşte kongrede yapacağı konuşma merakla bekleniyor. Trump, döneminde seçim öncesi verdiği sözlerin arkasında duran birkaç başkandan biri olacağı imajı veriyor. Ancak işler göründüğü kadar kolay değil. Dakika bir gol bir savunma bakanlığı makamında Rusya ile ilişkiler sendromu bir istifa ardından boşalan koltuğu doldurma, medya baskısı ve devam eden halk protestosları makamları yıpratabilir. Öte yanda sektörün en iyi yöneticilerini de içine alan ve aktif yönetim hedefleyen kabinede bir acemilik seziyoruz. Bu biraz lafın istikametini kestiremeyen Başkan’dan mı kaynaklanıyor yoksa bir sinerji sorunu mu var? Amerika’yı yöneten üst akıl yeni kabinenin acemilik sürecine şimdilik göz yumuyor ancak bu bir gelenek haline dönüşürse arka planda işleyen planlar çalışabilir.

Trump kongrede yapacağı konuşmada ekonomik politikalara ilişkin ne söyleyecek ticari anlaşmalar konusunda yakın zamanda somut bir adım atılacak mı bunları merak ediyoruz? Ancak bize göre daha önemli olan Hazine’nin başının geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamalardı. Başkan Munichin vergi indirimlerine ilişkin yasanın son halini alması ve oylanması gibi süreç için Ağustos ayını adres gösterdi. Büyüme odakli politikaların ekonomik yansıma için ise 2018 yılının ikinci yarısı deniyor. Gayet makul bulduğumuz bu durum piyasaların fazla hoşuna gitmemiş olmakla beraber yine de umutlu bekleyiş sona ermedi. Belki de piyasalar yarın Trump’ın iddialı söylemleri ile küllerinden var olacak. Nereye kadar 15 Mart FED toplantısına kadar, sonrasında ak mı kara mı göreceğiz?

Bizi ilgilendiren taraf daha çok gelişen ülke piyasaları ve para birimleri işte bu nedenle dolar ve emtialar etrafında dönüyoruz. En erken Mayıs ya da Haziran ayında olması beklenen FED faiz artırım beklentisi Dolar (DXY) Endeksi’nin önünü keserken emtia piyasasında yükseliş yönünde hareketi destekleyebilir. Bu senaryoda emtia paralarının güçlü seyri Morgan Stanley gelişen ülke para birimleri endeksini Ağustos 2016 seviyelerinin üzerine taşırken Türk Lirası’nı da destekler. İthal girdi maliyetlerinin yükselmesi bizim para birimimize yada ekonomimize yaramaz diye düşünmeyelim. Emtia ihracatçısı ülkeler ile olan ticaret potansiyelimiz bu taraftaki negatif etkiyi azaltacaktır.

Döviz piyasası Trump ve FED’e ilişkin belirsizlik ile döviz piyasası bir miktar korkutuyor. Bu nedenle emtialarda özellikle temelleri ile biraz daha öne çıkan ürünler yatırımcı için en iyi alternatif denebilir.

Arzu Toktay