Sorun Yapısal Reform Eksikliği Mi?

Aydın Eroğlu – 24.03.2017

Obamacare Oylaması Ertelendi!

İptal edilmesi halinde olumlu, iptal edilmemesi halinde ise Trump’ın vaatlerini gerçekleştirmesine olan inancın zarar göreceği korkusu ile olumsuz etki yaratacağı düşünülen obamacare adı verilen sağlık sigorta yasasının oylaması dün gerçekleşmedi. Oylanması halinde geçmeyeceği korkusu nedeniyle oylamının ertelendiği açıklamalarını duyuyoruz. Trump yönetimi tarafından eğer bu akşama kadar uzlaşma sağlanırsa, oylamanın bugün yapılacağı, ama uzlaşma sağlanamaz ise o zaman mevcut hali ile bırakıp, vergi reformlarına yoğunlaşacakları açıklandı. Yani bu akşam bu konu netleşecek. Ya aynı sürecek ya da iptal edilmiş olacak.

Şu an için ertelenmesinin ABD borsaları üzerinde çok ciddi bir düşüş yaratmadığı görülüyor. Bu nedenle obamacare iptal edilmese de, korkulan olumsuz etkisi olmayabilir beklentileri konuşulmaya başlandı. Vergi reformunun piyasalar tarafından daha önemli bulunduğu belirtiliyor. Anlayacağınız ABD tarafında da algılar hızlı değişim gösteriyor.

BİST’in Teknik Riskleri!

Türkiye ve BİST için bir çok olumsuz gelişmeyi saymamıza rağmen, olumlu diyebileceğimiz Dolar bazında değerlemenin ucuz olması gibi çok az gerekçe sayabiliyoruz.

İkili Tepe Risk Seviyeleri!

Ben teknik olarak iki önemli risk seviyesine dikkat çekmek istiyorum! BİST için aşağı kırılırsa ikili tepe riskini tetikleyecek iki önemli seviye görüyorum. Bunlardan ilki ve etkisi biraz daha zayıf olabilecek olanı 88.648 düzeyinde bulunuyor. Diğeri ve asıl önemlisi de, 86.877 seviyesi.

Eğer bu iki seviye kırılacak olursa, özellikle 86.877 aşağıya kırılırsa, ciddi bir teknik düzeltme sürecine girebiliriz. Bu uyarıyı Şubat ayından itibaren yaptığımı biliyorsunuz. Lütfen bu iki seviyeye de çok dikkat ediniz. Bu teknik riskler önümüzde dururken kredili işlemlerden uzak durulmasının doğru olacağı görüşündeyim. Hatta eğer alt destek bir şekilde kırılacak olursa, o zaman belki de eldeki hisseleri verip, olası düzeltme yaşanması halinde alttan yerine koymak hedefi ile maliyetler azaltılmaya çalışılabilir.

Referandum Öncesi Beklemiyorum!

Neyi beklemiyorum? Bir çok kez yazdığım gibi BİST’in derin bir düzeltmeye girmesini beklemiyorum. Bu nedenle de, referandum öncesi bu ikili tepe risklerinin gerçekleşmesini düşük risk olarak görüyorum. Çünkü bir fonun düşüş riski derinleştiğinde hemen sahneye çıkıp alıma geçmesi nedeniyle, referanduma kadar borsanın yüksek tutulmasının istendiği görüşündeyim. Bu nedenle referandum öncesi yeni bir BİST rekoru göreceğimiz beklentimi koruyorum. Ama özellikle böyle bir durum yaşanacak olursa, bu yükselişin kâr realizasyonu fırsatı için kullanılmasının doğru olacağı görüşündeyim. Çünkü referandumdan evet çıkacak olursa, yaşanacak kısmi bir yükseliş sonrasında, referandumdan hayır çıkacak olursa ise hemen satışların gelmesini bekliyorum.

Evet sonucu halinde olası satışların düzeltme destekleri daha yüksek olur. Hayır çıkarsa ise, düzeltme destekleri daha alt seviyelerde olacaktır görüşündeyim. Ama tüm bu görüşlerim arada yaşanacak AB ve ABD ile ilişkilerimizin gelişimine göre değişiklikler gösterebilir. İç siyasetteki kavgaları ülkeler arası ilişiklere de taşımaya devam edersek, bunun bize yarardan çok zararı dokunacaktır. İlk anda turizm ve havayolu şirketlerimize olumsuz yansımalarını örnek verebilirim.

Türkiye’nin Sorunu Yapısal Reform Eksikliği Mi?

Yıllarca yapısal reformların önemine dikkat çeken yazılar yazdım. Yanlış kur ve faiz politikalarına değindim. Ama Türkiye’nin şuanki sorunu yapısal reform eksikliğinden ziyade, siyasi belirsizlikler ve iş dünyasındaki güven eksikliği olduğunu düşünüyorum.

Önünü göremeyen, siyasi gelecekte ne gibi değişimlerin yaşanacağını bilemeyen yatırımcı ve tüketiciler hem harcamayı, hem de yatırımları askıya almış durumdalar. Yani yaşanan durgunluğun temel nedeni güven sorunudur. Referandum sonrasında, evet ya da hayır ne çıkarsa çıksın, hızla siyasi kavgalara son verip, doğal ekonomik kalkınma gündemlerine dönmemiz halinde ortamın hızla iyileşeceğine inanıyorum.

Türkiye’de kaynak sorunu yüzünden sıkıntı olduğu görüşünde değilim. Güven sorunu ve belirsizlikler azaldığında tüm piyasaların çok hızlı canlandığını göreceğiz.

İşsizlik konusu ise, biraz daha özel bir konu. 3 Milyon civarı ve çoğu da kayıt dışı olan Suriyelinin işsizlik üzerinde çok önemli olumsuz etkisinin olduğunu göz ardı etmemek lazım. Suriye’de kalıcı ateşkes halinde, Suriye’ye geri dönüşlerin hızlanması bu sorunun da azalmasına neden olacaktır.

Umarım siyasiler yaratılan iç ve dış gerilimlerin ülke için büyük risk yarattığını görürler ve referandum sonrası bu tutumlarından vaz geçip herkes ekonomik önceliklere odaklanır.

Dünyanın gelişmiş ülkelerinde ekonomik toparlanmalar başlamış durumda. En büyük ithalat kalemimiz olan petrol fiyatları da lehimize seyrederken, Türkiye olarak bu gelişmelerden çok olumlu etkilenmemiz gereken bir süreçte kendi kendimizin ayağımıza çelme takmaktan artık vaz geçmeliyiz. Bu kavga siyasetinden çıktığımız anda her alanda çok hızlı bir büyüme görülecektir. Ancak siyasi kavgaları dış ilişkilerde daha da ileri götürmeye devam edersek, o zaman sorun görmediğim ekonomik durumumuzda çok derin krizlere açık oluruz.

Tüm bu gelişmeler içinde bile teknik analize dayalı bir çok hisse öngörümüzün gerçekleşmeler ile kapandığını, ortam riski yüzünden az olsa da yeni öngörülerin yine de yapıldığını Al/Sat Tablomuzdan …Devamı İçinTIKLAYINIZ!

Hepinize iyi bir hafta sonu diliyorum.
NOT: Yazı 24 Mart, 08:14’te borsaanalizci.com‘da yayınlanmıştır!