Shortları giymek için hava yeteri kadar sıcak değil, aman dikkat..!

Nuri Sevgen – 21.04.2017

Piyasa denilen kavram arz ile talebin karşılaşmasıdır. Arz ve talebin buluştuğu yer, “fiyatdır” ve piyasanın durumunu gösterir. Arzın fazlalığı yani satıcıların alıcılara (talebe) üstünlüğü fiyatı önceki fiyata göre aşağıda oluştururken, talebin (alıcıların) üstünlüğü tam tersi bir fiyatlamaya neden olur. Arz ve talebin kesiştiği yerin etkin bir fiyata yakınlığını belirleyen unsur ise o fiyatın oluşumuna olan katılımdır. Bu katılım ne kadar yüksekse fiyat daha etkin olur.

İşin iktisadi boyutunu ve literatür kısmını araştırmayı sizlere bırakıyorum. Zira Eugene Fama ve Daniel Kahneman bu konunun literatür taramasında olmazsa olmaz akademisyenlerdir.

Arz-talebi analiz yöntemi olarak teknik analiz son yılların en moda analiz yöntemi olmuştur. Özellikle yüksek hızlı işlem yapılabilen piyasalar geliştikçe ve bu piyasaların birbirleriyle elektronik ortamda ilişkiler arttıkça grafiklerin dilini anlayabilmek büyük önem kazanmıştır.
“Hocam, ne anlatıyorsun sen? Sadede gel..!” dediğinizi duyuyorum. Merak etmeyin. Amacım şu anda mevcut piyasa koşullarını mümkün olan en sade dille izah edebilmek. Çünkü teknik analiz sadece trendler, destek ve dirençler demek değil; yatırımcı davranışlarının analiz edilerek geleceğe dair fiyatlama ön görülerinin oluşturulabileceği bir yöntemdir.

Şimdi gelelim BİST30 yakın vadeli sözleşeme olan Nisan vadeli sözleşmesine. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki nisan vadeli sözleşme haftaya Cuma akşamı yani 28 nisan akşamı vadesini sonlandıracaktır. Bu nedenle de spot fiyata çok yakın hareket etmektedir.
Aşağıda BİST30 yakın vadeli sözleşmenin logaritmik eksende günlük datalardan oluşan grafiği bulunmaktadır.

Siyah renkli kısa vadeli trend, kırmızı okla işaretlediğim yerden itibaren talebin arza göre daha yüksek bir seyir izlediği bir eğilim göstermektedir. Bu eğilimi grafik haline getirmek için de günlük grafikte görülen en düşük seviyeleri (dipleri) birleştiren siyah çizgi ile bu trend oluşturulmaktadır. Diğer bir ifade ile; alıcıların bu trend üzerinde hareket ettiği, satıcıların da arada güçlü hale gelmesine karşın, trende yaklaştığı yerde alıcıların daha güçlü olarak yönü yukarı çevirdiğinin ifadesidir o siyah renkli trend.

Bahse konu bu siyah trende baktığımızda yukarıda (mavi renkli oklarla belirttiğim) 113.000 seviyesinde bir satış baskısını (direnç) yenecek güce ulaşması (direnci kırması) büyük önem taşımaktadır. Çünkü arz-talep analizine göre bu baskının bertaraf edilmesi demek; artık bu seviyede satıcının kalmaması, bilakis maliyetlerin artık bu seviyede alım yönünde birikmesi sebebiyle bu direncin destğe dönüşmesi demektir.

Sonuç olarak bu uzun yazıda anlatmaya çalıştığım; 113,000 seviyesinde artık satış yönünde baskı, bu seviyenin geçilmesi ile bertaraf edilmiş ve bu seviye yeni destek seviyemiz olmaya başlayabilir. Kesin emin olmamamın sebebi ise; yazıya başlarken bahsettiğim fiyata katılımın henüz yeteri boyutta olmayışıdır. Yani fiyatın henüz etkin bir fiyat olduğuna dair katılım yeterli değildir.

Peki bu durumda ne yapmak gerekir?

113.000 seviyesinin üzerinde kalındıkça yukarı potansiyeli, trendin başladığı (kırmızı okla gösterilen kısım) ile kırılan direnç seviyesine kadarki yaklaşık 4000 puanlık kısmın direncin üzerine konulması (113.000 + 4000 = 117.000) hedefine bizi götürmektedir. Böyle bir hedef varsa ki grafiksel analiz net şekilde aşağıda bunu işaret etmektedir, yapılacak olan 113,000 seviyesinin altında pozisyondan çıkmak (stop-loss) kaydı ile yukarı yöndeki bu eğilime katılmaktır. Ancak katılım tüm portföyle değil, portföyün %20’si ile başlanarak yapılmalı, her 500 puanda yön doğrultusunda %20 daha ek pozisyon alınıp, 113,000 desteğinin altına konulan stop-loss seviyesinin de 500 puan yukarı çekilerek sürdürülmesi ile daha düşük riskle mümkün olacaktır (trailing stop).

Sözün özü şu; 113,000 seviyesinin üzeri 117,000 seviyesini teknik olarak işaret etmektedir. Bu yükselişe katılıp katılmamak sizin risk terihinizdir. Ancak ve ancak; “piyasa yanlış fiyatlıyor, buradan düşüş yönünde (short-kısa) pozisyon açmak lazım. Ben yükselişe inanmıyorum..!” diyenlerden olmayın. Zira düşüş yönünde bir sinyal henüz yok. Bu nedenle de eğer yükselişe katılamaya çekiniyorsanız, olası bir zarar riskinizi düşünüp, sadece bekleyin.Düşüş yönünde bir sinyal oluşmadan “ilk satan ben olayımcılardan” olmayın. En iyi dostunuzun trend olduğunu ve disiplinin gerekliliğini asla aklınızdan çıkarmayın, bekleyin…

Dr. Nuri SEVGEN
Yatırım Finansman Menkul Değerler A.Ş.
Türev Ürünler Müdürü