Rant ekonomisinden “çökme” ekonomisine nasıl geçtik?

31 Mayıs Pazartesi 1Ç2021 milli gelir istatistikleri açıklanacak. Hiç şüphesiz, %5-6-7-8-9 büyüyeceğiz. İnsanlar acından pazar atıklarını toplar, tabancayı şakağına dayayıp tetiği çekerken, nasıl olur da bu denli hızlı büyürüz? Kravatlı ve işini korumak isteyen ekonomistlerin cevapları hazır: “Efendim, ucuz kredi furyası”. “Efendim, evine kapanan halkımızın sıkıntıdan ev eşyalarını yenilemesi”. Tabii AKP’ye yakın duran milli ve yerli ekonomistlerin cevabı “İhracat mucizesi”.

Nedense kimsenin aklına “Yahu, belki de büyümüyoruz da, TUIK ne haltım ölçtüğünü bilmiyor?” cevabı gelmiyor, bu olasılığı araştırmıyor.

Ben de herkes gibi TUIK verileri ile analiz yapıyorum bittabiki, ama artık konjünktürel dalganmalarla hiç ilgili değilim. Bir önceki makalemde de yazdım, araştırma odağımı geleceğin ekonomisine yönelttim. Bizi bekleyen fırsat ve tehditleri gençlere anlatmaya çalışıyorum. Bir kez daha Saray Rejimi’nin ekonominin sürdürülebilir büyümesi ve halkın kalkınması için bir numaralı engel olduğunu ispat edeceğim.

Zaten haftayı 8.56’dan kapatan dolar/TL kuru, iktidar eylemeyi muhalefete racon kesmek ve büyük kentlerin en güzide alanlarında camii açmaktan ibaret sanan Saray Rejimi’nin ekonomiye verdiği zararı yeterince açıklıyor, ama daha da ileri gidelim. Belki Saray Rejimi de dinler de yeni bir yol haritası çizer. Şu anda yol haritası epidemi geçinceye kadar bekleyip, sonra ekonominin “organik” toparlanmasına bel bağlayarak 2023’e kadar “durumu idare etmek”.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!