Portföy Yönetim Şirketleri Açısından Uzaktan Müşteri Edinimi

Finans sektörünün uzun süredir heyecanla beklediği uzaktan kimlik tespiti ve elektronik ortamda sözleşme kurulması ile ilgili ilk önemli adım 1 Nisan 2021 tarihinde bankalar için atılmıştı. Tebliğin yürürlüğe girdiği 1 Mayıs 2021 tarihinden itibaren bu yöntemle edinilen müşteri istatistikleri bu adımın ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. Yaklaşık 4 Milyon adet işlem başlatılmış ve %26 gibi başarı oranıyla yaklaşık 1 Milyon yeni müşteri uzaktan video görüşme yöntemiyle kazanılmış.

Pandemi sebebiyle evlere kapandığımız dönemde, devrim niteliğindeki bu dijitalleşme adımı ile artık yüz yüze görüşmeye gerek kalmadan video görüşme ile müşteri tanıma kuralı gerçekleştirilebiliyor. 8 Şubat 2022 Tarih ve 31744 Sayılı Aracı Kurumlar ve Portföy Yönetim Şirketleri Tarafından Kullanılacak Uzaktan Kimlik Tespiti Yöntemlerine ve Elektronik Ortamda Sözleşme İlişkisinin Kurulmasına İlişkin Tebliğ (III-42.1) ile de artık sermaye piyasalarında da bu teknoloji kullanılabilecek.

Nasıl Bir Hikaye?

“İlkyaz on sekiz yaşına girdiği gün, geliştirdiği mobil oyun ünlü bir şirket tarafından satın alınır. Kazandığı paraların bir kısmını acil ihtiyaçlar için bankada tutmaya karar verir. Finansal okuryazarlık bilgisi, oyun geliştirmedeki kadar iyi olmadığı için babasının tavsiyesiyle parasının bir bölümünü portföy yönetim şirketindeki profesyonellere, bir bölümünü de portföy yönetim şirketinin robo danışmanına emanet etmeye karar verir.

Ege’nin az bilinen bir kasabasında, uzaktan denizi izlerken telefonuna hesap açmak istediği portföy yönetim şirketinin mobil uygulamasını indirir. Uygulama İlkyaz’dan bazı kişisel bilgileri girmesini ve KVKK ile ilgili formları onaylamasını ister. Sonrasında yeni kimlik kartını ekrana okutarak üstündeki bilgilerin okunması için yönlendirir. Bunun ardından kimlik kartının hem ön hem de arka fotoğrafını çekmesini ister. Fotoğrafların kalitesini kontrol eden uygulama bu sırayla İlkyaz’dan iki kere göz kırpmasını ve gülümsemesini ister. İlkyaz gülümseyerek göz kırpar. O sırada sıcacık çayından bir yudum alır. Hafif bir meltem deniz kokusunu getirir.

Uygulamadaki yapay zeka canlılık kontrolünü başarılı olarak tamamladıktan sonra kimlikteki fotoğrafla videoyu çeken kişinin aynı kişi olduğunu teyit eder. T.C. Kimlik Numarası ile birlikte İlkyaz’ın MASAK uyum kontrollerini tamamlar. Bu ön kontrollerden sonra İlkyaz ile portföy yönetim şirketinin temsilcisi kısa bir video görüşme yapar. Bu görüşme sırasında temsilci İlkyaz’a çeşitli sorular sorar, yapay zeka desteğiyle duygu durum değişikliklerini takip eder. İlkyaz’ın yalnız olup olmadığını anlamak için telefonu da uzaktan kontrol ederek, arka kamerayı açarak çevre kontrolünü sağlar. Yaklaşık 3 dakikalık bu görüşme sonucunda İlkyaz, kişisel bilgileri ile otomatik olarak doldurulmuş portföy yönetim sözleşmesini ve saklama sözleşmesini ekranda parmağını dans ettirerek imzalar. Ardından yerindelik ve uygunluk testlerini hızlıca doldurur ve onaylar.

Çayından bir yudum daha alarak, ekranda saklamacı kurum tarafından IBAN numarasının ve MKK hesabının açıldığı bilgisini okur.

Sonrasında robo danışmanının ihtiyaç duyacağı psikometrik risk analiz anketini de, ona sunulan 1 dakikalık bir oyunu oynayarak tamamlar. Böylelikle, gerçek kişiliğine uygun risk profilinin ve risk toleransının hesaplanmasını sağlar. Saklama hesabına gönderdiği para anında hesabına yansır ve uygulama üzerinden robo danışmanın onun için seçtiği yatırım fonu önerilerine bakarken, bir gün kendi oyun şirketinin de buradaki teknoloji fonlarından birinin portföyünde yer alacağını hayal eder.

İlkyaz, sahile doğru yavaş adımlarla ilerlerken bu işlemlerin ne kadar kısa sürdüğünü düşünerek gülümser.”

Yukarıdaki hikaye bilim kurgu değil. Basitçe özetlediğim bu çözümle, İlkyaz Hanım portföy yönetim şirketi ve portföy saklamacı kurum ile hiç yüz yüze gelmeden, sadece mobil uygulama aracılığıyla müşteri tanıma kuralını yerine getirdi ve elektronik ortamda sözleşmelerini ve risk formlarını onaylayarak hesabını dakikalar içinde açabildi.

Nasıl Bir Teknoloji?

Uzaktan kimlik doğrulamanın teknolojik unsurlarına baktığımızda ilk bakışta OCR (Optical Character Recognition) ve NFC (Near Field Communication) çözümlerini görüyoruz. OCR, yani optik karakter tanıma ile yeni kimlik kartları arka yüzündeki alan okunarak bazı bilgiler otomatik olarak alınır. NFC, yani yakın alan iletişimi teknolojisi ile de kimlik kartlarında yer alan çipler üzerindeki kimlik bilgileri ile biyometrik fotoğraf bilgisi otomatik olarak okunur.

Bunun ardından görüşme yapılacak kişinin canlılığı yapay zeka destekli görsel tanıma unsurları ile tespit edilir. Burada göz kırpma, ağız açma/kapama, başı sağa/sola çevirme, gülümseme, verilen kelimeyi okuma gibi alternatif etkileşim yöntemleri kullanılabilir.

Bundan sonraki aşamada alınan tüm veriler otomatik olarak çeşitli kontrol aşamalarından geçerek müşteri temsilcisine doğru kriterlere sahip bir başvuru talebi olduğu bilgisi iletilir. Görüşme başladığında bu kez NFC’den gelen biyometrik fotoğraf ile video görüşme yapan kişinin aynı kişi olup olmadığı yapay zeka unsurları ile otomatik olarak kontrol edilir. Bu aşamada ekran görüntüleri üzerinden fotoğrafı çekilen kişinin herhangi bir zorlama ve tehdit altında olup olmadığı da yine yapay zeka duygu durum tespit yöntemleri ile otomatik olarak kontrol edilir.

Bunlara ek olarak kişinin kimliğini kameraya göstermesi talep edilerek, bu aşamada farklı renk skalaları ile hologram kontrolleri gerçekleştirilerek kimlik kartının sahte olup olmadığı tespit edilir.

Müşteriye SMS ile gönderilen tek kullanımlık doğrulama kodunu başarı ile giren müşterinin tanıma işlemi tamamlanır. Tüm bu adımlar loglanarak, arşivlenmek üzere kayıt altına alınır.

Yayınlanan tebliğde buradaki unsurların tüm şartları detaylarıyla açıklanmış durumdadır. Müşteri temsilcilerinin çalışma ortamlarından, kayıtların saklanma sürelerine ve işlem güvenliğine kadar tüm bu detaylar sektör tarafından da hassasiyetle ele alınmaktadır.

Neler Değişecek?

Söz konusu tebliğle birlikte aynı anda Yatırım Hizmet ve Faaliyetleri ile Yan Hizmetlere İlişkin Belge ve Kayıt Düzeni Hakkında Tebliğ’de de değişiklik yapılarak, mevcut düzenlemelere olan etkileri de aynı detayda ele alındı. 09 Mart 2022’de yürürlüğe giren tebliğ ile ilgili olarak, güvenlik açısından önemli bir unsur olan iki bileşenli kimlik doğrulama sürecinin başlaması için uyumun sağlanması amacıyla, gerekli altyapı çalışmalarını tamamlayabilmelerine yönelik 31 Aralık 2022’ye kadar süre tanındı. Buna göre yeni yıla sektörün hızlı bir giriş yapacağını öngörüyorum.

Elbette böylesine önemli bir müşteri deneyimi, portföy yönetim şirketlerine mevcut iş modellerini ve hedef kitle segmentasyonunu gözden geçirmeleri için bir fırsat verdi. Bireysel portföy yönetimi için daha dar bir segmentte müşteriye ulaşan portföy yönetim şirketleri günümüz trendine uygun olarak mobil uygulamalara ağırlık vermeye başladı. Uygulamalar sadece kullanıcıya kurumu tanıtmak ve ürünler hakkında bilgi vermek yerine artık müşteriyi edinmek ve işlemlerini gerçekleştirmek üzerine kurgulanıyor. Bu aşamada, gelecek olan yeni müşterilere sadece portföy yöneticileri ile hizmet vermek mümkün olmayacaktır. Bu gelişmenin dalga etkisi ile robo danışmanlık çözümleri portföy yönetim şirketi mobil uygulamaları içinde kendilerine daha fazla yer bulacaktır.

“Dijital Portföy Yönetim Şirketi” ve “Dijital Saklama Kuruluşu”

Buradaki bir diğer önemli unsur da saklamacı kurumla portföy yönetim şirketi arasındaki entegrasyon kabiliyeti olarak ön plana çıkmaktadır. İlgili mevzuatın izin verdiği ölçüde, yüksek ve kesintisiz bir müşteri deneyimi için “Dijital Aracı Kurum” ve “Dijital Banka”dan sonra artık “Dijital Portföy Yönetim Şirketi” ve “Dijital Saklama” yaklaşımları yakın geleceğin en önemli başlıkları olacaktır. Bu kurumların teknolojik dönüşüm için ayırdıkları bütçeler de rekabette önemli bir unsur olacaktır.

Tüm bu gelişmeler son kullanıcı açısından olduğu kadar ülkemiz sermaye piyasalarının gelişimi açısından da önemlidir. Özellikle portföy yönetim şirketleri ve saklama kuruluşlarının, uzaktan müşteri edinimi ile devam eden bu dijitalleşme yolculuğunda, finansal teknoloji şirketleri ile yapacakları iş birlikleri sayesinde finansal ekosistemimiz yurtdışı örneklerine göre çok daha iyi seviyelere ulaşacaktır.

İnfina Yazılım olarak bizler de, 1995’ten beri teknolojik dönüşümüne katkı sağladığımız finans sektöründe atılan bu dijitalleşme adımlarının içinde yer almaya, yeni fikir ve öncü çözümlerimizle değer katmaya devam ediyoruz.

Güzel bir gelecek için…

İskender Ada
İnfina Yazılım A.Ş.
Satış, Pazarlama ve İş Geliştirme
Genel Müdür Yardımcısı