Parasal Büyüklükler ve Aralarındaki İlişkiler

Mahfi Eğilmez – 25.03.2015

Emisyon ve Emisyon Hacmi

Emisyon, çıkarmak, yaymak gibi anlamlar taşır. Para konu olduğundan emisyon kağıt para basıp dolaşıma çıkarmak ve dolaşıma sokulan para anlamlarına gelir. Emisyon hacmi dendiğinde merkez bankası tarafından basılıp piyasaya sürülen (dolaşıma çıkarılan) para miktarı anlaşılır. Emisyon hacmini belirleyen temel göstergelerden birisi bireysel para talebidir. Bireyler başlıca üç nedenle para talep ederler: Günlük alış verişlerini yapmak için (işlem amacıyla), tasarruf ederek geleceklerini garanti almak amacıyla (ihtiyat güdüsüyle) ve kârlı yatırım fırsatlarını değerlendirmek amacıyla (spekülasyon güdüsü.)

19 Mart 2015 itibariyle Türkiye’de emisyon hacmi yani dolaşıma çıkan banknot + madeni para tutarı 93,9 milyar TL’dir. Bundan aynı tarih itibariyle banka kasalarındaki yaklaşık 12 milyar TL’yi düşersek kalan 81,9 milyar TL dolaşımdaki para miktarına ulaşmış oluruz. Yani Türkiye’de piyasalarda dolaşan, bireylerin evlerinde, cüzdanlarında bulunan, şirketlerin kasalarında duran paraların toplamı budur. Bu miktar 2014 yılsonunda 77,4 milyar TL idi.

Para Arzı

Para arzı, bir ekonomide bir dönemde piyasada bulunan para stokuna verilen addır. M harfiyle gösterilir. Bu kavram emisyon hacminden farklıdır. Çünkü içinde emisyon yani dolaşımdaki banknotlar ve madeni paralara ek olarak başka satınalma araçları da vardır. Para arzının çeşitli şekillerde ölçülmesi mümkündür. Bu ölçümler genellikle iki grupta toplanır dar para arzı ve geniş para arzı.

Dar Para Arzı

Dar para arzı iki şekilde ölçülür: M0 ve M1.
M0, en dar anlamdaki para arzıdır. TCMB tarafından dolaşıma çıkarılmış banknotlarla, Darphane tarafından dolaşıma çıkarılmış madeni paranın toplamından bankaların kasalarında bulunan nakit paranın düşülmesiyle bulunan toplamı gösterir. Yukarıda emisyonu anlatırken değindiğimiz dolaşımdaki paraya eşittir.
M0 = (Dolaşımdaki Banknotlar + Madeni Paralar) – Banka kasalarındaki nakit
19 Mart 2015 itibariyle M0 = (93,9 – 12) = 81,9 milyar TL

M1, M0’a bankalarda bulunan vadesiz mevduatın da eklenmesiyle ortaya çıkar.
M1 = M0 + Vadesiz Mevduat
19 Mart 2015 itibariyle M1 = 81,9 + 175,2 = 257,1 milyar TL

Geniş Para Arzı

Geniş para arzı da iki şekilde ölçülür: M2 ve M3.
M2, M1’e vadeli mevduatların eklenmesiyle bulunur.
M2 = M1 + Vadeli mevduat
19 Mart 2015 itibariyle M2 = 257,1 + 802,9 = 1.060 milyar TL
M3, en geniş para arzı olup M2’ye repo ve para piyasası fonları ve bankalarca ihraç edilen menkul kıymetler eklenerek bulunur.
M3 = M2 + Repo ve para piyasası fonları
19 Mart 2015 itibariyle M3 = 1.060 + 47,3 = 1.107,3 milyar TL

Parasal Büyüklükler Arasındaki İlişkiler ve Bunları Kullanarak Para Politikası Uygulama
Bireylerin para talebinin yanı sıra merkez bankasının para politikasını yürütme biçimi de emisyon hacmi üzerinde etkili olur. Merkez bankası örneğin enflasyonu denetim altında tutabilmek için sıkı para politikası izliyorsa o zaman bireylerin para talebini tam olarak karşılamayarak parayı kıt hale getirir. Bunu yapabilmek için çeşitli yöntemlere başvurur: (1) Emisyon miktarını sınırlar, yani piyasada dolaşımda bulunan paranın miktarını açık piyasa işlemleriyle azaltır. (2) Fonlama faizlerini yükselterek bankaların kendisinden daha az para kullanmasını sağlar. (3) Zorunlu karşılıkları artırarak kredi hacmini denetim altına alır. Bu şekilde piyasadaki para azalınca talep düşeceği için de talep enflasyonu denetim altına alınmış olur.

Eskiden büyük ölçüde emisyonu denetleyerek yani piyasaya az para sürerek ya da piyasadaki parayı açık piyasa işlemleri yoluyla çekerek para miktarını ve onun yaratacağı etkileri denetlemek mümkün oluyordu. Günümüzde emisyon üzerinden yapılan denetim eskisine göre etkinliğini kaybetmiş bulunuyor. Bunun nedenleri arasında bankaların kaydi para yaratmalarının yaygınlaşmış olması, hanehalklarının kredi kullanımının genişlemiş olması, kredi kartları gibi para yerine kullanılan araçların gelişmiş olması en önde yer alıyor. O nedenle de para politikasının yanında makroihtiyati önlemler devreye sokuluyor.

Not: Repo (repurchase agreement); kısa dönemli bir menkul değerin (Devlet tahvili, Hazine bonosu, banka bonoları, piyasada işlem gören borçlanma senetleri gibi) belirli bir dönem sonunda geri alınmasını öngören bir satış anlaşmasını ifade ediyor. Repo, borçlanmanın teminatlı hale getirilmesinin bir çeşididir. Para piyasası fonları; piyasada yatırım fonu adı altında bankalarca oluşturulan fonları ifade ediyor. Bankalarca ihraç edilen menkul kıymetler; bankaların çıkardıkları 2 yıla kadar vadeli tahvil ve bonoları kapsıyor.

Kaynak: Burada geçen parasal büyüklükler için kaynak TCMB bilançosudur.
http://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/5f483aa2-5381-45df-b9f6-8b74eb76e316/parabanka.pdf?MOD=AJPERES&CACHEID=5f483aa2-5381-45df-b9f6-8b74eb76e316

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir