Orta Gelir Tuzağında 40 Yıl

Mahfi Eğilmez – 20.05.2018

Orta gelir tuzağı; bir ekonominin belirli bir kişi başına gelir düzeyine ulaştıktan sonra orada sıkışıp kalması halini tanımlamak üzere kullanılan bir deyimdir. Orta gelir tuzağı bir ekonomide kişi başına gelir düzeyinin belirli bir aşamadan öteye gidememesi halini ya da belirli bir gelir düzeyine ulaştıktan sonra durgunluk içine girilmesi durumunu ifade eder. Bu tanımda açık olmayan konu hangi gelir düzeyinin orta gelir düzeyi olarak kabul edilmesi gerektiği meselesidir.

Orta gelir tuzağı yaklaşımı ilk kez ortaya atıldığında ABD’de kişi başına düşen gelirin yüzde 20’sinin ekonomiler açısından orta gelir düzeyi olarak kabul edilmesi esasına dayanıyordu. Sonradan Dünya Bankası’nın ekonomiler sınıflandırmasında esas aldığı orta gelirli ekonomilerde kişi başına gelir tavanı ölçü olarak kullanılır oldu. Benim tanımım daha farklı. Ben, orta gelir ölçüsü olarak dünya GSYH’sinin dünya nüfusuna bölünmesiyle ortaya çıkan kişi başına ortalama gelirin orta gelir olarak alınmasını öneriyorum.

Aşağıdaki tablo, 1980’den bu yana yukarıda değindiğim üç farklı ölçüye göre orta gelir tutarını ve çeşitli ekonomilerin kişi başına gelirlerinin gelişimini gösteriyor. Tabloda yalnızca ortalama olarak yer alan satır üstündeki ölçülerin ortalamasını gösteriyor.

1980 1990 2000 2010 2017
USD USD USD USD USD
Dünya Bankası 9.265 12.275 12.235
ABD GSYH’si % 20’si 2.515 4.783 7.238 9.662 11.900
Ortalama Küresel Gelir 2.502 4.434 5.562 9.606 10.774
Ortalama 2.508 4.609 7.371 10.514 11.636
Güney Kore 1.704 6.516 11.948 22.087 29.891
Macaristan 2.151 3.312 4.628 13.074 15.531
Polonya 1.592 1.626 4.476 12.602 13.823
Türkiye 2.169 3.747 4.219 10.476 10.512
Brezilya 1.229 3.105 3.779 11.292 9.895
Bulgaristan 2.818 2.267 1.614 6.744 8.064

1980 yılında Bulgaristan dışında buraya aldığımız ekonomilerden hiçbirisinin orta gelir düzeyinin üzerinde olmadığı görülüyor. 1990 yılına geldiğimizde Güney Kore’nin ortalamanın üzerine çıktığını, Bulgaristan’ın 1980’e göre geriye düştüğünü, diğer ekonomilerin orta gelir düzeyini tutturamadığını görüyoruz. 2000 yılında Güney Kore orta gelir tuzağını tamamen aşmış görünürken diğerleri tuzağın içinde bulunuyor. 2010 yılında Güney Kore artık yüksek gelirli ekonomiler düzeyine çıkmış, Macaristan ve Polonya orta gelir tuzağından kurtulmuş ve yükselişe geçmiş durumdadır. Brezilya ve Türkiye tuzaktan çıkışta önemli bir hamle yapmış görünüyorlar. 2017’de Güney Kore artık bu listenin tamamen dışına çıkmış, gelişmiş ekonomiler arasında yükselişe geçmiş bulunuyor. Macaristan ve Polonya tuzaktan çıkmış ve yüksek gelirli ekonomilere katılma yolunda yol almaya başlamış görünüyor. Bulgaristan yeni bir atağa geçerken, Brezilya tuzakta daha kötü bir konuma gerilemiş, Türkiye ise yerinde saymaya yönelmiş bulunuyor.

Özetle söylemek gerekirse 1980’den bu yana geçen 40 yıla yakın süre içinde en önde başlayan Bulgaristan en geriye düşmüş, sondan ikinci sırada başlayan Güney Kore orta gelir tuzağından çıkarak yüksek gelirli ekonomiler arasına girmeyi başarmıştır. Macaristan ve Polonya bu süre içinde orta gelir tuzağından çıkmış, Türkiye ve Brezilya 2010 yılında orta gelir tuzağından çıkmaya oldukça yaklaşmışken tekrar geriye düşmüş ve tuzakta kalmışlardır.

Macaristan ve Polonya, Avrupa Birliği’ne girdikten sonra orta gelir tuzağından çıkmayı başarırken, Güney Kore tümüyle bilime dayalı eğitim ve üretim modeliyle bu tuzaktan çıkmış, çıkmakla kalmayıp yüksek gelirli ekonomiler arasına katılmıştır. Büyük olasılıkla Bulgaristan da Avrupa Birliği’ne katıldığı için bir süre sonra tuzaktan kurtulabilecektir. Brezilya’nın orta gelir tuzağından çıkabilmesi için yeni bazı atılımlar içine girmesi gerekli görünüyor. Son 8 yıldaki yaklaşımlarıyla Avrupa Birliği’ne girme şansını iyice uzağa ittiğine göre Türkiye için bu tuzaktan çıkabilmenin tek yolu Güney Kore’nin izlediği bilime dayalı eğitim ve üretim yolunu izlemekten geçiyor.