Merkez Bankalarını Beklerken

2008 krizinin üzerinden sekiz sene geçti ve alınan onca önleme rağmen Dünya istenen büyüme ve enflasyon ortamını yakalayamadı.

Koskoca bir tanker içi dolu güç bir manevra yapıp rotaya dönmek için senelerdir uğraşıyor. Dümende Amerika başta olmak üzere küresel merkez bankaları var dışarıdan izleyenler endişeli tanker bir yerlerde karaya oturur yol alamazsa vay Dünyanın haline…

Küresel dünya ve küresel ekonomi dendi işler yolunda giderken hepimiz mutluyduk ancak şimdi durum farklı ya bu yolculuk sükûnetle sonuçlanacak ya da herkes daha azına razı olup boynunu eğecek. Çok dramatize ettiğimizin farkındayız zaten piyasalarda her tepki abartılı iken bizim de yaşananları bu şekilde özetlememiz anlaşılabilir olmalı.

Gelelim klasik gerçeğimiz bu haftanın gündemine Japon Merkez Bankası deflasyondan çıkamayan nerede ise büyüyemeyen ekonomisini canlandırmak için Eylül ayı toplantısında bir adım atacak mı bilmiyoruz? 2016 yılına dört faiz artırımı yapacağım diye başlayan Amerikan Merkez Bankası (FED) bu toplantıda Aralık ayı faiz artırımı sinyali verecek mi bilmiyoruz? Neyse ki bizim Merkez Bankamızın Mart ayında başlayan sadeleştirme politikasına istinaden üst bant faiz indirimlerine devam edeceğini tahmin edebiliyoruz.

Küresel Merkez Bankaları bireylere ve işletmelere rehberlik edeceğiz diye üstlendikleri piyasalara yol gösterme misyonunda başarılı olamadılar. En azından biz içeride bir sonraki adımı öngörebiliyoruz. Politikalar doğru mu yanlış mı bu ortamda kritiğini yapmak yerine geride kalanlara düşen ortama ayak uydurmak. Küresel ekonominin düşük büyüme ve enflasyon ortamından çıkışının zaman alacağı varsayımı ile Merkez’in politikaları ve reel sektör arasında orta yolu bulmak aşamasında ise mali sektöre görev düşüyor.

Eylül ayı FED toplantısına gelince, piyasalar aradığı ılımlı mesajları bulamayabilir. Son aylarda Bölge Başkanları’nın öyle de olur böyle de olur tarzında mesajları aylardır duyduğumuz verilere bağımlıyız hatırlatmaları bankanın güvenilirliğine gölge düşürüyor. Bize göre, üyeler faiz artırım tahminlerini aşağı yönde güncellese de ekonomik büyüme tahmini aşağı yönde revize edilse de banka bu toplantıda daha dik bir duruş sergileyecek. Ah bu küreselleşme bilselerdi bu kadar birbirine bağlı bir ekonomik platform yaratırlar mıydı?

Amerika Doları ne olacak önce 97,50 ardından 99,00 seviyesine doğru hareketlenecek mi? Yoksa önce 94,50 ardından 93,00 endeks seviyesine doğru geri mi çekilecek? Kasım ayı seçimleri yaklaşıyor ülkenin itibarı para biriminin hızlı değer kaybetmesi istenen bir durum değil. Çok hızlı yükseliş ise ihracatta dezavantaj yaratabilir. İdeali Mayıs ayından bu yana gözlenen bant içi hareketin devamı biz de görüşümüzü bu yönde kullanıyoruz.

Gelişen ülke ekonomilerine ne olur? Çin’de bir tehdit olmasın da ne olursa olsun diyenler olabilir. Haksız da sayılmazlar düşük büyüme düşük enflasyon ortamı gelişmiş ülkelerden yavaş yavaş gelişen ülkelere transfer oluyor. Artık bu gerçeğe alışsak iyi olur eski şaşaalı büyüme dönemi geride kaldı sadece ayakta kalmaya çalışalım.

Arzu Toktay