Krizin Üçüncü Aşamasının Öncü Sinyalleri

Mahfi Eğilmez – 26.11.2015

Baltık Exchange Ltd. Londra bazlı bir kurumdur. Bu kurum, dünyada deniz ticareti, deniz yoluyla fiziksel ve türevsel taşımacılık sözleşmeleriyle ilgili piyasa bilgileri konusundaki tek bağımsız kurumdur. Dünya deniz ticaretinin büyük bölümüne egemen olan 600’ü aşkın gemi brokerliği şirketi bu kurumun üyesi konumundadır. Kurumun Singapur, Şangay ve Atina’da şubeleri vardır. Kurumun sermayesinin pay sahipleri çoğunlukla kurumun üyesi durumundaki şirketlerdir.

Baltık Exchanhe Ltd., 26 deniz taşımacılığı rotasını esas alarak brokerlerin okyanus taşımacılığı için bu rotalardan kote ettiği fiyatları toplayarak ve her gün bunları bir endekse uyarlayarak yayınlıyor. Böylece günlük ortalama deniz taşımacılığı fiyatları ortaya çıkıyor.

Kargo gemiciliğinde 4 kategori gemi bulunuyor. Gemiler boyutları ve yüğk taşıma hacimlerine göre büyükten küçüğe doğru şu adlarla anılıyor: Capesize, Panamax (Panama kanalı otoritelerinin kanaldan geçmesine izin verdiği boyuttaki gemiler), Supramax ve Handymax.

1985 yılından beri açıklanan Baltık Kuru Yük Endeksi, bu 4 farklı kargo gemisini baz alarak bunları işleten 600’ü aşkın şirketin 26 rota üzerinde aldığı taşıma işlemlerinin ücretlerini ağırlıklandırmak suretiyle oluşturulmuş bir endeks. Adında Baltık geçmesine karşılık aslında bütün dünyaya yönelik deniz taşımacılığını kapsıyor.

Baltık Kuru Yük Endeksi, bize kabaca küresel deniz ticaretinin yoğunluğunu ve hangi düzeyde seyrettiğini gösteriyor. Dolayısıyla küresel ticaretin daralıp daralmadığı ya da artıp artmadığından giderek emtialara olan talebin olan canlılığını ortaya koyuyor. Eğer endeks düşüyorsa o zaman emtia talebinde, ticaretinde ve dolayısıyla üretiminde düşüş söz konusu demektir.

Aşağıdaki grafikte son beş yılda Baltık Kuru Yük Endeksindeki gelişme yer alıyor (kaynak: cnbc.)

baltik-kuru

Görüleceği gibi bugünlerde endeks 500 dolayında bulunuyor. Ki bu, grafikten de görüleceği gibi, son beş yılın en düşük düzeyi. İşte bu endeks özellikle emtia üreticisi ve satıcısı konumundaki gelişme yolundaki ekonomilerin niçin giderek zor duruma girdiğini ortaya koyuyor. Küresel olarak yaşanan ekonomik sıkıntıların yarattığı büyüme düşüşü ve onun sonucu olarak ortaya çıkan emtia talebi düşüşü dünya emtia talebinde hızlı gerilemelere ve fiyat düşüşlerine yol açmış bulunuyor. Bunun sonucu olarak dünya ticareti geriliyor, taşımacılık hacmi düşüyor. Bu grafiği küresel krizin üçüncü aşaması olarak tanımladığım gelişme yolundaki ülkeler krizinin öncü göstergesi gibi almak mümkündür.

Emtia üreticisi gelişme yolundaki ekonomiler açısından 2016’ya girerken durum olumsuz görünüyor. Bu ekonomilerin bir bölümü emtia satışından elde edecekleri döviz gelirlerine ve buna ek olarak sermaye akımı şeklinde elde edecekleri döviz gelirlerine bağlı bir ekonomik yapıya sahipler. Brezilya’yı bu tür ekonomilere örnek olarak verebiliriz. Bir de emtia üreticisi ve satıcısı durumunda olmayan ama tasarrufları yatırımlarını karşılamaya yetmediği için dış kaynaklara bağlı olarak büyüyen gelişme yolundaki ekonomiler var. Türkiye’yi bu tür ekonomilere örnek olarak gösterebiliriz. Bu ülkeler de dünyada yatırım iştahındaki düşüş ve Fed’in faiz artırımı beklentisinin yarattığı hava nedeniyle eskisi kadar yabancı kaynak çekemez konumdalar.

Aşağıdaki grafik gelişme yolundaki ülkelere yönelik sermaye akımlarındaki gelişimi ortaya koyuyor (kaynak: IIF.)

sermaye-akimlari

Bu grafik de 2016 yılı beklentilerinin pek parlak olmadığını gösteriyor. Türkiye’nin bulunduğu bölgede yaşanan olumsuz jeopolitik gelişmelerin ilave olumsuzluklar yaratması da olasılık içinde bulunuyor. Bu durumda önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ekonomilerin yabancı kaynak bulmasında sıkıntılar ortaya çıkacak. En büyük sıkıntıyı dış kaynağa en fazla bağımlı olanlar çekecek. Türkiye, ne yazık ki bu ekonomilerin başında yer alıyor. 2004 ile 2008 arasında yapısal reformları yapmayarak kaçırdığımız fırsatı sürekli dile getiriyorum. Grafik, niçin o dönemi kaçan fırsat dönemi diye vurguladığımı sanırım açık biçimde ortaya koyuyor. O dönemde gerekeni yapabilseydik gelişme yolundaki ekonomilerin kapısını çalan krizi şimdi daha rahat karşılıyor olacaktık.

Çinli bilgeler diyor ki: “Kaybettiğin parayı belki geri kazanabilirsin ama zamanı asla.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir