Kısa Vade, Uzun Vade ve Sorunların Çözümü

Kısa vade – Uzun vade ayrımı
Ekonomide vade (dönem) ayrımı vardır. Alfred Marshal’ın tanımlamasına göre vadelerin süreleri konusunda şöyle ayrım yapılabilir: Kısa vade; emek, enerji, sermaye, hammadde gibi değişken faktörlerin artırılıp azaltılabileceği, buna karşılık toprak, bina gibi sabit üretim faktörlerinin değiştirilemeyeceği bir süredir. Uzun vade; gerek değişken gerekse sabit üretim faktörlerinin tamamının arttırılıp azaltılabileceği kadar uzun bir süreyi ifade eder. Bu teknik tanımlara karşılık kısa vade denildiğinde genellikle 1 yıldan kısa süreler, uzun vade denilince de 1 yıldan uzun süreler anlaşılır.

Sorun ve çözüm
Sorun; (1) Araştırılıp öğrenilmesi, düşünülüp çözümlenmesi, bir sonuca bağlanması gereken durum, mesele, problem ya da (2) Sıkıntı veren durum, dert olarak tanımlanıyor.

Çözüm; (1) bir sorunun çözülmesiyle ulaşılan, elde edilen sonuç ya da (2) Bir sonuca varmak, ortadaki engelleri kaldırmak için tutulması gereken yol olarak ifade ediliyor.

Ortada bir sorun varsa bu sorunun çözülmesi için mutlaka çözüm yolları da vardır. Önemli olan sorunu doğru teşhis edip ona göre doğru çözümü uygulamaktır. Ne var ki bu dediğimiz ekonomide o kadar kolay değildir. Sorunun doğru olarak teşhis edildiğini varsaysak bile çözüm konusunda her zaman doğru adımların atıldığını varsayamayız. Deneyimlerimiz bize doğru teşhis edilmiş birçok ekonomik sorunda girişilen çözüm yollarının doğru olmayabileceğini gösteriyor.

Ekonomide sorunların doğru biçimde çözümlenebilmesi için çözümlerin vade ile uyumlu olması temel koşullardan birisidir.

Yanlış çözüm her vadede sorun yaratır.
Enflasyon düşerken faizi düşürmek yerine, faizi düşürerek enflasyonu düşürmeye çalışmak yanlış çözümdür ve bu çözüm yanlış olduğu için kısa vadede de uzun vadede de sorunlara yol açar. O nedenle bunu bir çözüm olarak değil, sorunu büyüten bir çözümsüzlük olarak değerlendirmek daha doğru olur.

Enflasyon ve küçülmeyi (slumpflasyon) bir arada yaşayan bir ekonomide yalnızca para politikasını sıkılaştırarak çözüm aramak kısa vadede enflasyon için işe yararsa da küçülmeyi daha da hızlandırıcı sonuç yaratabilir. Böyle bir durumda yapılacak doğru uygulama beklentileri olumlu yöne çevirecek uzun vadeli program açıklamak ve hızla uygulamaya başlamaktır.

Kısa vadeli çözümler genellikle uzun vadede sorunlar yaratır.
Yükselen enflasyonu çözmek için faizi arttırmak kısa vadede talep enflasyonunu ya da kur artışı kaynaklı maliyet enflasyonunu çözmek konusunda önemli bir katkı sağlasa da uzun vadede finansman maliyeti artışlarına neden olacağı için bu kez kur dışı maliyet enflasyonunu ateşleyebilir.

Büyümeyi hızlandırmak için bankaların daha fazla kredi vermesini teşvik etmek kısa vadede büyümeyi ateşlese de uzun vadede bankaları tahsil edilemeyen alacaklar sorunuyla karşı karşıya bırakabilir. Bu durumda bankalar mevcut kredileri de geri çekeceği için büyüme düşer.

Ekonomik sıkıntıları aşmakta yardımcı olduğu gerekçesiyle kayıt dışı ekonominin üzerine gitmemek, denetlememek, görmezden gelmek kısa vadede ekonomide harcamaların artması ve büyümenin desteklenmesi gibi bazı avantajlar sağlayabilir. Buna karşılık rekabeti bozucu etkiler yaratacağı için uzun vadede kayıt dışılığın bütün topluma derece derece yayılma eğilimi göstermesine yol açar. Bu durum, vergi gelirlerini düşürmenin ve bütçe açığını artırmanın yanı sıran GSYH’nin de tam olarak ölçülememesine ve alınacak kararların sağlıklı olmamasına yol açar.

Uzun vadeli çözümler, genellikle kısa vadede sorunlar yaratır.
Uzun vadeli çözümler genellikle yapısal reformlar ya da sadece reformlar diye adlandırılan çok daha köklü ve kalıcı çözümlerdir. Bunların bir bölümü yargı reformu, eğitim reformu gibi ekonomi dışı düzenlemelere bir bölümü ise ekonomik düzenlemelere girer ve kısa vadede can acıtıcıdır. Mesela enflasyonu düşürmek için vergileri arttırmak; kısa vadede bireylerin ve kurumların devlete daha çok ödeme yapmasına, kamu harcamalarını kısmak; bireylerin ve kurumların kısa vadede devletten daha az hizmet almasına yol açar. Bunlar kısa vadede oy kaybettirecek olsa da uzun vadede ekonomik iyileşmeyi sağlayarak oy kazandırabilecek adımlardır. Ne var ki siyasetçinin ufku daha çok kısa vadeyle sınırlı olduğu için uzun vadedeki oy kazancı etkili olmayabilir.

Kısa vade ve uzun vade bir arada düşünüldüğünde bir anlam ifade eder
Ekonomide işler iyi gitmediği zaman iktisatçılar genellikle hem kısa hem de uzun vadeli çözümlerden oluşan bir paket önerirler. Bir ekonomide talep enflasyonu ya da kur kökenli maliyet enflasyonu yükseliyorsa iktisatçılar kısa vadede faiz artışı önerirler. Faiz artışı talep enflasyonunda talebi düşürecek ve enflasyonu denetim altına alacak etki yaratır. Kur kökenli maliyet enflasyonunda ise yerel parada faiz artışı, dövize yönelik talebi düşürerek ve dışarıdan döviz girişini (sıcak para) artırarak kurun denetim altına alınmasını ve maliyet enflasyonu yaratacak artışlara neden olmamasını sağlar. Bunu önerdiğinde iktisatçılar bu uygulamanın uzun vadede finansman maliyetlerinin artacağını ve o nedenle uzun vade için başka öneriler yapmaları gerektiğini bilirler ve o zaman ekonomide yerleşmiş sıkıntıları ve ekonomi dışında oluşmuş olup da ekonomiyi de etkileyen sıkıntıları çözmek için uzun vadeli öneriler getirirler. Mesela yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü gibi konularda öneriler yaparlar. Çünkü bunlar olmadan ülkeye doğrudan yabancı sermaye gelmeyeceğini, onun yerine hep sıcak para geleceğini, hatta yerli yatırımcıların bile yatırım yapmaktan kaçınacağını düşünürler. Bunun gibi ekonomi dışı görünen ama ekonomiyi etkileyen önerilerin yanında ekonomiyle doğrudan ilgili öneriler de yaparlar. Mesela cari açığın yükselmemesi için faizle başlayan kur denetiminin teşviklerin gözden geçirilmesiyle devam etmesini önerirler. Teşvik sisteminin şehirlere veya sektörlere değil, ürünlere ve şirketlere ve belirli bir denetim altında verilmesinin ithalatı azaltıcı, cari açığı düşürücü etki yapacağını anlatmaya çalışırlar. Ya da dolaylı vergilerin yükselmesinin ekonomide gelir dağılımını bozacağını ve o nedenle dolaylı vergilerdeki yükün düşürülmesini, dolaysız vergilere ağırlık verilmesini, bunu yaparken de vergi oranlarının artırılması yerine kayıt dışı işlemlerin kayda alınmasını önerirler.

Her iktisatçı bunları söylemez, siyasetçiler de bunların kısa vadeli olanlarını benimser
Her iktisatçı burada anlattığım ayrıntıda öneri yapmaz. Kimi kısa vadeli önerilerle yetinir ve uzun vadede her şeyin zaten dengeye geleceğini düşünür, kimi kısa vadeyle ilgilenmenin anlamsız olduğunu, asıl meselenin uzun vadede olduğunu savunur. Daha az sayıda iktisatçı her iki vadeyi de kapsayan programlar önerir.

Siyasetçinin iktidar süresi kısıtlıdır. O nedenle siyasetçi uzun vadeli bakış açısına sahip değildir. Siyasetçiyi ilgilendiren asıl mesele ekonominin kısa vadede iyi görünmesidir. O nedenle siyasetçiler, çoğunlukla, işleri kısa vadede toparlayacak çözümler beklerler.

İktisatçıların bir bölümü, siyasetçilerin bu beklentisine yanıt verebilmek için kısa vadeli çözümler üretirler. Bu çözümlerin uzun vadede zarar verebileceğini görmezden gelirler.

Kısa vadeler üst üste eklenince uzun vade olur
Kısa vade – uzun vade ayrımı doğrudur. Çözümleri de bu ayrım üzerine yapmak gerekir. Buna karşılık ekonomide çoğu kez kısa vade sorunu gibi görünen sorunlar, uzun vade sorunlarının o döneme isabet eden kısmını yansıtır. O nedenle kısa vadeli sorunların çözümünü düşünürken uzun vadeli etkilere bakmak gerekir.

Çoğu kez siyasetçilerin talebi kısa vadede işlerin nasıl düzelebileceğinin formülüdür. İşte o aşamada sabırla kısa vadelerin birbirine eklenerek uzun vade olacağını ve kısa vadeli çözüm adımları atılırken bunların uzun vadeli etkilerinin de düşünülmesi gerektiğini ve o nedenle uzun vadeli planlar yapılması gerektiğini, ancak bu tür uzun vadeli programlar yapılıp açıklandığında olumsuz beklentilerin olumluya dönüşebileceğini anlatmak gerekir.

Doğru, gerçekçi ve kısa vadeli çözümlerle tutarlı yapılmış uzun vadeli planlar, plan vadesi sonundaki hedeflere neler yapılacağının ayrıntılı olarak gösterilmesi kaydıyla, uzun vadede ekonomiyi iyiye götüreceği gibi kısa vadeli sorunların çıkmasını da önler.