İkiz Açık, Üçüz Açık

Mahfi Eğilmez – 20.10.2012

İktisatçıların bir bölümü cari açığın, kamu gelir gider dengesinin açık vermesinden kaynaklandığı ve cari açığın da dönüp kamu gelir gider açığını beslediği görüşündedir. Bu neden sonuç ilişkisine ikiz açık hipotezi adı veriliyor. Bu hipotezi savunanlara göre büyük oranlı bütçe açıkları verdiği için cari açığı da giderek büyüyen ABD’nin cari açığını azaltması ancak kamu gelir gider açığını kapatmaya başlanmasıyla mümkün olabilir.

Önce makroekonomik denge denklemini yazalım: (S – I) + (T – G) = (X – M) yani özel kesimin tasarruf (S) ve yatırım (I) dengesi ile kamu kesiminin gelir (T) ve gider (G) dengesinin  toplamı cari dengeye (X – M) eşittir. Denklemin sol tarafındaki iki dengenin toplamı bir ülkenin iç ekonomik dengesini, sağ tarafı ise dış ekonomik dengesini gösterir. Yani bir ülkenin iç ekonomik dengesi ile dış ekonomik dengesi birbirine eşittir ve denklemin kuruluş mantığı gereği bir ülkenin iç ekonomik dengesi ne kadar açık veriyorsa dış ekonomik dengesi de o kadar açık veriyor demektir. Bunun anlamı iç ekonomik denge açığının dış ekonomik denge açığı yoluyla finanse ediliyor olmasıdır. İç ekonomik dengeyi oluşturan dengelerden özel kesimin tasarruf yatırım dengesi (S – I) ya da kamu kesimi gelir gider dengesi (T – G) tek başına açık veriyor ve buna dış ekonomik denge yani cari denge (X – M) açık vererek eşlik ediyorsa ikiz açık söz konusudur. Yok eğer iç ekonomik dengelerin ikisi de açık veriyor ve cari denge de bunlar kadar açık veriyorsa o zaman üçüz açık söz konusu demektir.

Türkiye ekonomisi için 2012 yılına ilişkin tahminlerimizi kullanarak bu dengeyi oluşturmaya çalışalım. (S – I) dengesi konusunda tahmin yapmamız için eldeki veriler henüz tam oluşmamış durumda. Çünkü henüz GSYH bileşenlerini 6 aylık bazda biliyoruz. Bu durumda diğer iki değişkeni tahmin edersek (S – I) dengesini de denklemden giderek bulabiliriz. Bütçe dengesinin (T – G) 8 aylık sonuçları yılsonunda bütçe açığının GSYH’ya oranının yüzde 2,5 dolayında olacağını gösteriyor (merkezi bütçe açığı üzerinden yaptığımız bu tahminde diğer kamu kesimi dengelerinin açık ve fazlalarının denk olacağını ve sonuçta merkezi bütçenin kamu kesimi finansman dengesini yüzde 5 oranda sapmayla temsil edeceğini düşünüyorum.) Yüzde 2,5 dolayındaki bir bütçe açığı kabaca 35 milyar TL dolayında bir açık demektir. Cari dengedeki düşüşün yılsonunda bir miktar artışa dönüşeceğini ve sonuçta cari açığın kabaca 62 milyar dolar dolayında gerçekleşeceğini tahmin ediyorum. Eğer yılsonu dolar kuru 1,8 dolayında olursa bu açığın TL cinsinden karşılığının yaklaşık 114 milyar TL olmasını bekliyorum. Şimdi bu tahminlerimizi denklemimizde yerine koyalım:

(S – I) + ( T – G) = (X – M)
(S – I) – 34 = – 114

(S – I)’yı solda yalnız bırakırsak (-35 sağ tarafa + 35 olarak geçer);(S – I) = -114 + 34 = -80<
Bu durumda denklemimiz şöyle olur:
-80 -34 = -114

Bu denklemin toplamı sıfıra eşittir (-114’ü sola geçirirsek eşitlik sıfıra eşit hale gelir.)

Ya da bunları bir tabloda gösterirsek şöyle bir görünüm elde etmiş oluruz:

Dengeler (milyar TL)
2012
(S – I) Tasarruf Yatırım Dengesi
– 80
(T – G) Bütçe Dengesi
-34
(X – M) Cari Denge
-114

Tabloya göre 2012 yılında Türkiye’nin üç dengesi de açık vermiş yani üçüz açık olgusunu yaşamış olacaktır. Bu yeni bir olgu değildir. Önceki yıllarda da Türkiye üçüz açık sorunuyla karşı karşıyaydı. Bununla birlikte açıkların ağırlığı zaman içinde değişim göstermektedir. 2000’li yıllar öncesinde Türkiye’nin en büyük sorunu bütçe dengesinin bozukluğuydu. İzleyen yıllarda bütçe dengesi düzelmeye bu kez de cari dengesi bozulmaya yüz tuttu. 2012 yılında cari dengede iyileşme görülse de bütçe dengesinde bir bozulma söz konusu oluyor.

Üçüz açık tam anlamıyla bir “dengesizliğin dengesi”ni ifade ediyor. İç ekonomik dengeyi oluşturan iki dengenin de açık verdiği ve bunu dış açığın dengelediği bir durum.

Bu yazıda ortaya koymaya çalıştığım görüş ekonomi biliminin hipotezlerinin her zaman her yerde aynı geçerlilikte olmayabileceği görüşüdür. İkiz açık hipotezi bütçe açığındaki artışın, cari açığı artıracağı ve bu biçimde artan cari açığın dönüp bütçe açığını artıracağını ileri sürüyor. Hipotez ABD ekonomisi için doğru görünüyor. Türkiye açısından farklı bir hipotezin geçerli olduğunu düşünüyorum: “Cari açıktaki gerilemenin bütçe açığını artırması” söz konusu. Dolaylı vergilere dayalı Türk bütçe sistemi,  ithalatın düştüğü yıllarda daha düşük ithalat vergileri tahsil edileceği için daha büyük açık verecektir. 2012 yılında yaşadığımız olgu budur. Bu durumda ABD ekonomik sistemi cari açığı kapadıkça bütçe açığını azaltırken, Türkiye ekonomisi cari açığı kapattıkça daha fazla bütçe açığı verecektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir