Hisse senetleri ve yatırımcı psikolojisi: aşırı iyimser rakamlar felaket mi getirir?

Temel makro rakamlar, en zengin 500 insanın etkisi ve küresel politikalar

GSYİH, işsizlik oranı/istihdam raporu, tüketici fiyat/ürün fiyat endeksleri ve perakende satışlar yatırım getirilerinizde çok büyük bir etki yaratabilir. Petrol fiyatlarındaki hareketlerin etkisinin firma performansı üzerinde dolaylı bir etkisi vardır.
Bununla birlikte, Melbourne ‘de bulunan Victoria Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, SP 500’ün dünyanın borsalarının geri kalanını da etkileyebileceği keşfedildi. Çalışma sonuçları ayrıca, politik belirsizliğin hareketlerinin borsa oynaklığı üzerinde doğrudan etkisi olduğunu göstermektedir.

TradingView tarafından sağlanan Borsa İstanbul grafiğinden seçim öncesi ve sonrası belirsizliğin ne kadar dalgalanmaya sebep olduğu bariz şekilde görülebilmektedir. Şu anda EMA çizgilerinin son 4 gündür fiyatın altında ilerlemesi çıkış trendinin habercisi olabilir. EMA ve fiyat takip edilmeli ve buna göre AL veya TUT kararı verilmelidir.

Bir de yatırımcı psikolojisi var. Yatırımcı sürekli kar etmeye çalışmaz, bazen sadece zararını kurtarmaya çalışır. Bazen yatırımcılar zorunlu oldukları için hisse senedinden/tahvillerden çıkarlar. Küçük yatırımcıların çoğunun kredi borcu ödeyen orta sınıf olduklarını unutmamak gerekir. Yatırım kurumların risk iştahı fazla olur. Sıcak para kâra akar ve riskten uzak durur. Milyonerler hisse senetlerini satarak yüklü sermayeleri ile gayrimenkul, hizmet, turizm, endüstri gibi kolay likidite olamayan alanlara yönelebilirler. Ancak ana oyuncular bellidir: birinci olarak temel makro rakamlar (istihdam rakamları, GSYİH verileri vs.), ikinci olarak en zengin 500 insanın etkisi/şirket politikası değişikliği. Son olarak küresel politikalardır.

Küçük yatırımcılar: tutarlı, kapsamlı ve yeterli aralıkta bir sıklık oluşturamazlar

Küçük yatırımcılar, ne kadar bilinçli olursa olsun, (ki çoğu zaman 3 büyük oyuncunun karşılıklı etkileşimi büyük dalgalar yaratır ve küçük yatırımcı bir boyutta yön veremez); işin özü küçük yatırımcılar piyasalarda, salt kara veya çoğunluğu kara dayalı tutarlı, kapsamlı ve yeterli aralıkta bir sıklık oluşturamazlar. Kaldı ki tutarlılık faktörü ihracata fayda sağlamaz, örneğin iniş ve çıkışlar, dövizdeki dalgalanmalar ihracata dolayısıyla temel makro rakamların pozitif gelmesine olanak sağlar. Fakat istihdam verilerinin beklentilerden iki kat iyi gelmesi de yeterli değildir. Son dönemde Amerika’da aşırı olumlu gelen istihdam verileri düşüşe neden oldu. Bunun nedeni, zayıf sonuçların otomatik olarak daha ılımlı ve ekonomi odaklı bir Federal Rezerv para politikası olacağı gerçeğinde yatmaktadır. Beklentiler soyut ve “uçsuz bucaksız” bir kavram olan ekonomi üzerinde daha makul aralıktadır. Hatırlayalım; piyasalarda aşırı olumlu göstergeler ile gelen belirsizlik faktörü, makul düzeyde ve beklentilere denk düşen kesinlik faktöründen daha olumsuzdur.

Dünya kaynaklarının % 80′ inin belirli bir zümre tarafında toplandığı gerçeği çok söylendiği için sözel bağlamda bir geçerliliği kalmamıştır. Artık bir klişedir, fakat etkililiği ve gerçekliği giderek artmaktadır. Bu bağlamda piyasalar ve çoğu analist kurumsal körlük yaşayabilmektedir. Piyasada uzun süre var olmak demek bazı faktörlerin görülmesini engellemektedir. Bir şeye çok yakın olmak çok uzak olmak ile aynı şeydir. Nitekim son dönemde doların hareketlerinde en iyi ekonomistlerin başarısız olması kapsamlı metodoloji yoksunluğunun yanında bundan da kaynaklanmaktadır.

Bu hafta ABD doları ve Avustralya/Yeni Zelanda’dan gelecek haberler

Avustralya doları, bu hafta enflasyon, imalat ve perakende satışlarında beklenenden daha iyi rakamlar olsa bile, ABD doları karşısında düşüşe karşı koymakta zemin bulmakta zorlanıyor.

Japonya’da hane halkı tüketimindeki iyileşme fakat ticaret savaşı “güvenli liman” Japon yenine ters etki yapabilir. Japon yeninin karşı karşıya kaldığı güvenli cepheye olan yoğun talep düşebilir. Fiyat momentumu azalabilir ve kırılma noktasına yaklaşabilir.
İngiltere büyümesi ikinci çeyrekte yavaşlamış bulunuyor. ABD doları karşısında 1,21 $ ‘ın altına düşmesi muhtemel. İngiltere’nin veya AB’nin İngiltere’nin AB’den çıkma müzakerelerinin önkoşulları yerine getirmediği sürece, halihazırda tükenmiş olan pound ’a yardımcı olabilecek çok az şey var.

Alman sanayi siparişleri Salı günü açıklanacak, ardından Çarşamba günü aynı ay sanayi üretim rakamları gelecek. Çoğu analist herzaman ki gibi Almanya’ nın Avrupa ‘nın kurtarıcısı olabileceğini düşünüyor ve Euro ‘nin Temmuz ayında dolara karşı kaybettiği % 2 ‘lik kaybı kapatabileceği sonucuna varıyor.

ABD Doları bu hafta içinde daha az yükseliş gösterecek. ABD takvimi önümüzdeki yedi gün içinde daha az yükseliş gösterecek ve ABD doları Pazartesi günü imalat dışı PMI raporundan etkilenecek. En önemli ISM anketinin yanı sıra, ABD doları Haziran ayında Salı günü yapılacak olan açıklamalara bazı tepkiler görebilir ve Cuma günü Temmuz ayında ÜFE’yi takip edeceğiz.

Yeni Zelanda doları bu hafta istihdam raporunu bekliyor. ABD doları nedeniyle altı haftanın en düşük seviyesine inen Yeni Zelanda Doları olumsuz yönde etkilenebilir.

Sonuç itibariyle, piyasada var olmak, ‘donanım’ optimizasyonu ve ekonometriyi değil, aynı zamanda simülasyon ve sezgisel tarama ve karar destek teknikleri ve problem yapılandırma yöntemleri gibi daha yazılım/sezgisel teknikleri de içerir. Gündemi ve makro ekonomik sonuçları takip etmek ve sağlam bir metodoloji ile yatırımcılık öz farkındalığı geliştirmek önemli boyutlardır. Son olarak, aşırı iyimser tablolar ve beklentilerin çok üzerinde resmi rakamlar da belirsizlik olarak kabul edilir, ve piyasada olumlu görülmezler.

Okan Özdemir