Haftanın Piyasa Beklentileri / Bizim Menkul – (25-29 Eylül 2023)

Bu Hafta Ne Oldu…

Merkez Bankaları faiz kararları açısından yoğun bir haftayı geride bıraktık. Yurt içinde Perşembe günü TCMB’nin faiz kararı ön plana çıkarken küresel piyasalarda Çarşamba günü ABD Merkez Bankası (Fed) ve Perşembe günü İngiltere Merkez Bankası (BoE) faiz kararı odakta yer aldı. Ayrıca İngiltere ve Euro Bölgesi enflasyon verileri takip edildi. Euro Bölgesi’nde tüketici fiyat endeksi, Ağustos’ta aylık %0,5 artarken, Temmuz ayında %5,3 olan yıllık enflasyon, Ağustos’ta %5,2’ye geriledi. İngiltere’de tüketici fiyatları, Ağustos ayında aylık %0,3 artarken, yıllık enflasyon beklentilerin altında %6,7 olarak gerçekleşti. ABD Merkez Bankası (Fed), Eylül ayı toplantısında politika faizini beklentilere paralel değiştirmeyerek %5,25-%5,50 aralığında sabit bıraktı ve böylece banka faizleri 22 yılın en yüksek seviyesinde tutmaya devam etmiş oldu. Fed yetkililerinin çoğu bu yıl için bir faiz artışı yönünde daha sinyal verdi. Fed Başkanı Powell, faiz kararı sonrası yaptığı açıklamada eğer uygun olacaksa bir faiz artırımı daha yapmaya hazır olduklarını vurgularken, durabilecekleri nihai seviyeyi bulmaya çalıştıklarını belirtti. Fed Başkanı Powell’ın şahin açıklamaları sonrası ABD 10 yıllık tahvil faizleri yükselişe geçerek %4,498 ile Ekim 2007’de bu yana en yüksek seviyesini gördü. İngiltere Merkez Bankası (BoE), politika faizini değiştirmeyerek %5,25 seviyesinde sabit bıraktı. Böylece Banka, Aralık 2021’den bu yana ilk kez borçlanma maliyetlerini arttırmadı. Banka, politikanın sadece duraksamada olduğunu ve %2’lik hedefin oldukça üzerinde seyreden enflasyonun beklendiği gibi düşmemesi halinde müdahale edeceğinin sinyalini verdi. Küresel piyasalarda hafta genelinde karışık bir seyir izlendi. TCMB, dün gerçekleştirdiği toplantısında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını beklentilere paralel 500 baz puan artırarak %25’ten %30 seviyesine yükseltti. Karar metninde, enflasyonun temmuz ve ağustos aylarında öngörülenin üzerinde gerçekleştiği belirtilirken, son dönemde etkili olan ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin ise enflasyona önemli ölçüde yansıdığı ve aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüşün başlayacağının değerlendirildiği ifade edildi. Haftaya düşüşle başlayan ve 7.644,68 seviyesine kadar gerileyen BİST100 Endeksi, Merkez’in faiz kararı sonrası yönünü yukarı çevirerek kayıplarını telafi etti. Endeks, %0,97 kazançla 8.039 puandan haftayı tamamladı. 27,00 sınırında haftaya başlayan Dolar/TL, hafta içinde 27,20 sınırını aşarken, Euro/TL, 29,35 sınırının üzerine çıktı. Türkiye 2 yıllık tahvil faizi %25,99 ile Haziran 2022’den bu yana en yüksek seviyesine çıkarken, 10 yıllık tahvil faizi %28,20 ile rekor kırdı. Yurt dışı yerleşik yatırımcılar, 8-15 Eylül haftasında, reel olarak (fiyat ve kur etkisinden arındırılmış) 200,8 milyon dolar hisse senedi satışı, 7,4 milyon dolar Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS-Kesin Alım) alımı ve 0,4 milyon dolar Özel Sektör Tahvil alımı gerçekleştirdi. Aynı haftada yurt içinde yerleşik gerçek kişilerin döviz mevduatı 890 milyon dolar azalarak 104.920 milyon dolara ve tüzel kişilerin döviz mevduatı 185 milyon dolar azalarak 71.830 milyon dolara geriledi. Kur korumalı mevduat (KKM) hesapları 1.563 milyon dolar azalarak 123.173 milyon dolar (3.307 milyar TL) olarak gerçekleşti. Türkiye’nin dolar bazlı 5 yıl vadeli CDS oranı 400 sınırının altında kalmaya devam etti.

Uzun Vadede Ne Bekliyoruz…

7,85x olan BİST100 cari F/K çarpanı 7,5x olan 5 yıllık ortalamasına göre %3,5 primli. Türkiye özelinde 2018 ve 2019 yılında artan piyasa volatilitesinin azalmasıyla Borsa İstanbul son dönemde önemli bir ralli yaparak rekor tazelemesine rağmen koronavirüs ve petrol fiyatlarındaki hareketler nedeniyle uluslararası endekslere paralel şekilde 2017 yılından beri en düşük seviyelerini de gördü. Mevcut çarpandaki ıskontoya rağmen önümüzdeki dönem için belirsizliklerin artıyor olması BİST için aşağı yönlü riskleri artırabilir.

TCMB, 19 Ocak’taki 2023 yılının ilk toplantısında politika faizini değiştirmeyerek %9 seviyesinde tutarken, 23 Şubat toplantısında 50 baz puan indirerek %8,50 seviyesine çekti. 23 Mart, 27 Nisan ve 25 Mayıs tarihli toplantılarında ise politika faizini değiştirmeyerek %8,50 seviyesinde sabit bıraktı. Merkez Bankası, 22 Haziran’da 650 baz puan, 20 Temmuz’da 250 baz puan, 24 Ağustos’ta 750 baz puan ve 21 Eylül tarihli toplantısında 500 baz puan artırarak politika faizini %30,00 seviyesine çıkardı.

Ağustos ayında %9,09 artan TÜFE’nin Eylül 2023 tarihli TCMB piyasa katılımcıları anketine göre; Eylül ayında %5,14, Ekim ayında %4,42, 2023 yılı sonunda %67,22 ve 12 ay sonrasında %44,94 artması beklenmektedir. Yine aynı ankette Dolar/TL’nin 2023 sonunda 30,14, 12 ay sonrasında ise 37,26 olması öngörülmektedir. Cari dengenin 2023 sonunda 44,3 milyar dolar, 2024 yılında ise 33,8 milyar dolar açık vermesi beklenmektedir. GSYH büyümesinin 2023 ve 2024’te sırasıyla %3,9 ve %3,8 olacağı öngörülmektedir. TCMB haftalık repo faizinin cari ay sonunda %30,00, 3 ay sonrasında %34,73 ve 12 ay sonrasında ise %32,44 olması beklenmektedir.

Kaynak: Bizim Menkul Haftalık Bülten