Borsada kâr satışlarına bağlı genele yaygınlık gösteren düşüş hareketi görülürken döviz kurlarında ise tepki yükselişi hakim. Gösterge tahvil bono faiz oranında ise yükseliş görülüyor.
Altın fiyatlarındaki yükseliş sürerken borsalarda kâr satışları derinlik kazanmaya başladı. Vaka sayılarındaki artış ve ekonomilerdeki toparlanma eğiliminde ivme kaybı risk iştahını zayıflatınca bu durum primli borsalarda kâr satışlarını beraberinde getirdi. İç piyasalarda döviz kurlarındaki hareketlenmenin de etkisiyle Borsa İstanbul’da satışlar dış piyasalardan biraz daha fazla derinlik kazandı. Düşük faiz ve bol likidite, ekonomilerin açılması ve toparlanmaya dair veriler, aşı çalışmalarındaki umutlu gelişmelerle birlikte borsalarda ciddi primler oluştu. Ayrıca çok sayıda yeni yatırımcı borsalara geldi. Olumlu gelişmeler belli ölçüde fiyatlandı. Fakat borsalardaki çıkışın devamı için piyasaların yeni beklenti ve gündeme ihtiyacı var. Ayrıca borsadaki düşüşe bazı kredili pozisyonların kapatılması isteği de katkı yapmış olabilir. Kayda değer nokta, teknik açıdan Borsa İstanbul’da (BIST100 Endeksi) mart ayında başlayan çıkış trendinin altına salınım gerçekleşti. Ancak düşük faiz ve bol likidite ortamı devam ettiği sürece geri çekilmelerde borsaların destek bulması beklenebilir. Son toplantısında ABD Merkez Bankası (Fed) beklendiği üzere faiz değişimine gitmedi. Yapılan açıklamalara göre düşük faiz ve bol likidite ortamı sürecek. Piyasalara Fed katkısı devam edecek. Salgın hastalığın ekonomi üzerindeki tahribatları veriler açılandıkça ortaya çıkmaya devam ediyor. ABD ekonomisi ikinci çeyrekte yıllık bazda yüzde 32.9 küçüldü. Bu 1940’lı yıllardan bu yana en büyük küçülme olarak kayda geçti. Almanya’da ise aynı dönem küçülme yüzde 10.5 seviyesinde. Bunlar beklenen gelişmelerdi. Ancak üçüncü çeyrek farklı olacak. Ekonomilerin açılmasıyla özellikle Haziran ayında toparlanma hız kazandı. Bu noktada risk, artan vaka sayısına bağlı olarak önümüzdeki aylarda ekonomilerde yeniden bir kapanma olur mu sorusu. Hükümetler şu ana kadar ekonomilerin açık tutma konusunda ısrarcı görünüyor. Türkiye’nin ikinci çeyrek büyümesi ise 31 Ağustos’ta açıklanacak. Beklentiler genelde yüzde 10 üzerinde bir küçülmenin olabileceği yönünde. Ancak büyüme verilerinin daha doğrusu küçülmenin beklentiler dâhilinde olduğu için piyasalar üzerinde çok fazla bir etkisi olmadı. Borsalarda yorgun ve piyasalarda temkinli görünüm sürüyor.
Endekste mart ayından bu yana devam eden çıkış trendi aşağı yönlü kırıldı. İlk destek 1.115 seviyesinde görülürken sonraki destekler 1.100 ve 1.080 seviyelerinde. İlk dirençler ise 1.150- 1.160 seviyelerinde. Olası tepki çıkışının devamı için bu seviyelerin geçilmesi önemli olacak. Çıkışın devamı için bu seviyenin geçilmesi önemli olacak. Sonraki direnç 1.180 seviyesinde. Çıkış trendinin tekrar yakalanması için bu seviyenin üzerinde kalınması gerekecek. Aksi takdirde satış baskısı sürebilir. Destek noktalarında tepki alımları görülse de direnç noktalarında satışlar görülebilir.