Haftalık Borsa Yorumları – (31 Ekim – 4 Kasım 2022)

Piyasalar dalgalı seyrini sürdürüyor.

Merkez Bankası kararları, ekonomik veri akışı ve yayınlanan bilançolar yakından izlenen gelişmeler. Geçen haftanın ağırlıklı gündemi Avrupa Merkez Bankası faiz kararıydı. Beklendiği üzere 75 baz puan faiz artırımı geldi. Faiz kararı ve açıklamalar beklentilere uygun gerçekleşince piyasalar üzerindeki etkileri sınırlı kaldı. Ancak Fed’in faiz artırımını yavaşlatacağı varsayımına karşılık Avrupa Merkez Bankası’nın faiz artırımına devam ediyor ve edecek olması euroya biraz değer kazandırdı. Dış piyasalarda geçen hafta yaşanan olumlu görünümde; Fed’in faiz artırımını yavaşlatacağı yönündeki beklentiler, genelde olumlu karşılanan ABD bilanço sonuçları ve son dönemde zayıf gelen ekonomik veriler vardı. Fakat bu gelişmeler belli ölçüde fiyatlandığı için piyasalar üzerindeki etkileri biraz azalmaya başladı. ABD tahvil faizindeki düşüş ise durdu. Şimdi önümüzdeki hafta 2 Kasım’daki ABD Merkez Bankası (Fed) toplantısına odaklanıldı. Beklentiler 75 baz puanlık artırım yönünde. ABD’de basında çıkan habere dayandırılan “Fed faiz artırımlarını yıl sonuna doğru yavaşlatacak, 2023 yılında durduracak” şeklinde bilgi kısa bir iyimserliğe neden olmuştu. Toplantı sonrası Başkan Powell’ın açıklamalarında bu yönde bir bilgi olacak mı? Bu açıdan basın toplantısı önemle takip edilecek. Diğer yandan, her ne kadar açıklanan şirket bilançoları kısmen olumlu algıya neden olsa da son dönem ekonomik veriler zayıf geliyor. Ayrıca 4 Kasım Cuma günü açıklanacak ABD tarım dışı istihdamı da ayrıca önemli olacak (beklenti 200 bin, önceki 263 bin). Geçen hafta ABD haftalık işsizlik başvuruları beklentilerin üzerinde 1.438 milyon gelirken (önceki 1.385 milyon) ABD 3.Çeyrek büyümesi (GSYH) ise %2.6 oldu (beklenti %2.4). İlk iki çeyrekte küçülme vardı. 3 Kasım günü ise İngiltere Merkez Bankası faiz kararı var. Bilindiği üzere İngiltere’de yeni başbakan ve yeni hükümet iş başına geldi. Vergi indirimleri konusunda yapılan geri adım sonrası parasal sıkılaşma politikalarına ne ölçüde uyum sağlanacağı merak edilen bir durum. İngiltere’de 31 Ekim’de açılanacak orta vadeli mali plan 17 Kasım’a ertelenmişti.

Global ekonomiye yönelik değerlendirmeler. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen “bu yılın üçüncü çeyreğinde beklenenden fazla artış gösteren gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) verisinin ABD ekonomisinin direncini kanıtladığını” ifade etti. ABD ekonomisinin yüksek enflasyon ve önemli küresel ters rüzgarlarla karşı karşıya olduğunu belirten Yellen, Amerikalıların yükselen fiyatların yaşam standartlarına zarar vermesinden endişe duyduğunu, bu nedenle Biden yönetiminin en önemli ekonomik önceliğinin enflasyonu düşürmek olduğunu söyledi. IMF Başkanı Kristalina Georgieva, Merkez Bankalarının enflasyonla mücadele kapsamında faizleri ‘nötr seviyeye’ ulaşana kadar artırması gerektiğini belirtirken bu noktaya henüz ulaşılmadığını söyledi. Yetkililerin birbiri ardına gelen açıklamalara karşın eleştiriler de var. Geçtiğimiz yıllarda ekonomi yönetimleri ısrarla enflasyonun geçici olduğunu dillendirilmişti. Şimdi ise kalıcı olduğu yönünde görüşler geliyor. Gerçi ABD hazine Bakanı Yellen “yanıldık’’ demişti. Geçici olarak görülmesi nedeniyle enflasyona karşı önlem alınmakta geç kalındığı ayrıca eleştiri konusu oldu. Şimdi ise enflasyon ile mücadele edilirken “kantarın topuzunun kaçırılması” ve sıkı para politikalarıyla ekonomide resesyon riskinin arttığı gibi haklı görüşler var. Bu açıdan gelen açıklamalara doğruluğu ve zamanla değişebileceği olasılığına karşılık biraz temkinli bakmak yerinde olacak.

Türkiye ekim ayına ait enflasyon verileri 3 Kasım Perşembe günü açıklanacak. Piyasa beklentisi aylık %3.60-3.70, yıllık ise % 85-86 civarında yoğunlaşıyor. Yüksek enflasyon ve dış dünyadaki faiz artırım sürecine rağmen geçtiğimiz günlerde TCMB, politika faiz oranını 150 baz puanlık indirim ile %10.50 seviyesine çekmiş, ekonomik büyümeden yana tercihini bir kez daha göstermişti. Hafta içi TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu tarafından yapılan sunumda ise 2022 yılı için enflasyon tahmini bir kez daha değişerek %65.2’ye yükseldi. Diğer yandan Eylül ayı dış ticaret verileri takip edildi. Önceki yılın aynı ayına göre İhracat

%9,2, ithalat %38,1, dış ticaret açığı %268,1 artarken Ocak-Eylül dış ticaret açığı 83 milyar dolara çıktı. Eylül ayı açığı ise 9.5 milyar dolar oldu. TCMB tarafından açıklanan 21 Ekim haftası verilerine göre; Yabancı yatırımcılar hisse senetlerinde 62.6 milyon dolar, tahvil bonoda (DİBS) 11.6 milyon dolar satış yaptılar. Borsa İstanbul’da yabancı payı ise %31.28 odu. Bankaların döviz mevduatı 568 milyon dolar artışla 213,9 milyar dolara çıkarken TCMB brüt rezervleri 2 milyar dolar düşüşle 113.9 milyar dolara geriledi. Türkiye’nin 5 yıllık CDS priminde ise düşüş sürüyor. Geçen hafta 673 seviyesine geriledi. Benzer şekilde 10 yıllık eurobond faizi %10’un altına salınım gösterdi. Dış piyasaların seyri diğer gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye piyasa göstergeleri üzerinde de etkili oluyor. Bir diğer önemli gündem 09/2022 bilançoları. Genelde olumlu görünüm var. Bu durum 30 Kasım’da açıklanacak 3.Çeyrek büyümesi (GSYH) hakkında da bir görüş veriyor. Özellikle yüksek kâr artışı görülen banka hisselerindeki satışlar bir ölçüye kadar “beklenti bitti” anlayışına verilebilir.

Alternatif yatırım araçları arasında getiri arayışları açısından borsalar gündemde kalmaya devam ediyor.