Haftalık Borsa Yorumları – (19-23 Aralık 2022)

İç piyasalarda iyimserlik sürerken dış piyasalar merkez banka kaynaklı gelişmelerin etkisinde kalmaya devam ediyor.

Fed) başta olmak üzere Avrupa (ECB), İngiltere (BOE) Merkez Bankaları faiz kararlarıyla birlikte toplantı sonrası gelen açıklamalar dış piyasaları dalgalandırdı. Her üç bankanın faiz artışı beklendiği gibi 50 baz puandı ve sürpriz yoktu. Ancak toplantı sonrası yapılan açıklamalar “şahin” bulundu. Fed Başkanı Powell’ın “faiz artırımının devamı ve enflasyonda ikna edici bir düşüş görülene kadar faizin yüksek seviyelerde kalması gerektiği” açıklamalarına bir gün sonra Avrupa Merkez bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde de uydu. Lagarde, “Enflasyonun çok yüksek olduğunu ve daha fazla faiz artırmayı düşündüklerini, ECB’nin faizde piyasanın fiyatladığından fazlasını yapması gerektiğinden” söz etti. Mart ayından itibaren de “parasal sıkılaşmanın” başlayacağı sinyali verildi. ABD’de enflasyon (TÜFE) verisinin düşüşü sonrası, faiz artırımında yavaşlama beklentisiyle oluşan algı zayıfladı. Enflasyondaki düşüşe rağmen öncü merkez bankalarının tavrında fazlaca bir değişim olmadığı görülürken “resesyon” beklentileri canlandı, piyasalarda risk iştahı azaldı. Bu durum ABD ve diğer dış borsalara satış olarak yansıdı. Borsalar dışındaki piyasa parametrelerinde ise çok belirgin bir değişim olmaması dikkat çekti. Piyasalar geçen hafta merkez bankalarından faiz artırımında yavaşlama ve “güvercin” tonda açıklamalar beklerken haftanın sonunda farklı bir durum ile ve ekonomide resesyon olasılıklarını tekrar tartışır hale getiren bir sonuç ile karşı karşıya kaldı.

Borsa İstanbul, dış piyasalardaki gelişmelere duyarsız. Yerli para girişlerinin sürüyor olması, yüksek enflasyona karşı getiri arayışı ve alternatif piyasalardaki hareketsizlik çıkışa etki eden nedenler olarak geçerliliğini koruyor. Yıl sonu yaklaşırken 12/2022 dönem bilanço beklentilerinin de fiyatlanmaya başladığı anlaşılıyor. Diğer dikkat çeken gelişme ise geçen haftaki agresif hareketlenmelere bakıldığında lokomotif işlevinin bankalara geçmesi oldu. Bankalardaki hareketin devamının gelip gelmeyeceği endeksin seyri açısından önem arz etmeye başladı. Bununla birlikte hisse değişimi olup olmayacağı konusu takip edilecek. İzleyip göreceğiz. Döviz kurları ve faiz tarafında kayda değer bir gelişme bu aşamada görülmüyor. Döviz kurları yatay, tahvil faiz oranları ise düşüş eğilimini sürdürüyor. Dikkatler Borsa İstanbul’da olmaya devam ediyor. Bir süre daha bu görünüm korunacak gibi. Kayda değer bir diğer gelişme yabancı yatırımcı tarafında oldu. Son beş haftadır yabancı alımları vardı. TCMB verilerine göre 9 Aralık ile biten haftada yabancı yatırımcılar 321.5 milyon dolarlık hisse satışı yaptılar. Tahvil bonodaki satışları ise 6.9 milyon dolar. Borsada son haftalarda hafiften esmeye başlayan yabancı rüzgarı kesilmeye başlamış gibi görülüyor. Bu arada yabancı takas saklama oranı % 30’un altında kalmaya devam etti (%29.60). Borsadaki çıkışı taşımak yine yerli yatırımcıya kalmış görülüyor.

Son haftalarda bankalar döviz mevduatında düşüş, buna karşılık TCMB brüt rezervlerinde artışın sürüyor olması önemli bir veri. Net rezervlerdeki eksi tutarı ise küçüldü. 9 Aralık haftasında bir önceki haftaya göre; TCMB brüt rezervlerinde 3.8 milyar dolar artış, bankalardaki döviz mevduatında 2.4 milyar dolar azalış kaydedildi. Son bir ayda (4 haftada) yaklaşık olarak, TCMB brüt rezervleri 11 milyar dolar artarken bankalardaki döviz mevduatı aynı tutarda 11 milyar dolar azalmış. Geçen haftanın diğer önemli verisi konut satışları oldu. TUİK’e göre konut satışları; Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %34,1 azalarak 117 bin 806 oldu. Ocak-Kasım döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %1,0 artışla 1 milyon 277 bin 659 olarak gerçekleşti. Bu bir ölçüde, fiyatlardaki artışın konuta erişimi zorlaştırdığı görüşünü destekliyor. İpotekli satışlar ve yabancıya satışlarda da gerileme var. Buna karşılık TCMB kaynaklı verilerde ekim ayı itibariyle konut fiyat artışı, aylık %5.4, yıllık %188.2 olarak açıklandı. Bir süredir düşüşünü sürdüren Türkiye’nin 5 yıllık CDS primi tekrar 500 seviyesinin üzerine çıkarken düşüş eğilimindeki 10 yıllık eurobond faiz oranı %9.00’un altında işlem görmeye devam ediyor.

Bu hafta iç ve dış gündem çok yoğun görülmüyor. İç gündemde TCMB toplantısı ve faiz kararı takip edilecek. Faiz değişimi beklenmezken piyasalar üzerindeki etkileri muhtemelen zayıf olacaktır. TCMB faiz kararlarının enflasyon ile illiyet bağının kalmaması ve ekonomide büyümeyi önceleyen düşük faiz politikası geçerliğini koruyor. Ayrıca son toplantı metninde faiz indirimlerinin sonlandığı yönünde ifadeler vardı. Dış piyasalarda ise ABD büyüme (GSYH) ile Çin ve Japonya’dan gelecek merkez bankaları faiz kararları izlenecek. Dış piyasalar etkileri azalmakla birlikte geçen haftaki Fed ve Avrupa merkez bankalarının para politikasını fiyatlamaya devam edebilir. Daha dengeli bir dış borsa görünümü öne çıkabilir.

Borsa İstanbul’da iyimserlik devam etmekle birlikte olumlu gelişmelerin belli ölçüde fiyatlara dahil olduğunu dikkate almakta yarar var. Yorgunluk emareleri görülebilir.