Haftalık Borsa Yorumları – (1-5 Kasım 2021)

Piyasalarda dalgalı seyirle birlikte iyimser görünüm devam ediyor.

Yeni beklenti ihtiyacı sürerken yayınlanmaya devam edilen 3.çeyrek bilanço performansları iç ve dış piyasalardaki olumlu havayı destekliyor. Borsa İstanbul’da şimdiye kadar açıklanan banka bilançolarına ayrı bir yer açmak gerekir. Açıklanan bilançolarda görülen kâr artışları enflasyonun oldukça üzerinde. Benzer görünüm özellikle otomotiv ve demir çelik olmak üzere birçok sanayi şirketleri bilançoları için de geçerli. Bu durum Türkiye’nin 3.çeyrek büyümesinin nasıl geleceği konusunda bir sinyal veriyor. Banka hisselerinin Borsa İstanbul üzerindeki ağırlığı malum. Son günlerde bankacılık hisselerindeki bilançolara bağlı hareketlilik borsanın geneline yansımış durumda. Dış piyasalarda özellikle ABD’de açıklanan bilançolarda genelde iyi bir performanstan söz etmek mümkün. Google’ın ana kuruluşu Alphabet’in geliri, üçüncü çeyrekte %41 artarak 65,1 milyar dolara çıktı, karı %68,4 artışla 18,9 milyar dolar oldu. Facebook’un geliri, bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 35 artarak 29 milyar dolara yükselirken, net kârı yüzde 17 artışla 9,2 milyar dolara çıktı. ABD’li teknoloji devi Apple’ın son çeyrek geliri yıllık yüzde 29 artışla 83,4 milyar dolara ulaştı. Elektrikli otomobil üreticisi Tesla’nın karı, üçüncü çeyrekte 1,6 milyar dolara, geliri ise 13,8 milyar dolara ulaşarak rekor kaydetti. Pandemi sonrası küresel ekonomideki toparlanmanın şirket bilançolarına yansımaları böyle olunca piyasalar da bu durumdan payına düşeni alıyor.

Bilançolar dışında Borsa İstanbul’un dolar bazında ve fiyat kazanç gibi kriterler açısından dışarıya göre ucuz kaldığı yönündeki değerlendirmeler, TCMB faiz indirimine bazı bankaların kredi faiz düşüşü ile katılmaları ve dış piyasalardaki iyimserlik içerideki olumlu havayı destekliyor. Bu noktada döviz kurlarına parantez açmak gerekecek. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz indirim hamlesinin ardından döviz kurlarında başlayan yükseliş devam ediyor. Döviz kurlarındaki yükselişe Borsa İstanbul duyarsızlaştı. Geçtiğimiz günlerde aksi bir görünüm ve kur yükselişine bağlı bir baskı söz konusuydu. Dış borsalarda ise çıkış trendleri sürüyor. ABD borsalarında yeni zirveler oluştu. Ancak ABD Merkez Bankası’nın 2-3 Kasım toplantısı ve tahvil alımlarının seyri konusundaki karar bekleniyor. Kasım ve Aralık gibi varlık alımlarının azaltılma kararının verilebileceği ve 2022 ortasına doğru sürecin tamamlanabileceği Fed Başkanı Powell tarafından açıklanmıştı. Bu açıdan piyasalar olası bu gelişmeye hazırlıklı denebilir. İçeride enflasyon, dışarıda Fed ve OPEC toplantısı gibi önemli gündemler var.

TCMB 2021 sonu enflasyon tahmininin yüzde 14,1’den yüzde 18,4’e yükseltti. TCMB, bu yıla yüzde 5 hedefiyle başlamış, daha sonra tahminler yüzde 9.4’e, sonra 12,2’ye son olarak da 14,1 seviyesine çekmişti. Faiz kararlarında önce tüketici enflasyonu (TÜFE), sonra çekirdek enflasyon baz alınmış, son olarak da parasal sıkılaştırmadan gevşek para politikasına geçilmişti. Fakat yeni referans noktası cari denge oldu ve cari açık azaldığında kur ile enflasyon üzerinde denge sağlanacağı beklentisi öne çıkarıldı. Bu açıdan 03 Kasım Çarşamba günü TUİK tarafından açıklanacak Ekim enflasyon verilerinin TCMB faiz kararı üzerinde etkisi olması zor. Enflasyonda Ekim ayı beklentisi % 2.60, yıllık % 20.00-20.50 civarlarında. TCMB’nin faiz indirimleriyle eksi faiz politikası devam ediyor. (TÜFE % 19.58, çekirdek enflasyon %16.98, TCMB gösterge faizi %16.00) Düşük faiz, zayıf TL ve artan ihracat ve büyüme hedeflenmiş görülüyor. Fakat ihracatın ithalata bağımlığı ve büyüme arttığında cari açığın da yükselmesi olasılığı gibi sonuçları da dikkate almak gerekecek.

Bu arada Türkiye’nin yer aldığı gelişen ülke merkez bankalarından faiz artırım haberleri gelmeye devam ediyor. Rusya’nın ardından son olarak Brezilya Merkez Bankası, enflasyon riski nedeniyle yaklaşık 20 yılın en büyük faiz artışını gerçekleştirdi ve banka, gösterge faizi 150 baz puan artırarak yüzde 7,75 seviyesine yükseltti. Toplantı sonrası yapılan açıklamada, yılın son toplantısında aynı büyüklükte bir faiz artırımının uygun olacağını sinyalini verdiler. Fed’in tahvil alımlarının azaltılmasının beklenenden daha yakın bir tarihte olacağı değerlendirmeleri, gelişen ülkelerdeki faiz artırım hamleleri parasal genişlemenin sonuna yaklaşıldığı izlenimi veriyor.