Güvenli Limancılar Zararda!

Aydın Eroğlu – 04.05.2017

FED Faizleri Değiştirmedi!

Dün faiz kararını açıklayan ABD Merkez Bankası FED, politika faizlerini % 0.75 – % 1 aralığında sabit tutmaya devam etti. Büyümedeki gerilemenin geçici olduğu belirtildi. Analistler açıklamalar sonrasında 14 Haziran’da yapılacak bir sonraki FED toplantısında 0,25 puanlık faiz artışı yapılacağı beklentisinin iyice güçlendiğini ifade ediyorlar. Ben de aynı görüşe katılıyorum. ABD’de büyümede yeniden artışın olmasını, Haziran faiz artışı ile birlikte tavhil alımının da azaltılmasını da bekliyorum. Yıl sonu gibi tahvil geri alımının durdurulması ve 4.6 Trilyon Dolar’a yükselmiş olan bilanço büyüklüğünün azaltılmaya başlanacağı görüşündeyim.

FED kararları sonrasında Dolar Endeksi DXY kısmi bir yükseliş yaşadı. Buna karşılık ons altında ise sert bir düşüş görülüyor. 7 Nisan tarihli beklenti yazımın alt başlıklarında ”Güvenli Liman Aramayın!” diyerek ons altındaki yükselişlerin geçici olacağını ve yaşanan yükselişlerin satış fırsatı olarak kullanılması gerektiğini yazmış ve ons altın için satış öngörülerinde bulunmuştum. Ons’taki kısa pozisyonların gerçekleşme ile kapandığını görüyoruz. Bundan sonrası için de, farklı nedenler ile ons altında sert yükselişler yaşandıkça, bu yükselişleri satış fırsatı olarak görmek doğru olacaktır. Çünkü FED faiz artışlarını hızlandırmaya başladığında, ons altındaki düşüş daha da hızlanacaktır.

ABD ekonomisinin büyümesi sürdükçe, farklı krizlerde güvenli liman diye görülen ve hemen alım yapılan ons altın düşmeye devam edecektir. Dikkat ederseniz Orta Doğu’da yaşanan savaşlara ve Kuzey Kore ile yaşanan ciddi savaş riskine rağmen brent petrolde de bir artış yaşanamıyor. Bu demektir ki, daha sıcak savaşın yaşandığı Suriye ve Irak’ta aslında iki karşı blokta yer alan ABD ve Rusya tiyatrosu yaşanıyor. Çünkü söz de birbirlerine karşı olan her iki süper gücün de ittifak içinde olduğu terör örgütü aynı! Her ikisi de PYD’nin silahlı uzantıları ile birlikte çalışıyorlar. Demek ki, iki bloğun temsilcisi de Orta Doğu’da aynı emellerin ittifakını yapıyorlar. Ama Kuzey Kore konusunda bir savaş ya da çatışma riski için ise, şimdilik fazla bir yorum yapamıyorum. Dengesiz bir lidere sahip olan Kuzey Kore’nin gerilimleri sürdürmesi halinde aniden patlayan bir kısmi savaş yaşanabilir. Kısmi diyorum, çünkü Kuzey Kore’nin Çin ya da Rusya’dan destek bulmasını beklemiyorum. Ama derinleşerek sürecek bir savaş riski de beklemiyorum. Olursa ani ve kısa süreli yaşanacak bir gelişme olur. Böyle bir gerçekleşme halinde ons altında yine sert bir yükseliş yaşanacağı için, yeni bir satış fırsatı daha çıkmış olur.

Yarın S&P Değerlemesi Var!

S&P ile çalışmadığımız ve bu kurumun mevcut notu da zaten yatırım yapılamaz notlarda olduğu, hatta Moody’s ve Fitch’in verdiği notlardan da düşük olduğu için, eğer not indirimi yaşanacak olursa bunun etkisi çok görülmeyecektir. Geçici bir baskı yaşatacak gelişme olarak kalır. Aynı şekilde negatig izleme durağana çeklilecek olursa da, bunun pozitif etkisi de sınırlı kalacaktır. Kısacası yarın S&P kararı benim açımdan çok önemli bir sonuç yaratmayacaktır görüşündeyim.

Enflasyondaki Yükseliş Sürüyor!

Artık bunu kabullenmemiz lazım. Gerçekçi kur ve düşük faiz politikası izleme kararı aldığımız andan itibaren enflasyondaki yükselişin olacağını en başından yazmıştım. Enflasyondaki yükselişe şaşırmaktan ziyade, bir kaç yıl için yüksek enflasyon olacağını ilan edip, buna uygun enflasyon hedefleri verilmesi daha gerçekçi olurdu.

Ancak, yapısal reformlarda katma değerli üretimin ve doğrudan yatırımların artması için izlenen bu politika değişikliğinin üretim ve yatırımlara yansıması halinde bir kaç yıl içinde enflasyonda kalıcı düşüş yaşanmaya başlayacaktır. Fakat hemen belirtmeliyim ki, bunun için öncelikle siyasi belirsizliklerin bir an önce bitmesi ve piyasadaki güven sorununun çözülmesi gerekir. Maalesef 3 yıldır özel sektördeki güven eksikliği nedeniyle, özel sektörün yatırım yapmadığı görülüyor. Eğer piyasa güveni bir an önce sağlanamaz ve izlenen kavga politikalarından vaz geçilmez ise, yapısal reformlar söz de kalır. Yatırım yapılmadan üretim artmaz. Üretim artmadığı takdirde de enflasyon düşmez.

Aracı Enflasyonu Önlenmelidir!

Belki yeni yatırımlarda sorun yaşanıyor ama, enflasyonun en büyük nedenlerinden biri olan aracı enflasyonu için tedbir alınması halinde de enflasyonda düşüş yaşanacaktır! Özellikle tarım ve gıda ürünlerine bir bakın. Üretici fiyatları ile tüketiciye sunulan fiyatlar arasında uçurum var. Binbir emek ile üretim yapanlar maalesef masraflarını bile zor çıkartmalarına rağmen, aracılar çok ciddi karlar elde ediyorlar. Bu da bizim tarım ve gıda ürünlerinin fiyatlarında çok pahalı bir ülke olmamıza neden oluyor. Eğer enflasyonu çözmek istiyorsak, ilk yapılması gerekenlerden birisi, üretenlerin karlarını arttırıp, aracıları devreden çıkartacak yeni pazarlama sistemelerinin hayata geçirilmesi olmalıdır.

Realizasyonlar Normal!

BİST’de kar satışları sürüyor. Üç aylık bilançolar sonrasında bu durum çok normal. AB ile ilişkilerde yaşanacek gelişmelere göre realizasyonlar daha da hızlanabileceği gibi, olumlu gelişmeler halinde sınırlı düzeltmeler yaşanıp, yeniden alımların geldiğini de görebiliriz. Ama ben şimdilik pozitif bir siyaset, belirsizliklerde ve piyasa güven sorununda azalış göremiyorum.

Bu Görüntü Hepimiz İçin Şart!

İşte Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu görüntü bu! Bu tablo dün GS ve FB kadın voleybol takımları arasında oynanan final maçı sonrasında çekildi. Fenerbahçe’nin şampiyonluğu ile sonuçlanan final maçı sonrasında iki takımın oyuncuları da aynı karede yer alarak, tüm Türkiye’ye ve başta siyasilere çok güzel bir mesaj vermiş oldular. Ezeli rekabet ile ebedi dostluk ancak bu kadar güzel anlatılırdı.

Eğer hepimiz bu ülke için mücadele ediyorsak, görüşümüz ve etnik kökenimiz ne olursa olsun, Türkiye’yi daha ileriye taşımak için her alanda bu görüntüleri verebilmeliyiz. Birlikte yaşamak zorunda olduğumuzu kabullenmeliyiz.

Tam da ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde, bu güzel mesajı veren tüm sporcuları ve yönetici heyeti kutluyorum.

Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı