GSYH, Büyüme, Oranlar ve Tuhaflıklar

Mahfi Eğilmez – 01.04.2017

Yeni Seri GSYH ve Büyüme Oranı Üzerine Eleştiriler

TÜİK’in yeni GSYH serisini açıkladığından bu yana, benim eleştirilerim de dahil olmak üzere birçok eleştiri, ortaya konuldu. Son olarak 28 Mart 2017 tarihli Cumhuriyet Gazetesinin Akademi ekinde Yeni Ulusal Gelir Serileri Üzerine Gözlem ve Değerlendirmeler başlıklı bir makale yayınlandı. Bu makale Türkiye’nin milli gelir hesapları üzerinde en yetkin iktisatçıları arasında yer alan Tuncer Bulutay, Korkut Boratav, Oktar Türel, Yavuz Ege, Aşkın Türeli ve Ercan Uygur’un imzalarını taşıyor. Makalenin yazarları, TÜİK’in yeni milli gelir serisini oluştururken nerelerde eksikleri olduğunu, nerelerde hatalar yaptığını ve bunların sonucu olarak sayıların nasıl şişirildiğini ortaya koyuyorlar. Makalede başka bazı sorunların yanı sıra temel verilerin üretim anketlerinden muhasebe kayıtlarına, örneğin vergi beyannamelerine kaydırılmasının sakıncası vurgulanıyor. Bu tür kayıtların, reel ekonomik değişkenlerden kopuk olabileceğine, ekonomik tanımların yerini idari ve yasal tanımların alabileceğine ve kurallar, vergiler, tanımlar değiştikçe sonuçların farklılaşabileceğine dikkat çekiliyor. Üzerinde ciddiyetle durulması gereken eleştiriler var. İşin ilginci yazarlardan Tuncer Bulutay, Oktar Türel ve Ercan Uygur’un bu yazıda yer alan eleştiri ve önerilerini makaleden önce bir not şeklinde hazırlayıp, kullanılan yöntemleri ve hesapları gözden geçirmesi için TÜİK’e iletmiş olmalarına karşılık TÜİK’in bu önerileri dikkate almak yerine olumsuz tepki vermiş olması. Zaten yazarlar da bu olumsuz tepki üzerine söz konusu görüşlerini kamuoyuyla paylaşmaya karar vererek bu makaleye dönüştürmüşler. TÜİK, GSYH gibi ekonomiyi ölçmekte son derecede önemli bir yeri olan bir göstergenin hesaplanma biçimini, yöntemini, altyapısını değiştirirken bu değişikliğin ayrıntılarını kimseyle paylaşmadı. Her şey bitip, verileri açıkladıktan sonra gelen yoğun eleştiriler üzerine, hesaplamanın ve kullanılan yöntemlerin doğruluğunu anlatmak üzere ikna toplantıları düzenledi. Ne var ki bütün bu sonradan gelen çabalar iktisatçıların çoğunu ikna edemedi.

Bu uzun girişi yazmamın nedeni yeni GSYH serisi ve ona dayalı olarak hesaplanan büyüme oranlarına ilişkin değerlendirmelerimin bu veriler hakkında ikna olduğum anlamına alınmaması gerektiğini, sadece verileri bu koşullar altında değerlendirdiğimi vurgulamak içindi.

GSYH ve Büyüme Üzerine Değerlendirmeler

2016’nın son verisi olan GSYH 2.590,5 milyar TL (856,8 milyar USD), 2016 büyüme oranı yüzde 2,9, kişi başına gelir de 10.807 USD olarak açıklandı. TÜİK, bu verilerle birlikte 2016 yılının 2 ve 3. çeyrek verilerini de revize etti. Buna göre 2016 yılı çeyrek büyümeleri şu görünümü aldı:

Bu verilere bakarak şunları söylemek mümkün: (1) 2015 yılında yüzde 6,1 büyümüş olan ekonomi, 2016 yılında yüzde 2,9 büyüyerek ekonominin potansiyel büyümesi olan yüzde 5 düzeyinin altına düşmüş bulunuyor. (2) Ekonomi, yılın üçüncü çeyreğinde kaybettiği ivmeyi son çeyrekte yakalamaya başlamış görünüyor. (3) Ekonomi yıllık yüzde 2,9 büyüdüğü halde, TL’nin yaşadığı değer kaybı sonucunda, USD cinsinden GSYH 2015’deki 861,5 milyar USD’lik düzeyden 856,8 milyar USD’lik düzeye gerilemiş, kişi başına gelir 11.014 USD’den 10.807 USD’ye düşmüş bulunuyor.