Finansal Piyasalar için Blockchain İcat Oldu Mertlik Bozuldu! Mu?

“Kalem kılıçtan keskindir”
Atasözü

Başlıktaki “Blockchain” ibaresini “tüfek” yani silah kelimesi yerine koyuşumu, yukarıdaki atasözü ile kurtarabilmişimdir umarım. Günümüzde de “kalem” kelimesinin tam karşılığı elbette ki bilgi ve bilginin yayılma gücü. Bu keskin güç sayesinde savaşları engellemek de mümkün, silahların veremeyeceği kadar büyük bir tahribatı yapmak da. Mertlik kavramı ise bu gel-git arasında çoktan sanallaşarak anlamını yitirmiş durumda.

Bu duygusal girişten sonra konumuza dönelim ve Blockchain (bundan sonra Blok-Zincir olarak devam edeceğim) ve özellikle finansal piyasalardaki olası etkilerini değerlendirelim.

Bu yazıyı yazarken yaptığım araştırmalarda özellikle Türkiye’de bu konu ile ilgili literatüre çok ciddi bir katkı yaptığını düşündüğüm, Infina Yazılım A.Ş. Ürün Yöneticisi Sn. Serap Erözel Durbilmez’in 2018 yılında yayınladığı “Blockchain Teknolojisinin Finans Sektöründeki Yeri ve Uygulamaları” isimli Yüksek Lisans Tezi’nin payı çok büyüktür. Bu kıymetli çalışmaya https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/ adresinden “yazar adı” sorgulaması ile ulaşabilirsiniz.

Ayrıca tezin özeti niteliğinde olan Finans Ekonomi ve Sosyal Araştırmalar Dergisi’nde yayınlanan araştırma makalesinin tam metnine de https://dergipark.org.tr/download/article-file/724477 adresinden ulaşabilirsiniz.

Blok-Zincir Efsanesi Nasıl Başladı?
Aslında genel kanının aksine Blok-Zincir Bitcoin ile başlamadı, daha doğrusu ilk defa 2008’de dile getirilmedi. 90’larda internet’in mahremiyet üzerindeki yıkıcı etkisi ile birlikte Cypherpunk akımının öncüleri mahremiyet, gizlilik, merkezi olmayan sistemler üzerine çalışmalar yaptılar ve hem Bitcoin hem de altında yatan mimariye zemin oluşturdular. Bitcoin’e giden yolda önemli bir yapıtaşı olan ve 1993 yılında Eric Hughes tarafından kaleme alınmış Cypherpunk Manifestosu’nu https://www.activism.net/cypherpunk/manifesto.html adresinden okuyabilirsiniz. Yine bu konuda Bitcoin’in anlatılmamış tarihini özetleyen “The untold history of Bitcoin: Enter the Cypherpunks” yazısına da göz atabilirsiniz : https://medium.com/swlh/the-untold-history-of-bitcoin-enter-the-cypherpunks-f764dee962a1

Cypherpunk tabanlı çalışmalar sonrasında Ekim 2008’de hala kim veya kimler olduğu bilinmeyen Satoshi Nakamoto kuyuya bir taş attı ve insanlar bir süre sonra taşa, yani Bitcoin’e odaklanarak, kolay yoldan para kazanmanın derdine düştü ve kuyunun derinliklerinde uyuyan devin farkına varamadı. Tabi özellikle biz Türkler için de durum değişmedi. Türkiye’de neredeyse en başından beri “borsa” mekanizması içinde şirketlere yatırım yaparken, kurumların karlılığı, yaptığı yatırımlar, defter değerleri, projeleri gibi yatırım kriterleri yerine “kulaktan kulağa yatırım” diye adlandırdığım, tamamen at yarışı tüyosu mantığında yatırım yapıldığı için Bitcoin’in dalga etkisi son dönemde daha da arttı. Bu arada Türkiye’deki yeni jenerasyonla birlikte “finansal okur yazarlık” anlamında yapılan çalışmalar, sosyal medyanın gücü gibi etkenler bu körlüğü büyük ölçüde azalttı. Yine de trene son binen olma korkusu bir yana, Bitcoin ile zengin olma potansiyeli her daim bu iştahı yüksek tutacaktır.

2016’da yayınlanan bu “Bitcoin’den Zengin Olanların Listesi” Google aramalarında neden üstlerde çıkıyor dersiniz?

https://webrazzi.com/2016/05/27/bitcoinden-zengin-olanlarin-listesi/

Bu arada, TEB-Dijital Finansal Okuryazarlık projesi kapsamında Sn.Ali Sermet Taşdöğen tarafından verilen “Blockchain ve Kodlamaya Giriş Eğitimi”ne ait videoyu izlemenizi tavsiye ederim. Bu ücretsiz eğitimde tarihsel gelişimi, blok-zincirin işleyişi, kullanıldığı alanları, diğer kripto-paraların altındaki mimariyi gayet anlaşılır bir dille aktarmış.

Blok-Zinciri Nasıl Çalışır?
Blok-Zinciri’ne odaklanmış olmama rağmen doğal olarak konu yine Bitcoin’e geliyor farkındaysanız. En büyük yanılgılardan biri de bitcoin ile Blok-Zinciri’nin aynı şey olduğunun düşünülmesi. İkisi arasındaki farkı şöyle özetleyelim: Bitcoin, herhangi bir merkeze veya aracıya bağlı kalmadan/mecbur olmadan, kişiden kişiye direkt olarak transfer edilebilen dijital bir para birimidir. Örneğin, İskender olarak ben, eşim İlknur’a, arada herhangi bir banka olmadan (ve hatta ikimizin de herhangi bir bankada hesabı olmasa dahi), dijital olarak para transfer edebilirim. Blok-Zinciri ise, işte bu transferin gerçekleşmesini sağlayan alt yapıya verilen isim. En önemli özelliği ise, arada banka gibi bir güvenilir mekanizmayı egale edebilmek için kendi güven mekanizmasına sahip olması; kayıtların bloklar halinde tutulması, her blokta bir önceki bloğun bilgilerinin bulunması, işlemlerin dağıtık defter teknolojisi sayesinde tek bir merkezde değil sisteme dahil olan her kullanıcıda eş-anlı olarak tutuluyor olması, işlemlerin kontrol ve gerçekleştirilmesinde çok güçlü bir şifreleme ve güçlü bir mutabakat mekanizmasının bulunuyor olması önemli başlıklar olarak sayılabilir.

Bu konuyla ilgili olarak “Blockchain nasıl çalışır?” isimli Türkçe alt yazılı olan, görselle zenginleştirilmiş ve gayet açıklayıcı bu videoyu izlemenizi tavsiye ederim.

Bu videodan sonra Hash değerinin hesaplaması, Block yapısında gösterimi ve Nonce değişkeninin önemi, Blok-Zincirdeki her bloğun sonrakini nasıl etkilediği, dağıtık yapıdaki etkileşimi ve tüm bunların Bitcoin özelinde Token ve Coinbase etkileşimlerinin nasıl olduğu anlatan, Sn.Hasan Özgür Güçlü tarafından hazırlanmış aşağıdaki iki video ile öğrenebilirsiniz.

Sonrasında da NextWeb’de yayınlanan ve DünyaHalleri.com’da Türkçeleştirilen “Üzerinde biraz daha düşünülmesi gereken 13 blok zinciri efsanesi” yazısı da Blok-Zinciri kavramını biraz da netleştirmenizde fayda sağlayacaktır.

Üzerinde biraz daha düşünülmesi gereken 13 blok zinciri efsanesi

Blok-Zinciri Nerelerde Kullanılır?
Yapılan araştırmalar ve çalışmalar, Blok-Zinciri’nin internetin keşfine eş değer bir potansiyeli olduğunu söylese de elbette ki her derde deva, tüm dünyamızı kökten değiştirecek bir durum yok ortada. Daha doğrusu ancak doğru analiz ile uygun süreçlere uygulanabilir durumda. Fakat özellikle benim dikkatimi ve ilgimi çeken, Finansal Araçlar/Kayıtlar (Para Birimi, Hisse Senetleri, Tahviller, Türev Araçlar vb.), Kamusal Kayıtlar (Tapu Kayıtları, Suç Kayıtları, Patent kayıtları, Oy Kullanım Kayıtları vb.) gibi konularla ilgili yeni yaklaşımlar ve beraberinde yeni çözümler sunduğu, sunacağı ve sunmaya devam edeceği konusunda dünyanın önde gelen büyük teknoloji firmaları hem fikir olmuş durumda.

Blok-Zinciri’nin kullanım alanları ile ilgili güncel gelişmeler için Sn.Turan Sert’in https://medium.com/@turansert/merhaba-65a76743ab1 adresinde yayınlanan Blok-Zinciri yazılarına göz atmanızı tavsiye ederim. “İyilik için”, “Sanat İçin”, “Sağlık İçin”, “Sehayat İçin”, “Geleceği Tahmin İçin”  başlıklarında yer alan,  birbirinden değerli yazılardan faydalanmanız mümkün.

Ayrıca Sn.Özgür Kurtuluş’un https://medium.com/t%C3%BCrkiye/sessiz-devrim-bitcoin-ve-blockchain-7f27afc56995  adresinde yayınlanan “Sessiz Devrim: Bitcoin ve Blockchain” isimli yazısının da bu teknolojiye farklı bir açıdan bakmanızı sağlayacağını garanti ederim. Yazısını “Bitcoin ve Blockchain yeni bir finansal araç değil toplumsal bir paradigma değişikliğidir.” tespiti ile bitiren Sn.Kurtuluş bu bakış açısının demokrasiyi yeniden yorumlayacağı iddiasında. Yazının başında da belirttiğim gibi Blok-Zinciri farklı bakış açılarından okudukça ve değerlendirdikçe potansiyelinin ne kadar büyük olduğunu görmemek imkansız.

Son olarak şunu eklemekte de fayda var. Günümüzde Yapay Zeka gibi Blok-Zinciri tanımının girişimcilik ekosistemi içinde “popülizm” canavarına kurban gitmesi muhtemel olabilir. Yakın zamanda yayınlanan “Avrupa’daki yapay zeka girişimlerinin yüzde 40’ı yapay zeka kullanmıyor” haberinin detayına baktığınızda “Yapay Zeka” kavramı girişimlerin yatırımcı çekmesinde yardımcı olduğunu görüyoruz. Haberin detayı için https://webrazzi.com/2019/03/06/avrupadaki-yapay-zeka-girisimlerinin-yuzde-40i-yapay-zeka-kullanmiyor/ adresine bakabilirsiniz.

Blok-Zinciri ile ilgili henüz bu detayda bir çalışmaya rastlamadım ama bu teknolojinin henüz tam olarak algılanamadığı, genel itibariyle bilgi eksikliği olduğu, mevcut işleyişlerde doğru şekilde konumlandırılamadığı ve bu yüzden henüz potansiyelinin Bitcoin, Etherium, Ripple vb. dijital para birimi/akıllı kontrat/transfer dışında somut olarak çok fazla ortaya konamadığı da, konuya hakim güruh tarafından kabul edilen bir gerçek.

Peki Şu Anda Yaptığım İşlerde Blok-Zincir Kurulabilir Mi?
Yukarıda da bahsettiğim gibi Blok-Zincir bir çok açıdan devrim niteliğinde olsa da her iş ve süreç için uygun değil. Hali hazırda yapılan hangi tür işlerin Blok-Zincir alt yapısı ile  yeniden şekillendirilebileceği ile ilgili yapılan çalışmalarda aşağıdaki diyagram ortaya çıkmış durumda (Morgen E.Peck, Do You Need a Blockchain?, IEEE Spectrum, 2017). Bu diyagramı https://medium.com/t%C3%BCrkiye/blockchain-bulundu%C4%9Fum-sekt%C3%B6re-yarar-m%C4%B1-d20206e7af60 yayını ile Türkçeleştiren Sn.Turan Sert’e tekrar teşekkür ederim.

Mevcut iş modelinizi bu kurgu ile Blok-Zincir dünyasına dahil edip etmeyeceğinizi ilk etapta hızlıca değerlendirebiliyorsunuz. Blok-Zincir’i en etkili kılan kelime “Güven”. Sonrasında maliyet, hız, güvenlik gibi başlıklar da peşinden geliyor elbette.

Bu yazıyı hazırlarken “Blokchain tabanlı borsa SprinkleXchange, platform üzerinde işlem görecek ilk şirket için hazırlanıyor” başlıklı haber oldukça dikkatimi çekti. Haber metnine https://www.bloomberght.com/blockchain-tabanli-borsa-islem-gorecek-ilk-sirkete-hazirlaniyor-2219989 adresinden ulaşabilirsiniz.

Sonrasında bahsi geçen şirketin https://www.sprinklexchange.com/corporate internet sitesini incelemenizi de tavsiye ederim.

Her ne kadar, Türkiye’deki Borsa İstanbul’un SPK mevzuatları, MKK ve Takasbank’ın güvenilir, hızlı takas sitemleri, hem vergisel açıdan hem de süreç yönetimleri açısından sürekli denetime tabi tutularak aynı zamanda Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından da kontrol edilen Aracı Kurumları, yukarıdaki diyagrama tabi tuttuğumuzda Blok-Zincir ihtiyacı görülmese bile dünyada trend bu yöne kayabilir. Özellikle haberde bahsi geçen borsanın, müşteri-takas-saklama-denetim-vergi süreçlerindeki performansı ve Blok-Zincirin katma değerinin ne olacağı yakından takip edilmelidir.

Dünya Aldı Başını Gidiyor da, Türkiye’de Durum Nedir?
Bu tür teknolojilere mesafeli bir duruşumuz olduğu bir gerçek. Daha doğrusu biraz gerisinden takip ediyoruz. Tabi sonradan “Bold Pilot” gibi son düzlükte açılır mıyız, orası bilinmez. Araştırma yaparken gördüğüm kadarıyla çok değerli çalışmalar mevcut. Özellikle BlockChain Türkiye Platformu https://bctr.org/ adresi üzerinden ciddi çalışmalar yapıyor, etkinlikler düzenliyor, eğitimler veriyor.

Geçtiğimiz sene benim de yakından takip ettiğim Sermaye Piyasaları Kongresi’nde BKM, Takasbank, MKK, Borsa İstanbul yetkilileri tarafından Blok-Zincir ile ilgili çalışmalar konusunda bilgiler verildi.  “Blockchain: Şehir Efsanesi Mi Uygulaması Var Mı?” panelinde açılımı Bir Gram Altın olan ve Blok-Zincir tabanlı “BİGA” projesinden bahsedildi.

Borsa İstanbul tarafından, detayları çok bilinmese de BIST-MKK-Takasbank arasında müşteri bilgilerin yönetilmesi ile ilgili olarak Blok-Zincir alt yapısının kullanıldığı aşağıdaki linkte duyuruldu: https://www.borsaistanbul.com/duyurular/2018/09/05/turkiye-nin-ilk-finansal-blockchain-projesi-borsa-istanbul-bilisim-teknolojileri-ekibi-tarafindan-hayata-gecirildi

Yazımın tamamında ismini andığım kişilerin çalışmaları ve bilgiyi yayma konusundaki pozitif yaklaşımlarının da özellikle yeni jenerasyonda daha fazla karşılık bulacağına inanıyorum.

Yazının başında bahsettiğim ve bu yazıyı hazırlarken bana yol gösterici olan, Infina Yazılım A.Ş. Ürün Yöneticisi Sn. Serap Erözel Durbilmez’in tezinde üzerinde durduğu Emeklilik Şirketleri, Portföy Yönetim Şirketler, Fon Hizmet Birimleri ve Aracı Kurumların günlük operasyonel süreçlerdeki mutabakat yapılarının Blok-Zincir alt yapısı ile hızlı ve güvenli olarak yönetilebileceği ile ilgili yaklaşımı da çok değerli.

Sonuç
Blok-Zincir konusu barındırdığı her bir mekanizma ve dokunma potansiyeli olan her bir iş açısından leb-i derya bir konu. Ben okuduğum ve izlediğim kaynaklardan bir derleme yaparak, ara ara kendi yorumumu da katarak, giriş niteliğinde bir yazı yazmaya çalıştım. Dilerim başarılı olabilmişimdir.

Bundan sonraki süreçte de ara ara bu konuya değinecek, dokunacağım. Dijitalleşme Çağı’nda geleceği yakalabilmek için elimizden geldiğince bu paylaşımlara açık olmamız gerektiğini düşünüyorum.

Sizlerin de bu konuyla ilgili değerli gördüğünüz kaynakları yorum olarak eklerseniz mutlu olurum.

Ayrıca içerik ilginizi çektiyse daha fazla kişiye ulaşması için kendi akışınızda da paylaşırsanız nihai amacımıza biraz daha yaklaşmış oluruz inancındayım.

Bu ve benzer konularda fikir alışverişinde bulunmak isterseniz, detaylı iletişim bilgilerim  http://www.iskenderada.com adresinde yer alıyor.

Hepinize bol kazançlar dilerim.