Fed’in Tahvil Alım Programı

Mahfi Eğilmez – 13.12.2012

Mali uçurum

Fed’in operation twist uygulaması için aldığı yetki 2012 yılı sonunda bitiyor. ABD, bu kez de mali uçurum (fiscal cliff) tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor. Mali uçurum deyimiyle kastedilen şey, ABD’de 2012 sonunda ve 2013 başında otomatik olarak yürürlüğe girecek bir dizi mali kuralın yaratacağı tahmin edilen olumsuz ekonomik etkiler. Yılbaşında yürürlüğe gireceği için mali uçuruma yol açması beklenen mali kuralları iki başlıkta toplayabiliriz: (1) Eğer Kongre tarafından bir değişiklik yapılmazsa Bush döneminde yürürlüğe konulan vergi indirimleri bu yılın sonunda kendiliğinden yürürlükten kalkacak ve sistem eski vergi yüklerine geri dönecek. (2) Eğer Kongre tarafından bir değişiklik yapılmazsa 2010 yılında kabul edilen partiler üstü yasanın 2013 yılbaşında yürürlüğe girmesiyle birlikte 1,2 trilyon dolarlık bütçe harcaması kesintisi otomatik olarak yapılacak.

Vergi indirimlerinin kalkması ve bütçe harcamalarının kesilmesi sonucu ekonomide canlılığın kaybolması ve ekonominin yeniden resesyona girmesi olasılığının söz konusu olacağı tahmin ediliyor.

Kongre’nin bu konuyu çözüp çözmeyeceği konusunda görüş farklılıkları var. Geçen yıl benzer bir sıkıntı Hazine’nin borçlanma tavanı konusunda yaşanmış ve borçlanma tavanına ulaşıldığı yani artık yeni borçlanma yapamayacak aşamaya gelindiği sırada Kongre sorunu çözmüştü. Bu kez de sorunun son anda çözüleceğini yani borçlanma tavanında olduğu gibi bir gelişme yaşanacağını ileri sürenler çoğunlukta bulunuyor.

Tahvil alım programı

Gerek operation twist’in uygulama süresinin sonuna gelinmesi gerekse mali uçurum endişesinin artması Fed’i tahvil alımı programını yürürlüğe sokmaya itmiş bulunuyor. Buna göre Fed, piyasadan Hazine kâğıtlarını alacak ve karşılığında para verecek. Bu programın uygulamasından beklenen yarar şöyle özetlenebilir: Bankalar bu yolla ellerine geçen likiditeyi kredi açmakta kullanacakları için piyasada bir likidite bolluğu ortaya çıkacak, bu bolluk talebin genişlemesine ve ekonominin canlanmasına yol açacak.

Açıklanan program çerçevesinde Fed, işsizlik oranı yüzde 6,5’e düşünceye kadar her ay 45 milyar dolarlık tahvil alımı yapacak. ABD’de işsizlik oranı Kasım ayı itibariyle yüzde 7,7 düzeyinde bulunuyor. Bu yeni uygulama Fed’in bilanço büyüklüğünü 4 trilyon dolara kadar yükseltecek.

Tahvil alım programının veya Fed’in alacağı diğer önlemlerin tek başına ekonomiyi mali uçurumun yaratacağı etkilerden kurtarması mümkün görülmüyor. O nedenle mali uçurumun yaratabileceği olumsuz etkilerden ekonomiyi kurtarabilmek ve ekonominin toparlanmasını hızlandırabilmek için vergi yasalarında ve bütçe yasasında gerekli düzenlemelerin yapılması ve para politikası önlemlerine maliye politikası önlemlerinin eşlik etmesi bekleniyor.

Tahvil alım programı para politikası aracı mıdır yoksa maliye politikası aracı mıdır?

Tıpkı operation twist uygulamasında olduğu gibi tahvil alım programında da ilginç bir durumla karşı karşıyayız. Eğer tahvil alım programını Hazine yürütmüş olsaydı borcun erken itfası (geri ödenmesi) söz konusu olacak ve bu eylem borçlanma politikasının içine girmiş olacaktı. Dolayısıyla Hazine’nin yürütmüş olması halinde bu uygulama maliye politikası uygulaması olarak sınıflandırılacaktı. Oysa Fed, Hazine’nin borçlanmak için çıkarıp piyasaya sattığı bu tahvilleri satın alarak itfa etmiş olmuyor. Sadece kişilerin ya da kurumların elindeki Hazine kâğıtlarını satın alarak piyasaya likidite vermiş oluyor. Zamanı geldiğinde bu kâğıtların bedelini kişiler ya da kurumlar yerine Hazine’den Fed tahsil edecek. Dolayısıyla uygulama maliye politikası aracı olmaktan çıkıp para politikası aracı haline dönüşüyor. Hazine açısından borcun geri ödenmesiyle ilgili bir şey değişmiyor sadece vade sonunda parayı alacak olan kişi ya da kurumun yerini Fed almış oluyor.

Ayrıntı Notu:
Operation twist nedir?

Fed tarafından uygulanan operation twist, bir çeşit swap (değiş tokuş) işlemi. ABD Merkez Bankası Fed, elindeki kısa vadeli tahvilleri verip karşılığında uzun vadeli olanları alıyor ve elindeki Hazine kâğıtlarının ortalama vadesini uzatmış oluyor. Böylece Fed, bilançosunu büyütmeden uzun vadeli tahvillere yarattığı taleple onların fiyatını yükselterek faizlerini aşağıya çekiyor.

İskontolu olarak satılan bir yıl vadeli bir Devlet Tahvili düşünelim. Diyelim ki 100 USD nominal değer taşıyan bu kâğıt ihalede 97 USD’ye satılmış olsun. Bu durumda bu kâğıdı alan kişi ya da kurum bir yılın sonunda 100 USD alacağı bu kâğıttan ((100 – 97) / 97 =)) % 3,09 faiz elde etmiş olacaktır. Şimdi Fed’in operation twist ile bu kâğıdı almak için yarattığı taleple kâğıdın fiyatının 98 USD’ye çıktığını düşünelim. Bu durumda kâğıdın faizi ((100 – 98) / 98 =)) 2,04 USD’ye düşmüş olacaktır. Sonuçta Fed yaratmış olduğu taleple tahvilin fiyatını artırıp faizini düşürmüş oluyor. Bu yolla Fed, verim eğrisini (yield curve) aşağıya doğru bükmüş olduğu için bu operasyona bükme operasyonu anlamına gelen operation twist adı veriliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir