Faizin Vergilendirilmesi

Maliye Bakanının basına yansıyan açıklamaları çerçevesinde önümüzdeki dönemde yürürlüğe girecek olan vergi reformunda faiz gelirlerinin stopaj yoluyla vergilendirilmesinin nihai vergileme olmayacağı bu gelirlerin öteki gelirlerle birleştirilip beyan edilerek müterakki (artan oranlı) tarifeyle yeniden vergilendirileceği anlaşılıyor.

Stopajın Nihai Vergi Olduğu Uygulama (Halen geçerli uygulama)
Bankalar bugün itibariyle 1 yıl vadeli mevduata ortalama yüzde 6 faiz veriyor.

Halen uygulanmakta olan sisteme göre bankaların açıkladıkları nominal faizden vade sonunda % 15 gelir vergisi stopajı yapılıyor. Mevduat sahibinin eline geçen faiz getirisi bu kesintiden sonraki tutardır. Bu vergi faizden alınan nihai vergidir ve faiz gelirinin ayrıca beyan edilmesinde gerek kalmamaktadır. Bir bankaya yüzde 6 nominal faizle bir yıllığına 1.000.000 TL yatıran bir kişinin net nominal faiz getirisi şöyle hesaplanacaktır:

Hesaplama
Tutar (TL)
Nominal faiz getirisi
1.000.000 x 0,06 =
60.000
Gelir Vergisi
60.000 x 0.15 =
9.000
Net nominal faiz getirisi
60.000 – 9.000 =
51.000

Buna göre bu kişi 1.000.000 TL anaparasını bir yıl vadeli % 6 faizli bir mevduat hesabında tutarak 60.000 TL nominal faiz geliri elde etmiştir. Bu gelirden % 15 oranında 9.000 TL tutarında gelir vergisi stopaj yoluyla kesilmiş ve kişinin eline net nominal faiz geliri olarak 51.000 TL geçmiştir. Bu kişinin stopaj yoluyla ödediği 9.000 TL nihai vergidir, yani ayrıca faiz gelirini beyan etmesine gerek yoktur.

Faiz Gelirinin Beyana Tabi Olması Hali (Vergi Reformuyla Getirilecek Düzenleme):

Bu kişinin beyanname vermekle yükümlü tutulduğunu ve 60.000 TL’lik nominal faiz gelirini beyan ettiğini düşünelim. Bu durumda 60.000 TL’lik getiriye Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. Maddesindeki gelir vergisi tarifesi uygulanacaktır. 2012 yılı gelirlerine uygulanacak tarife aşağıdaki gibidir.

Gelir Vergisi Dilimleri
Oran (%)
10.000 TL’ye kadar gelirler
15
25.000 TL’nin 10.000 TL’si için 4.500 TL, fazlası
20
58.000 TL’nin 25.000 TL’si için 4.500 TL, fazlası
27
58.000 TL’den fazlasının 58.000 TL’si için 13.410 TL, fazlası
35

Bu tarifeye göre bu kişinin vergisi (13.410 + 700 =) 14.110 TL olarak hesaplanır. Bu miktardan vade sonunda stopajla kesilen 9.000 TL’yi mahsup edersek stopaj yoluyla ödenmiş vergiye ek olarak geriye beyan yoluyla ödenmesi gereken 5.110 TL kalır.

Eskiden 1.000.000 TL mevduata yüzde 6 nominal faizle 9.000 TL vergi ödeyen kişi yeni düzenleme yürürlüğe girdiğinde aynı mevduattan elde ettiği aynı miktarda faiz geliri için 5.110 TL fazlasıyla 14.110 TL gelir vergisi ödeyecektir.

Buna göre bu kişinin eline geçecek net faiz gelirini bulmak için ödenen stopaj ile beyanname sonrası ödenen ek verginin toplamını faiz gelirinden düşmek gerekir. Bu da (60.000 – 14.110 =) 45.890 TL olarak hesaplanmaktadır.

Reel Faiz Hesabı

Yukarıdaki örnekte faiz gelirinin stopajla vergilendirilmesi ve beyanname verilmesinin gerekmemesi (yani mevcut uygulamanın devamı) halinde 1.000.000 TL’lik, 1 yıl vadeli, % 6 faizli mevduat hesabı açan kişinin eline vergi öncesinde 60.000 TL, vergi sonrasında ise net olarak 51.000 TL geçmektedir. Bu durumda net faiz oranı (51.000 / 1.000.000) x 100 = % 5,1 olmaktadır.

Buna göre reel faizi hesaplayalım:

Reel Faiz = (1 + Net Nominal Faiz) / (1 + Beklenen Enflasyon) -1

Reel Faiz = (1 + 0.051) / (1 + 0.053) = (eksi) % 0,2

Yani reel faiz sıfırın biraz altında (eksi) olarak çıkmaktadır. 2013 yılı sonunda enflasyonun tahmin edilen % 5,3’ten yüksek çıkması halinde reel faizin eksi oranı büyüyecek, küçük çıkması halinde reel faiz artı olmaya yönelecektir.

Yine yukarıdaki örnekten hareketle, bu kez beyanname verilmesi usulüne geçildiği durumda 1.000.000 TL’lik, 1 yıl vadeli, % 6 faizli mevduat hesabı açan kişinin eline vergi öncesinde 60.000 TL, vergi sonrasında ise net olarak 45.890 TL geçmektedir. Bu durumda net faiz oranı (45.890 / 1.000.000) x 100 = % 4,6 olmaktadır.

Buna göre reel faizi hesaplayalım:

Reel Faiz = (1 + 0.046) / (1 + 0.053) = (eksi) % 0,7

Beyanname usulüne geçildiğinde reel faiz iyiden iyiye eksiye düşmektedir.

Her iki duruma ilişkin hesaplamaya da anaparadaki enflasyon yıpranmasını dahil etmedim. Anaparanın bir yıl süreyle bankada durmasının yarattığı satınalma gücü kaybını (enflasyon aşınmasını) işin içine katarsak faiz getirisi anaparadaki satınalma gücü kaybını karşılayamadığı ortaya çıkar.

Artılar ve Eksiler

Dolaysız vergilerle dolaylı vergilerin birbirine yakın ağırlığa sahip olduğu ve dolaysız vergilerin beyan usulüyle toplandığı vergileme sistemi ileri düzeyde vergilendirme sistemi olarak kabul ediliyor. Türkiye, 1950’lerden beri bu modele geçmeye çalışıyor. Bugünkü görünüm, dolaysız vergilerin % 35, dolaylı vergilerin % 65 düzeyinde olduğu ve dolaysız vergilerin bir bölümünün beyana dayalı olarak alınmadığı bir sistemin görünümüdür. Bu çerçeveden bakıldığında hazırlanmakta olan vergi reformu ileri bir aşamayı temsil ediyor. Yukarıda yalnızca faiz gelirlerinin bu yeni düzenleme çerçevesinde nasıl vergilendirileceğini göstermeye çalıştım. Bu yeni düzenleme benzer gelirler için de benzer çerçeveyi oluşturacak.

Faizlerin düştüğü bir ortamda, açıklanan enflasyon verilerine inanmayan insanların çoğunlukta olduğu bir toplumda, reel faiz gelirinin sıfıra yönelmesinin tasarrufları teşvik etmeyeceği açıktır. Türkiye’de 2000’lerin başından bu yana hızla düşen tasarruf oranlarındaki bu düşüşü faizdeki hızlı düşüşten daha iyi açıklayan bir değişken şimdiye kadar gösterilemedi.

Notlar:

(1) Bu yazıda yaptığım hesaplamalarda 2012 yılı gelirlerini esas aldığım için 1 yıl vadeli mevduatın faizine uygulanan stopaj oranını % 15 olarak aldım. Bu oran 2013 başından itibaren % 12’ye düştü. Bu durumda beyana tabi olmama hali ile tabi olma hali arasındaki fark ikinci aleyhine daha da açılacak.

(2) Yukarıdaki hesaplamalar beyana tabi olma halinin 2012 yılına uygulandığı varsayımıyla yapıldığı için vergi tarifesi olarak 2012 yılı gelirlerine uygulanacak tarife esas alındı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir