Ekonomik büyüme mi? Ekonomik kalkınma mı?

Reçetede ne yazmalı?
Ekonomik büyüme mi? Ekonomik kalkınma mı?

Bu iki kavramın aynı anlama geldiğini düşünenlerin yanı sıra, birbirinden farklı olduklarını söyleyenler de mevcut. Gerçek şudur ki; ekonomik büyüme ve ekonomik kalkınma hesaplama yöntemleri, amaca giden yolda izlenen metotlar-politikalar anlamında birçok farklılığı barındırır, izlenen politikaların doğurduğu sonuçlar da her ikisi için ayrı gözlemlenir. Büyümek her zaman kalkınmayı beraberinde getirmez. Çoğu ülkede yüksek büyüme oranlarına şahit olurken, halkın refah seviyesinin artmadığını da görebilirsiniz.

Ekonomik kalkınma, üretimden çok üretimin kalitesi ile ilgilidir

Ekonomik büyüme, işin daha çok rakamsal tarafı yani nicelik kısmıdır. Ülke ekonomisinin nasıl bir gelişme gösterdiğini ifade eder. En basit tanımı ile bir ülkedeki Gayri Safi Milli Hasıla artışıdır. Ekonomik büyümedeki gelişimi anlatmak için reel GSMH ve kişi başına düşen reel GSMH ölçütleri kullanılır. Ekonomik büyümeyi etkileyen en önemli iki unsur üretim ve hizmet artışlarıdır. Yani daha fazla büyümek için daha fazla üretim yapmanız yeterli olacaktır.

Kalkınma ise işin nicelik değil nitelik tarafı ile ilgilidir. Yani ülkenin ne kadar büyüdüğünden çok refah düzeyi ile ilgilenir. Üretimden çok üretim kalitesini baz alır. Biri parasal bir değeri, diğeri yaşam standartlarını ve kalitesini açıklar.

Büyürken neden kalkınamıyoruz?

Sadece büyüme hedefli stratejiler geliştirilerek, mevcut kaynakların temel ihtiyaçların karşılanması ve kalite artırmaktan daha çok salt üretim odaklı kullanılmasıyla gerçekleşen büyüme, beraberinde kalkınmayı getirmiyor. Kalkınmanın önündeki en büyük engeller ise genellikle kısa vadeli düşünme, kamu yönetiminin yetersizliği, politik istikrarsızlık ve kısa yoldan hızlı kazanma prensipleridir.

Bir ekonomi, reel olarak nüfus artışından hızlı büyüyorsa o zaman kişilerin cebine giren ortalama para da artacaktır. Bu bize ekonomik büyümeyi ifade eder. Ekonomik büyüme varken, toplumun her kesimi değil de sadece bir kısmı zenginleşirken kalanların gelirinin düşüş göstermesi ya da ceplerine giren paranın artmıyor oluşu kalkınamadığımızın göstergesidir.

Nasıl kalkınacağız?

-Gelir dağılımında adaleti sağlayarak
-Her alanda fırsat eşitliği getirerek
-Tasarruf oranlarını artırarak ve bu tasarrufları doğru yatırımlarda kullanarak
-Kanunları her kesimin anlayacağı şekilde basitleştirerek
-Demokratik bir ortam yaratarak
-Regülasyonları karmaşık değil anlamına uygun yaparak
-Piyasa bakış açısına toplumsal ve insani bakış açısı ilave ederek
-Ucuz insan kaynağı yerine yetişmiş ve kalifiye insan kaynağına odaklanarak
-Tek yönlü büyümeden kurtulup, matrix büyüme stratejisini benimseyerek
-Sanayide, tarımda, eğitimde ve de teknolojide dönüşüm sağlayarak
-Üretilen mal ve hizmetlere tasarım katarak

Bu ilkeleri uygulayarak büyüme sağladığınızda, değer yaratanında artık o değerden pay aldığı, bireylerin hem üretimde hem de tüketimde etkin olduğu, modern toplumlar ve mutlu insanların yaşadığı bir ekonomi yaratabilirsiniz.

Hikayeyi doğru yazmak şart

Görüldüğü üzere, kalkınmanın tek bir reçetesi yok. Kalkınmanın sırrını çözenler, hikayenin gücünü de fark edenlerdir. Kısaca şunu ifade etmeliyim ki, kalkınmak için iyi bir hikaye yazmanız gerekiyor. Hikayelerini doğru yazamayanlar belki büyüyorlar ama ne yazık ki bir süre sonra bir eşik aralığının içine sıkışmış olarak buluyorlar kendilerini. Ama uzun vadeli plan yapan, hikayeyi doğru yazan ve yönetenler ise mutlu insan, modern toplum ve ekonomik gelişme kavramlarının oluşmasını sağlıyorlar.

Ekonomik büyüme mi? Kalkınma mı?

Daha iyi anlatabilmek adına aşağıda karşılaştırmalı grafiklerle sizi baş başa bırakıyor ve sağlık, huzur ve mutluluk dolu bir bayram diliyorum.

İnsani Gelişme Endeksi

İnsani gelişme endeksine baktığımızda 2000’li yıllara kadar yukarıdaki ülkeler arasında ABD önde iken 2004-2005 yılları ve sonrasında Almanya ve Hollanda gibi ülkelerin öne geçtiğini görüyoruz.
2019 yılı sıralamasında Norveç, İsviçre, İrlanda’nın ardından Almanya geliyor.

ABD, 15. sırada, Türkiye 59, İran 65, Çin 85 , Hindistan ise 129. sırada . Sıralamanın en sonuncu ülkesi 189. olarak Nijerya

İnsani Gelişme Göstergesi, Dünya’daki ülkeler için yaşam uzunluğu, okur yazar oranı, eğitim ve yaşam düzeyi doğrultusunda hazırlanan bir ölçümdür. İnsanların düzgün yaşaması, özellikle çocuk hakları için bir ölçüt teşkil eder.

Kişi Başına Düşen Kamu Sosyal Harcamaları

Kişi başına düşen kamu sosyal harcamalarına baktığımızda 2010 yılında AB’i dahi büyük bir kemer sıkma politikasına sürükleyen ekonomik kriz yaşamasına karşın Yunanistan’ın Almanya’yı geçtiğine şahit oluyoruz. Türkiye maalesef çok gerilerde..

Çin-Euro Bölgesi Yıllık GSYİH Gelişimi

Kalkınma endekslerinin çok gerisinde olan Çin’in GSYİH yıllık gelişim oranının Euro bölgesi ile karşılaştırdığımızda açık ara fark olduğu görülmekte.