Borsayı Bankalar Yükseltiyor!

Aydın Eroğlu – 04.03.2013

Endeks 87.000 civarı seviyelerden düzeltme yaşarken bankaların rekabet soruşturması gündeme düşmüştü. Kârlarını eritebilecek cezalar gelebilir deniyordu. Düşen tahvil faizlerinde artık dibe yaklaşıldığı, bu nedenle de tahvil faizlerinin düşmesi duracağı için kamu kağıtlarından elde edilen kârlarının azalacağı söyleniyordu. Not artışı ile ilgili beklentiler, yapılan açıklamalarla ötelenmişti. Ayrıca da 2013 yılında aynı karlılıkların sürmeyeceği ve TCMB.’nın kredi büyümesini kontrol altında tutmak için munzam artışlarına yönelebileceği uyarıları yapılıyordu. Bu tespitlerin bir kısmını ben de aynı şekilde öne sürüyordum.

Bu varsayımların bir kısmının etkisi ile endeks bankaların öncülüğünde yaklaşık 11.000 puan civarında bir düzelme yaşadı. Ama geçen hafta başından beri dışarıdan satış baskısı olmasına rağmen, endeksimizde yükseliş tepkisi yaşıyoruz. Hem de bankalar bu yükselişin baş aktörleri oluyor.

Peki Yukarıdaki Tespitlerdeki Gelişmeler Ne Durumda?
Tahvil faizlerinde 5,60’larda bir dip oluştuğu ve yakın vadede bir not artışı yaşanmazsa faiz düşüşünün duracağını, hatta 5,85’lerin geçilmesi halinde kısmi bir faiz artışı bile yaşanabileceğini düşünüyorum.

PPK zorunlu karşılık artışlarının süreceği yönünde açıklamalarda bulunduğu için, zorunlu karşılık artışı yine yaşanabilir.

Bankaların kârlılıklarında 2013’ün ilk çeyreği ve ilk yarısında geçen yıla göre azalma bekliyorum.

Yukarıdaki tespitlerden iki tanesi ise tersine sinyal veriyor!
Rekabet soruşturmasından yüksek cezalar çıkabilir beklentisi yerine, ceza gelmeyebilir ya da çok düşük cezalar ile bu sorun aşılabilir beklentisi oluşmaya başladı.

TL cinsinden bir not artışı duyabiliriz yönünde bir beklenti dillenmeye başladı. Not artışında esas olan döviz cinsinden bir artıştır. Bu nedenle TL cinsi bir artış istenilen not artışı olmaz. Ama en azından bu yönde bir gelişme yaşanırsa, devamında döviz cinsi artış beklentisi yeniden güçleniyor olur.

İşte bu gelişmeler ile bankalarda yükselişler yaşadık. Bu hafta da kısmen sürebilecek görüntülere sahip olmakla birlikte, endeks bazında 80.800 civarında önemli bir direncimiz olduğunu söyleyebilirim. Döviz cinsinden bir not artışı yaşanmadığı takdirde bu seviyenin yakın vadede geçilmesini şimdilik beklemiyorum.

Avrupa’daki siyasi ve ekonomik verilerde riskler ortaya çıkıyor. Bu olumsuz bir gelişme ama petroldeki düşüşler ise bizim açımızdan olumlu oluyor. Kısacası karışık bir piyasa görüntüsü yaşıyoruz. Ama geçen hafta dış borsalarda düşüş yaşanırken bile güçlü bir görüntü veren borsamız aynı 87.000 zirvesine gidilirken yaşanan görüntüleri tekrarlıyordu. Gelen satışlar sonrasında yine bankalar alınarak endeks yeniden yukarı çekildi. Bankaların alım nedeni devamındaki süreç için önemli olacaktır. Eğer rekabet soruşturmasında ciddi cezalar gelmeyecek diye (Bu karar 12 Mart civarında bekleniyor) alımlar yaşanıyorsa, bu sınırlı olur. Yok ama bir not artışı nedeni ile bu alımları yaşıyorsak, bu takdirde olası bir not artışının TL ya da döviz cinsinden olmasına göre iş değişir. TL’de yükseliş yine sınırlı olacak iken, döviz cinsinden bir artış halinde her şey farklı olur. Hesaplama teknikleri bile yeni duruma göre yeniden belirlenmeye başlar ve çok olumlu bir sürecin başlamasına yarar. Bu yöndeki bir kararın nasıl etki yapabileceğini önceki yazılarımda açıkladığım için biliyorsunuz.

Bugün de Avrupa’dan satış baskısı yaşanan bir gün olabilir. Ayrıca saat 10:00’da Şubat enflasyonu gelecek. Olumsuz bir sürpriz beklentisi var. Ama dediğim gibi, bu gelişmelere rağmen alımların sürmesi karar almayı oldukça zorlaştırıyor.

Hepinize iyi bir hafta dilerim.

Not: Yazı, 09:14’de borsaanalizci.com’da yayınlanmıştır.

Saygılarımla

www.aydineroglu.comwww.borsaanalizci.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir