Borsa Şirket Haberleri / Ziraat Yatırım – (28.07.2023)

SABAH STRATEJİSİ

Merkez Bankası kararları ve açıklanan verilerle küresel piyasalarda hareketlilik gözleniyor. Fed’in ardından ECB de faizi 25 baz puan artırırken, sonraki toplantı için pas geçme ihtimalinin artması Avrupa borsalarını destekledi. Diğer yandan, ABD’de ikinci çeyrek büyüme verisinin güçlü gelmesi sonrasında ABD on yıllık tahvil faizinin %4’ün üzerine çıkması borsalarda baskıya neden oldu. ABD endeksleri günü %0,5-%0,7 arasında değer kaybıyla tamamladı. Hem ABD verileri hem de ECB toplantısıyla EURUSD paritesi sert düşerek 1,10’un altına sarktı. Bugün ise Fed’in yakından takip ettiği PCE deflatör (çekirdek dahil) haziran ayı verileri ile kişisel gelirler ve harcamalar haziran ayı verileri ile Almanya enflasyon rakamları önemli olacak. Bu sabaha bakıldığında ABD vadelileri artı bölgede seyrediyor. Diğer yandan, bugünkü Japonya Merkez Bankası toplantısında Banka’nın verim eğrisi kontrol politikasını daha esnek hale getirmek için adımlar atması Japon endekslerinde baskıya neden olmakta. Yen de güçleniyor. Yurtiçi tarafta ise dün TCMB tarafından yılın üçüncü enflasyon raporu takip edildi. TCMB’nin 2023 yıl sonu enflasyon tahminini %22,3’ten %58 (%54-%62 tahmin aralığı) seviyesine çektiği toplantıda Başkan Hafize Gaye Erkan’ın sunumuyla birlikte Borsadaki olumlu hava korundu. Gün sonunda da %4,07 oranında artan bankacılık endeksi öncülüğünde BIST100 endeksi %1,66 primle günü tamamladı. Bu sabah ise Resmi Gazete’de yayımlanan kararla Merkez Bankası’nda başkan yardımcılarında yapılan değişiklikler izleniyor. Olumlu risk algısıyla birlikte BIST100’ün güne alıcılı bir görüntüyle başlamasını beklerken, gün içerisinde 7.000 seviyesine doğru alıcılı seyir sürebilir. Olası yükselişte bankacılık sektörü katalizör olmaya devam edebilir.

MAKROEKONOMİ

ABD tarafında, bu yılın ikinci çeyreğine ilişkin yıllıklandırılmış çeyreklik bazda GSYH büyüme öncü verisi takip edildi. ABD’de bu yılın ikinci çeyreğinde ülke ekonomisinin yıllıklandırılmış çeyreklik bazda büyüme hızı Fed’in faiz artışlarıyla sıkılaşan finansal koşulların etkisiyle yavaşlama beklentilerine karşın %2 seviyesinden %2,4 seviyesine yükseldi, beklentiler ise %1,8 seviyesine yavaşlaması yönündeydi.  Detaylara bakıldığında, yılın ikinci çeyreğinde beklentilerin üzerindeki büyüme, özellikle özel stok yatırımları ve konut dışı sabit yatırımlardaki hızlanmayı yansıtırken, buna karşın net ihracatta gerilemenin yanında tüketici harcamaları ile federal hükümet ve yerel yönetim harcamalarında yavaşlama gözlendi. Öte yandan, ikinci çeyrekte tüketim harcamalarının büyüme hızının %4,2’den %1,6 seviyesine yavaşlamakla birlikte beklentilerin (%1,2) üzerinde gerçekleştiği gözlendi. Bu kapsamda ABD ekonomisine ilişkin olarak, piyasa oyuncuları, öngörülerinde resesyon olasılığı konusunda ikiye bölünmüş durumdayken, beklentilerden güçlü açıklanan büyüme verisinin de teyit ettiği gibi, güçlü iş gücü piyasası ve beklentilerden güçlü gelen tüketici harcamalarının yanında yavaşlayan enflasyon, ABD’nin resesyondan kaçınacağına yönelik beklentileri artıracaktır. Nitekim Fed Başkanı Powell da önceki gün faiz oranlarının 25 baz puan artırıldığı toplantının ardından yaptığı açıklamada, Fed üyelerinin artık bir resesyon öngörmediğini söylemişti.

Ayrıca ABD’de Fed’in önemli bir enflasyon göstergesi olarak takip ettiği yıllıklandırılmış çeyreklik bazda kişisel tüketim harcamaları (PCE) fiyat endekslerinin (çekirdek dahil) bu yılın ikinci çeyreğine ilişkin öncü verileri açıklandı. Yıllıklandırılmış çeyreklik bazda PCE fiyat endeksi, bu yılın ikinci çeyreğinde %4,1’den %2,2 seviyesine beklentilerin (%3) üzerinde gerilerken, çekirdek PCE fiyat endeksi de %4,9’dan %3,8 seviyesine gerileyerek beklentilerin (%4) üzerinde düşüş kaydetti ve böylece enflasyonist baskıların hafiflediğine işaret etti.

Bunun yanında, ABD’de dayanıklı mal siparişleri, mayısta aylık %2 oranında artışın ardından haziranda öncü veriye göre aylık %4,7 oranında artışla beklentilerin (%1,3 artış) belirgin şekilde üzerinde artış kaydetti ve böylece yükselişini dördüncü aya taşıdı. Detaylara bakıldığında, haziranda savunma dışı uçaklar ve parçalarının (%69,4 artış) siparişlerindeki belirgin artış, dayanıklı mal siparişlerinin yükselişinde belirleyici oldu. Bunun yanında, firmaların yatırım harcamalarının göstergesi olan hava araçları hariç savunma dışı sermaye malları siparişleri ise haziranda aylık bazda %0,2 artış kaydetti ve böylece son üç ayda artışını sürdürerek yatırımlarda toparlanmaya işaret etti.

Öte yandan, ABD’de istihdam piyasası verilerinden, 22 Temmuz haftasına ilişkin haftalık yeni işsizlik maaşı başvuruları, hafif artış beklentilerine karşın 228 bin kişi seviyesinden 221 bin kişi seviyesine gerileyerek son beş ayın en düşük seviyesinde gerçekleşmekle birlikte, tarihsel ortalamaların altında düşük seviyelerde seyretti ve iş gücü piyasasında sıkı görünüme işaret etmeyi sürdürdü.

Avrupa tarafında, ECB’nin faiz kararı ve ECB Başkanı Lagarde’ın konuşması takip edildi. ECB, faizleri beklentilerle uyumlu olarak 25 baz puan artırmakla birlikte gelecek kararlarla faizlerin yeteri kadar kısıtlayıcı olacağına işaret etti. Buna göre temel refinansman faiz oranını %4’ten %4,25’e, marjinal borç verme faiz oranını %4,25’ten %4,50’ye ve mevduat imkanı faiz oranını ise %3,50’den %3,75’e yükseltti.

  • Karar metninde, önümüzdeki döneme ilişkin olarak Banka’nın gelecekteki kararlarının, enflasyonun %2’lik orta vadeli hedefe zamanında geri dönmesini sağlamak için, gerekli olduğu sürece faiz oranlarının yeterince kısıtlayıcı seviyelerde belirlenmesini sağlayacağını ve uygun kısıtlama seviyesini ve süresini belirlemek için verilere bağlı bir yaklaşımın izlenmeye devam edileceği belirtildi.
  • Ayrıca bazı rakamların gevşeme belirtileri gösterse de, çekirdek enflasyonun genel olarak yüksek olmaya devam ettiği, finansman koşullarının yeniden sıkılaştığı ve bu durumun, talebi giderek azalttığı, bunun da enflasyonu hedefe geri çekmede önemli bir faktör olduğu vurgulandı.

Faiz kararının ardından konuşan ECB Başkanı Lagarde, son toplantıdan bu yana yaşanan gelişmelerin beklentilerini desteklediğini belirterek, imalatın zayıf iç taleple gerilerken hizmet sektörünün daha sağlam göründüğünü, istihdam piyasasının güçlü kaldığını, bu kapsamda ekonominin kısa vadede zayıf kalmasının beklendiğini belirtti.

  • Ayrıca Lagarde, enflasyonun gerilemeye devam ettiğini ancak uzun bir süre boyunca yüksek seviyede kalacak gibi göründüğünü, bunun yanında enflasyonu etkileyen unsurların değiştiğini, çekirdek enflasyon göstergelerinin yüksek kalmaya devam ettiğini ve Euro Bölgesi içindeki fiyat baskılarının artan şekilde önemli bir unsur olarak öne çıktığını belirtti.
  • Bunun yanında, büyüme ve enflasyon görünümünün oldukça belirsiz olduğunu ve bankalar için fonlamanın daha maliyetli hale geldiğini söyledi.
  • Öte yandan Lagarde, faiz kararının oybirliği ile alındığını, faiz oranlarının Banka için kilit enstrüman niteliğinde olduğunu, eylül ayı ve sonraki toplantılarda alınacak kararla ilgili açık fikirli olduklarını ve Banka’nın bir toplantıdan diğerine farklı davranabileceğini belirtti. Ayrıca Lagarde, eylül ayında faiz indirimine gitmeyeceklerini, eylül ayında faiz artışı da olabileceğini veya pas da geçebileceklerini söyledi.
  • Diğer yandan Lagarde, bilançonun küçültülmesi konusunu ele almadıklarını belirtti.

Bunun yanında, Almanya’da temmuz ayına ilişkin GfK tüketici güveni verisi, enflasyonda yavaşlama beklentilerinin etkisiyle -25,2’den -24,4 seviyesine hafif yükselmekle birlikte ECB’nin faiz artışlarına devam etmesinin etkisiyle negatif bölgedeki zayıf seyrini sürdürdü. Detaylara bakıldığında, tüketici güvenindeki hafif toparlanmada, tüketicilerin gelir beklentilerinin, daha düşük enflasyon beklentileriyle Şubat 2022’den bu yana en yüksek seviyesine ulaşması ve satın alma eğiliminin artması belirleyici olurken, tüketicilerin ekonomik duruma ilişkin beklentilerinin önceki iki aydaki düşüşün ardından yatay seyrettiği gözlendi.

Yurt içinde ise, TCMB tarafından yılın üçüncü enflasyon raporu yayınlandı. TCMB, 2023 yıl sonu enflasyon tahminini %22,3’ten %58 (%54-%62 tahmin aralığı) seviyesine çekti. (Son TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi’nde katılımcıların 2023 yıl sonu TÜFE beklentisi %43,8 idi.) 2024 yıl sonu enflasyon tahminini %8,8’den %33 (Orta noktası %33 olmak üzere %28-%38 tahmin aralığı) seviyesine çekti. 2025 yıl sonu enflasyon tahminini ise %5’ten %15 seviyesine çekerken, orta vadede ise %5 hedefine yakınsayarak istikrar kazanmasının tahmin edildiğini belirtti.

TCMB Başkanı Erkan, gerçekleştirdiği sunumunda;

Küresel ekonomi:

  • Küresel büyümenin zayıf seyretmeye devam ettiğini, Türkiye’nin ihracat yaptığı 110 ülkenin büyüme oranları oluşturularak elde edilen büyüme endeksinin kayda değer değişim göstermediğini ve 2022 yılına kıyasla dış talep yıllık bazda yavaşlamakta olduğunu,
  • Küresel büyümedeki yavaşlamanın katkısıyla emtia fiyatları ve arz koşullarındaki olumlu görünümün bu rapor döneminde devam ettiğini ve emtia ana endeksi bir önceki aya göre gerilemekle birlikte uzun dönem ortalamalarının üzerinde seyrettiğini,
  • Küresel çapta iş gücü piyasalarındaki sıkılık ve iç talepteki canlılık nedeniyle hizmet enflasyonlarında gözlenen katılığın, çekirdek enflasyonlardaki ve beklentilerdeki düşüşü sınırlamakta olduğunu,
  • Çekirdek enflasyonun, Rapor döneminde sınırlı oranda gerileyerek gelişmiş ülkelerde %4,8, gelişmekte olan ülkelerde %5,6 seviyesinde olduğunu,
  • Enflasyonun ve özellikle çekirdek göstergelerin yüksek seviyesi sonucu, merkez bankalarının parasal sıkılaştırmaya devam etmekte olduğunu,
  • Gelişmiş ülkelerin tamamında olmak üzere 27 ülke merkez bankasının 19 tanesinde enflasyonun halen hedeflerin üzerinde seyrettiğini, buna karşın gelişmekte olan ülkelerin ise faiz artırımlarına gelişmiş ülkelerden daha erken başladıklarını ve çekirdek enflasyonu düşürmekte daha başarılı olduklarının görülmekte olduğunu,
  • Diğer taraftan, küresel ekonomik faaliyetin, sektörler arasında ayrışmakta olduğunu, sanayi üretimi zayıf seyrederken, talep koşullarını daha fazla yansıtan hizmet sektörünün gücünü koruduğunu,
  • İmalat sanayi ve hizmet sektörleri arasındaki ayrışmanın, gelişmiş ülkelerde çok daha belirgin olduğunu,
  • Büyüme oranlarındaki gerileme ve sanayi üretimindeki zayıflığın, emtia fiyatları kanalıyla enflasyonu olumlu etkilemekte olduğu,
  • Enflasyonda pandemi sonrası yükselişin, ülkeler arasında birbirine yakın zamanlarda başladığını, bununla birlikte, gelişmekte olan ülkelerin faiz artırımlarına gelişmiş ülkelerden daha erken başladıklarının ve çekirdek enflasyonu düşürmekte daha başarılı olduklarının görülmekte olduğunu,

Türkiye ekonomisi:

TCMB Başkanı Erkan, takip ettikleri geniş kapsamlı gösterge setinin haziran ayında enflasyon ana eğiliminde güçlenmeye işaret ettiğini, bu gelişmede, yurt içi talepteki güçlü seyir, ücret ve kur gelişmeleri ile hizmet enflasyonundaki katılığın belirleyici olduğunu, özellikle döviz kurunda gözlenen düzeltme ve mali disipline yönelik tedbirlerin sonucunda enflasyonun kısa vadede geçici bir yükseliş göstereceğini,

  • Enflasyonu kalıcı olarak düşürmek için parasal sıkılaştırma sürecine başladıklarını, bunun dengeli ve istikrarlı olacağını vurguladıklarını, parasal sıkılaştırmayı kademeli olarak güçlendireceklerini ve seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almaya devam edeceklerini,
  • Faiz artırımlarını miktarsal ve seçici kredi sıkılaştırması ile güçlendirerek enflasyonun ana eğilimini düşürmeyi ve beklentiyi çıpalamayı hedeflediklerini,
  • Öngördükleri dezenflasyon öncesi geçiş sürecinde olduklarını ve dezenflasyon zeminini dikkatle oluşturduklarını,
  • Dezenflasyon sürecinde enflasyonun ana eğilimi ve beklentilerin tutarlı bir şekilde iyileşmeye başlayacağını,
  • Dezenflasyonun, beklentilerin çıpalanmasıyla hızlanacağını,
  • Dezenflasyon süreci dönemine girildiğinde, göreli fiyatlarda geçici düzeltmelerin yerini, kur istikrarı, iyileşen cari denge, mali disiplin, sermaye akımlarında kalıcı güçlenme ve artan rezervlere bırakacağını,
  • Bunun yanında faiz artırım kararlarının ve seçici kredi kararlarının birikimli olumlu etkilerinin bir kısmının 2023 yılı sonunda hissedileceğini ve enflasyonun ana eğilimindeki iyileşmeyi 2024 yılının ikinci çeyreğinde hissedeceklerini, 2025 yılı sonrasını ise istikrar döneminin başlangıcı olarak gördüklerini ve bu dönemde enflasyondaki gerileme hızlanırken öngörülebilirliğin artacağını,
  • Parasal ve finansal koşulları yakından analiz ettiklerini, miktarsal sıkılaştırma kararlarıyla birlikte döviz kuru ve iç talep üzerinde aşırılıklar oluşturmadan TL likiditenin istikrarlı gelişimini temin edeceklerini,
  • Ayrıca kur gelişmelerinin enflasyona yansımasının farklı kanallar üzerinden gerçekleştiğini, maliyet kanalına odaklandıklarında 2018 yılına kadar gerileyen döviz kuru geçişkenliği katsayısının son dönemde yükselmeye başladığını,
  • Beklenti ve maliyet kanallarını ayrıştıran, parametreleri zamana göre değişen Phillips Eğrisi modelinin bulgularının, mevcut durumda kur geçişkenliğinin %25 civarında olabileceğini ima etmekte olduğunu,
  • Bunun yanında, seçici kredi sıkılaştırması ile güçlendirdikleri parasal sıkılaştırma sürecinin döviz kuru istikrarını da destekleyeceğini belirtti.

Soru-cevap:

TCMB Başkanı Erkan, soru ve cevap kısmında ise, iç talebin tahminlerinden güçlü seyrettiğini ve enflasyonu dengeleyici adımlar atmaya devam edeceklerini, bunun yanında bütüncül yaklaşımlarının ve kademeli gidişlerinin hem ekonomi açısından hem de dengelerin oluşmasına fırsat verme açısından gerçekleştirdikleri bir yaklaşım olduğunu ve faiz artırımlarını ekonomiye zarar vermeden sürdüreceklerini,

  • Düzenlemelerin normalleşme sürecinde sadeleşme söz konusu olduğunda başta en önemli noktanın, en bağlayıcı kısıt düzenlemelerden gidilmesi gerektiğini ve bu şekilde piyasanın işlevselliğini görebileceklerini, bu anlayışla baktıklarında makroihtiyati çerçevede en bağlayıcı kısıtın mevduat tarafında TL rasyo oranları olduğunu,
  • Bu kapsamda, mevduat faizlerindeki düşüşün ilk etapta %35’lere geldiğini gördüklerini ve bunun da piyasa katılımcıları anketine bakıldığında veya herhangi 1-1,5 yıllık enflasyon beklentilerine bakıldığında olumlu bir yerde olduğunu,
  • Mevduat faizlerinde belli bir miktar geriye dönme beklediklerini ve ikinci yaklaşımlarında mevduat faizlerinden sonra orada bir alan açınca bu sefer kredi tarafındaki enflasyonist etkilere yol açan ve cari dengeyi iyileştirecek adımlar attıklarını,
  • Kredi kısıtlamalarındaki düzenlemelerin enflasyon ve ithalat kalemi için önemli olduğunu ve ilk amaçlarının fiyat istikrarı ve enflasyonla mücadele olduğunu,
  • Dış finansal koşullarda iyileşme beklediklerini,
  • KKM ödemelerinin TCMB’ye devrine ilişkin olarak Hazine’nin bütçesinde oynaklığın olmaması gerektiğini,
  • Kur seviyesi hedeflemediklerini ve kurda aşırılık görüldüğünde müdahalenin TCMB’nin görev tanımında bulunduğunu,
  • TL cinsi yatırım araçlarının çeşitlenmesi için çalıştıklarını, KKM’den dövize geçişin düşük oranda seyrettiğini,
  • Yatırımcı toplantılarına en kısa zamanda yeniden başlayacaklarını,
  • Enflasyonda zirveyi ikinci çeyrekte %60 civarında beklediklerini,
  • Ayrıca %5 seviyesindeki enflasyon hedefini değiştirmeyeceklerini belirtti.

Yurt dışında bugün veri takvimine bakıldığında,

ABD tarafında, Fed’in özellikle aylık bazdaki fiyat gelişmelerinin seyri kapsamında takip ettiği PCE deflatör (çekirdek dahil) haziran ayı verileri ile kişisel gelirler ve harcamalar haziran ayı verileri TSİ 15.30’da takip edilecek. Öncesinde açıklanan haziran ayına ilişkin manşet TÜFE’nin aylık bazda artış hızı %0,1’den %0,2 seviyesine beklentilerin (%0,3) altında hızlanırken, yıllık bazda %4’ten %3 seviyesine gerilemişti ve böylece Mart 2021’den bu yana en düşük seviyelerdeki seyrini sürdürmüştü, beklentiler ise %3,1 seviyesine gerilemesi yönündeydi. Gıda ve enerji fiyatlarını dışlayan çekirdek TÜFE’nin ise, haziranda aylık bazda artış hızı %0,4’ten %0,2 seviyesine beklentilerin (%0,3) üzerinde yavaşlarken, yıllık bazda da %5,3’ten %4,8 seviyesine gerilemişti ve böylece Ekim 2021’den bu yana en düşük seviyede gerçekleşmişti, beklentiler ise %5 seviyesine gerilemesi yönündeydi. Haziranda PCE deflatörün aylık artış hızının %0,1’den %0,2’ye hızlanması ve yıllık bazda ise %3,8’den %3 seviyesine gerilemesi, çekirdek PCE deflatörün artış hızının ise aylık bazda %0,3’ten %0,2 seviyesine yavaşlaması ve yıllık bazda da %4,6’dan %4,2 seviyesine gelmesi bekleniyor. Haziranda kişisel gelirlerin aylık bazda artış hızının %0,4’ten %0,5 seviyesine hızlanması ve kişisel harcamaların aylık bazda artış hızının ise %0,1’den %0,4 seviyesine yükselmesi bekleniyor.

Ayrıca ABD’de temmuz ayına ilişkin Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi nihai verisi TSİ 17’de takip edilecek. Temmuz ayına ilişkin Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi öncü verisi, enflasyonda devam eden gevşemenin yanında iş gücü piyasasındaki istikrarlı seyrin etkisiyle 64,4’ten 72,6 seviyesine yükselerek beklentilerin belirgin şekilde üzerinde gelmişti ve böylece Eylül 2021’den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmıştı. Detaylara bakıldığında, temmuzda cari koşullar alt endeksi 69’dan 77,5’e yükselerek Ekim 2021’den bu yana en yüksek seviyede gerçekleşirken, beklentiler alt endeksi ise 61,5’ten 69,4’e yükselerek son iki yılın en yüksek seviyesinde kaydedilmişti. Ayrıca tüketicilerin bir yıl sonrasına ilişkin yıllık enflasyon beklentileri Mart 2021’den bu yana en düşük seviye olan %3,3’ten %3,4 seviyesine hafif yükselirken, uzun vadeli yıllık enflasyon beklentileri de %3’ten %3,1 seviyesine hafif yükselmişti.

Bunun yanında, ECB’nin para politikasına da yön verecek olan enflasyon verilerinden, Almanya’da temmuz ayı öncü TÜFE verisi TSİ 15’te takip edilecek. Almanya’da manşet TÜFE aylık bazda mayıs ayında enerji ve gıda fiyatlarındaki gerilemenin etkisiyle %0,1 oranında düşüşün ardından haziranda aylık %0,3 artışla beklentilerin (%0,2 artış) üzerinde artış sergilemişti, yıllık bazda ise %6,1’den %6,4 seviyesine yükselmişti, beklentiler ise %6,3 seviyesine yükselmesi yönündeydi. Temmuzda ise manşet TÜFE aylık bazda artış hızının bir önceki aya benzer şekilde %0,3 seviyesinde gerçekleşmesi ve yıllık bazda ise %6,4’ten %6,2 seviyesine hafif gerilemesi bekleniyor.

Öte yandan, Fransa’da bu yılın ikinci çeyreğine ilişkin GSYH büyümesi öncü verileri TSİ 08.30’da açıklanacak. Fransa ekonomisi, geçen yılın son çeyreğinde %0 oranında büyümeyle durağan seyretmenin ardından, bu yılın ilk çeyreğinde %0,2 oranında büyüme kaydetmişti. Ülke ekonomisinin bu yılın ilk çeyreğinde ise çeyreklik bazda büyüme hızının %0,2’den %0,1 seviyesine yavaşlaması bekleniyor.

Diğer yandan, Euro Bölgesi’nde temmuz ayına ilişkin tüketici güveni nihai verisi TSİ 12’de takip edilecek. Euro Bölgesi’nde temmuz ayına ilişkin tüketici güveni öncü verisi, -16,1 seviyesinden -15,1 seviyesine kısmi toparlanarak Şubat 2022’den bu yana en yüksek seviyede gerçekleşmekle birlikte, ECB’nin faiz artışlarına devam etmesinin etkisiyle negatif bölgedeki zayıf seyrini sürdürmüştü.

Yurt içinde ise, TSİ 10’da TÜİK tarafından temmuz ayı ekonomik güven endeksi verisi yayınlanacak. Güven endekslerinin alt kalemleriyle hesaplanan ekonomik güven endeksi ise haziran ayında 103,69’dan 101,12’ye gerilemişti ve bununla birlikte 100 iyimserlik eşik değerinin üzerindeki seyrini üçüncü aya taşımıştı.

Ayrıca TSİ 10’da TÜİK tarafından haziran ayı dış ticaret dengesi verisi yayınlanacak. Ticaret Bakanlığı tarafından yayınlanan haziran ayına ilişkin öncü dış ticaret verilerine göre, ihracat aylık bazda mayısta %12,2 artışla 21,7 milyar USD seviyesine yükselmesinin ardından haziranda aylık %3,5 oranında kısmi düşüşle 20,9 milyar USD seviyesine gerilemişti. Aylık ihracat martta ise %26,9 oranında artışla 23,6 milyar USD seviyesine yükselerek rekor seviyede gerçekleşmişti, 2022 yılında ise aylık ortalaması 21,2 milyar USD seviyesinde kaydedilmişti. İthalat ise mayısta aylık %21,8 oranında güçlü artışla 34,2 milyar USD seviyesine yükselerek yeni bir rekor seviyeye ulaşmasının ardından haziranda aylık %23,1 oranında belirgin düşüşle 26,3 milyar USD seviyesine gerilemişti. İthalatta 2022 yılı aylık ortalaması 30,3 milyar USD seviyesindeydi. Haziranda ihracattaki düşüşte Bayram tatili nedeniyle yaşanan iş günü kaybının etkili olduğu değerlendirilmişti, ithalattaki düşüşte, özellikle altın ithalatındaki belirgin düşüş ve enerji ithalatındaki görece daha sınırlı düşüş etkili olmuştu. Haziranda dış ticaret açığı ise aylık %56,9 oranında düşüşle 12,5 milyar USD’den 5,4 milyar USD seviyesine gerilemişti, 2022 yılında aylık ortalama dış ticaret açığı 9,1 milyar USD seviyesindeydi, aylık dış ticaret açığı rekor seviyeye ise 14,3 milyar USD ile ocak ayında ulaşmıştı. Dış ticaret verilerine 12 aylık kümülatif bazda bakıldığında ise, ihracat 254,3 milyar USD’den 251,9 milyar USD seviyesine gerilerken (kümülatif ihracat rekor seviyeye 256 milyar USD seviyesiyle ocak ayında ulaşmıştı), ithalat ise mayıs ayındaki rekor seviye olan 376,5 milyar USD’den 371,2 milyar USD seviyesine gerilemişti. Dış ticaret açığı da 122,2 milyar USD’den 119,4 milyar USD seviyesine gerilemişti. Enerji ithalatı aylık bazda mayısta aylık %7,3 artışın ardından haziranda aylık %17 düşüşle 4,4 milyar USD seviyesine gerilerken, altın ithalatı ise mayısta aylık %106,8 oranında sert artışla 3,1 milyar USD seviyesine yükselmesinin ardından haziranda %27 düşüşle 2,2 milyar USD seviyesine gerilemişti.

ŞİRKET HABERLERİ

Ford Otosan (FROTO, Sınırlı Pozitif): Ford Otosan’ın 2Ç2023 net dönem karı 6.727mn TL ile hem bizim beklentimiz olan 6.558mn TL’nin hem de piyasa beklentisi olan 6.387mn TL’nin bir miktar üzerinde gerçekleşmiştir. Tahminimizdeki sapmada beklentimizden yüksek gerçekleşen diğer faaliyet gelirleri (kur farkı kaynaklı) olmuştur. Ford Otosan’ın 2Ç2022’deki net dönem karı 3.704mn TL idi.

Şirketin satış gelirleri 2. çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %123,9 oranında artmış ve 73.553mn TL olmuştur. Satış gelirlerindeki artışın büyük bir kısmı yurtdışı satış gelirlerindeki %104’lük yükselişten kaynaklanmıştır (25 milyar TL’den 52 milyar TL’ye). Yurtiçi satış gelirlerindeki artış %192 olmuştur (8 milyar TL’den 22 milyar TL’ye). Yurtdışı satışlar 2Ç2023’de 2022’nin aynı çeyreğine göre adetsel bazda %63,6 artarken, yurtiçi satışlar ise %70,4 yükseliş kaydetmiştir. İlgili dönemde brüt kar %122,3 artışla 11.455mn TL’ye yükselirken, brüt kar marjı 0,1 puan azalışla %15,6 olarak gerçekleşmiştir.

Operasyonel giderler geçen senenin aynı dönemine göre %183,3 artmış ve 3.667mn TL olmuştur. 3.413mn TL’lik diğer faaliyet gelirleriyle birlikte faaliyet karı %176,8 artışla 11.201mn TL’ye yükselmiştir. Faaliyet kar marjı da 2,9 puan artmış %15,2 olmuştur. Diğer faaliyet gelirleri hariç FAVÖK %103,6 artışla 8.449mn TL olurken (Piyasa Beklentisi: 7.895mn TL), FAVÖK marjı 1,1 puan azalmış ve %11,5’i göstermiştir. Finansman tarafında net 3.900mn TL gider kaydedilmiştir. 2Ç2022’deki net finansman giderleri 676mn TL idi. Şirket 2Ç2023’de 575mn TL’lik vergi gideri yazmıştır Bu gelişmeler neticesinde 2Ç2023 net dönem karı 2Ç2022’ye göre %81,6 artış kaydetmiştir. Net kar marjı da 2,1 puanlık azalışla %9,1 olarak hesaplanmaktadır.

İkinci çeyrek kar rakamıyla birlikte Şirket’in 6A2023 net dönem karı 12.080mn TL ile 6A2022’ye göre %85,7 artmıştır.

Şirket ayrıca 2023 yılı yurt içi beklentilerini revize etmiştir. Buna göre perakende satış adedi beklentisi 90-100bin adetten 110-120bin adete yükseltilmiştir. 550-570bin adet olan yurtdışı satış beklentisi ise aynı kalmıştır. Diğer taraftan toplam üretim tahmini ise 630-660bin adet olup değişmemiştir. Ek olarak, 1.000-1.050mn EUR arasında yatırım harcaması öngörüsü de sabit kalmıştır.

Garanti Bankası (GARAN, Sınırlı Pozitif): Garanti BBVA’nın 2023 yılının ikinci çeyreğindeki net dönem karı çeyreksel bazda %17,4 oranında artarak 18.470mn TL’ye yükselmiştir. Net kar rakamı hem bizim beklentimiz olan 16.217mn TL hem de piyasa beklentisi olan 16.096mn TL’nin üzerinde gerçekleşmiştir. Tahminimizdeki sapmada serbest karşılık iptali sonrasında diğer faaliyet gelirlerinin beklentimizin üzerinde gelmesi etkili olmuştur. Banka’nın yıllık olarak karı ise %43,3 oranında artış göstermiştir.

Galata Wind Enerji (GWIND, Sınırlı Pozitif): Şirket 20.07.2023 tarihinde açıklamış olduğu üzere yurtdışında yenilenebilir enerji yatırımları projeleriyle ilgili olarak; yurtdışındaki potansiyel yatırımların konsolide edilmesi ve etkin koordinasyonu amacıyla %100 sermayesine sahip olacağı Hollanda’da yerleşik Galata Wind Energy Global BV unvanlı yeni bir şirket/ bağlı ortaklığın kuruluş işlemleri tamamlanmıştır.

Türk Traktör (TTRAK, Pozitif): Şirket’in 2Ç2023’deki net dönem karı 2.181mn TL piyasa beklentisi olan 1.714mn TL’nin üzerinde açıklanmıştır. 2Ç2022’deki net dönem karı 483mn TL idi. Satış gelirleri 2Ç2023’de bir önceki yılın aynı dönemine göre %120,8 oranında artmış ve 10.805mn TL’yi göstermiştir. Şirketin, brüt karı ise aynı dönemler itibariyle %240,4 oranında artarak 3.102mn TL olmuştur. Brüt kar marjı yıllık 10,1 puan artışla %28,7’yi göstermiştir. Operasyonel giderleri %114,8 oranında artan şirket, 89mn TL net diğer faaliyet gideri yazmış ve 2.529mn TL faaliyet karı kaydetmiştir. Faaliyet kar marjı yıldan yıla 11,2 puan artışla %23,4 olmuştur. Türk Traktör’ün 2Ç2023 FAVÖK’ü 2.692mn TL ile 2Ç2022’nin %268,1 üzerinde gerçekleşmiştir. (Piyasa beklentisi 2.052mn TL idi.) Ek olarak, FAVÖK marjı 10 puan yükselişle %24,9 olmuştur. İkinci çeyrekte, net finansman gelirleri 115mn TL’yi göstermiştir. 2Ç2022’deki net finansman giderleri 73mn TL idi. 465mn TL’lik vergi gideriyle birlikte şirketin 2Ç2023’deki net kar marjı 10,3 puan artarak %20,2’ye yükselmiştir.

İkinci çeyrek kar rakamıyla birlikte Şirket’in 2023 yılı ilk yarı net dönem karı 3.579mn TL ile 2022’nin aynı dönemine göre %273,1 artmıştır.

Türk Traktör 2023 yılı beklentilerini revize etmiştir. Buna göre, Türkiye traktör pazarını 72-80bin adet (önceki: 59-65bin adet, 2022: 66,9bin adet) aralığında beklemektedir. İç piyasaya toplam traktör satış adet beklentisi ise 33,5-36,5bin adet (önceki: 28-32bin adet, 2022: 28,2bin adet) aralığındadır. Diğer taraftan, 2023 yılı ihraç traktör satış beklentisi 15,5-16,7bin adet ile seviyesine çekilmiştir (önceki: 17,3-19,3bin adet, 2022: 17,1bin adet). Ek olarak, sene sonu yatırım harcaması beklentisi de 1.000mn TL -1.300mn TL (2021: 688mn TL) aralığında değişmemiştir.

Astor Enerji (ASTOR, Sınırlı Pozitif): 26.07.2023 tarihinde ENDOKS Enerji Dağıtım Sis. San. İth. İhr. Ltd. Şti. ile muhtelif elektrik dağıtım şirketlerinde kullanılmak üzere Dağıtım Transformatörleri ana ürün grubu içerinde yer alan muhtelif sayıda Orta Gerilim Manyetik Kontrollü Reaktör (MCRS) ve Orta Gerilim Shunt Reaktör alımı konusunda toplamda 3,1mn USD tutarında sözleşme imzalamıştır. İlgili ürünler 31.12.2023 tarihine kadar partiler halinde teslim edilecektir. Yapılan sözleşmenin 2022 yılı hasılatına oranı % 1,13’tür.

Diğer taraftan, Özel bir firma ile 27.07.2023 tarihinde 5,31mn USD tutarında, 5 Adet Güç Transformatörü ve 4 Adet Kuru tip Transformatör satış sözleşmesi imzalamıştır. Yapılan sözleşmenin 2022 yılı hasılatına oranı % 1,93’tür.

Enerjisa (ENJSA, Nötr): Bağlı ortaklığı Enerjisa Müşteri Çözümleri A.Ş. (“EMÇ”), E-Şarj Elektrikli Araçlar Şarj Sistemleri A.Ş.’nin (“E-Şarj”) kalan 411bin adet hisseye karşılık gelen %6 hissesini devralmıştır. Bu işlemle EMÇ’nin E-Şarj’daki hisse oranı %100’e ulaşmıştır.

DİĞER ŞİRKET HABERLERİ

Çelik Halat (CELHA): Yönetim Kurulu, Malatya Yazıhan Bölgesinde yaklaşık 230.000m² susuz tarım arazisi niteliğinde bulunan arazilerin satın alınması için gerekli çalışmalara başlanmasına, -İlgili arazilerin satın alım süreci ve işlemlerin yürütülmesi için Şirket Yönetimine yetki verilmesine karar verilmiştir.

Tat Gıda (TATGD): Tat Gıda’nın 2023 yılı 2. çeyrek net dönem karı 76mn TL olarak gerçekleşmiştir. Piyasa beklentisi şirketin 86mn TL net dönem karı açıklaması yönündeydi. Şirket bir önceki yılın aynı döneminde, 84mn TL net dönem karı kaydetmişti. Şirketin 2Ç2023 satış gelirleri 2Ç2022’ye göre %108 oranında artarak 1.004mn TL’ye yükselirken, satışların maliyeti %141,1 oranında artmış ve buna bağlı olarak brüt kar %44,9 oranında artarak 240mn TL olarak gerçekleşmiştir. Operasyonel giderler ise aynı dönemde %76 artışla 161mn TL olmuştur. Diğer faaliyetlerden net 135mn TL gelir kaydeden şirketin faaliyet karı %124,6 oranında artmış ve 215mn TL’ye yükselmiştir. Tat Gıda’nın 2. çeyrek FAVÖK’ü %11,6 artışla 89mn TL’ye ulaşırken, FAVÖK marjı yıllık 7,6 puan azalmış ve %8,8 olmuştur. Şirket finansman tarafında ise net 112mn TL gider kaydetmiştir. Vergi öncesi net dönem karı 104mn TL olan şirket, 28mn TL net vergi gideri sonrası 76mn TL net dönem karı elde etmiştir.

İkinci çeyrek kar rakamıyla birlikte Şirket’in 2023 yılı ilk yarı net dönem karı 174mn TL ile 2022’nin aynı dönemine göre %2,6 azalmıştır.

Emek Elektrik, Kontrolmatik (EMKEL, KONTR): Şirketlerin yatay ve dikey entegrasyonu doğrultusunda, Emek Elektrik ortağı Özar Elektrik Müh.Eğt.Yat.İml. ve  Tic.A.Ş. 9,65mn adet EMKEL hissesini (%12,87) 385bin adet KONTR hissesi karşılığı satmıştır. Ortak yönetsel yaklaşım gereğince üç Yönetim Kurulu üyesinin Kontrolmatik tarafından önerilmesi üzerinde mutabık kalınmıştır. Kontrolmatik şirketinin Emek Elektrik’teki ortaklığının Şirketin gelişmesine, satışlarına ve karlılığına olumlu katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

Europower (EUPWR): Şirket, Portekiz’de yerleşik bir firmadan ve Güneybatı Afrika ülkesi Angola Cumhuriyeti’nde yerleşik bir firmadan ‘Muhtelif sayıda ve özellikte Orta Gerilim Ekipmanları ve Dağıtım Trafosu’ tedariki konusunda siparişler almıştır. Siparişlerin bedeli 785bin USD ve 425bin EUR’dur.

Fonet Bilgi Teknolojileri (FONET): Sivas ve Diyarbakır İl Sağlık Müdürlükleri tarafından yapılan ”36 ay süreli Sağlık Bilgi Yönetim Sistemi (SBYS) Hizmet Alımı” ihaleleri Şirket tarafından kazanılmış ve yasal itiraz süreci tamamlanmıştır. İdare tarafından şirkete sözleşmeye davet yazısı gönderilerek sözleşme imzalama aşamasına geçilmiştir. İhale bedeli toplamı 74mn TL’dir.

Hedef GSYO, İdeal Finansal Teknolojiler (HDFGS, IDEAS): 01 Şubat 2022 tarihinde iştiraki İdeal Finansal Teknolojiler ve Danışmanlık A.Ş.’nin işletme faaliyetlerinde kullanılmak üzere 20mn TL olarak tesis edilen ve 20 Şubat 2023 tarihinde 30mn TL olarak revize edilen üst limitli yapılandırılmış finansmanın toplamda 50mn TL’ye çıkarılmasına, azami vade tarihinde değişiklik yapılmaksızın 20 Şubat 2023 tarihli karardaki gibi 31.12.2023 olarak belirlenmesine ve bu kapsamda ek girişim sözleşmesi imzalanmasına oy birliği ile karar verilmiştir.

Netaş (NETAS): Şirket, Türk Telekom’dan, 2,87mn USD tutarında HGW Wifi5 ve 2,67mn USD tutarında VDSL Wifi5 modem siparişi almıştır.

Peker GYO (PEKGY): Teşvikiye’de bulunan The Ritz-Carlton Residences 95 numaralı daire 48,3mn TL + KDV’ye satın alınmıştır.

Ulusoy Un (ULUUN): Şirket, Antakya fabrikasının kapasite artışı ve teknoloji yenileme amacıyla yapılmakta olan revizyon çalışmaları yanında işletme sermayesi finansmanında kullanılmak üzere, Hollanda Merkezli Kalkınma Bankası FMO (Nederlandse Financierings-Maatschappij Voor Ontwikkelingslanden N.V.) ile 12mn USD tutarlı kredi sözleşmesi için görüşmelere başlanmıştır.

Yataş Yatak (YATAS): Şirketin sünger tesisi yatırımı kapsamında daha önce 28.02.2023 tarihinde özel durum açıklaması yapılmıştır. Devam eden süreç kapsamında, TCMB kaynaklı 2 yılı anapara geri ödemesiz olmak üzere toplam 10 yıl vadeli 470mn TL tutarındaki onaylanmış Yatırım Teşvik Avans Kredisi’nden (YTAK) 2. dilim olarak 94mn TL 27.07.2023 tarihinde kullanılmış olup, YTAK kullanım kriterleri doğrultusunda %16,75 faiz oranı ile kullanılmıştır.

FAİZ PİYASALARI

Perşembe günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %17’den %17,50 seviyesine yükseldi. TCMB dün 1 milyar TL’lik (%17,50’den, 7 gün vadeli) haftalık repo ihalesi açtı. Toplam fonlama tutarı ise repo ihaleleri kaynaklı 5 milyar TL oldu.

Yurt içi tahvil piyasasında, dün verim eğrisinde faizlerde kısa vadeli tarafta düşüşler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta yükselişler görüldü. Buna göre, kısa vadeli tarafta 15 baz puana varan düşüşler görülürken, orta ve uzun vadeli tarafta 70 baz puana yaklaşan yükselişler gözlendi.

Kaynak: Ziraat Yatırım Sabah Stratejisi