Borsa Şirket Haberleri / Ziraat Yatırım – (26.10.2020)

SABAH STRATEJİSİ

Koronavirüs tablosunun kötüleşmesi ve ABD’de teşvik paketi ile ilgili somut bir adım görülmemesiyle küresel piyasalar haftaya zayıf risk iştahıyla başlıyorlar. Sırasıyla Avrupa ve ABD vadelileri bu sabah kötü bir performans sergilerlerken, koronavirüs tablosunda görece iyi bir durumda olan Asya’da eksiler daha ılımlı. Diğer yandan, teşvik paketi üzerinde bir şekilde anlaşma sağlanabileceği beklentileri satışların derinleşmesini engellediği söylenebilir. Bu hafta S&P500’de endeks ağırlığı yüksek şirketlerin bilançoları da beklenirken, özellikle koronavirüs vakalarındaki endişe verici artış küresel piyasalar üzerinde kısmi baskı yapmaya devam edebilir. Zayıf risk iştahı ve geçen hafta gördüğü en yüksek seviyeye (7,98) yakın seyreden Dolar /TL’deki görüntü ile birlikte BIST100 endeksi güne hafif satıcılı bir görüntüyle başlayabilir. Zayıf risk iştahı dışında jeopolitik haber akışı ve geçen hafta beklentilerin aksine faizi değiştirmeyen TCMB’nin kararı endekste olası tepki yükselişlerini sınırlayabilecekken, üçüncü çeyrek bilançoları ve yarınki Citibank Yatırımcı Konferansı’nın borsa için destekleyici katalizörler olduğu söylenebilir. Bu kapsamda, endeksin bugün 1.183 – 1.202 aralığında dalgalanabileceğini öngörüyoruz. Citibank Yatırımcı Konferansı, 27 Ekim’de video konferans yöntemiyle gerçekleştirilecek. Konferans kapsamında, Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, küresel dev şirketlerin temsilcileriyle görüşecek. Toplantıya teknoloji, ilaç, otomotiv, enerji, sigortacılık gibi sektörlerden 100’den fazla şirketin temsilcileri katılacak.

MAKROEKONOMİ

Çin’in gelecek beş yıla dair planlarını açıklayacağı toplantı beklenirken, küresel piyasalar ABD ve Euro Bölgesi’nde artan koronavirüs vaka sayılarını izliyor. Bu sürece teşvik paketi belirsizliği de eklenince küresel borsalar haftaya zayıf bir risk iştahıyla başlangıç yapıyor.

Bu hafta ABD, Euro Bölgesi ve Almanya’nın üçüncü çeyrek büyüme verileri, Avrupa ve Japonya Merkez Bankası faiz kararları öne çıkmakta. ECB ve BoJ’un bekle ve gör politikası izlemesi ve faizlerde bir değişiklik yapmaması beklenmekte. Yurt içinde yılın son Enflasyon Raporu, Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak’ın, Citigroup tarafından organize edilen yabancı yatırımcılar toplantısındaki değerlendirmeleri yakından izlenecek.

Yurt içinde bugün ekim ayı reel kesim güven endeksi ve sektörel güven endeksleri, yarın TCMB tarafından eylül ayına ilişkin uluslararası rezervler ve döviz likiditesi tablosu, çarşamba günü ekim ayına ilişkin ekonomik güven endeksi, cuma günü ise eylül ayına ilişkin dış ticaret verileri ve eylül ayına ilişkin gelen yabancı sayısı açıklanacak. Ayrıca çarşamba günü TCMB, yılın son Enflasyon Raporu’nu yayınlayacak.

Mevsimsel etkilerden arındırılmış reel kesim güven endeksi eylülde 105,7 seviyesine çıkmış, iyimserlik eşik noktasının üzerinde kalmıştı. Pandeminin en belirgin hissedildiği nisan ayında 61,9 seviyesini gören arındırılmış verilerle kapasite kullanım oranı ise üst üste 5 ay artarak %74,3 seviyesine gelerek salgın öncesi seviyelere yakınsamaya devam etmişti. Sektörel güven endekslerine baktığımızda TCMB’nin sıkılaştırıcı adımlarını en hızlı inşaat sektörü güven endeksinde aylık %2,1 düşüş ile görmüştük. Hizmet tarafında aylık %6,4 artış vardı fakat salgının gidişatı ve aşıya ilişkin gelişmeler önümüzdeki dönemde hizmet sektöründe belirleyici olacak. Ayrıca TCMB geçen ayki faiz artırımı sonrasında son toplantıda da GLP borç verme faizini %14,75’e çekmesi ile likidite sıkılaştırıcı adımlarına devam etmiş olması önümüzdeki dönemde güven endeksleri üzerinde etkili olabilir.

Ekonomik güven endeksi eylül ayında 88,5 değerine yükselmişti. Ekonomik güven endeksindeki artış, tüketici, reel kesim ve hizmet sektörü güven endekslerindeki artıştan kaynaklanmıştı.

Ağustos ayına ilişkin Uluslararası Rezervler ve Döviz Likiditesi tablosuna göre TCMB’nin 58,6 milyar USD civarında yabancı para swapı ve 5,4 milyar USD altın swapı olmak üzere toplam 64 milyar USD’lik swap hacmi bulunmaktaydı.

TÜİK eylül ayına ilişkin dış ticaret verilerini açıklayacak. Bu veri öncesi Ticaret Bakanlığı eylül ayına ilişkin geçici verileri açıklamıştı. Eylül ayına ilişkin geçici dış ticaret verilerine göre ihracat 16 milyar USD, ithalat ise 20,9 milyar USD olmuştu. İhracat ağustos ayına göre belirgin toparlanırken, eylül ayları içerisinde de en yüksek eylül ayı ihracatına erişti. İthalat ise ağustos ayına benzer şekilde altın ithalatındaki artışın da etkisiyle Temmuz 2018’den bu yana en yüksek rakama geldi. Altın ticareti hariç tutulduğunda ise ihracat 15,9 milyar USD, ithalat ise 17,5 milyar USD oldu ki bu ayda altın ithalatının hız kesse de yüksek olduğu görüldü. Neticede ihracattaki olumlu gidişat devam etmekte ve bu senenin en yüksek rakamına ulaşıldı fakat artan talep ithalata baskı yapmakta. Veriye bakıldığında otomotiv ihracatı salgın sonrası ilk kez yıllık bazda arttı ve en önemli ihracat pazarı konumundaki AB ülkelerindeki toparlanmayla birlikte ihracat rakamlarımızda bu ülkelere karşı artış vardı.

  • Finansal koşullardaki sıkılaşma ile birlikte ticari kredilerdeki normalleşmeye tüketici kredilerindeki yavaşlama da son dönemde eşlik etmekte. Bu durum önümüzdeki süreçte iç talebin daha dengeli duruma gelebileceğine işaret ediyor ve ithalat üzerindeki baskının hafifleyebileceğini gösteriyor ki son TCMB PPK kararında ithalatın baskılanmaya başladığına dair yorum vardı. Günlük olarak ihracat rakamlarını da takip edebiliyoruz. Buna göre 1-22 Ekim arasındaki ihracat rakamlarına baktığımızda 11,6 milyar USD olduğunu görmekteyiz. Bu hızla gidildiği takdirde hesaplamalarımıza göre 17-18 milyar USD ile ayı kapamamız olası gözükmekte ki salgın sonrası en yüksek seviye olacaktır ayrıca geçen sene ekim ayında 16,4 milyar USD’lik ihracat rakamının geçilmesi olası gözükmekte.

Bu hafta ABD’de 3. çeyreğe ilişkin öncü büyüme rakamları önemli olacak ve teşvik paketine dair gelişmeler izlenecek. 2. çeyrekte ekonomik kapanmanın etkisiyle ABD ekonomisi yıllıklandırılmış bazda %31,4 daralmıştı. 3. çeyrekte ise kısıtlamaların gevşetilmesiyle ekonomik toparlanma belirginleşmişti. Beklentiler geride bıraktığımız çeyrekte %30’un üzerinde büyüme gerçekleşmesi yönünde fakat artan vaka sayıları, aşının ve ilaç tedavisinin henüz bulunamamış olması, teşvik paketindeki belirsizlik son çeyrekte ekonomik toparlanmanın hız kesmesine neden olabilir. Bu arada son çeyreğin ilk verisi ekim ayı öncü PMI verileri, toparlanmanın sürdüğüne işaret etti. Yarın eylül ayına ilişkin dayanıklı tüketim malları siparişleri takip edilecek. Veriden imalat tarafında talep koşullarında iyileşme olup olmadığına dair ipucu aranacak. Cuma günü Fed’in enflasyona dair gösterge olarak takip ettiği, eylül ayına ilişkin PCE deflatör verisi açıklanacak. Son zamanlarda olduğu gibi perşembe günü haftalık işsizlik maaşı başvuruları takip edilecek, önceki hafta başvurularda salgın sonrası en düşük rakam görülmüştü fakat istihdamda aşağı yönlü riskler halen baskın. Ayrıca ekim ayı tüketici güvenine ilişkin salı günü Conference Board ve cuma günü Michigan tüketici güven endeksi takip edilecek. İstihdam piyasasında yeterince toparlanma olmaması, artan vakalar, teşvik paketi ve seçimin yarattığı belirsizlik nedeniyle tüketici güveni yeterince yükselememekte.

Avrupa tarafında da yoğun bir data gündemi mevcut. 3. çeyrek büyüme verisi öncesinde perşembe günü ECB’nin para politikası kurulu toplantısı bulunmakta. Güçlenen Euro, iki aydır yıllık bazda deflasyon bölgesinde gelen enflasyon verilerinin ve daralma bölgesine geçen ekim ayı PMI verilerinin politika kararına nasıl yansıyacağı takip edilecek. Ayrıca Lagarde’ın daha önce ABD’nin para politikası çerçevesindeki değişikliği kendilerinin de uygulayabileceği ifade etmesinin sonrasında bu toplantıda tartışılıp tartışılmayacağı izlenecek. Ayrıca cuma günü ekim ayı öncü enflasyon verileri ve eylül dönemi istihdam rakamları açıklanacak. Güçlenen Euro, talep eksikliği ve ılımlı enerji fiyatları gibi enflasyon için aşağı yönlü risk faktörleri halen sürmekte. Bu sebepten enflasyon görünümünde kayda değer bir gelişme olması beklenmemekte. Ayrıca bugün Almanya ekim ayı IFO İş Dünyası endeksinden artan vakaların yatırımcı güvenini nasıl etkilediği takip edilecek.

Bu hafta Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin Toplantısı takip edilecek. İlgili toplantıda 5-yıllık plana ve uzun vadeli ekonomik stratejisine ilişkin detaylara odaklanılacak. Ayrıca Xi Jinping’in daha önce ifade ettiği “ikili döngü” modeline ilişkin ayrıntılara bakılacak. Ayrıca bu hafta perşembe günü BoJ’un para politikası kurulu toplantısı bulunmakta. Salı günü de Güney Kore’nin 3. çeyrek büyüme rakamı ve Çin’in eylül ayı sanayi karları önemli olacaktır.

Cuma günü küresel ölçekte PMI verileri de takip edildi. Avrupa tarafında artan vaka sayıları ve yavaş yavaş yeniden uygulamaya konulan kısıtlamaların etkisiyle ekim ayında bileşik PMI yine daralma bölgesine geçti. Bileşik PMI 49,4’e, hizmet sektörü 46,2’ye gerilerkenimalat PMI ise 54,4’e yükseldi. Rapora göre deflasyonist baskılarda kısmi gerileme görülürken, ayrıca geleceğe yönelik parametrelerdeki düşüşe dikkat çekilmekte. İngiltere tarafında ise daha iyi bir görünüm mevcut, fakat momentum kaybı dikkat çekmekte. Bileşik PMI 56,1’den 52,3’e, imalat PMI 59’dan 56,4’e, hizmet PMI 54,1’den 53,3’e geriledi. ABD tarafında ise seçim belirsizliğine rağmen PMI verileri olumlu bir görünüme işaret etti. Hizmet PMI 54,6’dan 56’ya, imalat PMI 53,5 seviyesinde kaldı. Raporda yatırımcı güveninin arttığı vurgulanırken, olumsuz olarak ihracat siparişlerindeki daralma gösterilmekte.

ŞİRKET HABERLERİ

Arçelik (ARCLK, Pozitif): 2020’nin 3. çeyrek finansallarına göre şirketin ana ortaklık net dönem karı geçen yılın aynı dönemine göre %325,2 artışla 1.022mn TL olmuş ve hem 853mn TL’lik bizim beklentimizin hem de 742mn TL’lik piyasa beklentisinin üzerinde gerçekleşmiştir. Tahminimizdeki sapmadan beklentimizden daha iyi gerçekleşen satış gelirleri ve brüt kar marjı etkili olmuştur. Şirket’in 3Ç2020 satış gelirleri bir önceki yılın aynı dönemine göre %44,8 artışla 11.938mn TL olmuştur. Satışların %34’ünü oluşturan yurtiçi satışlar %48,8 oranında artış kaydederken, yurtdışı satışlar %42,8 oranında yükselmiştir. Yurtdışı satışlardaki artışın 11,5 puanı organik büyümeden kaynaklanırken, kur etkisinin 31,2 puan olumlu etkisi olmuştur. Satışların maliyeti ise aynı dönemde %41,4 oranında artış kaydetmiştir. Buna bağlı olarak brüt kar %51,6 artışla 4.132mn TL olurken, brüt kar marjı 1,6 puan artışla %34,6 olarak gerçekleşmiştir. Operasyonel giderler ise %31,1 artışla 2.724mn TL olmuştur. Diğer faaliyetlerden gelirler kur farkı gelirleri kaynaklı 466,5mn TL’yi göstermiştir. 3Ç2019’da diğer faaliyetlerden sadece 70,8mn TL gelir kaydedilmişti. Bu gelişmeler neticesinde faaliyet karı %160,8 artışla 1.874mn TL olurken, faaliyet karı marjı ise 7 puan artışla %15,7’ye yükselmiştir. 3Ç2020 FAVÖK’ü ise %88,2 artışla 1.726mn TL’yi göstermiştir. FAVÖK marjı ise 3,3 puan artışla %14,5 olmuştur. Yatırım faaliyetlerinden 48,6mn TL gider, özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımlardan ise 22mn TL gelir yazılmıştır. Finansman tarafında ise net giderler 3Ç2019’a göre %23,9 artışla 562,5mn TL olmuştur. Böylece, 243,8mn TL’lik vergi gideri sonrasında, ana ortaklık net dönem karı geçen sene 3. çeyreğe göre %325,2 artarak 1.022mn TL’ye yükselmiştir. Şirketin ana ortaklık karı üstünden hesaplanan net kar marjı da geçen sene aynı çeyreğe göre 5,6 puan artarak %8,6 seviyesine yükselmiştir.

Üçüncü çeyrek karıyla birlikte Şirket’in yılın ilk 9 ayındaki ana ortaklık net dönem karı bir önceki yılın aynı döneminin %146 üzerinde gerçekleşmiş ve 1.684mn TL’ye yükselmiştir.

Şirket 2020 yılı beklentilerini de güncellemiştir. Buna göre 2020 yılında konsolide cironun %25-30 arasında artmasını beklenirken, FAVÖK marjının %11,5’in üzerinde gerçekleşmesi öngörülmektedir. Yatırım harcamalarının ise 180mn TL civarında olabileceği tahmin edilmekle birlikte net işletme sermayesinin ciroya oranın beklentisi de %27 altı seviyelerdir.

Logo Yazılım (LOGO, Nötr): Logo Yazılım 3Ç2020’deki ana ortaklık net dönem karı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %54,9 oranında artarak 31,3mn TL’ye yükselmiştir. Piyasanın ortalama net kar beklentisi 29mn TL idi. Şirket’in satış gelirleri üçüncü çeyrekte yıllık %30 oranında artarak 120mn TL’ye (%64 Türkiye, %36 Romanya) yükselirken, brüt kar %25 oranında artmış ve 93,6mn TL’ye yükselmiştir. FAVÖK de %20,7 oranında yükselerek 42,1mn TL’ye ulaşmıştır. Brüt kar ve FAVÖK marjı ise sırasıyla %78,0 ve %35,1 gerçekleşerek bir önceki yılın üçüncü çeyreğinin yine sırasıyla 3,2 puan ve 2,7 puan altında kalmışlardır. Diğer yandan, Şirket’in 3Ç2020’deki net kar marjı %26,1 gerçekleşerek yıllık 4,2 puan artış göstermiştir. Ek olarak, Şirket bu çeyrekte kur farkı gelirlerinin önemli etkisiyle 8,5mn TL net finansman geliri kaydetmiştir. Bir önceki yılın aynı döneminde 2,3mn TL net finansman gideri kaydedilmişti.

Üçüncü çeyrek karı sonrasında Şirket’in 2020 yılının ilk dokuz ayındaki ana ortaklık net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %45,5 oranında artarak 82,9mn TL’ye yükselmiştir.

Tekfen Holding (TKFEN, Sınırlı Pozitif): Barilla’nın, makarna üretimindeki karbon ayak izini azaltmak için 7 ülkeden 11 firmanın iş birliğiyle İtalya’nın Foggia kentinde başlattığı AB destekli Hiflex Projesi’nin önemli ayaklarından biri olan güneş sahasının tüm mühendislik çalışmalarını Tekfen Mühendislik üstlenecek. Proje kapsamında güneşi iki yönlü takip edebilen heliostat adı verilen, yaklaşık 7 bin 500 metrekare toplam alana sahip, güneş yoğunlaştırma sahasının tüm mühendislik çalışmaları ise Tekfen Mühendislik tarafından üstlenildi. Kaynak: Dünya

TOFAŞ (TOASO, Sınırlı Pozitif): Yönetim Kurulu tarafından, TOFAŞ Bursa fabrikasında üretilen Doblo modelinin üretim süresinin 1 yıl uzatılmasına ve yatırım çalışmalarına başlanmasına karar verilmiştir. Bu kapsamda en son 28.05.2013 tarihli açıklama ile 2009-2021 olarak kamuya duyurulan proje süresi 2022 yılsonuna kadar uzatılmıştır. 2009-2020 döneminde proje kapsamında yaklaşık 1,1mn adet üretim gerçekleşmiş olup, yeni yatırımın ve süre uzatımının da katkısıyla tüm proje döneminde yaklaşık %75’i ihracat pazarlarına yönelik olmak üzere, yaklaşık 1,25mn adet üretim hedeflenmektedir. Bu kapsamda 2021 yılsonuna kadar yaklaşık 28mn EUR yatırım yapılması öngörülmekte olup, yeni motorlu araçların üretimine 2021 yılı ortasında başlanması planlanmaktadır.

Türk Hava Yolları (THYAO, Nötr): Pandeminin havacılık sektörü üzerindeki etkilerine ilişkin mevcut durumu göz önünde bulundurarak, Türk Hava Yolları, filo planlarını gözden geçirmiş ve Airbus firmasıyla mutabık kalarak belirli teslimleri yeniden planlamıştır. Aynı zamanda, Türk Hava Yolları’nın geleceği için sağlam bir temel sağlamak adına, mevcutta teslim edilmemiş siparişler, havayolunun operasyonel ve finansal kapasitesi doğrultusunda yeniden planlanmıştır. Yapılan bu planlamada, Airbus firması ile Türkiye arasında var olan ve sektörün içinde bulunduğu bu zor zamanlarda elzem olan güçlü endüstriyel ilişkiler de dikkate alınmıştır.

Ayrıca, Bloomberg haberine göre Türk Hava Yolları, koronavirüs salgınının finansal verilerine etkisini yumuşatmak için bazı yabancı uyruklu pilotlarını altı aylık ücretsiz izine çıkardı. Ücretsiz izinler 1 Kasım itibarıyla başlayacak, karar altı ay sonra gözden geçirilecek.

SEKTÖR HABERLERİ

TMSF: Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Naksan Plastik, Nakpilsa Plastik, Royal ve Atlas Halı ile BCF1 ticari ve iktisadi bütünlüklerini yeniden satışa çıkardı. Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yer alan ilanlara göre, ihale edilecek ticari ve iktisadi bütünlüklerin muhammen bedeli; Naksan Plastik Ticari ve İktisadi Bütünlüğü için 1.12 milyar TL, Naksan Plastik AŞ’nin sahip olduğu Nakpilsa Plastik Ticari ve İktisadi Bütünlüğü için 315 milyon TL, Royal Halı İplik AŞ, Atlas Halı AŞ ve Naksan Plastik AŞ’nin sahip olduğu Royal ve Atlas Halı Ticari ve İktisadi Bütünlüğü için 353 milyon TL ve Royal Halı İplik AŞ ile Naksan Plastik AŞ’nin sahip olduğu BCF 1 Ticari ve İktisadi Bütünlüğü için ise 87.5 milyon TL olarak belirlendi. Satışa çıkarılan ticari ve iktisadi bütünlüklerin ihaleleri 18 Aralık’ta TMSF’nin İstanbul’daki merkezinde yapılacak. TMSF söz konusu işletmeleri daha önce 6 Ağustos’ta satışa çıkarmıştı. Kaynak: Dünya

DİĞER ŞİRKET HABERLERİ

Doğuş GYO (DGGYO): 22.10.2020 tarihli Yönetim kurulu Kararına istinaden, 23.10.2020 tarihinde 9,65 – 9,74 fiyat aralığından 7.770 adet satış işlemi şirket tarafından gerçekleştirilmiştir. Böylelikle şirket paylarının fiili dolaşım oranı %5,0015’e ulaşmıştır. Bu işlemle birlikte satışına karar verilen payların toplam sermayeye oranı 23.10.2020 tarihi itibariyle % 0,4647’ye düşmüştür.

Say Yenilenebilir Enerji (SAYAS): Şirketin dünyanın en büyük rüzgar kulesi üretim kapasitesine sahip olan Güney Kore’de yerleşik Win & P Ltd. şirketinin tedarikçi listesine alındığı, kule iç aksamlarına yönelik 3,9mn EUR tutarında teklifinin onaylandığı, daha sonra aynı şirketin muhtelif projelerine yönelik toplam 1,2mn EUR tutarında 11 kulelik bir teklif daha verildiği daha önce kamuoyu ile paylaşılmıştı. 11 kulelik bu teklifin de onaylandığı duyurulmuştur.

FAİZ PİYASALARI

Cuma günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %12,75 seviyesinden %12,88 seviyesine yükseldi. TCMB cuma günü geleneksel repo ihalesi açarak piyasayı 5 milyar TL (28 gün, %13,90’dan) fonladı. Cuma günü TCMB 60 milyon TL GLP’den (%14,75’ten) kullandırım yaptı. Merkez Bankası piyasayı toplamda ise 183 milyar TL ile 150 milyar TL’si (%13,12 faizle) geleneksel repo ihalelerinden karşılanacak şekilde fonladı. Geri kalan tutarın, 5,4 milyar TL’si BİST’te, 21 milyar TL’si BAPP’ta ve diğer geri kalan 6,5 milyar TL TCMB bünyesinde %11,75’ten kullandırıldı.

ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi cuma günü %0,86 seviyelerinden başlarken, gün içerisinde %0,83-%0,87 bandında hareketin ardından, %0,84 seviyesinden günü kapattı.

Yurt içi tahvil piyasasında, cuma günü verim eğrisi genelinde faizlerde yükselişler gözlendi. Bu kapsamda, günlük bazda kısa vadeli tarafta faizlerde 30 baz puana varan yükselişler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta ise faizlerde 10 baz puana varan daha sınırlı yükselişler görüldü. Gösterge kağıtların faizlerinin haftalık değişimlerine bakıldığında ise, kısa vadeli tarafta 100 baz puana yaklaşan yükselişler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta ise 20 baz puana yaklaşan yükselişler görüldü.

Kaynak: Ziraat Yatırım Sabah Stratejisi