Borsa Şirket Haberleri / Ziraat Yatırım – (2.05.2023)

SABAH STRATEJİSİ

Yarınki Fed faiz kararı öncesinde piyasalarda temkinli bir seyir var. Dün hafif satıcılı bir görüntü ile günü kapatan ABD borsaları bu sabah da vadelilerde benzer bir tablo çiziyor. Yarınki toplantıda Fed’in faizleri 25 baz puan artırması bekleniyor. Fed Başkanı Powell’ın konuşması ise oldukça önemli. Enflasyon dinamikleri nedeniyle Fed’in, piyasada yılın ikinci yarısında oluşan faiz indirimi gibi iyimser beklentilerin azaltılmasına yönelik şahinvari bir sinyal verebileceği düşüncesi bir miktar baskın. Fed dışında, borç tavanı ve bankacılık sektörüne yönelik haber akışı da yakından izlenirken, makro tarafta cuma günü ABD tarım dışı istihdam verisi önemli. Avrupa tarafına bakıldığında, perşembe günkü ECB toplantısı ve bugünkü Euro Bölgesi nisan ayı enflasyonu öne çıkıyor. Yurtiçinde ise bugün nisan ayı imalat PMI verisi ve yarın enflasyon rakamları takip edilecek. Ayrıca sönük geçen bilanço sezonunda ilk çeyrek finansalları (Bugün Koç Holding, Ereğli Demir Çelik, Coca Cola İçecek, Aksa Akrilik’in finansalları bekleniyor) takip edilmeye devam edilecek. Dün kapalı olan yurtiçi piyasalarda veri ve finansallardan çok seçim gündemi yön konusunda belirleyici olabilir. Son işlem gününde sert bir şekilde düşerek kısa vadeli önemli bir teknik kırılım yaşayan BIST100 endeksinde 4.500 bölgesi hedefe girmiş gözüküyor. Cuma günü genele yayılan satışlarla endeks günü %3,58 oranında düşüşle 4.618 seviyesinden tamamlamıştı.

MAKROEKONOMİ

ABD tarafında, Fed’in özellikle aylık bazdaki fiyat gelişmelerinin seyri kapsamında takip ettiği PCE deflatör (çekirdek dahil) mart ayı verileri ile kişisel gelirler ve harcamalar mart ayı verileri takip edildi. Martta PCE deflatörün aylık artış hızı beklentilerle uyumlu olarak %0,3’ten %0,1’e yavaşlayarak Temmuz 2022’den bu yana en düşük seviyede gerçekleşirken, yıllık bazda ise %5,1’den %4,2 seviyesine geriledi ve böylece Mayıs 2021’den bu yana en düşük seviyede gerçekleşti. Çekirdek PCE deflatörün artış hızı da aylık bazda beklentilerle uyumlu olarak bir önceki aya benzer şekilde %0,3 seviyesinde gerçekleşirken, yıllık bazda ise %4,7’den %4,6 seviyesine hafif gerileyerek Mayıs 2021’den bu yana en düşük seviyede gerçekleşti. Martta aylık bazda kişisel gelirlerin artış hızı ise %0,3’ten %0,2 seviyesine yavaşlama beklentilerine karşın ücretlerdeki artışın etkisiyle %0,3 seviyesinde gelirken, kişisel harcamaların artış hızı ise güçlü iş gücü piyasası ve yüksek tasarruf seviyelerine karşın %0,1’den %0 seviyesine gerileyerek yavaşlama kaydetti ve tüketim tarafında durgunluğa işaret etti. Ayrıca yılın ilk çeyreğine ilişkin iş gücü maliyetlerinin artış hızı çeyreklik bazda %1,1’den %1,2 seviyesine beklentilerin (%1,1 artış) üzerinde hızlanarak son yedi çeyrektir %1’in üzerinde artış sergilemeyi sürdürdü.

Ayrıca ABD’de nisan ayına ilişkin Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi, öncü veriyle uyumlu olarak 63,5 seviyesinde gerçekleşti. Detaylara bakıldığında, nisanda cari koşullar alt endeksi 68,6’dan 68,2’ye hafif aşağı yönlü revize edilirken, beklentiler alt endeksi ise 60,3’ten 60,5’e hafif yukarı yönlü revize edildi. Ayrıca tüketicilerin bir yıl sonrasına ilişkin yıllık enflasyon beklentileri %4,6 seviyesinde korunarak son beş ayın en yüksek seviyesinde seyrederken, uzun vadeli yıllık enflasyon beklentileri ise %2,9’dan %3 seviyesine hafif yukarı yönlü revize edildi.

Öte yandan, ABD’de nisan ayı imalat sektörü PMI, 50,4’ten 50,2 seviyesine hafif aşağı yönlü revize edilerek imalat sektöründe büyümenin hafif yavaşladığına işaret etti. Ayrıca ABD’de nisan ayına ilişkin ISM imalat sanayi endeksi ise 46,3’ten 47,1 seviyesine beklentilerin (46,8) üzerinde yükselerek imalat sanayinde daralmanın yavaşladığına işaret etmekle birlikte, daralma bölgesindeki seyrini altıncı aya taşıdı. Detaylara bakıldığında, üretim ve yeni siparişlerde daralma yavaşlarken, istihdam ise iki aylık düşüşün ardından hafif artış kaydetti. Ayrıca tedarikçi teslimat sürelerinde iyileşme devam etti.

Bunun yanında, Almanya’da nisan ayı TÜFE öncü verileri takip edildi. Almanya’da nisan ayında manşet TÜFE’nin aylık artış hızı, enerji fiyatlarındaki gevşemenin etkisiyle %0,8’den %0,4 seviyesine beklentilerin (%0,6) üzerinde yavaşlarken, yıllık bazda %7,4’ten %7,2 seviyesine gerileyerek beklentilerin (%7,3) hafif altında gerçekleşti ve böylece Ağustos 2022’den bu yana en düşük seviyede gerçekleşti. Nisanda AB uyumlu TÜFE’nin aylık artış hızı ise %1,1’den %0,6’ya gerileyerek beklentilerin (%0,8) üzerinde yavaşlarken, yıllık bazda ise %7,8’den %7,6 seviyesine gerileyerek beklentilerin (%7,8) altında gerçekleşti.

Diğer yandan, Almanya’da, İtalya’da, Fransa’da ve Euro Bölgesi’nde bu yılın ilk çeyreğine ilişkin GSYH büyümesi öncü verileri açıklandı. Buna göre geçen yılın son çeyreğinde yüksek seyreden enflasyon, devam eden enerji krizi ve ECB’nin faiz artırımlarıyla birlikte sıkılaşan finansal koşulların etkisiyle çeyreklik bazda Almanya ekonomisi %0,5 oranında daralmanın ardından bu yılın ilk çeyreğinde enerji krizine ve resesyona yönelik endişelerin azalmasına karşın sıkılaşan finansal koşulların tüketici harcamalarını baskılamasıyla %0 oranında büyüme sergileyerek beklentilerin (%0,2 büyüme) altında performans sergilemekle birlikte resesyona girmekten kurtuldu. İtalya ekonomisi, geçen yılın son çeyreğinde %0,1 oranında daralmanın ardından bu yılın ilk çeyreğinde %0,5 oranı ile beklentilerin (%0,2 büyüme) üzerinde büyüme sergiledi. Fransa ekonomisi, geçen yılın son çeyreğinde %0 oranında büyümeyle durağan seyretmenin ardından bu yılın ilk çeyreğinde beklentilerle uyumlu olarak %0,2 oranında büyüme kaydetti. Euro Bölgesi ekonomisi ise geçen yılın son çeyreğinde %0 büyüme sergileyerek durağan seyre geçmenin ardından bu yılın ilk çeyreğinde %0,1 oranı ile beklentilerin (%0,2 büyüme) altında büyüme kaydetti.

Ayrıca hafta sonu Çin’de ekonominin seyrine ilişkin sinyal veren nisan ayı imalat sektörü ve imalat dışı resmi PMI verileri izlendi. Buna göre, resmi imalat PMI üç aylık büyüme bölgesindeki seyrinin ardından nisanda zayıflayan küresel talebin etkisiyle 51,9’dan son dört ayın en düşük seviyesi olan 49,2 seviyesine beklentilerin üzerinde gerileyerek daralma bölgesine geçti, beklentiler ise 51,4 seviyesine hafif gerileyerek imalat sektöründe büyümenin hafif yavaşladığına işaret etmesi yönündeydi. Detaylara bakıldığında, nisanda yeni siparişler üç aylık artışın ardından gerilerken, ihracat siparişleri de ocak ayından bu yana ilk kez düşüş kaydetti. Hizmet ve inşaat sektörlerinin performansına dair fikir veren resmi imalat dışı PMI ise nisanda 58,2’den 56,4’e gerileyerek beklentilerin (57) üzerinde düşüş kaydetti ve böylece imalat dışı sektörde art arda dördüncü ayda büyüme bölgesinde seyretmekle birlikte büyümenin beklentilerin üzerinde yavaşladığına işaret etti. Özellikle yavaşlayan küresel ekonomik aktivite, Çin’de imalat sektörünü baskı altında bırakırken, Çin hükümetinin, salgın kısıtlamalarını gevşetmesinin iç talep üzerinde devam eden olumlu etkileriyle imalat dışı sektörlerde ise büyümenin sürdüğü görülmekte.

Cuma günü yurt içinde ise, TÜİK tarafından mart ayına ilişkin dış ticaret dengesi verisi yayınlandı. Martta aylık bazda ithalatta yüksek seviyelerin korunmasına karşın ihracattaki güçlü artışın etkisiyle dış ticaret açığında düşüş gözlendi. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış verilere göre martta ihracat aylık %12,5 artarak 21,8 milyar USD ile 2022 yılı ortalamasının üzerinde gerçekleşti, ithalat ise aylık %7 azalışla 29,7 milyar USD ile ocak ayında ulaştığı rekor seviye olan 34,8 milyar USD’den gerilemeyi sürdürdü. Arındırılmış verilere göre dış ticaret açığı ocakta ulaşılan rekor seviye olan 13,7 milyar USD’den martta 7,9 milyar USD seviyesine gerilemeyi sürdürdü.

  • Arındırılmamış verilere göre ise, aylık bazda ihracat yılın ilk ayındaki düşüşlerin (ocakta %15,6 düşüş ve şubatta %3,8 düşüş) ardından martta %26,8 oranında artışla güçlü bir toparlanma kaydetti ve rekor seviyede gerçekleşti. Böylece, şubat ayında meydana gelen depremlerin üretim hatları ve tedarik zincirlerinde oluşturduğu aksaklıkların zayıflamasıyla ihracatta hızlanma gözlendi. İthalat ise aylık bazda ocakta %3,1 oranındaki artışla 33,6 milyar USD ile rekor seviyeye ulaşmasının ardından şubatta %8,6 oranında düşüşle 30,7 milyar USD seviyesine gerilemişti, martta ise %4 artışla 31,9 milyar USD seviyesine kısmi yükseliş kaydetti ve 2022 yılı aylık ortalamasının (30,3 milyar USD) üzerindeki seyrini sürdürdü. Dış ticaret açığı ise aylık bazda ocakta ulaşılan rekor seviye olan 14,3 milyar USD’den şubatta 12,1 milyar USD’ye gerilemenin ardından martta %31 oranında gerilemeyle 8,3 milyar USD seviyesinde gerçekleşerek düşüşünü sürdürdü ve böylece son 5 ayın en düşük seviyesinde ve 2022 yılı aylık ortalamasının (9,1 milyar USD) altında kaydedildi.
  • Aylık bazda martta ihracattaki güçlü artışta, fasıllar bazında miktarsal değişim olarak bakıldığında, motorlu kara taşıtları, kazanlar, makinalar, mekanik cihazlar, mineral yakıtlar ve yağlar (enerji ürünleri), kıymetli taşlar ve metaller (altın), örme giyim eşyaları ile demir ve çelik ürünlerinin öne çıktığı görülmekte. Aylık bazda martta ithalattaki ılımlı artışta ise, fasıllar bazında miktarsal değişim olarak bakıldığında, demir çelik ürünleri, kazanlar, makinalar, mekanik cihazlar, elektrikli makina ve cihazlar, plastik ürünler, motorlu kara taşıtları ile gemiler ve deniz taşıtlarının belirleyici olduğu gözlenmekte. Bunun yanında, martta altın ithalatındaki aylık bazda belirgin düşüş ve enerji ürünleri ithalatındaki düşüş ithalattaki artışın sınırlı kalmasında etkili olmuş.
  • İhracata ve ithalata bölgeler ve ülkeler bazında bakıldığında, ihracatta martta aylık bazda AB dışı ülkelere yönelik ihracattaki artışın öne çıktığı görülüyor. Martta özellikle Yakın ve Orta Doğu, Diğer Avrupa (AB Hariç), Diğer Asya, Kuzey Amerika ve Diğer Afrika bölgelerine en fazla ihracat artışlarının olduğu gözlenmekte. AB’ye yönelik ihracattaki artış ise daha sınırlı kaldı. Ülkeler bazında ise ihracatta en fazla artışlar; Irak, Almanya, ABD, İngiltere, İspanya, Hollanda ve BAE’de görüldü. İthalatta ise, marttaki artışta AB ülkelerinden yapılan ithalat belirleyici olurken, AB dışı ülkelerden ithalattaki düşüşün, aylık ithalattaki artışı sınırlandırdığı görülüyor. İthalatta ülkeler bazında ise, en fazla artışlar, Çin, Almanya, ABD, İtalya ve Belçika’da görülüyor, buna karşın en fazla düşüşler ise altın kaynaklı olarak İsviçre’de ve Rusya’da gözlenmekte.

Bunun yanında, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından mart ayı gelen yabancı ziyaretçi sayısı verileri yayınlandı. Gelen yabancı ziyaretçi sayısı martta aylık bazda %24,9 artışla 2,34 milyon kişi seviyesinde gerçekleşti ve böylece yedi aydır devam eden gerilemeyi sonlandırdı. Bununla birlikte bu yılın mart ayındaki veri tarihsel olarak en iyi mart ayına işaret etti. Gelen yabancı ziyaretçi sayısının martta yıllık bazda artış hızı ise %21,3’ten %12,3’e yavaşladı. Bunun yanında, TÜİK tarafından bu yılın ilk çeyreğine ilişkin turizm geliri istatistikleri yayınlandı. Buna göre, bu yılın ilk çeyreğinde turizm geliri, geçen yılın aynı dönemine göre %32,3 oranında artışla 8,69 milyar USD seviyesine yükseldi ve böylece ilk çeyrek verilerinde rekor seviyeye işaret etti.

Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından Mayıs-Temmuz dönemine ilişkin İç Borçlanma Stratejisi Raporu yayınlandı. Buna göre, mayıs ayında 103,1 milyar TL iç borç servisine karşılık 50 milyar TL iç borçlanma, haziran ayında 56,3 milyar TL iç borç servisine karşılık 64 milyar TL iç borçlanma ve temmuz ayında ise 125 milyar TL iç borç servisine karşılık 80 milyar TL iç borçlanma yapılması öngörülmekte. Ayrıca söz konusu üç aylık dönemde dış borçlanmaya gidilmemesi öngörülüyor.

Yurt dışında bu hafta veri takvimine bakıldığında,

  • ABD tarafında, piyasaların odak noktasında çarşamba günü Fed’in faiz kararı ve Fed Başkanı Powell’ın konuşması olacak. Fed mart ayındaki toplantısında, faizleri beklentilerle uyumlu olarak 25 baz puan artırarak federal fonlama faiz aralığını %4,75-%5,00 bandına yükseltmişti, kararın oybirliğiyle alındığı görülmüştü, ayrıca gerekirse daha fazla faiz artışı olabileceğine dair de sinyal vermişti. Öte yandan, Fed’in yayınlanan mart ayı projeksiyonlarında, 2023 yılına dair zirve faiz beklentisi ise aralık ayındaki projeksiyonları ile aynı kalmıştı ve bu yıl için faiz indirimi öngörülmemişti.  Fed’in mart ayı projeksiyonlarında, Fed federal fon faiz oranına ilişkin medyan tahminler, bu yıl sonu için %5,1 seviyesinde korunmuştu, yani Fed bu yıl bir tane daha 25 baz puanlık faiz artışına gideceğine yönelik sinyal vermişti. Bunun yanında, ABD’de mart ayında yaşanan orta ölçekli banka iflaslarının ardından, gelişmelerin büyüme üzerindeki etkilerinin izleneceği belirtilirken, son gelişmelerin hanehalkı ve işletmeler için daha sıkı kredi koşullarına neden olması ve ekonomik aktivite, işe alımlar ile enflasyon üzerinde baskı oluşturmasının olası gözüktüğü ve bu etkilerin boyutunun ise henüz belirsiz olduğu vurgulanmıştı. Faiz kararının ardından konuşan Fed Başkanı Powell ise, son toplantıda faiz artışlarına ara vermeyi düşündüklerini ancak faiz artışının güçlü bir konsensüs ile destek gördüğünü belirtmişti. Piyasalarda, banka krizinin etkilerinin hafiflemesi ve enflasyon göstergelerinde son dönemde gözlenen gevşemenin de etkisiyle Fed’in büyük olasılıkla bu haftaki toplantısında faizleri 25 baz puan artırması bekleniyor. Ayrıca Fed’in para politikasına ilişkin olarak gelecek döneme yönelik verebileceği olası yeni sinyaller de yakından takip edilecektir. Bunun yanında, ekonomik faaliyetin son görünümüne ilişkin sinyal verecek olan nisan ayı S&P Global hizmet sektörü nihai PMI ve ISM imalat dışı endeksi verileri çarşamba günü takip edilecek. Nisanda hizmet sektörü PMI, 52,6’dan 53,7 seviyesine yükselerek hizmet sektöründe büyümenin hızlandığına işaret etmekle birlikte büyüme bölgesindeki seyrini üçüncü aya taşımıştı. Detaylara bakıldığında, nisan ayı verisi, artan iç talep ve yeni müşterilerin kazanılmasının etkisiyle artan yeni işlerle Nisan 2022’den bu yana hizmet sektöründeki en hızlı büyümeye işaret etmişti. Ayrıca nisanda hizmet sektöründe gelecek döneme ilişkin iyimserlik göstergesi, talepteki daha fazla iyileşme beklentilerinin etkisiyle yaklaşık son bir yılın en yüksek ikinci seviyesine yükselmişti. Mart ayına ilişkin ISM imalat dışı endeksi ise, 55,1’den 51,2 seviyesine beklentilerin üzerinde gerileyerek imalat dışı sektörlerde son üç aydaki en yavaş büyümeye işaret etmişti. Nisanda ise ISM imalat dışı endeksinin 51,8 seviyesine yükselmesi bekleniyor. Ayrıca yarın mart ayı dayanıklı mal siparişleri nihai verisi takip edilecek. Dayanıklı mal siparişleri, aylık bazda iki aylık düşüşün (ocakta %5 düşüş ve şubatta %1,2 düşüş) ardından martta öncü veriye göre aylık %3,2 oranıyla beklentilerin üzerinde artış kaydederek kısmi toparlanma sergilemişti. Detaylara bakıldığında, martta savunma dışı uçaklar ve parçalarının (%78,4 artış) ve savunma amaçlı uçaklar ve parçalarının (%10,4 artış) siparişlerindeki belirgin artışlar, dayanıklı mal siparişlerinin yükselişinde belirleyici olmuştu. Bunun yanında, firmaların yatırım harcamalarının göstergesi olan hava araçları hariç savunma dışı sermaye malları siparişleri ise martta aylık bazda %0,4 gerileyerek düşüşünü ikinci aya taşımıştı. Bunun yanında, yarın üretimin görünümüne ilişkin sinyal verecek olan verilerden mart ayı fabrika siparişleri verisi açıklanacak. Şubat ayı fabrika siparişleri, aylık bazda %0,7 düşüşle beklentilerin üzerinde gerilemişti ve böylece düşüşünü ikinci aya taşımıştı. Martta ise fabrika siparişlerinin aylık %1,3 artışla toparlanma sergilemesi bekleniyor. Ayrıca mart ayına ilişkin dış ticaret dengesi verisi perşembe günü açıklanacak. Aylık bazda ihracat ocak ayında son dört ayın en yüksek seviyesine yükselmesinin ardından şubatta %2,7 düşüşle 251,2 milyar USD’ye gerilerken, ithalat ise ocak ayında son üç ayın en yüksek seviyesine ulaşmasının ardından şubatta aylık bazda %1,5 düşüşle 321,7 milyar USD seviyesine gerilemişti. Aylık bazda ihracat son dokuz ayın en düşük seviyesine yakın gerçekleşirken, ithalat ise kasımdan bu yana ilk kez düşüş kaydetmişti. Böylece şubatta dış ticaret açığı aylık bazda ihracatın ithalattan fazla düşmesiyle 68,7 milyar USD’den 70,5 milyar USD seviyesine yükselerek son dört ayın en yüksek seviyesine ulaşmıştı. Diğer yandan, Fed’in para politikasına yön vermesi açısından istihdam piyasası verileri izlenecek. Bu kapsamda, istihdam piyasası verilerinden yarın mart ayı JOLTS açılan iş sayısı verisi, çarşamba günü nisan ayı ADP özel sektör istihdam verisi, perşembe günü haftalık yeni işsizlik maaşı başvuruları verisi ve cuma günü ise nisan ayı tarım dışı istihdam, işsizlik oranı ve ortalama saatlik kazançlar verileri izlenecek. Şubat ayı JOLTS açılan iş sayısı, 10,56 milyondan 9,93 milyona beklentilerin üzerinde gerilemişti ve böylece Mayıs 2021’den bu yana en düşük seviyede gerçekleşmişti. Açılan iş sayısının beklentilerin üzerinde gerilemesi, firmaların iş gücü talebinin kısmi güç kaybettiğine ve iş gücü piyasasında kısmi soğumaya işaret etmişti. ADP özel sektör istihdam artışı, martta 145 bin kişi gelerek 210 bin kişi öngörülen beklentilerin altında gerçekleşmişti ve şubat ayındaki 261 bin kişilik artışa göre yavaşlamaya işaret etmişti. Detaylara bakıldığında hizmetler, inşaat ve madencilik sektörleri istihdam artışı kaydederken, buna karşın imalat sanayinde istihdamın azalması ve hizmet sektöründe bazı sektörlerde (finansal hizmetler, bilgi hizmetleri vb.) istihdam düşüşleri gözlenmesi, istihdam artışının tabana yayın olmadığına ve istihdam piyasasında kısmi soğumaya işaret etmişti. Mart ayında tarım dışı istihdam artışı, 236 bin kişi seviyesinde gelerek beklentilerin (230 bin kişi) hafif üzerinde gerçekleşmişti ve bununla birlikte Aralık 2020’den bu yana en düşük seviyeyi görmüştü, ayrıca bir önceki aydaki 326 bin kişilik artışa göre yavaşlama sergilemişti. İşsizlik oranı ise, martta yatay seyretme beklentilerine karşın %3,6’dan %3,5 seviyesine gerilemişti. Enflasyonun seyri açısından bakılan ortalama saatlik kazançlar, yani ücretlerdeki artış hızı ise martta aylık bazda beklentilerle uyumlu olarak %0,2’den %0,3 seviyesine yükselirken, yıllık bazda artış hızı %4,6’dan %4,2 seviyesine gerileyerek Haziran 2021’den bu yana en düşük seviyede kaydedilmişti. Son açıklanan haftalık yeni işsizlik maaşı başvuruları ise, hafif yükseliş beklentilerine karşın 246 bin kişi seviyesinden 230 bin kişi seviyesine gerileyerek düşük seviyelerdeki seyrini sürdürmüştü ve istihdam piyasasında sıkı görünümün korunduğuna işaret etmişti. Bu kapsamda, Fed’in, faiz artışlarıyla yavaşlayan ekonomik faaliyetin ve bankacılık sektöründe son dönemde yaşanan dalgalanmanın ardından kredi koşullarındaki sıkılaşmanın seyrinin, firmaların istihdam politikaları üzerindeki yansımaları yakından takip edilecektir.
  • Avrupa tarafında ise, piyasaların odak noktasında perşembe günü ECB’nin faiz kararı ve ECB Başkanı Lagarde’ın konuşması olacak. ECB, mart ayındaki toplantısında bölgede enflasyonun uzun bir süre çok yüksek seviyede kalacağının öngörüldüğünü belirterek faizleri beklentilerle uyumlu olarak 50 baz puan artırmıştı. Bununla birlikte ECB, mart ayında finansal piyasalarda yaşanan gerilimi yakından izlediklerini, faiz patikası için mevcut belirsizlik ortamında bir sinyal vermenin mümkün olmadığını ve kararlarını veri odaklı almaya devam edeceğini vurgulamıştı. Son günlerde ECB üyelerinin, bu haftaki toplantıda 25 veya 50 baz puanlık faiz artışını destekleme konusunda bölündükleri gözlenmekteydi. Piyasa beklentisi ise, Banka’nın bu haftaki toplantıda faizleri 25 baz puan artırması yönünde. Diğer yandan, yayınlanacak karar metninde ve Lagarde’ın konuşmasında, sonraki faiz artışlarının boyutuna ve nihai faiz seviyesine ilişkin olası yeni sinyaller yakından takip edilecek. Ayrıca Avrupa genelinde son ekonomik görünüme ilişkin bilgi verecek olan nisan ayı S&P Global imalat sektörü nihai PMI verileri yarın ve hizmet sektörü nihai PMI verileri perşembe günü takip edilecek. Nisan ayına ilişkin öncü PMI verileri, bölgede ekonomik faaliyetin oldukça dengesiz olduğuna ve büyük ölçüde hizmet sektörü tarafından yönlendirildiğine, imalat ve hizmet sektörlerindeki talep koşullarındaki farklılığa ve imalat sektöründe düşen taleple daralmanın hızlandığına işaret etmişti. Buna göre, bölgede nisanda imalat PMI’lar, Almanya’da, Fransa’da, Euro Bölgesi’nde ve İngiltere’de gerileyerek imalat sektöründe daralmanın hızlandığına işaret etmişti. Buna karşın nisanda hizmet PMI’lar ise, bölge genelinde artış kaydederek hizmet sektöründe büyümenin hızlandığına işaret etmişti ve 50 eşik seviyesinin üzerinde büyüme bölgesindeki seyirlerini sürdürmüştü. Ayrıca ECB’nin para politikasına da yön verecek olan enflasyon verilerinden, Euro Bölgesi’nde nisan ayı öncü TÜFE verisi takip edilecek. Euro Bölgesi’nde manşet TÜFE, martta aylık bazda %0,9 artışla beklentilerin (%1,1) altında artış sergilerken, yıllık bazda ise %8,5’ten %6,9 seviyesine gerileyerek Şubat 2022’den bu yana en düşük seviyede gerçekleşmişti. Yıllık bazda çekirdek TÜFE ise martta beklentilerle uyumlu olarak %5,6’dan %5,7 seviyesine ulaşarak yeni bir rekor seviyeye yükselmişti. Ayrıca perşembe günü Euro Bölgesi’nde mart ayına ilişkin ÜFE verisi açıklanacak. Bölgede şubat ayına ilişkin ÜFE, aylık bazda %0,5 oranında düşüş sergileyerek düşüşünü ikinci aya taşımıştı, yıllık bazda %15,1’den %13,2 seviyesine gerileyerek yavaşlamayı sürdürmüştü. Detaylara bakıldığında, şubatta ÜFE’deki düşüşte enerji fiyatlarının art arda ikinci kez gerilemesinin yanında, ara mal fiyatlarının sınırlı gerilemesi etkili olmuştu. ÜFE’deki yavaşlamanın sürmesi bekleniyor. Cuma günü bunun yanında, Almanya’da üretimin seyrine ilişkin olarak mart ayı fabrika siparişleri verisi takip edilecek. Şubat ayı fabrika siparişleri, aylık bazda %4,8 oranıyla beklentilerin belirgin şekilde üzerinde artış kaydederek yükselişini üçüncü aya taşımıştı ve üretimin seyrine ilişkin olumlu sinyal vermişti. Perşembe günü ayrıca küresel ticaretin görünümüne ilişkin de sinyal verecek olan Almanya mart ayı dış ticaret verileri açıklanacak. Almanya’da ihracatın aylık bazda şubatta artış hızı %2,5’ten %4,2’ye hızlanırken, ithalat ise ocakta aylık %1,4 düşüşün ardından şubatta aylık %4,6 artışla toparlanma kaydetmişti. Özellikle, şubatta ihracat 10 ayın en yüksek aylık artışıyla rekor seviyeye ulaşmıştı, ithalat ise son üç ayın en yüksek seviyesinde gerçekleşmişti. Martta ise aylık bazda ihracatın %2,2 düşüşle ve ithalatın ise %2,3 düşüşle kısmi zayıflaması bekleniyor. Cuma günü öte yandan, iç talebin seyrine ilişkin olarak Euro Bölgesi’nde mart ayı perakende satışlar verisi izlenecek. Bölgede perakende satışlar, şubat ayında aylık bazda %0,8 oranında düşüş kaydetmişti, yıllık düşüş hızı ise %1,8’den %3 seviyesine yükselmişti ve son beş aydır daralmayı sürdürmüştü. Bununla birlikte, ECB’nin faiz artışlarına devam etmesiyle sıkılaşan finansal koşulların tüketici talebini olumsuz etkilemesi nedeniyle perakende satışların önümüzdeki dönemde baskı altında kalması bekleniyor.
  • Asya tarafında ise, Çin’de küçük ve orta ölçekli firmaların faaliyetlerinin seyrine ilişkin sinyal verecek olan nisan ayı Caixin imalat sektörü PMI verisi perşembe günü ve hizmet sektörü PMI verisi de cuma günü izlenecek. Martta Caixin imalat sektörü PMI, son sekiz ayın en yüksek seviyesi olan 51,6’dan 50 eşik seviyesine gerileyerek imalat sektöründe durağan seyre işaret etmişti. Martta Caixin hizmet sektörü PMI ise Çin hükümetinin, salgın kısıtlamalarını gevşetmesinin devam eden olumlu etkileriyle özellikle yeni siparişler ve istihdamdaki keskin artışla 55’ten 57,8’e yükselerek Kasım 2020’den bu yana hizmet sektörü faaliyetindeki en büyük genişlemeye işaret etti. Nisanda ise Caixin imalat sektörü PMI’ın 50 seviyesinde gerçekleşerek durağan seyrini sürdürmesi, Caixin hizmet sektörü PMI’ın ise 57,8’den 57,2 seviyesine hafif gerileyerek hizmet sektöründe büyümenin hafif yavaşladığına işaret etmesi bekleniyor.

Yurt içinde ise, bügün nisan ayı S&P Global/İSO imalat sektörü PMI verisi, çarşamba günü nisan ayı TÜFE ve ÜFE verileri ve perşembe günü nisan ayı reel efektif döviz kuru endeksi verisi takip edilecek. Ayrıca çarşamba günü TCMB tarafından geçen haftaki PPK toplantısına ilişkin özet ve perşembe günü nisan ayına ilişkin Aylık Fiyat Gelişmeleri Değerlendirmesi Raporu yayınlanacak. Ayrıca perşembe günü TCMB tarafından yılın ikinci Enflasyon Raporu yayınlanacak. Yılın ikinci Enflasyon Raporu’nda TCMB’nin yıl sonu TÜFE tahmini ve enflasyon patikası takip edilecek ve TCMB Başkanı Kavcıoğlu’nun sunumunda vereceği mesajlar izlenecek.

  • Mart ayında TÜFE, Bloomberg piyasa beklentisi olan %2,85’in altında aylık %2,29 artmıştı (şubatta aylık %3,15 artmıştı), TÜFE yıllık bazda ise baz etkisiyle birlikte %55,18’den %50,51’e gerilemişti ve böylece Ocak 2022’den bu yana en düşük seviyede gerçekleşmişti. Öte yandan, çekirdek B ve C göstergelerindeki aylık artış ortalama %2,17 ile manşet enflasyonun da altında gerçekleşmişti, B çekirdek göstergesi yıllık %55,16’dan %52,11’e, C endeksi %50,58’den %47,36’ya gerilemişti. Enerji kalemindeki düşüş ÜFE’deki artışı sınırlamaya devam etmişti. Bununla birlikte mart ayında başta gıda ürünleri ve ana metal ürünlerinin etkisiyle ÜFE aylık %0,44 artış kaydetmişti, bir önceki ay %1,56 artış kaydetmişti (ÜFE 2022 yılında ortalama %5,9 artış, 2003 yılından bu yana ortalama %1,3 artış göstermişti). Yıllık bazda ÜFE %76,61’den %62,45 seviyesine gerileyerek Kasım 2021’den bu yana en düşük seviyelerdeki seyrini sürdürmüştü. Bloomberg Anketi’ne göre nisan ayına ilişkin TÜFE’nin, aylık medyan %2,65 seviyesinde gerçekleşmesi ve yıllık bazda medyan %44,25 seviyesine gerilemesi bekleniyor. 
  • Şubatta depremlerin gözlenen belirgin etkilerinin ardından mart ayında S&P Global/İSO Türkiye imalat PMI, 50,1’den 50,9 seviyesine yükselerek imalat sektöründe büyümenin hızlandığına işaret etmişti ve böylece büyüme bölgesindeki seyrini üçüncü aya taşımıştı. Martta faaliyet koşullarındaki güçlenme, Aralık 2021’den bu yana en yüksek oranda gerçekleşmişti. Detaylara bakıldığında, mart ayında üretim ve yeni siparişlerin yeniden büyümeye geçmesi sektörün genel durumundaki toparlanmada belirleyici olmuştu. Yeni ihracat siparişlerinde de artış gözlenmişti.
  • Mart ayı reel efektif döviz kuru endeksi, aylık %1,3 oranında artışla 58,60 seviyesinden 59,38 seviyesine yükselerek yükselişini üçüncü aya taşımıştı ve böylece Ekim 2021’den bu yana en yüksek seviyelerdeki seyrini sürdürmüştü.

ŞİRKET HABERLERİ

Akçansa (AKCNS, Pozitif): Akçansa’nın 1Ç2023’deki ana ortaklık net dönem karı 672,2mn TL olarak gerçekleşmiş ve hem bizim beklentimiz olan 367mn TL hem de piyasanın beklentisi olan 460mn TL karın üzerinde gerçekleşmiştir. Satış gelirleri beklentimizden düşük gelse de maliyetlerin öngörümüzden daha iyi gerçekleşmesi tahminimizdeki sapmada ana etken olmuştur. Geçen yılın ilk çeyreğindeki ana ortaklık net dönem karı ise 103,1mn TL idi.

Şirket’in satış gelirleri 1Ç2023’de 3.042mn TL (Beklenti: 3.035mn TL) gerçekleşerek yıllık %145,3 oranında büyürken, yurtiçi satışlar aynı dönemde %243 artış göstererek 2.492mn TL olmuştur. Yurtdışı satış gelirleri ise %3,9 artarak 529mn TL olarak gerçekleşmiştir. Öte yandan, brüt kar 1Ç2023’de 699,9mn TL olmuş ve 2022 yılının ilk çeyreğindeki 170mn TL’lik brüt karın oldukça üzerinde gerçekleşmiştir. Faaliyet giderleri 95,4mn TL gerçekleşen Şirket’in FAVÖK’ü ise 646,1mn TL gerçekleşerek (Beklenti: 566mn TL) 1Ç2023’deki 157,1mn TL FAVÖK’ün oldukça üzerinde gerçekleşmiştir. FAVÖK marjı da %21,2 olmuştur. (1Ç2022: %12,7) Diğer yandan, Şirket bu çeyrekte 52mn TL net finansman gideri yazarken, yatırım faaliyetlerden (maddi duran varlık satış karı) 150mn TL net gelir elde etmiştir.

Anadolu Hayat Emeklilik (ANHYT, Sınırlı Pozitif): Şirket’in 1Ç2023’teki net dönem karı (konsolide) 393,5mn TL gerçekleşerek yıllık %107,4 oranında artış göstermiştir. Ortalama piyasa beklentisi 360mn TL kar idi. Şirket’in genel teknik bölüm dengesi geçen yılın ilk çeyreğine göre %124,2 oranında artış göstererek 1Ç2023’te 275,8mn TL’ye yükselmiştir. Diğer yandan, net yatırım gelirleri 216,1mn TL ile yıllık %41,4 oranında artış kaydetmiştir.

Aygaz (AYGAZ, Sınırlı Pozitif): Aygaz’ın 2023 yılının ilk çeyreğinde net dönem karı 687,3mn TL ile hem ortalama piyasa net kar beklentisi olan 483mn TL’nin, hem de bizim net dönem kar beklentimiz olan 431mn TL’nin üzerinde gerçekleşmiştir. Şirket bir önceki yılın aynı döneminde 200,9mn TL ana ortaklık net dönem karı açıklamıştı. Tahminimizdeki sapmada, Tüpraş kaynaklı olarak iştirak gelirlerinin beklentimizden yüksek gerçekleşmesi ve vergi gideri yerine vergi geliri kaydetmesi etkili olmuştur. Diğer taraftan Şirket’in FAVÖK’ü 38,2mn TL ile 53,5mn TL’lik beklentimizin altında gerçekleşmiştir.

Şirketin 1Ç2023 satış gelirleri bir önceki yılın aynı dönemine göre, satış miktarındaki %83’lük artışın etkisiyle %93,9 oranında artarak 12.434mn TL olarak gerçekleşmiştir. Brüt kar ise aynı dönemde sadece %50,6 oranında artarak 700,8mn TL’ye yükselirken, brüt kar marjı da %7,3’ten %5,6’ya gerilemiştir. 92mn TL’lik stok zararı (1Ç2022’de 26mn TL stok geliri) brüt karı olumsuz etkilemiştir. Şirket’in operasyonel giderleri aynı dönemde %110,8 oranında artarken, diğer faaliyetlerden 20,6mn TL net gelir (1Ç2022’de 110,1mn TL net gider) kaydedilmiştir. Böylece net faaliyet karı %33,3’lük düşüşle 12,8mn TL’ye gerilemiştir. Şirket’in FAVÖK’ü de aynı dönemde 182,7mn TL’den 38,2mn TL’ye gerilemiştir. Bu düşüşte büyüme aşamasında olan kargo taşıma ve dağıtım iş kolunun 183mn TL Faiz Amortisman Vergi Öncesi Zarar açıklaması (1Ç2022’de 46mn TL zarar idi) etkili olmuştur. Diğer taraftan, özkaynak yöntemiyle değerlenen iştiraklerden 1Ç2022’deki 195,8mn TL’lik gelire karşın Eyaş (Tüpraş) kaynaklı 1Ç2023’de 633mn TL gelir kaydedilmesi karın yüksek çıkmasında ana etken olmuştur. 94,7mn TL’lik finansman gideri ve 0,3mn TL’lik vergi geliri sonrasında ana ortaklık net dönem karı 687,3mn TL olarak gerçekleşmiştir.

Aygaz’ın yılsonundaki 1.772mn TL olan net borcu, Mart ayı sonu itibariyle, işletme sermayesindeki iyileşme ve temeetti gelirlerinin katkısıyla 301mn TL’ye gerilemiştir.

Aygaz 2023 yılı beklentilerinde otogaz pazarındaki genel talep büyümesine bağlı olarak 2023 yılı otogaz satış miktarını 700-730bin tondan 730-760bin tona güncellemiştir. Tüplügaz satış miktarını beklentisini ise 245-255 bin ton olarak aynen korumuştur.

Şişe Cam (SISE, Sınırlı Pozitif): Şişe Cam’ın 1Ç2023’deki ana ortaklık net dönem karı yıllık bazda %33,8 oranında düşerek 2.364mn TL olarak gerçekleşmiştir. Piyasanın 1Ç23’deki ortalama kar beklentisi 2.159mn TL idi. Şişe Cam’ın satış gelirleri 1Ç2023’de 28.365mn TL gerçekleşerek (Beklenti: 27.738mn TL) yıllık %67,1 oranında büyüme (Dolar bazında %24) kaydederken, brüt kar %44 oranında artış kaydetmiş ve 9.576mn TL’ye yükselmiştir. Brüt kar marjı ise 5,4 puan daralarak %33,8 olarak gerçekleşmiştir. Faaliyet giderleri %61,4 oranında artarak 5.293mn TL’ye çıkan Şirket’in FAVÖK’ü ise 5.708mn TL (Beklenti 4.862mn TL) gerçekleşerek yıllık %29,1 oranında artış kaydetmiştir. FAVÖK marjı da %20,1 olmuştur. Geçen yılın ilk çeyreğinde FAVÖK marjı %26 idi. Diğer yandan, Şirket bu çeyrekte 172mn TL yatırım faaliyetlerinden net gelir kaydederken, özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımlardan elde edilen gelir 153mn TL olmuştur. Net finansman gideri ise 638,6mn TL olmuştur.

Yapı Kredi Bankası (YKBNK, Nötr): Yapı Kredi Bankası’nın 1Ç2023’deki net dönem karı bir önceki çeyreğe göre %27,5 oranında azalarak 12.640mn TL’ye gerilemiş; ancak hem bizim beklentimiz olan 11.171mn TL’nin, hem de piyasa beklentisi olan 11.261mn TL’nin üzerinde gerçekleşmiştir. İştirak geliri ve ticari karın beklentimizin üzerinde gerçekleşmesi tahmininizdeki sapmada etkili olmuştur. Banka’nın yıllık olarak karı ise %74,1 oranında artış göstermiştir.

Doğuş Otomotiv (DOAS, Nötr): 1 Ocak 2021 tarihi itibarıyla Fethiye /Muğla’da D-Marin Göcek olarak faaliyetlerine başlamış olan Doğuş Marine Services (Doğuş Denizcilik Hizmetleri); hizmet alanını genişleterek 2. faaliyet birimini, şirketin markalar değer zinciri içinde yer alacak şekilde, 1 Mayıs 2023 tarihinde Didim /Aydın’da  D-Marin Didim olarak hizmete açacaktır.

Doğan Holding (DOHOL, Nötr): Sermayesine %75 oranında iştirak edilen Şirketin doğrudan bağlı ortaklığı Öncü Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş. (“Öncü Girişim”) Yönetim Kurulu’nun 28/04/2023 tarihli toplantısında, özetle; Öncü Girişim çıkarılmış sermayesinin tamamı nakden karşılanmak suretiyle 2.800mn Türk Lirası’ndan 5.300mn Türk Lirası’na artırılmasına karar verilmiş olup mezkûr sermaye artırımının tamamlanmasına yönelik sermaye artırımlarında Şirketin yeni pay alma haklarının tamamen kullanılmasına karar verilmiştir.  Öncü Girişim tarafından gerekli yasal izinlerin alınmasını takiben gerçekleştirilecek mezkûr sermaye artırımından sağlanacak fonun, ağırlıklı olarak girişim sermayesi yatırımlarında kullanılması planlanmaktadır.

Garanti Bankası (GARAN): Banka tarafından, Finansal Teknolojiler (Fintech) konusunda Banka’ya ve iştiraklerine danışmanlık, değerleme ve bu şirketlere yatırım konularında faaliyet göstermek amacı ile toplam 100bin TL sermaye ile Garanti BBVA Finansal Teknolojiler A.Ş. unvanlı şirket kurulmasına ilişkin yapılan başvurunun, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından onaylandığı ve şirket kuruluş işlemlerinin tamamlandığı açıklanmıştır.

Kordsa Teknik Tekstil (KORDS, Nötr): Amerika merkezli, bölgesel bazı basın-yayın organlarında, Kuzey Amerika’daki NY66 tesislerinde 50 milyon Amerikan Doları yatırım yapılacağına ilişkin haberler yer almaktadır. 29 Ağustos 2022 tarihinde yapılan açıklamada belirtilen 20 milyon Amerikan Dolarlık Kuzey Amerika’daki kord bezi terbiye kapasitesinin artırımına yönelik olarak alınan yatırım kararı haricinde Kuzey Amerika tesisinde bir ek yatırım kararı bulunmamaktadır.

SEKTÖR HABERLERİ

Dış Ticaret: Pakistan menşeli bazı ürünlerin ithalatına ilişkin 3 ayrı Cumhurbaşkanı Kararı ile bir tebliğ Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Pakistan İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Mal Ticareti Anlaşması” uyarınca ve Pakistan menşeli bazı ürünlerde tarife kontenjanı açıldı. Söz konusu kontenjan, patates, baharat, mısır, pirinç, yağlı tohum türleri gibi ürünler için belirlendi. Bazı Pakistan menşeli ürünler için de gümrük vergileri kaldırılırken kimi ürünler için de ek mali yükümlülük uygulanacak. Kaynak: ekonomim.com

DİĞER ŞİRKET HABERLERİ

Alarko Carrier (ALCAR): Şirket’in 1Ç2023’deki net dönem karı 43mn TL olarak açıklanmıştır. Geçtiğimiz yılın aynı dönemindeki net dönem karı 88mn TL idi. Satış gelirleri 2023 yılı 1. çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %104 artarak 959mn TL’ye yükselirken, brüt kar %56 büyüyerek 223mn TL olmuştur. Şirket’in operasyonel giderleri aynı dönemde %166 artarak 172mn TL’ye yükselmiştir. 56mn TL’lik diğer faaliyetlerden net gelir ile birlikte faaliyet karı da 107mn TL olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemde Şirket’in FAVÖK’ü ise 2022’nin aynı dönemine göre %34 azalışla 55mn TL olmuştur. FAVÖK marjı da 11,8 puan azalışla %5,7’yi göstermiştir. Yatırım faaliyetlerinden net 8mnTL gelir, finansman tarafında 43mn TL net gider kaydedilmiştir. 29mn TL net vergi gideri sonrası Şirketin net dönem karı da 43mn TL olmuştur.

Boğaziçi Beton Sanayi (BOBET): Şirket’in 2023 yılı 1. çeyrek ana ortaklık net dönem karı 270mn TL olarak açıklanmıştır. Geçen yılın aynı döneminde ise bu rakam 20,1mn TL idi. Satış gelirleri 1Ç2023’de geçen yılın aynı çeyreğine göre yaklaşık 4 kat artış göstererek 1.620mn TL olarak gerçekleşirken, brüt kar 393,4mn TL’ye yükselmiştir (1Ç2022: 18mn TL). Brüt kar marjı ise 19,7 puan artarak %24,3 olmuştur. Faaliyet giderleri geçen yılın ilk çeyreğine göre %130,6 oranında yükselerek 16,5mn TL’ye çıkan Şirket, diğer faaliyetlerden 11mn TL net gelir kaydetmiştir. Şirket’in faaliyet karı ise 388mn TL’ye yükselirken (1Ç2022: 10mn TL), FAVÖK’ü de 431,4mn TL  (1Ç2022: 50mn TL) olmuştur. FAVÖK marjı da 1Ç2023’de 13,6 puan yükselerek %26,6’ya ulaşmıştır. Şirket bu çeyrekte yatırım faaliyetlerinden 5,2mn TL gelir kaydetmiştir. Finansman tarafında 43,6mn TL’lik gider oluşan Şirket’in, son olarak 79mn TL veri gideri sonrası yılın ilk çeyreğinde 270mn TL ana ortaklık net dönem karı gerçekleşmiştir.

Carrefoursa (CRFSA): Şirket’in 2023 yılı 1. çeyrek net dönem zararı 207mn TL olarak gerçekleşmiştir. Şirket bir önceki yılın aynı döneminde 73mn TL net dönem zararı kaydetmişti. Şirket’in 1Ç2023’deki satış gelirleri yıllık %105 oranında artarak 6.575mn TL’ye yükselirken, brüt kar aynı dönemler itibarıyla %99 oranında artış kaydetmiş ve 1.726mn TL’ye ulaşmıştır. Brüt kar marjı ise 0,8 puan azalışla %26,2 olmuştur. Operasyonel giderler aynı dönemde %113 artışla 1.603mn TL olmuştur. Diğer faaliyetlerden 172mn TL net gider yazan şirketin faaliyet zararı 50mn TL’yi göstermiştir. 1Ç2022’deki faaliyet zararı 0,4mn TL idi. Şirket’in FAVÖK’ü ise 304mn TL ile yıllık %37 oranında artış kaydetmiştir. FAVÖK marjı 2,3 puan düşüşle 1Ç2023’de %4,6 olmuştur. Şirket finansman tarafında 184mn TL net gider kaydetmiştir. Vergi öncesi net dönem zararı 234mn TL olan şirketin 27mn TL vergi geliri sonrası net dönem zararı 207mn TL olmuştur.

Ege Seramik (EGSER): Şirketin ana ortaklık net dönem zararı 1Ç2023’de 15,2mn TL olarak açıklanmıştır. Satış gelirleri 2023 yılının ilk çeyreğinde bir önceki yılın ilk çeyreğine göre %1 oranında azalarak 430,5mn TL olurken, brüt kar %67,8 oranda azalarak 47,1mn TL’ye düşmüştür. Operasyonel giderler geçen yılın aynı dönemine göre %167,3 oranında artarak 116,2mn TL olurken, diğer faaliyetlerden 50,3mn TL gelir kaydedilmiştir. Bu gelişmeler neticesinde net faaliyet zararı 18,9mn TL olarak gerçekleşmiştir. (1Ç2022’de 116,6mn TL kar). Bu çeyrekte yatırım faaliyetlerinden 6,9mn TL gelir kaydeden Şirket, finansman tarafında ise 10,8mn TL net gider kaydedilmiştir. Son olarak 7,6mn TL’lik vergi geliri sonrasında, 1Ç2023’de Şirket’in ana ortaklık net dönem zararı 15,2mn TL olmuştur.

Naturel Gaz (NTGAZ): Şirket’in ana ortaklık net dönem karı 1Ç2023’de 57,6mn TL olarak açıklanmıştır. Satış gelirleri 2023 yılının ilk çeyreğinde bir önceki yılın ilk çeyreğine göre %85,5 oranında büyüyerek 855,4mn TL’ye yükselirken, brüt kar %50,5 oranda artarak 121,1mn TL’ye ulaşmıştır. Operasyonel giderler geçen yılın aynı dönemine göre %36,9 oranında yükselerek 45mn TL olurken, diğer faaliyetlerden 1,6mn TL gelir kaydedilmiştir. Bu gelişmeler neticesinde net faaliyet karı 77,7mn TL olarak gerçekleşmiştir. (1Ç2022’de 48mn TL). Bu çeyrekte yatırım faaliyetlerinden 3,2mn TL gelir kaydeden Şirket, finansman tarafında da 8,1mn TL net gelir gerçekleşmiştir. Son olarak 31,4mn TL’lik vergi gideri sonrasında, 1Ç2023’de Şirket’in ana ortaklık net dönem karı 57,6mn TL olmuştur.

Ayrıca Şirket’in, Konya’da toplam kurulu gücü 2.421,98kWp olan Güneş Enerji Santrali projesi Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından geçici kabul almış olup, GES elektrik üretimine başlamıştır.

Kalekim Kimyevi Maddeler (KLKIM): Şirketin ana ortaklık net dönem karı geçen yılın aynı dönemine göre %32,3 oranında artarak, 1Ç2023’de 94mn TL olarak açıklanmıştır. Satış gelirleri 2023 yılının ilk çeyreğinde bir önceki yılın ilk çeyreğine göre %99,1 oranında büyüyerek 602,2mn TL’ye yükselirken, brüt kar %84,2 oranda yükselerek 224,6mn TL’ye ulaşmıştır. Operasyonel giderler geçen yılın aynı dönemine göre %118,4 oranında artarak 116,5mn TL olurken, diğer faaliyetlerden 6,3mn TL gider kaydedilmiştir. Bu gelişmeler neticesinde net faaliyet karı 101,8mn TL olarak gerçekleşmiştir. (1Ç2022’de 62,5mn TL). Bu çeyrekte yatırım faaliyetlerinden 2,4mn TL gelir kaydeden Şirket, finansman tarafında ise 17,3mn TL net gider kaydedilmiştir. Son olarak 20,2mn TL’lik vergi gideri sonrasında, 1Ç2023’de Şirket’in ana ortaklık net dönem karı 94mn TL olmuştur.

Fonet Bilgi Teknolojileri (FONET): Aydın İl Sağlık Müdürlüğü ile 36 ay süreli Sağlık Bilgi Yönetim Sistemi (SBYS) hizmet alımı sözleşmesi 12,2mn TL bedelle imzalanmıştır.

FAİZ PİYASALARI

Cuma günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %8,62’den %8,70 seviyesine yükseldi. TCMB cuma günü 88,7 milyar TL’lik (%8,50’den, 7 gün vadeli) haftalık repo ihalesi açtı. Ayrıca BİST’te kotasyon yoluyla 55,9 milyar TL (%10’dan, 4 gün vadeli) kullandırdı. Toplam fonlama tutarı ise 354,3 milyar TL oldu.

Yurt içi tahvil piyasasında, cuma günü verim eğrisinde faizlerde kısa ve orta vadeli tarafta düşüşler gözlenirken, uzun vadeli tarafta yükselişler görüldü. Buna göre, kısa vadeli tarafta 100 baz puana yaklaşan ve orta vadeli tarafta 230 baz puana yaklaşan düşüşler görülürken, uzun vadeli tarafta 50 baz puana varan yükselişler gözlendi. Gösterge kağıtların faizlerinin haftalık bazda değişimlerine bakıldığında ise, kısa vadeli tarafta 70 baz puana yaklaşan yükselişler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta 175 baz puana varan yükselişler görüldü.

Kaynak: Ziraat Yatırım Sabah Stratejisi