Borsa Şirket Haberleri / Ziraat Yatırım – (1.09.2023)

SABAH STRATEJİSİ

Dün 7.881-8.006 dar bandında hareket eden endekste kapanış 7.918 seviyesinden gerçekleşti ve önceki işlem gününe göre yatay kaldı. Bilişim ve Elektrik sektörü hisselerinin ön plana çıktığı BİST-100’de bankacılık %3,6 gerilemeyle endeks üzerinde baskı oluşturdu.  Ek olarak dün kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye ekonomisi için bu yıla ilişkin büyüme tahminini %2,6’dan %4,2’ye ve gelecek yıl için %2’den %3’e yükseltti. ABD tarafına baktığımızda dün piyasanın odağında makro veriler vardı. Haftalık işsizlik maaşı başvuruları 228bin ile beklentilerin (232bin) altında açıklandı. Diğer taraftan, çekirdek PCE aylık %0,2, yıllık %4,2 artış ile beklentilere paralel gerçekleşti. Diğer taraftan, kişisel harcamalar %0,8 (beklenti: %0,7), kişisel gelirler ise %0,2 (beklenti: %0,3) artış kaydetti. Bu ortamda, Amerikan borsalarında genel olarak risk negatif bir görüntü vardı. Dow Jones ve S&P 500 sırasıyla %0,5 ve %0,2 gerilerken, Nasdaq Composite %0,1 yükseliş kaydetti.  Avrupa borsaları da çoğunlukla negatif bölgede kapattı. Euro Stoxx 50 endeksi %0,4 gerilemeyle günü sonlandırdı. Bu sabah Amerikan ve Avrupa vadelileri artıda. Çin’de açıklanan teşviklerin de olumlu etkisiyle Japonya hariç MSCI Asya Pasifik Endeksi %0,2 civarında yükseliyor. BİST-100’ün bu sabah alıcılı bir görüntüyle güne başlaması bekliyoruz. Bugün yurtiçinde ve yurtdışında PMI verileri açıklanacak. ABD’de tarım dışı istihdam (beklenti 170bin), işsizlik oranı (beklenti %3,5), ortalama saatlik kazançlar (beklenti aylık %0,3, yıllık %4,4) ve inşaat harcamaları takip edilecek önemli veriler arasında. Son olarak, Atlanta Fed ve Cleveland Fed Başkanlarının konuşmaları da yakından izlenecek.

MAKROEKONOMİ

ABD’de istihdam piyasası verilerinden, 26 Ağustos haftasına ilişkin haftalık yeni işsizlik maaşı başvuruları verisi, hafif yükseliş beklentisine karşın 232 bin kişi seviyesinden 228 bin kişi seviyesine geriledi, bunun yanında tarihsel ortalamaların altında düşük seviyelerde seyretti ve iş gücü piyasasında sıkı görünüme işaret etmeyi sürdürdü.

Ayrıca ABD tarafında, Fed’in özellikle aylık bazdaki fiyat gelişmelerinin seyri kapsamında takip ettiği PCE deflatör (çekirdek dahil) temmuz ayı verileri ile kişisel gelirler ve harcamalar temmuz ayı verileri takip edildi. Temmuzda PCE deflatörün aylık artış hızı bir önceki aya benzer şekilde %0,2 seviyesinde gerçekleşirken, yıllık bazda ise %3’ten %3,3 seviyesine hafif yükseldi. Çekirdek PCE deflatörün artış hızı da aylık bazda bir önceki aya benzer şekilde %0,2 seviyesinde gelirken, yıllık bazda ise %4,1’den %4,2 seviyesine hafif yükseldi. Temmuzda kişisel gelirlerin aylık bazda artış hızı %0,3’ten %0,2 seviyesine yavaşlayarak beklentilerin (%0,3 artış) altında gelirken, kişisel harcamaların aylık bazda artış hızı ise %0,5’ten %0,8 seviyesine yükselerek beklentilerin (%0,7 artış) üzerinde kaydedildi ve böylece ocak ayından bu yana en büyük artışını gerçekleştirerek tüketici harcamalarının gücünü koruduğuna işaret etti.

Bunun yanında, ECB’nin 26-27 Temmuz tarihli toplantısına ilişkin tutanakları yayınlandı. ECB, son toplantısında faizleri beklentilerle uyumlu olarak 25 baz puan artırmakla birlikte gelecek kararlarla faizlerin yeteri kadar kısıtlayıcı olacağına işaret etmişti. Karar metninde, önümüzdeki döneme ilişkin olarak Banka’nın gelecekteki kararlarının, enflasyonun %2’lik orta vadeli hedefe zamanında geri dönmesini sağlamak için, gerekli olduğu sürece faiz oranlarının yeterince kısıtlayıcı seviyelerde belirlenmesini sağlayacağını ve uygun kısıtlama seviyesini ve süresini belirlemek için verilere bağlı bir yaklaşımın izlenmeye devam edileceği belirtilmişti. Ayrıca çekirdek enflasyonun genel olarak yüksek olmaya devam ettiği vurgulanmıştı.

  • Yayınlanan tutanaklar, üyelerin, faiz artışlarına karar verirken beklenen verilerden ziyade gerçekleşen verilere daha fazla önem verme tutumuna bağlı kaldıklarına ve bölge ekonomisinin resesyona girmesinden ziyade enflasyonun hedefe dönmemesinden daha fazla endişeli olduklarına işaret etti.
  • Tutanaklarda, üyelerin gıda fiyatlarının düşmesine karşın yüksek kaldığına dikkat çektiği gözlenirken, enflasyonun görünümünün halen yüksek olması ve büyüme görünümünün zayıflaması nedeniyle ekonominin yumuşak iniş senaryosunun aksine bir stagflasyon aşamasına girebileceği endişesini de belirttikleri görüldü.
  • Bu kapsamda üyelerin, mevcut belirsizlikler ve kalıcı enflasyonu düşürmenin büyük maliyetleri göz önüne alındığında, para politikasını daha fazla sıkılaştırmayı yeterince sıkılaştırmamaya tercih edebileceği gözlendi.
  • Ayrıca tutanaklarda, para politikasında sıkılaştırmanın çok erken durdurulması riskinin halen yüksek görüldüğü belirtildi.

Öte yandan, ECB’nin para politikasına da yön veren enflasyon verilerinden, Euro Bölgesi’nde ağustos ayı öncü TÜFE verileri takip edildi. Euro Bölgesi’nde manşet TÜFE aylık bazda temmuzda beklentilerle uyumlu olarak %0,1 oranında düşüşle son altı aylık dönemde ilk kez düşüş kaydetmesinin ardından ağustosta aylık bazda %0,6 artışla beklentilerin (%0,4 artış) üzerinde artış sergilerken, yıllık bazda ise bir önceki aya benzer şekilde %5,3 seviyesinde gerçekleşti ve böylece Ocak 2022’den bu yana en düşük seviyelerdeki seyrini sürdürdü, beklentiler ise %5,1 seviyesine hafif gerilemesi yönündeydi. Çekirdek TÜFE ise, temmuzda aylık %0,1 düşüşle beklentilerin altında düşüş sergilemenin ardından ağustosta beklentilerle uyumlu olarak aylık bazda %0,3 artış kaydederken, yıllık bazda ise %5,5’ten %5,3 seviyesine hafif geriledi, bununla birlikte mart ayında ulaştığı rekor seviye olan %5,7 seviyesine yakın seyrini sürdürdü.

Diğer yandan, Fransa’da bu yılın ikinci çeyreğine ilişkin GSYH büyümesi nihai verileri açıklandı. Fransa ekonomisi, geçen yılın son çeyreğinde %0,1 oranında sınırlı büyümeyle durağana yakın seyir kaydetmesinin ardından, bu yılın ilk çeyreğinde %0 oranında büyümeyle durağan seyretmişti, bu yılın ikinci çeyreğinde ise büyüme oranı öncü veriyle uyumlu olarak %0,5 seviyesine gerçekleşti ve böylece 2022 yılının ikinci çeyreğinden bu yana en güçlü büyüme görüldü. Yıllık bazda ise ülke ekonomisi birinci çeyrekte %0,8 oranında büyümenin ardından ikinci çeyrekte %1 oranında büyüme kaydetti.

Yurt içinde ise, TÜİK tarafından bu yılın ikinci çeyreğine ilişkin GSYH büyüme verileri yayınlandı. Ekonomi, başta özel ve kamu tüketimi olmak üzere yatırım kaleminin de desteğiyle 2. çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre (yıllık bazda) %3,8 ile Bloomberg beklentisi olan %3,1’in üzerinde büyüme gerçekleştirdi. 2. çeyrekte mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH ise, çeyreksel bazda %3,5 büyüme kaydetti, Bloomberg beklentisi ise ikinci çeyrekte ekonominin, çeyreklik bazda %2,3 seviyesinde büyümesi yönündeydi.

  • Ayrıca yıllık bazda büyüme oranlarında revizeler de gözlenmekte, bu kapsamda yıllık bazda bu yılın birinci çeyreğinde büyüme oranı %4’ten %3,9’a hafif aşağı yönlü revize edilirken, geçen yılın son çeyreğinde yıllık büyüme %3,5’ten %3,3’e, üçüncü çeyreğinde %4’ten %4,1’e, ikinci çeyreğinde %7,8’den %7,6’ya, birinci çeyreğinde ise %7,6’dan %7,8’e revize edildi. 2021 yılında ise yılın son çeyreğinde %9,6’dan %9,7’ye, üçüncü çeyreğinde %7,9’dan %8’e, ikinci çeyreğinde %22,2’den %22,3’e revize edildi. 2020 yılında ise yılın son çeyreğinde %6,4’ten %6,3’e, üçüncü çeyreğinde %6,5’ten %6,4’e, ikinci çeyreğinde -%10,3’ten -%10,4’e ve birinci çeyreğinde %4,4’ten %4,3’e revize edildi. 2019 yılında ise yılın üçüncü çeyreğinde %0,9’dan %1’e, ikinci çeyreğinde -%1,7’den -%1,6’ya ve birinci çeyreğinde -%2,6’dan -%2,5’e revize edildi. Bunun yanında 2018 yılında ikinci çeyreğinde ise %5,8’den %5,9’a revize edildi.
  • 2. çeyrekte mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH, çeyreksel bazda %3,5 büyüme sergilerken, bir önceki çeyrek verisi ise %0,3 büyümeden %0,1 oranında daralmaya revize edildi. Bunun yanında, özellikle 2021 ve 2022 yıllarında çeyreksel bazda revizeler dikkat çekmekte. Bu kapsamda, geçen yılın son çeyreğinde çeyreksel bazda büyüme %0,9’dan %1,1’e, üçüncü çeyreğinde -%0,1’den %0,5’e, ikinci çeyreğinde %1,8’den %1,4’e, birinci çeyreğinde ise %0,7’den %0,2’ye revize edildi. 2021 yılında ise yılın üçüncü çeyreğinde %2,7’den %3,6’ya, ikinci çeyreğinde %2’den %1,7’ye ve birinci çeyreğinde ise %2,6’dan %2’ye revize edildi.
  • Öte yandan, yıl geneli büyüme oranlarına bakıldığında ise, 2022 yılı büyüme oranının %5,6’dan %5,5 seviyesine hafif aşağı yönlü revize edildiği görülmekte.
  • Milli gelir, 2023 yılı birinci çeyreğindeki 17,1 trilyon TL’den bu yılın ikinci çeyreği sonu itibarıyla 19,2 trilyon TL’ye yükselirken, dolar cinsinden 970,4 milyar USD’den 1,02 trilyon USD’ye yükseldi.
  • 2. çeyrekte ve ilk yarıda tüketim ağırlıklı büyüme kompozisyonu sürdü, ikinci çeyrekte özel tüketimin büyümeye 10,7 puanla güçlü katkısı bir önceki çeyreğe göre kısmi yavaşlayarak sürerken, 0,7 puanla kamu tüketiminin katkısı bir önceki çeyreğe göre hafif yavaşladı. Özel tüketim harcamalarının detaylarına bakıldığında, yılın ikinci çeyreğinde yıllık bazda hizmetlere yönelik talepte kısmi yavaşlama gözlenirken, dayanıklı ve yarı dayanıklı mallara talepte daha belirgin yavaşlama görüldü, buna karşın dayanıksız mallara olan talepte kısmi hızlanma gözlendi. Artan ithalatın yanı sıra dış talepteki ivme kaybının etkisiyle net ihracat, büyümeyi negatif etkiledi ve böylece son üç çeyrekte negatif etkilemeyi sürdürdü ve 6,3 puan büyümeyi aşağı çekti. Net ihracat, son üç çeyreklik dönem hariç en son 2020 yılının son çeyreğinde negatif etkide bulunmuştu. Makine yatırımlarının yıllık artışının hızlanmasının yanında inşaat yatırımlarının da yıllık bazda belirgin şekilde hızlanarak son üç çeyrektir artış kaydetmesinin de desteğiyle yatırımlar büyümeye 1,3 puan pozitif katkı verdi ve böylece bir önceki çeyreğe göre katkısında artışını sürdürdü. İstatistiki hatayı da içeren stok değişimi ise -2,6 puanla büyümeyi aşağı çekmeye devam etti ve talebin stoklarla karşılanmaya devam edildiğini gösterdi, bununla birlikte stokların negatif yönlü etkisinin bir önceki çeyreğe göre belirgin azaldığı gözlendi. Stokların ardı ardına son 11 çeyrektir eritildiği gözlenmekte. Bu kapsamda, yılın ikinci çeyreğinde özel tüketimin ve kamu tüketiminin yanında yatırımların büyümeyi sürüklediği gözlenmekte.
  • 2. çeyrekte üretim bazında baktığımızda ihracattaki tempo kaybıyla da uyumlu olarak sanayi sektörü büyümeyi aşağı çeken (-0,5 puan) sektör oldu. Tarım sektörü ise birinci çeyrekte 0,03 puanla büyümeyi sınırlı aşağı çekmesinin ardından ikinci çeyrekte 0,05 puan sınırlı pozitif yönlü katkıda bulundu. İnşaat sektörü ise ikinci çeyrekte büyümeye 0,3 puanla pozitif katkı verdi ve böylece bir önceki çeyreğe göre katkısını yükseltmekle birlikte son üç çeyrektir pozitif yönlü katkı verdi. Turizm sektörünün gücünü korumasıyla hizmet sektörü 1,7 puanla büyümeye en yüksek katkıyı sağlamakla birlikte bir önceki çeyreğe göre katkısı azaldı. Finans sektörünün ise 0,3 puanla katkısı bir önceki çeyreğe göre azaldı. 
  • Yılın ikinci yarısında ise, özellikle parasal sıkılaşma süreci ve hükümet tarafından vergilerde yukarı yönlü güncellemeye gidilmesinin etkisiyle tüketim harcamalarının büyümeye katkısının azalması beklenebilir, bunun yanında küresel çapta ekonomik faaliyetteki yavaşlama ve ana ihracat pazarlarımızdaki zayıflama net ihracatın katkısını olumsuz yönde etkilemeye devam edebilir, buna karşın şubat ayındaki depremlerin ardından başlatılan kapsamlı yeniden inşa ve kentsel dönüşüm faaliyetlerinin etkisiyle inşaat sektörünün büyümeye katkısı artabilecektir.

Ayrıca TÜİK tarafından yayınlanan temmuz ayı hizmet üretici fiyat endeksinin artış hızı aylık bazda %9,57’den %14,06 seviyesine hızlanırken, yıllık bazda ise %68,90’dan %79,33 seviyesine yükseldi.

Diğer yandan, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından Eylül-Kasım dönemine ilişkin İç Borçlanma Stratejisi Raporu yayınlandı. Buna göre Hazine ve Maliye Bakanlığı, eylül ayında toplam 74,2 milyar TL’lik iç borç servisine karşılık toplam 110 milyar TL’lik iç borçlanma, ekim ayında toplam 66,1 milyar TL’lik iç borç servisine karşılık toplam 68 milyar TL’lik iç borçlanma ve kasım ayında ise toplam 77,7 milyar TL’lik iç borç servisine karşılık toplam 78 milyar TL’lik iç borçlanma gerçekleştirmeyi planlanıyor.

Yurt dışında bugün veri takvimine bakıldığında,

ABD tarafında, Fed’in para politikasına yön vermesi açısından istihdam piyasası verileri izlenecek. Bu kapsamda, istihdam piyasası verilerinden, TSİ 15.30’da ağustos ayı tarım dışı istihdam, işsizlik oranı ve ortalama saatlik kazançlar verileri izlenecek. Temmuz ayında tarım dışı istihdam artışı, 185 bin kişi seviyesinden 187 bin kişi seviyesine hafif yükselmişti, bunun yanında bir önceki ayın verisi de 209 bin kişiden 24 bin kişi aşağı yönlü revize edilmişti, beklentiler ise istihdam artışının hafif yavaşlaması (209 bin kişiden seviyesinden 200 bin kişi seviyesine) yönündeydi. Tarım dışı istihdam artışı temmuzda hafif hızlanma sergilemekle birlikte, son 12 aylık ortalamanın (312 bin kişi) altında kaydedilmişti, bunun yanında Aralık 2020’den bu yana en düşük seviyelerde gerçekleşmişti. İşsizlik oranı ise, temmuzda yatay seyretme beklentilerine karşın %3,6 seviyesinden %3,5 seviyesine gerilemişti. Temmuzda işsiz sayısı 116 bin kişi azalışla 5,84 milyona gerilerken, istihdam edilenlerin sayısı ise 268 bin kişi artışla 161,3 milyona yükselmişti. Enflasyonun seyri açısından bakılan ortalama saatlik kazançlar, yani ücretlerdeki artış hızı ise temmuzda aylık bazda bir önceki aya benzer şekilde %0,4 seviyesinde gerçekleşerek beklentilerin (%0,3) üzerinde gelirken, yıllık bazda artış hızı da bir önceki aya benzer şekilde %4,4 seviyesinde gerçekleşmişti, beklentiler ise %4,2 seviyesine gerilemesi yönündeydi. Bu kapsamda ortalama saatlik kazançlar verileri, ücretler kaynaklı enflasyonist baskıların canlılığını koruduğuna işaret etmişti. Bugün açıklanacak istihdam piyasası verilerinin ise, Fed’in faiz artışlarının etkisiyle genel olarak kısmi zayıflama sergilemesi bekleniyor. Buna göre, ağustosta tarım dışı istihdam artışının 187 bin kişi seviyesinden 170 bin kişi seviyesine gerilemesi, işsizlik oranının ise %3,5 seviyesinde yatay seyretmesi ve ortalama saatlik kazançların aylık artış hızının %0,4’ten %0,3 seviyesine yavaşlaması ve yıllık bazda artış hızının da bir önceki aya benzer şekilde %4,4 seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor.

Ayrıca ABD’de ekonomik faaliyetin son görünümüne ilişkin sinyal verecek olan ağustos ayı S&P Global imalat sektörü nihai PMI verisi TSİ 16.45’te ve ISM imalat sektörü endeksi verisi TSİ 17’de takip edilecek. Öncü verilere göre, ağustosta imalat PMI, firmaların yeni siparişlerindeki ve üretimlerindeki daha belirgin düşüşlerin etkisiyle 49’dan 47 seviyesine beklentilerin üzerinde gerileyerek imalat sektöründe daralma hızının arttığına işaret etmişti ve böylece imalat sektöründe ocak ayından bu yana görülen en keskin ikinci daralmaya işaret etmişti. Temmuz ayına ilişkin ISM imalat sanayi endeksi ise 46’dan 46,4 seviyesine yükselerek imalat sanayinde daralmanın hafif yavaşladığına işaret etmekle birlikte, talebin zayıf kalması ve yeni işlerin eksikliği nedeniyle üretimin yavaşlamasıyla daralma bölgesindeki seyrini dokuzuncu aya taşımıştı.

Bunun yanında, ABD’de konut piyasası verilerinden, temmuz ayı inşaat harcamaları verisi TSİ 17’de takip edilecek. Haziran ayına ilişkin inşaat harcamalarının aylık artış hızı %1,1’den %0,5 seviyesine yavaşlamıştı. Temmuzda ise aylık bazda inşaat harcamalarının bir önceki aya benzer şekilde %0,5 artış sergilemesi bekleniyor.

Bunun yanında, TSİ 13’te Atlanta Fed Başkanı Bostic’in ve TSİ 16.45’te Cleveland Fed Başkanı Mester’in konuşmaları, Fed’in para politikasına yönelik olası yeni sinyaller bakımından yakından takip edilecek.

Ayrıca Avrupa genelinde de son ekonomik görünüme ilişkin bilgi verecek olan ağustos ayı HCOB imalat sektörü nihai PMI verileri takip edilecek. Öncü verilere göre, bölge genelinde ağustosta imalat PMI’lar ECB’nin faiz artışlarına devam etmesiyle finansal koşullardaki sıkılaşmanın ve zayıflayan talebin etkisiyle 50 eşik seviyesinin altında daralma bölgesindeki seyirlerini sürdürmüştü. Bu kapsamda imalat PMI’lar, ağustosta Almanya’da 38,8’den 39,1’e, Euro Bölgesi’nde 42,7’den 43,7’ye ve Fransa’da 45,1’den 46,4’e hafif yükselerek imalat sektöründe daralma hızının hafif yavaşladığına işaret ederken, buna karşın İngiltere’de 45,3’ten 42,5’e gerileyerek imalat sektöründe daralmanın hızlandığına işaret etmişti.

Yurt içinde ise, TSİ 10’da ağustos ayı S&P Global/İSO imalat sektörü PMI verisi takip edilecek. Temmuz ayında S&P Global/İSO Türkiye imalat PMI, 51,5’ten 49,9 seviyesine gerileyerek imalat sektöründe altı aylık aranın ardından 50 büyüme eşik seviyesinin altına sarkarak faaliyet koşullarının genel olarak değişim göstermediğine ve böylece altı aylık genişleme döneminin sona erdiğine işaret etmişti. Anketin detaylarına bakıldığında, firmaların sektörün büyümesindeki duraksamayı, genel olarak enflasyonist baskıların güçlenmesiyle ilişkilendirdikleri gözlenmişti.

ŞİRKET HABERLERİ

Alarko Holding (ALARK, Sınırlı Pozitif): Şirket’in bağlı ortaklığı Alarko Tarım Sanayi ve Ticaret A.Ş; ana faaliyet konusu kurutulmuş toz ve parça meyve sebze üretimi olan Ereğli Agrosan Doğal Ürünler ve Türevleri Tarım Üretim ve Ticaret A.Ş’nin 62,1mn TL nominal değerli 62,1mn adet hissesinin tamamını (%100) 36,4mn TL bedelle devralmıştır.

Aselsan (ASELS, Sınırlı Pozitif): Aselsan ve Savunma Sanayii Başkanlığı arasında Elektronik Harp Sistemleri ile ilgili, 465mn TL ve 25mn USD tutarında bir sözleşme imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme kapsamında teslimatlar 2028 yılı içerisinde gerçekleştirilecektir.

Aydem Yenilenebilir Enerji (AYDEM, Sınırlı Pozitif): 31.08.2023 tarihi itibarıyla Uşak RES kapasite artış projesinin, 12 MWm güç artışı için Bakanlık kabulü gerçekleşmiştir. Bu kabulle birlikte, Şirket tarafından 2023 yılı içerisinde 82,15 MWm GES ve 66 MWm RES olmak üzere toplam 148 MWm işletmeye alınmıştır. 2022 yıl sonu itibarıyla 1.020 MW olan şirketin toplam kurulu gücü %14,5 artışla 1.168 MW’a ulaşmıştır.

Borusan Mannesmann (BRSAN, Nötr): Şirket’in, JCR Avrasya Derecelendirme A.Ş. tarafından yapılan kredi derecelendirme süreci tamamlanmış olup, Uzun Vadeli Ulusal Notu ” A+ (tr) / (Stabil Görünüm)”, Kısa Vadeli Ulusal Notu “J1 (tr) / (Stabil Görünüm)”, Uzun Vadeli Uluslararası Yerel ve Yabancı Para Cinsinden Kredi Notları ise “BB / (Negatif Görünüm)” olarak teyit edilmiştir.

SEKTÖR HABERLERİ

7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi: Yaklaşık 4 milyon memur ve 2,5 milyon memur emeklisinin 2024 ve 2025 yıllarındaki mali ve sosyal haklarını belirleyen 7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi sonuçlandı. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, memur maaşları ile memur emeklisi aylıklarına 2024’ün ilk 6 ayında %15, ikinci 6 ayında %10, 2025’in ilk 6 ayında %6, ikinci 6 ayında %5 zam yapılmasını kararlaştırdı. (Kaynak: AA)

DİĞER ŞİRKET HABERLERİ

Brisa (BRISA): Şirket, Aksaray Fabrikası’nda ilk faz için planladığı kapasiteye 2024 yılında erişileceğini ve 34mn USD’lik ilave yatırım ile 2026 yılında, yılda 4,6mn lastik üretim kapasitesine ulaşmayı hedeflediğini açıkladı.

Cosmos Yatırım Holding (COSMO): Şirket’in bağlı ortaklığı Cosmos Mühendislik A.Ş., Mekatronik İnşaat Mühendislik Ticaret A.Ş.’nin Aydın Şehir Hastanesi projesi için mekanik malzeme satışına yönelik yeni bir iş akdi imzalamıştır. Sözleşmenin toplam bedeli 382bin USD (KDV dahil)’dir.

Ral Yatırım Holding (RALYH): Şirket’in bağlı ortaklıkları Ral Yapı Mühendislik A.Ş., Hera Teknik Yapı A.Ş. iş Ortaklığı modeli ile T.C. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından düzenlenen ”Hatay İli Arsuz İlçesi Pirinçlik Mahallesi 5.Bölge 1.Etap 880 Adet Konut İnşaatları İle Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşi” ihalesine katılmıştır. 3.000mn TL teklif sunarak katılımcılar arasında 3. en düşük teklifi vermiştir.

FAİZ PİYASALARI

Perşembe günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %22’den %23,50 seviyesine yükseldi. TCMB dün günü 1 milyar TL’lik (%25’ten, 7 gün vadeli) haftalık repo ihalesi açtı. Toplam fonlama tutarı ise repo ihaleleri kaynaklı 5 milyar TL oldu.

Yurt içi tahvil piyasasında, dün verim eğrisi genelinde faizlerde yükselişler görüldü. Buna göre, kısa vadeli tarafta 30 baz puana yaklaşan yükselişler görülürken, orta ve uzun vadeli tarafta 60 baz puana varan yükselişler gözlendi.

Kaynak: Ziraat Yatırım Sabah Stratejisi