Borsa iç verimi martta düşmüştü

Mart yazımı  servis ederken, BIST100 endeksi 103.000 üstünü zorluyordu. İç verimi düşen borsaya  işaret ederken kalabalığın çılgınlığı sürüyordu.  Açıktır ki hesaplamaları, düşünceleri, kararları etkileyen bir bilgi yapısını deşifre edecek, çözecek daha iyi düşünce mekanizması kurulmadıkça kalabalığın yanılgısı devam edecektir.

Daha iyi karar mekanizmasını kurmanın yolu da klasik bakış üzerine inşaattan geçmez. Daha yenilikçi bakışa ihtiyaç vardır. Bu bakışların belli düzende bir araya gelmesi de modellemeyi oluşturur.  Sermaye girişleri, portföy yatırımları modellemede parametre olarak düşünülebilirse de benzer bakışların farklı oyuncularca sıkça kullanılması gelecekte fark yaratmaz. Zaten kamuya açık bilgi akışı, benzer düşünce yapısı içinde olmayı gerektirir.

Tüm gelişmelere, kırılımlara rağmen halen medyadaki baskın yorum bakışının değişmemiş olması da ülkenin üretim niteliğinin yansımasıdır.

Tabi burada bazı endekslerin farklılık göstermesi de son derece umut vericidir. Örneğin geleceğin gözbebeği nitelikli üretim makineleri olabilecek kobileri unutmamalıyız.

Kobi endeksi (XKOBI), borsa 100 endeksi (XU100) karşısında halen performansını koruyabiliyorsa burada unutulmaması gereken gerçekler var demektir.  İki endeksi kıyaslamalı inceleyerek gerçek değeri, kazancı yakalamaya çalışalım.

XKOBI/XU100: 2018 yılında borsa endeksi düşük faizlerle birlikte gaza basarken sonbaharda kobi endeksine karşı en iyi dönemini yaşadı. O dönem sonrasında finansal gelişmeler, yükselen faizler paranın dağılmasına ve farklı sektörlere girmesine sebep oldu. Bu dağılımda petrol fiyatlarındaki değişimin de etkisi, katkısı olmuş olabilir mi ?

Bir başka deyişle XKOBI/BRENT ilişkisine bakmak da ilginç sonuçlara götürmektedir. Brent petroldeki hareketlerin enerji fiyatlarını etkileyeceğini dolayısıyla üretim çıktısına etkisini düşünmek gerekir.

Herhangi oranlama ve çapraz ilişkiyi görme hali için de benzer düşüş ve yükseliş geometrilerini barındırırlar. Yani kırılımlar ve barındırdıkları enerjileri temsil eder. Modellemeler derinlik, uzunluk, süre parametrelerini içermelidir.

Türkiye sürdürülebilir büyüme metodunu ararken, yeni döneme geçiş eskiyi atmayı gerektirmektedir. Bu da samimice doğru adımların açıkça atılmasını gerektiriyor. Bu beklentiyle, bankalar içindeki dönüşüm de  önemli yer tutmaktadır.

Dövizdeki dalgalanma ihracatı teşvik ederken, yapay zekaya dayalı daha güvenilir stratejiyle pazar arayışı hedeflenebilir. Böylece geçmişin başarılısını değil geleceğin fırsatını erken aşamada yakalamış olursunuz. Doğrulanmış modeller kurmak mümkündür. Buna göre uygulanabilir avantaj getirecek öneri için ülke ve bölge GELECEK dönem skorlama tablolarını inceleyebilirsiniz: daha iyi bakış açısı arayışı için kullanmak gereklidir.

http://www.ekonomist.com.tr/kapak-konusu/ihracati-artirma-yollari.html

Cem Şengezer’i Twitterda takip etmek için: https://twitter.com/for_a_few_quant