Atilla Yeşilada – 26.07.2016
Pazartesi günü Borsa’yı uçuran nedenlerin başında Başbakan Yıldırım’ın ebadı 100 milyar TL’ye varacak bir “Büyük Türkiye Fonu” kurulacağını müjdelemesi geliyordu. Fon, altyapı yatırımlarına ucuz kaynak sağlamak yanında, stratejik özel sektör yatırımlarına da destek olacak. Ne güzel değil mi? Bir hamlede Türkiye’yi boğan tasarruf açığını Büyük Türkiye Fonu ile çözüyoruz, ayrıca altyapı harcamalarını bütçeden çıkartarak açığı düşük tutmaya devam ediyoruz. Başımızın üstüne, ama VARLIK Fonu için VARLIK lazım. Nerden gelecek bu VARLIK?
İşte bu konuda Başbakan fevkalade ketum, başka kaynaklardan da bilgi alamadık, ama İşsizlik Fonu’nda biriken kaynakların Varlık Fonu’na aktarılmasının söz konusu olduğunu Salı günü VATAN Gazetesi öne sürdü:
“Büyük Türkiye Fonu ile 100 milyar liralık büyüklüğe yaklaşan işsizlik fonundan da belirli bir kaynağın fona aktarılmasının gündeme gelebileceği belirtiliyor. Fonun yüzde 15-20’lik kısmının yani 1 ile 1.5 milyar dolarlık kısmının da özel sektör tarafından oluşturulabileceği ifade ediliyor”.
Sadece spekülasyon yapıyoruz, belki BES’de biriken tasarrufların bir kısmı da Polonya hükümetinin yaptığı gibi Varlık Fonu’na aktarılacak. Eğer merkezi bir Kıdem Tazminatı Yönetim Sistemi kurulursa, ordan da fon akımı sağlanabilir. En son olarak, hükümet Körfez Ülkeleri’nin kapısını çalarak sermaye katılımı sağlayabilir.
Eğer niyetler buysa, Varlık Fonu baştan ölü doğmuş olabilir ve yarardan çok zarar getirir. Nedenlerini açıklayalım. Halen İşsizlik Fonu’nda biriken para ile DİBS satın alınıyor, bu kaynakların altyapıya aktarılması DİBS için büyük bir talep boşluğu yaratacak. Nurettin Canikli’ye göre bu sene bütçe harcamaları da projeksiyonları aşacağına göre, bono-tahvil faizleri yükselmeye mahkum. Kredi faizleri de bono-tahvil faizlerini takip ettiğine göre özel sektör daha az harcama yapacak. Bir anlamda, Türkiye’de toplam harcama değişmeyecek, sadece kamu daha fazlasını yönlendirmiş olacak.
Devamı için TIKLAYINIZ!