4 yılda 72 ‘eylem’ yapılacak Türkiye, Avrasya’nın ‘yüksek teknoloji üretim üssü’ olacak

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, TOBB, TÜSİAD, TİM, MÜSİAD ve TUSKON başkanlarını yanına alıp, Türkiye’deki odaların yöneticilerinin katıldığı bir buluşmayla 2011-2014 dönemini kapsayan Sanayi Stratejisi Belgesi’ni açıkladı. Ergün, “Türkiye, orta ve yüksek teknolojili ürünler için Avrasya’nın üretim üssü olacak” dedi.

SANAYİ ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi, 2011-2014 yıllarını kapsayacak. 72 eylemden oluşacak strateji, yatay ve sektörel politikalar olmak üzere 2 ana konu üzerine kuruluyor. Sanayide gerçekleşecek eylemlerle Türkiye’nin orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya’nın üretim üssü haline geleceğine işaret eden Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, sanayideki yeni yol haritasını Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) başkanlarıyla birlikte açıkladı.

3 stratejik hedef var

Belgenin kağıt üzerinde kalmayacağını, hemen uygulamaya başlanacağını dile getiren Ergün, şu değerlendirmeyi yaptı: “72 eylemden oluşan strateji belgesi, öncelikle rekabet gücünü ve verimliliği artırmayı, çevreye duyarlı ve sosyal sorumluluk sahibi bir sanayiye dönüşümü amaçlıyor. Stratejideki uzun dönemli vizyon ‘orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya’nın üretim üssü haline gelme’ şeklinde belirledik. Bu çerçevede, orta ve yüksek teknolojili sektörlerin üretim ve ihracat içindeki paylarını artırmak, düşük teknolojili sektörlerde katma değeri yüksek ürünlere geçişi sağlamak ve becerilerini sürekli geliştirebilen şirketlerin ekonomideki ağırlığını artırmak şeklinde, 3 stratejik hedef belirledik.”

Sorunlara çözüm olacak

Strateji belgesinde, teknoloji, Ar-Ge, yenilikçilik, tasarım, markalaşma, kümelenme, bölgesel farklılıklar ve işletme ölçeği gibi alanlardaki sorunlara çözüm olabilecek eylemler bulunduğunu açıklayan Ergün, şu bilgileri verdi: “Ayrıca gelişmiş sanayi altyapısı, sanayi üretimindeki çeşitliliği, KOBİ sayısı, nüfus yapısı, coğrafi ve stratejik konum gibi güçlü yönlerimizi daha da güçlü hale getirecek eylemler de mevcut. Belge sanayiyle ilgili tüm paydaşların ortak bir akıl etrafında bütünleşmelerini de sağlayacak. Böylece KOBİ destekleri, sektörel politikalar, altyapı çalışmaları, teşvik programları veya bölgesel farklılıklar gibi çeşitli alanların uyum içinde çalıştığı bir yapı oluşturacağız.”

Tepki verecek esnek yapı

Sanayi Strateji Belgesi’nin, AB katılım müzakereleri sürecinin önemli gereklerinden biri olduğunu vurgulayan Ergün, şöyle konuştu: “Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi’nin hazırlık süreci, ilgili tüm kamu kurumlarını, özel sektörümüzü ve sivil toplum kuruluşlarımızı ortak bir paydada buluşturması bakımından örnek bir süreç oldu. Uygulaması da böyle olacak. Bu belgenin tasarımında, dünyada yaşanacak olası gelişmelere tepki verecek esnek ve dinamik bir yapı da oluşturduk.”

Batı Avrupa TV pazarındaki ağırlığı Doğu Avrupa kaptı

TELEVİZYON üretimi örneğini veren Hisarcıklıoğlu, TV sektörünün Türkiye’nin iftihar kaynağı olduğunu, Avrupa’da satılan her 3 televizyondan birinin Türkiye’de üretildiğini hatırlatan Rifat Hisarcıklıoğlu, “Son dönemde Avrupa pazarını, sadece Uzakdoğu’ya değil, Doğu Avrupa’ya da kaptırdık. Tüplü TV’den LCD ve plazmaya geçişi, zamanında sağlıklı biçimde takip edip, tedbir alamadığımız için. Yeni tip TV üretmek için yeterli insan kaynağını, teknolojiyi, araştırma-geliştirmeyi zamanında bir araya getiremediğimiz için” dedi.

Sanayi stratejisi olmadığı için cari açık artıyor

ŞARTLARIN değiştiğini, eskiden uygulanan politikaların anlamını yitirdiğini anlatan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin Sanayi Stratejisi Belgesi’ni şöyle değerlendirdi: “Son yıllarda sanayi, küresel ekonomiye hızla entegre oldu. Bu entegrasyon, belli bir stratejiden yoksun gerçekleşti, cari açığın hızla artışı da bununla alakalı oldu. Sanayimizin lokomotifi olan sektörlerimiz, üretimin büyük bir kısmını, ithalata bağımlı olarak gerçekleştiriyorlar. Bu tablo yüzünden, sanayicilerimizin, binbir güçlükle ve emek vererek yaptıkları ihracat da, hak ettiğimiz katkıyı bırakmıyor. 2010 yılının ilk 10 ayında sanayimiz yüzde 13 büyüdü. Ama enerji hariç ara malı ithalatındaki artış yüzde 34’e ulaştı. Küreselleşme sizi kendisine uydurduğunda, bir nevi, küreselleşme sürecine teslim olduğunuzda, böyle oluyor. Sanayimizin ithalat gereği daha yüksek biçimde şekilleniyor. Sanayimizde artan ithalat bağımlılığının nedeni, sanayicimiz, müteşebbisimiz değil, eski yatırım teşvik sistemimizdir.”

Önce KOBİ’lerin parası ödenecek

SANAYİ Strateji Belgesi’ni açıklarken KOBİ’lerin finansman sıkıntısına değinen Nihat Ergün, “Borçlar Kanunu’na bir madde koyuyoruz. Bu madde, küçük ölçekli şirketlerin kamu ve büyük şirketlerden alacaklarının öncelikli ödenmesini sağlayacak” dedi.

4 yılda neler yapılacak

Yatırım ve iş ortamının iyileştirilmesi
Türk Ticaret Kanunu Tasarısı yasalaştırılacak. Kamu kurum ve kuruluşlarının sanayi alanında yürüttükleri hizmet ve görevlerin elektronik ortamda gerçekleştirilmesi sağlanacak.

Uluslararası Ticaret ve Yatırımlar
KOBİ’lerin pazarlama ve ihracat kapasitesini artırmaya yönelik destekler verilecek. Yenilikçi fikirler ve Ar-Ge’ye dayalı, katma değeri yüksek, markalı ürün ve hizmetlerin üretim ve pazarlama süreçleri desteklenecek.

Beceri ve İnsan Kaynağı
Özel sektörün mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumları, açmasına imkan verecek. Özel sektör, istihdam garantili okul açması halinde, eğitime yüzde 100 destek kapsamında vergi indiriminden yararlandırılacak.

KOBİ’lerin finansmana erişimi
KOBİ’lerin finansman kaynaklarına erişimi kolaylaştırılacak, kredi garanti ve girişim sermaye sistemleri geliştirilecek.
Firmaların

Teknolojik Gelişimi
Ar-Ge faaliyetlerinin artırılması desteklenecek, nanoteknoloji, biyoteknoloji alanlarında kapasite oluşturma çalışmalarına ağırlık verilecek. Teknogirişim sermayesi desteğinin verilmesi sağlanacak.

Altyapı Sektörleri
Organize sanayi bölgelerine, büyük fabrikalara ve limanlara özel sektör katkısı ile demiryolu bağlantı hatları yapılacak, limanların geri sahasında demiryolu aktarım terminalleri kurulacak. Kıyı Yapıları Mastır Planı hazırlanacak.

Çevre
Sanayiciler iklim değişikliği konusunda yoğun biçimde bilinçlendirilecek, yılda 1000 Ton Eşdeğer Petrol (TEP) üzerinde enerji tüketin tüm sanayi kuruluşlarında enerji yöneticisi atanması süreci tamamlanacak.

Bölgesel Kalkınma
Kobi’lere yönelik bölgesel kalkınma odaklı projeler desteklenecek, kümelenme konusunda yerel ve merkezi düzeyde politika çerçevesini çizecek bir yönetim oluşturulacak.

TÜSİAD: Teşviklerde eşit davranış isteriz

TÜRKİYE’nin Sanayi Strateji Belgesi’ni, rekabetçi düzenin oluşturulması yönünde olumlu bir adım olarak değeren TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, şöyle konuştu: “Sanayi strateji belgesini, geçmiş dönemlerdeki, net katkısı belirsiz, teşvik ağırlıklı sanayi politikalarından uzaklaşan, AB üyeliği perspektifinin gerektirdiği, yatay politikaları ele alan rekabetçi bir düzenin oluşturulması yönünde olumlu bir adım olarak değerlendiriyoruz. İş dünyası temsilcileri olarak, söz konusu teşvikleri de tüm sektörler için eşit şartlarda uygulandığı takdirde desteklemekteyiz. Ayrıca işletmelerimizin rekabet gücünün artırılmasında gerek yeni yatırım gerekse işletmelerin verimliliğini artıracak dönüşümün sağlanması için yatırım finansmanına erişimin kolaylaştırılması, finansal piyasaların derinleşmesi ve finansman araçlarının çeşitlendirilmesi ekonomimiz için çok önemli bir atılım sağlayacaktır.”

TUSKON: Rotası belli olmayan gemiye rüzgar fayda etmez

TÜRKİYE Sanayi Stratejisi Belgesi’nin içeriğinin yanı sıra Türkiye’nin hedefli, stratejili, eylem planlı bir çalışma yöntemine ulaşmış olmasının önemine işaret eden TUSKON Başkanı Rızanur Meral, “Rotası belli olmayan gemiye rüzgar nereden eserse essin fayda etmez. Bu belgenin güzel söylemlerden sonra rafa kaldırılan bir belge değil, gerektiğinde revize edilip güncelleştirilen, yaşayan canlı bir çalışma olması gerekli. Uzun süreli kapsamlı çalışmaların ardından hazırlandığı aşikar bu belge küreselleşme sürecinde Türkiye sanayisinin dünya nezdinde konumunu açıkça ortaya koyarken, önümüzdeki fırsatları da bize göstermektedir.”

MÜSİAD: Çalışmaların bitirilme süresi önemli

MARKA değeri yüksek ürün ve hizmetlerin üretimi ve pazarlanmasının en kritik politikaların başında geldiğine dikkati çeken MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, şöyle konuştu: “Belgedeki tüm eylem planlarının etkin ve acil olarak uygulanması, çalışmanın en can alıcı noktasıdır. Bu bağlamda, eylem planlarının bitirilme sürelerinin belgede belirlenmiş olmasını önemsiyor, oluşturulan stratejinin ciddiyetini yansıttığını düşünüyorum. Böylelikle eylemlerin izlenmesi, değerlendirilmesi, ilgili yapılar ve alanlar arasında bilgi alışverişi ve işbirliği sağlanması için Sanayi ve Ticaret Bakanlığının, izleme ve koordinasyon mekanizmasını en etkili bir şekilde yürütmesi gerektiği de ortaya çıkmaktadır.”

TİM: İhracatın geleceği için büyük önem taşıyor

TÜRKİYE’nin, bölgesinin en büyük sanayi üretim merkezi olarak yükseldiğine dikkat çeken TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, şu bilgileri verdi: “Başarımızın sürdürülebilir olması için stratejik düzeyde bir yaklaşımın ortaya konması, uyumlandırılması ve koordine edilmesi gerekiyor. Belgemizin uzun vadeli değişim gündemimizi gerçekleştirmede bizim yol haritası olmasını bekliyoruz. Sanayi ihracatın yüzde 83’ünü oluşturuyor. En büyük büyümeyi sanayi ürünleri ihracatında yakalayacağız. İhracat stratejimiz üretim stratejisinden bağımsız değil. İşte bu yüzden Türkiye’nin Sanayi Stratejisi Belgesi, ihracatımızın geleceği için büyük önem taşıyor. Bizim üzerinde durmamız gereken konu, stratejinin uygulamaya aktarılması. Takip edilmesi ve sonuçlarının ölçülmesi. Bunları yapabilirsek 2014 yılının sonuna geldiğimizde sanayi stratejimizden sonuç alacağız.”

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/16692705.asp?gid=254

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir