2026’nın temel öncelikleri ve riskleri

Bir yıla belki de 10 yıllık gündemi sığdırdığımız bir 2025’i geride bırakıyoruz. 2026 bir o kadar kolay geçmeyecek gözüküyor. Türkiye ile birlikte, az sayıda ülke küresel ve bölgesel barış, istikrar ortamı için sahada ve masada etkili bir diplomasi için aralıksız bir şekilde çabalarını sürdürürken, başta Birleşik Krallık, kimi Avrupa ülkelerinin Ukrayna Savaşı’nı Rusya’ya ağır bir bedel ödetmeden sona erdirmeme kararlılığı, Rusya Devlet Başkanı Putin’in konuta son saldırı; Orta Doğu cephesinde katil Netanyahu ve soykırımcı hükümetinin istikrarsızlık adına tüm düğmelere basması, Çin’in Tayvan’ı abluka altına alan askeri tatbikatı, 2026’nın küresel ve bölgesel jeopolitik ortamının hayli gergin olacağını teyit ediyor.

Bu nedenle, küresel ve bölgesel jeopolitik gerginliklerin nereye evrileceğinin kestirilemediği, bu derece derin bir belirsizlik ortamında, önde gelen ülkelerin tümü teknoloji ve veri güvenliğinde yerli ve milli proje üretimini, ‘stratejik otonomi’ye dayalı adımları hızlandıracaklar. Tekno-milliyetçilik ve milli yapay zeka çalışmaları yoğunlaşacak. Devletin bu alanlardaki hakimiyeti ve yerli şirketleri kontrol eğilimleri derinleşecek. ‘Güçlü ve dönüştürücü’ devlet anlayışın en etkili şekilde tahkim edileceği bu dönemde, kamunun ayak izlerini yeni nesil sanayileşme hamleleri ve yeni nesil ihtisas bölgelerinin geliştirilmesinde daha fazla gözlemleyeceğiz. Bu nedenle, zaten ağır kamu borç stoku yöneten pek çok G7 ekonomisi ve önde gelen kimi gelişmekte olan ülkelerin daha fazla kamu borçlanmasına ihtiyaç duymaları, özel sektörü tahvil piyasalarından hiç yararlanamama gibi bir sonuç ta getirecek.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!

@ParaBorsaNet'i X'te Takip Et!

ÖNEMLİ HABERLER VE GÜNCEL PİYASA YORUMLARINI KAÇIRMAMAK İÇİN BURAYA TIKLAYARAK HEMEN X'TE BİZİ TAKİP EDİN!