2015/2. Çeyrek Şirket Kâr Tahminleri / Ziraat Yatırım

“2Ç2015 KÂR TAHMİNLERİ”

2015-2-kar-tahminleri-ziraat

Tahminlerimizde Etkili Olan Faktörler

BANKACILIK SEKTÖRÜ

Kredi mevduat oranının yüksek seviyelerde seyretmesi ve mevduat azlığı bu alandaki yoğun rekabetin ilk çeyreğin ardından ikinci çeyrekte de devam etmesine neden olmuştur. Bankalar mevduat maliyetlerindeki artışı kredi faizlerine yansıtmaya çalışmakla birlikte bu alanda da rekabetin varlığı artışı sınırlandırmaktadır. Bu durum, kredi-mevduat faiz makasındaki daralmanın 2. çeyrekte de devam etmesine neden olmuştur.

Menkul kıymetlerde ilk çeyrekte net faiz gelirlerinde düşüşe neden olan TÜFE endeksli kâğıtlar, mart ve nisan ayında yüksek gelen enflasyon rakamlarına bağlı olarak mayıs ve haziran aylarında net faiz gelirlerine olumlu katkı yapmıştır. Özellikle yüksek TÜFE endeksli kâğıt portföyü bulunan Garanti Bankası’nın bu durumdan en çok etkilenmesini bekliyoruz.

İkinci çeyrekte kredi-mevduat makası daralmakla birlikte TÜFE endeksli kâğıtların olumlu etkisiyle birlikte net faiz marjlarının artacağını düşünüyoruz. Temettü gelirleri de ikinci çeyrekte bankacılık sektörü kârlılığını destekleyen bir diğer unsur olacaktır.

Ücret ve Komisyon gelirlerinde, BDDK’nın düzenlemelerinin olumsuz etkisi ikinci çeyrekte de hissedilecektir.

Ücret ve komisyon geri ödemeleri ikinci çeyrekte de bankaların operasyonel giderlerinin artırarak net kâr üzerinde baskı unsuru olmaya devam edecektir.

Banka kârlarında, serbest karşılık ayrılması veya serbest karşılık iptali gibi kararlar yine oldukça önemli olacaktır. Aynı şekilde takipteki kredilere ayrılan karşılık oranları da kârlılık üzerinde ayrıca etkili olacaktır.

Halkbank, yüksek montanlı bir kredi için ikinci çeyrekte 350mn TL karşılık ayıracağını ve böylece yasal teminatlar düşüldükten sonraki kalan kısım için ayrılan karşılığın %100’e ulaşacağını belirtmiştir. Bu durum Halkbank’ın kârlılığında etkili olmakla birlikte bankanın bu dönem kaydedeceği temettü geliri ve TÜFE endeksli kâğıtların olumlu katkısıyla bu giderin büyük bir kısmının telafi edilebileceğini düşünüyoruz.

Tüm bu gelişmelere bağlı olarak takip ettiğimiz bankaların toplam kârının 2015 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %0,9 oranında bir önceki yılın aynı dönemine göre de %1,3 oranında artış kaydedeceğini düşünmekteyiz.

BANKACILIK DIŞI SEKTÖRLER 

2015’in ilk çeyreğinde Dolar’daki yüksek artış sebebiyle bu para birimi cinsinden açığı yüksek olan şirketler oldukça kötü etkilenmişti. 2015 yılının Mart-Haziran döneminde ise kurlardaki artış görece sınırlı kalmıştır. İlk çeyrekte Dolar TL’ye göre %12,6 artış kaydederken, 2.çeyrekteki artış oranı sınırlı olmuştur. Diğer taraftan ilk çeyrekte açık pozisyonu olmakla birlikte Euro cinsi açık pozisyonu sebebiyle herhangi bir kâr/zarar yazmayan şirketler, bu çeyrekte Euro’nun TL karşısında artışı sebebiyle olumsuz etkilenecektir.

2015 yılının ikinci çeyreğinde TL’ye göre Dolar’daki artış %2,9 olurken, Euro %5,3 ve Yen ise %0,2 oranında artmıştır. Döviz açık pozisyonları yüksek olan şirketlerden TTKOM, olumsuz etkilenmekle birlikte, etki bir önceki çeyreğe göre daha düşük olacaktır. Diğer taraftan, ilk çeyrekte Euro’da ciddi bir değişim olmaması nedeniyle yüksek açık pozisyonu olmasına karşın kurlardaki artıştan etkilenmeyen şirketler ise ikinci çeyrekte Euro’daki artıştan olumsuz etkilenecektir.

İlk çeyrekte brent petrol 45$/varile kadarki gerilemenin ardından petrol fiyatlarında kısmen yükseliş kaydedilmiş ve brent petrol fiyatları haziran sonu 63,2$/varille mart sonuna göre yaklaşık %14 yukarıda kapanmıştır. Petrol fiyatlarındaki kısmi artış akaryakıt ve petrol türevleri satan firmaların (TUPRS, PETKM, AYGAZ) satış gelirlerinde kısmi toparlanmaya neden olup, ayrıca stok kârı oluşmasını sağlayarak şirketlerin kârlılığını destekleyecektir. Rafineri marjlarının yüksek seyretmesi ve petrokimya sektöründe fiyatlarda kaydedilen toparlanma Tüpraş ve Petkim’in ikinci çeyrek kârlarına önemli katkı sağlayacaktır.

2015 yılına oldukça güçlü giriş yapan otomotiv sektörü, ikinci çeyrekte sektördeki iş bırakma eylemleri ile gündeme gelmiştir. İkinci çeyrekte iç satışlardaki artış ilk çeyrekten daha iyi olmasına rağmen, dış satışlar ve üretim mayıs ayı itibariyle gerilemeye başlamıştır. Hafif araç satışları ikinci çeyrekte %51,1 ile ilk çeyreğin üzerinde gerçekleşmiştir. Dış satışlar ise nisan-mayıs döneminde %12,7 gerilemiştir. Üretim ise özellikle mayıs ayındaki %13,2 gerileme ile nisan-mayıs döneminde %4 oranında yavaşlayan bir artış sergilemiştir. Net kâr tahmini yaptığımız otomotiv şirketlerinin ilk çeyrek satış gelirlerinin %60’dan fazlası yurtdışı satışlarından oluşmaktadır. Ford Otosan’ın yurtdışı satışları yılın 4 ve 5. aylarında %6,6 gerilerken, Tofaş’ın yurtdışı satışları %3,6 artmıştır. Öte yandan Ford Otosan’ın yurtiçi satışları Tofaş’a göre daha yüksek seyretmiştir. Ford Otosan’ın net satışlarının %31, Tofaş’ın ise %14 oranında artacağını öngörüyoruz. Her iki şirketinde Euro açık pozisyonu bulunmaktadır. Euro’nun değerlenmesinden dolayı Ford Otosan’ın 2,2 milyon TL, Tofaş’ın ise 24,6 milyon TL kur farkı zararı yazacağını öngörüyoruz.

Dünya Çelik Derneği verilerine göre, 2015 yılının ilk 5 ayında küresel ham çelik üretimi %1,6 oranında gerileyerek 675mn ton olarak gerçekleşmiştir. Ham çelik üretimindeki düşüşe rağmen, yılın ilk 5 ayında Türkiye’nin nihai çelik üretim ve tüketimi ise artışını sürdürmüştür. Ocak-mayıs döneminde Türkiye’nin nihai mamul üretimi, önceki yılın aynı dönemine kıyasla %2,6 artışla 15.233 milyon tona ulaşırken, nihai mamul tüketimi de %14 gibi önemli bir oranda artış göstererek 13.875 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Burada önemli olan ise mamul bazında gerçekleştirilen üretim olmaktadır. Anılan dönemlerde Türkiye’nin uzun mamul üretimi 11.007mn tona, yassı mamul üretimi de 4.226mn tona ulaşmıştır. Ülkenin toplam mamul üretiminin %72,3’ünü uzun mamuller oluştururken, %27,7’sini ise yassı mamullerin oluşturması üreticiler bazında bir ayrım yapmamızı kolaylaştırmaktadır. Ayrıca nihai mal tüketimi de anılan dönemlerde oldukça olumlu oranda yükselmiştir.  En dikkat çekici olan ise %19,4 oranında 6.737mn ton tüketim artışı görülen yassı üründür. Türkiye’de yapılan toplam mamul üretiminin %20-25 bandındaki kısmını karşılayan Ereğli Demir Çelik Fabrikaları için nihai üretim ve tüketimde yaşanan artış olumludur. Beklentilerimiz bu rakamlara göre şekillenmektedir.

2015 yılı Haziran ayına ait havayolu yolcu ve uçak istatistiklerine göre Türkiye geneli havalimanlarından 6 aylık dönemde hizmet alan yolcu sayısı 80 milyonu geçerken, bir önceki yılın aynı dönemine göre %7 oranında artış yaşandığı görülmektedir. Mevsimsellik etkisiyle yolcu sayısında yaşanan artışlar, havacılık şirketlerinin hasılatlarına oldukça olumlu yansıyacakken, petrol fiyatlarının düşük seviyelerde seyri şirketlerin en büyük maliyet kalemini oluşturan akaryakıt giderlerinde olumlu bir gerilemeye neden olacaktır. Ayrıca döviz kurlarında yaşanan hareketler dolayısıyla Türk Hava Yolları ve Pegasus sırasıyla 19 Mayıs ve 12 Haziran tarihlerinde dış hat bilet fiyatları fiyatlamasında Euro’dan Dolar’a geçmişti. Türk Hava Yolları’nın giderlerinin %51,4’lük kısmını dolar cinsinden giderlerin oluşturması gelirlerin de aynı para cinsine kaydırılmasıyla dengeleyici bir rol oynayabilecektir. Pegasus’un yakıt ve uçak gibi temel maliyetleri ile borcunun büyük bir kısmının dolar cinsinden olması bu tür bir düzenlemenin faydalı olabileceğini göstermektedir.

Tüm bu gelişmelere bağlı olarak yaptığımız tahminlere göre takibimizdeki banka dışı şirketlerde, toplam kârın 2015 yılının ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %40,3; bir önceki yılın aynı çeyreğine göre ise %8,2 oranında artış kaydedeceğini düşünmekteyiz. İlk çeyreğe göre kaydedilen yüksek kâr artışında, kur farkı giderlerindeki azalma (TTKOM) ve mevsimsel faktörler (THYAO, TAVHL) en büyük katkıyı sağlamıştır.

Ziraat Yatırım tarafından hazırlanan 2015 / 6 Aylık Kar Tahminleri Raporu için tıklayın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir