Yeni çağda hangi bankalar ayakta kalacak?

IBM İş Değeri Enstitüsü tarafından geçtiğimiz günlerde yayımlanan ‘2025 Bankacılık ve Finansal Piyasalar Küre­sel Görünüm’ raporu, bankacılık sektö­ründeki dönüşümün yönünü belirlemeye yardımcı olacak çarpıcı bilgiler içeriyor.

Bankacılıkta farklılaşmanın yeni bir dönemi başladı. Son 15 yılda bankacılık sektöründeki düzenleyici değişiklikler, düşük faiz oranları ve artan rekabet sek­törü önemli ölçüde dönüştürdü. 2008 küresel finans krizinden sonra banka­lar, daha katı düzenlemelerle karşı kar­şıya kaldı. Ancak 2022’de hızla yükselen faiz oranları, bankaların faiz marjlarını artırarak kısa vadeli kazançlar elde et­mesini sağladı. Avrupa ve Hindistan’da­ki bankalar bu değişimden en çok fay­dalananlar arasında yer alırken, ABD ve Kanada’da daha karmaşık sonuçlar do­ğurdu. Çin’de ise ekonomik yavaşlama bankaları zorladı.

Geri planda kalma riski

Yeni dönemde ise neobankaların yük­selişi ve dijital bankacılık hizmetlerine olan ilginin artması, geleneksel banka­lar için önemli bir rekabet unsuru haline geldi. Müşterilerin giderek daha fazlası, tamamen dijital bir bankacılık deneyimi talep ederken, bu dönüşüme ayak uydu­ramayan finans kurumları geri planda kalma riskiyle karşı karşıya.

Yapay zekâya yatırım yapmak, banka­ların rekabet avantajı elde etmesini sağlı­yor. 2024’te yalnızca az sayıda banka ya­pay zekâyı kurumsal düzeyde sistematik olarak geliştirirken, büyük çoğunluğu he­nüz daha taktiksel bir yaklaşım benimsi­yor. 2025’te bu durumun hızla değişmesi ve yapay zekâ yatırımlarının bankaların müşteri deneyimini ve operasyonel ve­rimliliğini artırmak için temel bir stra­teji haline gelmesi bekleniyor. Dijitalleş­menin bu hızla devam etmesi, bankaların sadece süreçlerini modernize etmelerini değil, aynı zamanda yeni iş modelleri ge­liştirmelerini de zorunlu kılıyor.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!