Faiz düşüşüne hazırlıklı ve küresel borsalar/emtia ile dengelenmiş bir portföy kurguluyoruz.
Varlık dağılımımızda; Gedik Yatırım Araştırma ekibinin hazırladığı hisse model portföyünün ağırlığı %40 olarak belirlenirken, kısa–orta–uzun vadeli DİBS ve TLREF’e endeksli enstrümanlarla toplam %45 ağırlıkla sabit getirili yapı güçlendirilmekte; emtia/kıymetli madenler (%7,5) ve yurt dışı hisse senedi ve yabancı varlıkları içeren fonlar (%7,5) ile daha dengeli ve çeşitlendirilmiş bir portföy kompozisyonu oluşturulmaktadır.
Varlık Dağılım Raporu – Portföy Dağılımı

Makroekonomik görünüm, risk primlerindeki gelişmeler ve faiz beklentilerimiz çerçevesinde portföy varlık dağılımımızı yukarıdaki şekilde kurguluyoruz. Faizlerde beklenen düşüşlerin, başta bankacılık sektörü olmak üzere hisse senedi piyasası açısından önemli fırsatlar barındırdığı görüşüyle, bu kapsamda Gedik Yatırım Araştırma ekibinin hazırladığı Hisse Model Portföyünün ağırlığını %40 olarak belirliyoruz. DİBS’ler için ise devam eden %0 stopaj avantajı ile sabit getirili menkul kıymetlerin portföy içindeki toplam payını %45 ağırlıkla konumlandırıyoruz. Politika faizinde önümüzdeki dönemde beklediğimiz kademeli gevşemeye ek olarak Türkiye CDS primindeki gerileme ve tahvil faizlerinde öngördüğümüz düşüş potansiyeli doğrultusunda orta ve uzun vadeli DİBS’lerin toplam ağırlığını %25 seviyesinde tercih ediyoruz. Orta vadeli DİBS tarafında TRT120929T12 ve TRT021030T18 sabit kuponlu tahvillerini, uzun vadede ise TRT270934T18 ve TRT050935T13 sabit kuponlu tahvillerini öneriyoruz. Portföy volatilitesini sınırlamak ve faiz belirsizliğine karşı dengeleyici bir yapı oluşturmak amacıyla %20 ağırlık belirlediğimiz kısa vadeli DİBS ve TLREF’e endeksli kıymetler tarafında ise TRT140727T14 sabit kuponlu tahvil, TRB170626T13 hazine bonosu ile TRT061228T16 ve TRT040729T14 TLREF’e endeksli tahvilleri öne çıkarıyoruz. Bu segmentte ayrıca mevduata alternatif olarak para piyasası fonlarından IRY – INVEO Portföy Para Piyasası (TL) Fonu’nu da değerlendiriyoruz.
Portföylerimizi daha dengeli ve dayanıklı hale getirmek amacıyla çeşitlendirmeyi ön plana çıkarıyoruz. Bu doğrultuda, yurt dışı tarafta YTD – Yapı Kredi Portföy Yabancı Fon Sepeti Fonu ile GBG – Inveo Portföy G-20 Ülkeleri Yabancı Hisse Senedi Fonu’nu önererek portföyün küresel piyasalara erişimini artırmayı hedefliyoruz. Emtia/kıymetli madenler tarafında ise jeopolitik risklere karşı koruma sağlamak amacıyla OTJ – OYAK Portföy Kıymetli Madenler Fon Sepeti Fonu, TTA – İş Portföy Altın Fonu, TPC – TEB Portföy Birinci Fon Sepeti Fonu’nu ön plana çıkarıyoruz.
Bu önerilerimiz doğrultusunda, Varlık dağılımımızın farklı piyasa koşullarında daha dengeli bir risk-getiri profili sunmasını amaçlıyoruz.
Varlık Dağılım Raporu – Benchmark

Portföy performansının sağlıklı ve tutarlı bir şekilde ölçülebilmesi amacıyla, yerel ve küresel varlık sınıflarını dengeli biçimde içeren karma bir benchmark yapısı kullanılmaktadır. Bu çerçevede oluşturulan benchmark, hem Türkiye finansal varlıklarının ağırlığını korumakta hem de küresel piyasalara ve alternatif varlıklara anlamlı bir maruziyet sağlamaktadır.
Benchmark dağılımında %40 ağırlıkla BIST 100 Endeksi kullanılarak, Türkiye hisse senedi piyasasının genel performansı temel referans noktası olarak alınmıştır. Kısa vadeli ve düşük riskli TL varlıkları temsil etmesi amacıyla %30 BIST KYD 1 Aylık Mevduat TL Endeksi benchmarka dahil edilirken, döviz cinsi likit enstrümanları temsilen %5 BIST KYD 1 Aylık Mevduat USD Endeksi kullanılmıştır.
Portföyün reel varlıklar ve küresel emtia fiyat hareketlerine duyarlılığını ölçebilmek amacıyla %7,5 Bloomberg Emtia Endeksi (BCOM) benchmark kompozisyonuna eklenmiştir. Küresel hisse senedi piyasalarına erişimi temsil etmek üzere ise %7,5 S&P 500 Endeksi referans alınmıştır. Buna ek olarak, döviz cinsi sabit getirili enstrümanların performansını yansıtmak amacıyla %10 BIST KYD Eurobond Endeksi (0–5 yıl) benchmark yapısında yer almaktadır.
Bu dağılım çerçevesinde benchmarkın %70’i TL cinsi varlıklardan, %30’u ise döviz ve küresel varlıklardan oluşmaktadır. Böylece benchmark, bir yandan Türkiye piyasalarındaki fırsatları ve faiz–getiri dinamiklerini yansıtırken, diğer yandan döviz bazlı varlıklar, emtia ve küresel hisse senetleri aracılığıyla portföyün risk dağılımını daha dengeli bir yapıya kavuşturmayı hedeflemektedir. Bu yapı, portföyün farklı makroekonomik senaryolarda göreli performansının sağlıklı bir şekilde izlenmesine olanak tanımaktadır.
Kaynak: Gedik Yatırım