Borsa İstanbul, jeopolitik risklerin yükseldiği bir ortamda bu sabah satış baskısıyla başlangıç yapması bekleniyor. BİST 100 tekrar 9000 seviyesine geriliyor. ABD’de açıklanan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) verisinin beklentilerle uyumlu gelmesi, enflasyon baskılarının kontrol altında olduğunu gösterdi. Bu durum, Fed’in bekle-gör politikasına daha yumuşak bir yaklaşım benimseyebileceğini işaret ederken, işsizlik başvurularındaki sınırlı artış da faiz indirimi beklentilerini destekliyor.
VIX endeksi 20,81 seviyesine yükselerek %15,55 artış gösterdi. Gram altın (XAUTRYG) 4.330,88 TL ile %1,18 değer kazandı. Dolar/TL (USDTRY) kuru 39,4320 seviyesinde olup %0,30 artış kaydetti. Ons altın (XAUUSD) 3.416,17 dolar seviyesinde %0,87 yükseldi. Euro/Dolar (EURUSD) paritesi 1,1535 ile %0,39 düşüş yaşadı. Dow Jones (DJI) endeksi 42.967,62 seviyesinde olup %0,24 artış gösterdi. BIST 30 hisseleri içeren XHARZ endeksi 112.460,04 ile %4,17 düşerken, XU100 endeksi 9.159,55 seviyesine gerileyerek %3,79 kayıp yaşadı. Gümüş/Gram (XAGTRYG) 46,14 TL ile %0,28 yükseldi. Bitcoin (BTCUSD) 105.070,63 dolara düşerek %0,72 değer kaybetti.
ABD Başkanı Donald Trump, ithal otomobillere uygulanan %25 gümrük vergisini artırabileceğini belirtirken, piyasalar Fed’in yakında başkanlık adayını açıklamasını yakından takip ediyor. Trump’ın Fed Başkanı Powell’a güven duyduğunu dile getirmesi, merkez bankası bağımsızlığına ilişkin belirsizlikleri azalttı. Bu hafta BoJ (17 Haziran), Fed (18 Haziran) ve TCMB (19 Haziran) faiz kararlarıyla küresel para politikaları yön alacak. Özellikle ABD’deki düşen TÜFE ve ÜFE verileri, yatırımcıların enflasyon kontrolüne dair güvenini güçlendirirken, iş gücü piyasasındaki hafif zayıflama Fed’i gevşeme yönünde teşvik ediyor.
Arjantin’de Mayıs ayında aylık enflasyon %1,5 ile pandemi sonrası en düşük seviyeye geriledi, bu da ülkenin mali kriz sonrası ekonomik istikrar arayışında kısmi bir başarı sinyali gönderdi. Ancak gelişmekte olan piyasalar için kritik olan ABD ve Euro Bölgesi verileri, enflasyon dinamiklerinin bölgesel farklılıklar gösterdiğini ortaya koyuyor. Euro Bölgesi’nde Sanayi Üretim Endeksi gibi veriler, ekonomik yavaşlamanın derinleşip derinleşmediğini gösterecek. Aynı zamanda Trump’ın Orta Doğu’daki çatışma riskine dair açıklamaları, jeopolitik gerginliklerin enerji fiyatları ve küresel büyüme üzerindeki etkisini ön planda tutuyor.
Önemli bir gözlem aracı olarak belirtilen ve para piyasasında öne çıkan Dolar Endeksi (DXY), majör para birimlerine karşı değerlendirmede bulunulan mühim bir finansal araçtır. Hisse Senedi Tarama Aracı finansal verilerini taramakta fırsat sağlayan bir araç olarak karşımıza çıkar.
Grafik TradingView’den
TTKOM, son 1 günde %5.77 düşüşle 54.75 TL’ye geriledi. Teknik olarak sat sinyali veren RSI (40.7), Momentum (-4.8) ve Stokastik değerleri nötr seviyelerde bulunuyor. Kısa vadeli destek seviyeleri 50.6 TL (önceki dip) ve 48.5 TL (Ichimoku Kapsamı), dirençler ise 59.8 TL (Fibonacci Pivot) ile 64.19 TL (alltüm zamanların en yüksek zirvesi) olarak belirli. Williams %R (-97.14) aşırı satım bölgesine yaklaştı.
Finansal verilere göre şirketin piyasa değeri 203 milyar TL, P/E oranı 15.66 ve temettü getirisi sıfır. Son 12 ayda hisse başına kar (EPS) 3.5 TL ile negatif %27.27 büyüme kaydedildi. Net gelir yıllık bazda %48.5 düşerken, net borç 55.4 milyar TL seviyesinde yükseldi. Bu, şirketin borç yükünün arttığını gösteriyor.
Performans değerlendirmesinde 1 haftada %4.78 kayıpla başlayan TTKOM, 1 ayda %19.5 kazanç sağladı. 3 aylık getiri %15.5 ile sektör ortalamasının üzerindeyken, 5 yıllık getiri %681 ile dikkat çekiyor. Bu tablo, uzun vadeli yatırımcılar için fırsat olabileceğini, ancak kısa vadede volatilite riskinin yüksek olduğunu vurguluyor.
Destek seviyeleri 50.6 TL (önceki destek) ve 48.5 TL (Ichimoku trend çizgisi), dirençler ise 59.8 TL (Fibonacci direnç) ile 64.19 TL (tarihi zirve) olarak öne çıkıyor. Süpertrend 59 TL’ye varmadan sat verdi ve bu olumsuz. Ultra MACD da kırmızı çizgi çekti. Profil hacminde de düşüş var.
Sonuç itibariyle, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yayımlanan “Türkiye’nin İhracat Çeşitliliği” analizi, küresel ticaretin jeopolitik belirsizlikler ve gümrük vergileri gibi şoklara maruz kaldığı dönemlerde ihracatın ürün ve pazar çeşitliliğinin kritik önemi vurgulandı. Analizde, 2013-2024 döneminde Türkiye’nin ihracat ettiği ürün sayısının 10.487’den 10.810’a çıktığı, ürün-ülke kombinasyonunun ise %40 artışla 236.864’e ulaştığı belirtildi. Bu veriler, Türkiye’nin ihracat ağının giderek daha kompleks ve şoklara karşı dirençli hale geldiğini gösterirken, küresel pazarlardaki dinamiklerle uyum sağlandığına işaret ediyor. Ayrıca NATO Zirvesi öncesi jeopolitik riskler, yatırımcıların pozisyon alımında dikkatli olmasına neden olabilir.
Okan Özdemir