2025 yılı, endüstriyel metaller için rekor kıran bir dönem oldu, özellikle gümüş de yükseldi. Küresel finans kuruluşlarının 2026 tahminleri yatırımcılar için kritik öneme sahip. Bakır fiyatları ton başına 11.900 doları aşarak rekor seviyeler gördü ve bu yükseliş trendinin gelecek yıla taşınıp taşınmayacağı merakla bekleniyor.
Metal piyasalarında arz-talep dengesi, jeopolitik gelişmeler ve enerji dönüşümü projeleri fiyat hareketlerini belirleyen temel faktörler olarak öne çıkıyor.
Bakır: Enerji Dönüşümünün Yıldız Metali 2026’da Parlamaya Devam Edecek
UBS, 2026’nın çeyrekleri için bakır fiyatlarını mart ayında 11.500 dolar, haziran ve eylülde 12.000-12.500 dolar, aralıkta ise 13.000 dolar olarak öngörüyor. Banka, piyasa açığının 2025’te 230 bin tondan 2026’da 407 bin tona neredeyse iki katına çıkacağını tahmin ediyor.
Citi ise en iyimser kuruluşlardan biri olarak 2026’nın ikinci çeyreğinde 13.000 dolara ulaşılabileceğini ve yaklaşık yüzde 15 yükseliş potansiyeli öngörüyor. Endonezya’daki Grasberg madenindeki kazanın ardından yaşanan üretim aksamaları ve Çin’deki talep dinamikleri bakır piyasasının yönünü belirleyecek kilit unsurlara dönüşmüş durumda.
Alüminyum: Çelişkili Tahminler Arasında Belirsizlik Sürüyor
Alüminyum fiyatları 2025’te ton başına 2.900 dolara çıkarak üç yılın zirvesine ulaştı ve 2026 beklentileri konusunda bankalar farklı senaryolar ortaya koyuyor. Bank of America, 2026’da piyasanın fazladan açığa geçeceğini öngörerek fiyatların 3.000 dolara çıkabileceğini tahmin ediyor. Ancak Goldman Sachs tam tersi bir görüş sunarak 2026’nın dördüncü çeyreğinde ton başına 2.350 dolara düşüş bekliyor ve Endonezya’daki üretim artışını gerekçe gösteriyor. Çin’in 45 milyon tonluk üretim kotası ve Donald Trump’ın gümrük politikaları alüminyum fiyatları üzerinde etkili olmaya devam edecek. Elektrik iletkenliği için bakıra alternatif olarak görülen alüminyum, yenilenebilir enerji sektöründeki büyümeyle destekleniyor.
Türkiye borsasında Sektör 20 kapsamında İletişim sektörü 432,52 milyar TRY değerle %2,91 yükseliş gösterirken, Sağlık Hizmetleri 86,08 milyar TRY ile %2,39, Dayanıklı Tüketim Malları ise 825,98 milyar TRY ile %2,26 artış kaydetti.
Kripto ve foreks (döviz) piyasalarında ise Ethereum 3.108,12 dolardan %0,25 düşerken, Dow Jones 48.458,05 seviyesinden %0,51 geriledi. Euro/Dolar paritesi 1,17376 seviyesinde yatay seyretti.
Gümüş fiyatları (XAGUSD) 61,91 dolardan %2,60 düşüş gösterirken, altın (XAUUSD) 4.299,38 dolardan %0,47, altın/TRY ise 5.901,15 seviyesinden %0,69 yükseldi. Gram altın fiyatı 5.801 TL’ye ulaştı.
Bitcoin 90.131,31 dolardan %0,13 geriledi. USD/TRY 42,6787 seviyesinden %0,22 yükselirken, VIX endeksi 15,73 seviyesinden %5,93’lük güçlü bir artışla volatilite sinyali verdi.
Grafik TradingView’den
TTKOM Grafikte belirgin bir yükseliş trendi görülüyor ve fiyat kırmızı trend çizgisinin üzerinde hareket ediyor. Ancak mevcut fiyat 57,90 TL seviyesinde, son zirve olan 59,20 TL’den bir miktar geri çekilmiş durumda. Bu, kısa vadeli bir konsolidasyon veya kar realizasyonu sinyali olabilir. Hacim profilinde (sağdaki histogram) 57,95 TL civarında yoğun bir alım-satım bölgesi var, bu seviye güçlü bir destek/direnç olarak işlev görüyor.
Dalgalı hareketler, volatilitenin yüksek olduğunu gösteriyor. Ekim-Kasım dönemindeki sert yukarı-aşağı hareketler, piyasada belirsizlik ve duygusal alım-satımların varlığına işaret ediyor. Mart 2026’ya kadar uzanan projeksiyon, trendin devam etmesi durumunda 61 TL hedefinin test edilebileceğini ima ediyor.
Destek-Direnç Seviyeleri ve Hacim Profili İlişkisi
Kritik destek seviyeleri 56,85 TL (mor etiket) ve 57,00 TL (yeşil kutu bölgesi) olarak belirlenmiş. Hacim profilindeki kalın pembe çubuklar, bu seviyelerde ciddi alıcı ilgisi olduğunu gösteriyor. Özellikle 57,95 TL’deki yoğunluk, bu seviyenin kısa vadeli bir pivot noktası olduğunu ortaya koyuyor. Eğer fiyat bu seviyenin altına düşerse, 56,85 TL’ye doğru bir hareket beklenebilir.
Direnç seviyesi olarak 59,20 TL öne çıkıyor. Bu noktada fiyat daha önce tutunamamış ve geri çekilmiş. Hacim profilinde bu seviyenin üzerinde daha ince çubuklar var, yani satış baskısı arttıkça likidite azalıyor. 61 TL hedefi için önce 59,20 TL’nin kırılması ve ardından bu seviyenin destek olarak onaylanması gerekiyor. Bu kırılım gerçekleşirse, hızlı bir yükseliş momentum kazanabilir.
Psikolojik Seviyeler
Grafikteki renkli bölgeler (pembe, bej, yeşil, mavi) farklı fiyat zonlarını ve risk alanlarını temsil ediyor. Pembe bölge (alt kısım) düşük fiyat seviyelerini ve yüksek risk alanını gösterirken, mavi-yeşil bölge (orta-üst) daha güvenli ve trend yönündeki hareketleri işaret ediyor. Mevcut fiyat, mavi-yeşil geçiş bölgesinde, yani nötr-pozitif bir alanda konumlanmış.
Fiyat 57,95 TL desteğini koruyarak 59,20 TL’yi kırarsa, 61 TL hedefine doğru hızlı bir yükseliş başlayabilir. Bu durumda alım pozisyonları için iyi bir fırsat oluşur. Eğer 56,85 TL desteği kırılırsa, kesikli çizginin gösterdiği gibi 50-52 TL bandına kadar bir düzeltme yaşanabilir. Bu durumda kısa pozisyonlar veya nakit bekleme stratejisi uygulanabilir. Ancak mevcut veriler, bu senaryonun olasılığını düşük gösteriyor. Zararı-durdur seviyeleri 56,50 TL altında belirlenebilir. Süpertrend al sinyalleri verse de dikkatle yanaşmak gerekmektedir çünkü gücü oldukça sınırlı kalmaktadır.
Sonuç itibariyle, Nikel fiyatları ton başına 14.720 dolar seviyesinde beş yılın en düşüğünde ve 2025’te yüzde 3 değer kaybediyor. Endonezya’nın ham maden ihracatını yasaklamasının ardından yaşanan kapasite genişlemesi arz fazlası oluşturmuş durumda. Paslanmaz çelik talebindeki durgunluk ve Endonezya’daki üretim patlaması nikeli 2026’da da baskı altında tutacak gibi görünüyor. Demir cevheri cephesinde ise tablo daha da olumsuz; Çin’in gayrimenkul sektöründeki yapısal zayıflık ve Avustralya ile Brezilya’dan gelen arz artışı nedeniyle fiyatlarda düşüş bekleniyor. Tüm bu gelişmeler ışığında, yatırımcıların 2026’da metal piyasasında seçici davranması ve gümüş, bakır ile alüminyum gibi enerji dönüşümüyle desteklenen metallere odaklanması önerilirken, nikel ve demir cevherinde temkinli yaklaşım gerekiyor.
Okan Özdemir
