Külçe gümüşün 108.400 TL seviyesine yükselmesi, küresel ölçekte enflasyonun kalıcılaşması, reel faizlerin baskılanması ve parasal genişleme beklentilerinin güçlenmesiyle yatırımcıların itibari para riskinden uzaklaşıp emtia temelli varlıklara yönelmesinin bir sonucudur; buna ek olarak gümüşün sanayi metali olma özelliği fiyatı benzersiz biçimde desteklemektedir, zira güneş enerjisi panelleri, elektrikli araçlar, yarı iletkenler ve savunma teknolojilerinde artan kullanım gümüş talebinin yaklaşık %55–60’ını oluşturan endüstriyel ayağı sürekli büyütmektedir, aynı anda madencilik tarafında arz artışı sınırlı kalmakta, yeni rezervlerin devreye alınması yüksek maliyet, çevresel kısıtlar ve jeopolitik belirsizlikler nedeniyle gecikmektedir.
Amerika’da ciddi bir ekonomik ayrışma yaşanıyor ve bu durum sistemik bir kırılganlığa işaret ediyor. Üst gelir grubundaki Amerikanlar borsa rallisinden ve emlak değer artışlarından zenginleşirken, orta ve alt gelir grupları zayıflayan istihdam piyasasında zorlanıyor. Yapay zeka yatırımları ekonomik büyümeyi ayakta tutsa da istihdam oluşturmuyor- data merkezler inşa edildikten sonra çok az işgücü gerektiriyor. Sonuç olarak GDP büyürken işsizlik artıyor, bu paradoksun arkasında gelir dağılımındaki çarpıklık yatıyor. Fast-food zincirleri artık açıkça “iki hızlı ekonomi”den bahsediyor: premium müşteriler segment yükseltirken, diğerleri tamamen kaybolmuş durumda.
Bu “K-şekilli” ekonominin en tehlikeli yanı, büyümenin sadece nüfusun %10’luk diliminin tüketimine dayanması. Bank of America verilerine göre orta ve yüksek gelir grupları güçlü harcama yaparken, alt gelir grupları temel ihtiyaçlarda bile indirim peşinde koşuyor. Otomobil kredilerinde 50 bin doların üzerindeki lüks araçlar satılmaya devam ederken, düşük gelirli alıcılarda kredi temerrütleri patlama yapıyor. AI harcamaları olmasaydı ABD çoktan resesyona girecekti. Yani ekonomik sistem yapay bir zemine oturmuş durumda.
Piyasalarda bugün karışık bir tablo var. Ethereum 2,926.56 dolardan hafif bir düşüş yaşarken (%0.00), Bitcoin grafiği 87,524.27 dolardan %0.23’lük artışla pozitif bölgede yer alıyor.
Dow Jones endeksi 48,710.97 seviyesinde %0.04 geriledi. Altın piyasasında dikkat çeken hareketler var: Gümüş (XAGUSD) 79.31 dolardan %10.39’luk güçlü yükselişle öne çıkarken, altın ons fiyatları da 4,533.21 dolardan %1.20 kazandırdı.
Dolar endeksi (DXY) 98.053 seviyesinde %0.10 yükseldi. Türk Lirası 42.90 seviyesinde %0.14 değer kazandı. VIX korku endeksi 13.61’de %1.11 artarak yatırımcı tedirginliğinde hafif bir artışa işaret ediyor.
Kripto tarafında XRP 1.8519 dolardan %0.44 yükselirken, PEPE coin fiyatı %1.74’lük artışla dikkat çekiyor.
Grafik TradingView’den
THYAO hisse grafiğinde kritik bir kırılma noktasındayız ve teknik yapı oldukça zayıf görünüyor. Eylül-Ekim zirvesinden bu yana süregelen düşüş trendi (kesikli çizgi) baskın durumda ve fiyat bu trendin oldukça altında seyrediyor. 266-268 TL bandında gezinen mevcut seviye, aslında son toparlanma hareketinin tükendiği ve satış baskısının yeniden devreye girdiği bir bölge.
Grafikte ardı ardına gelen “Sat” sinyalleri, piyasa yapıcıların veya algoritmik sistemlerin bu seviyelerde agresif şekilde pozisyon kapattığını gösteriyor. Özellikle 275 TL civarındaki son “Sat” işaretinden sonra gelen düşüş, alıcıların direnci kıramadığının ve satıcıların kontrolü ele aldığının net kanıtı. Hacim profilinde (soldaki renkli çubuklar) 285-295 TL arasında yoğun işlem hacmi görülmesi, bu bölgenin güçlü bir direnç zonuna dönüştüğünü ve aşağı yönlü baskının burada yoğunlaştığını işaret ediyor.
Strateji açısından bakarsak, 275 TL kritik kırılma seviyesi olarak öne çıkıyor – bu direnç ikna edici şekilde aşılmadan yukarı momentum gelmesi zor. 260-265 TL bandı son savunma hattı konumunda; burası kırılırsa 240-245 TL’ye kadar hızlı bir düşüş senaryosu masada. Tersine, eğer 280+ seviyesi geri alınıp trend çizgisi kırılırsa 310-320 TL hedefleri gündeme gelebilir ama şu anki teknik yapı buna henüz izin vermiyor. Hacim yoğunluğunun 285-296 TL arasında toplanması, bu bölgenin hem psikolojik hem de teknik olarak çok güçlü bir direnç oluşturduğunu gösteriyor. Mevcut konumda long pozisyon almak riskli – ya 275 TL’nin üzerine çıkış beklemeli ya da 260 TL’nin altına düşüşte kısa pozisyon değerlendirilebilir.
Sonuç itibariyle, piyasalar için gerçek tehlike şurada: bu dengesiz yapı çok kırılgan. Eğer borsalarda sert bir düzeltme gelirse veya AI (YZ, Yapay Zeka) balonu patlarsa, zengin kesimin harcama gücü çökebilir ve tüketimin %50’sini oluşturan bu grubun çekilmesi domino etkisi olabilir. Ters senaryo da riskli – alt kesimdeki işsizlik artarsa sosyal gerilim ve politik kutuplaşma derinleşebilir. Deutsche Bank’ın uyarısı net: bu sistem bir Jenga kulesi gibi, hangi taraftan gelirse gelsin bir şok tüm yapıyı yıkabilir. Çeşitlendirme ve likidite bu ortamda hayati önem taşıyor. Diğer yandan, gümüş TL bazında fiyatın bu kadar yükselmesinde ise altının ulaştığı yüksek nominal seviyeler de yatırımcı psikolojisini gümüş lehine çevirerek talep yoğunlaşmasını hızlandırmaktadır.
Okan Özdemir
