Haftalık Gelişmeler
Önümüzdeki Hafta Siyasi Haber Akışları ve Fed Faiz Kararı İzlenecek
Siyasi gelişmelere ilişkin haber akışları yurt içinde volatilite yaratırken, bugün İmamoğlu’nun diploma davası, 15 Eylül’de ise CHP Kurultay Davası takip edilecek. CHP’nin 4—5 Kasım 2023’te yapılan 38. Olağan Kurultayı’na ilişkin davada çıkacak sonuç ile piyasadaki kısa vadeli yön arayışı belirlenebilir. Davanın ertelenmesi, davanın düşmesi ve eski yönetimin gelmesi dava seçenekleri arasında.
OVP Açıklandı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın sunumu ile üç yıllık Orta Vadeli Program (OVP) açıklandı. 2026 – 2028 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program’ın onaylanmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Enflasyonun 2025 yılında açıklanan yeni OVP’de 2025 yıl sonunda %28,5 olarak öngörülüyor. 2026 beklentisi %16 olarak açıklanırken, enflasyonun 2027’da tek haneye inmesi bekleniyor. OVP’de 2026 enflasyon beklentisi %16, 2027’de %9 olarak açıklanırken, geçen yılki verilerin yukarı yönlü revize edildiği görülüyor. TCMB Piyasa Katılımcıları anketinde (Bugün Eylül Anketi açıklanacak) 2025 yıl sonu enflasyon beklentisi %29,7, 2026 yıl sonu enflasyon beklentisi ise %20,4 olarak açıklanmıştı. Geçtiğimiz ay yılın üçünü Enflasyon Raporu Toplantısı TCMB Başkanı Karahan’ın sunumu ile gerçekleşti. Karahan sunumunu sırasıyla Küresel Görünüm, Yurt İçi Görünüm, Enflasyon Gelişmeleri ve Orta Vadeli Tahminler olarak sundu. Son zamanların en rahat TCMB Enflasyon Raporu Sunumu beklenirken, TCMB, yeni iletişim stratejisi kapsamında daha önce belirtilen yıl sonu beklentilerden ziyade tahmin ve ara hedef ile birlikte açıklayacağını duyurdu. Ara hedeflere bakıldığında OVP ile TCMB’nin beklentileri uyumlu gözüküyor. OVP’nin yıl sonu enflasyon tahminini piyasaya uyumlu olduğu kanaatindeyiz. Fakat; son günlerde siyasi belirsizliklerin etkisi ile birlikte kur tarafı ve döviz rezervleri tarafı yakından takip edilecekken, Ağustos ayında kuraklık ile zirai don kaynaklı gelişmelerin gıda fiyatlarını etkilemesi sonrasında, gözler okulların açılması ile Eylül enflasyonunda olacak. Enflasyonla mücadele kapsamında iç talebin düşüp, ihracat odaklı stratejisi Türkiye ekonomisinde benimsenirken, geçtiğimiz hafta ikinci çeyrek büyüme verileri açıklandı. Burada iç talep kaynaklı artış devam ederken, ihracatın büyümeye puansal katkısı eksi kaldı. Açıklanan OVP’de 2025 yılında ihracatın büyümeye katkısının –0,3, 2026’da 0, 2027’de 0,1, 2028’de 0,2 olacağı öngörülürken, ihracatın ithalatı karşılama oranı 2025—2028 yılları arasında ortalama %75 düzeyinde. Yani, ihracat gelirleri ithalat giderlerini tam olarak karşılayamamakla birlikte, %25’lik bir açık olduğu görülüyor. Hizmet gelirleri ve diğer gelirler (turizm, seyahat, yatırımlar) ile bu açığın azalması beklenebilir. %75’lik bu oranın üretim ve ihracat kapasitesinin görece güçlü olduğunu bize gösteriyor. Cari işlemler dengesinde 2022 yılında fazla verme metodolojisi ile çıkılan bu yolda 2028’e kadar cari fazla verilmesi ön görülmüyor. Açıklanan OVP’nin piyasa beklentilerinde bazı yerlerde paralel, bazı yerlerde ayrıştığını söyleyebiliriz. Bu hedeflere ulaşılması için uygulanacak politikalar tarafında kısa vadeli belirsizlik devam edebilir.
Fed Faiz Kararı
ABD’de para politikalarına ilişkin belirsizlik yavaş yavaş kalkmaya başlasa da siyasi haber akışları artarak devam ediyor. ABD Başkanı Trump yönetimi, Fed Üyesi Lisa Cook’un 2021’de iki evini birincil ikamet olarak bildirdiği, bu sayede daha avantajlı kredi koşulları veya faiz/vergisel avantaj elde ettiği iddasıyla görevden uzaklaştırırken, Cook bu karara itiraz ederek mahkemeye başvurdu.
Önümüzdeki Hafta Siyasi Haber Akışları ve Fed Faiz Kararı İzlenecek
9 Eylül 2025’te, ABD Bölge Mahkemesi’nden Cook’un lehine sonuç çıktı. Cook’un görevden alınması girişimi geçici bir tedbir ile durdurdu. Yani dava devam ederken Cook’un görevini sürdürmesine izin verildi. Trump yönetimi, bu karara itiraz etti. Acil temyiz başvurusunda bulundu. Kararla birlikte Cook, haftaya gerçekleşecek faiz kararında oy verebilecek.
ABD tarafında ayrıca tarife belirsizliği de var. Mahkemesi Trump’ın tarifelerinin uygun olmadığını belirtirken, buna karşı da dava açıldı. Olası tarife iptalleri olumlu gibi gözükse de ABD’de bütçelerin tarifelere göre yapılması ile bütçe belirsizliği farklı bir konu olarak karşımıza çıkabilir.
Bu karmaşık seyir içerisinde ABD’de makro veriler iyileşmeye devam ediyor. İstihdam verilerinin beklentilerin altında kalması ve geri çekilme sinyalleri vermesi ile ABD’de iç talep tarafında düşüş algısı oluştu. Üstüne ÜFE verilerinin de beklenti altında kalması ile anketlerde 50 baz puanlık faiz indiriminin de oyları arttı. Trump’ın uzun süredir istediği faiz indirimi bu ay olacak gibi gözüküyor. Fed’den 25 baz puanlık faiz indirimi bekliyoruz. Karardan çok karar metnine odaklanılması gerekiyor. Çünkü Fed’in karar metni sadece faiz oranını açıklamakla kalmaz, aynı zamanda gelecek adımlara dair sinyal verir. Bu sinyaller, finansal piyasaların genel anlamda kısa vadeli yönünü belirler.
Kaynak: İnfo Yatırım