Hisse yoğun fonlar

BIST30: Hisse yoğun fonların döngüsü

Geçen haftalarda BIST30 üzerine yazmıştık: bir balonun sönmek üzere olduğunu ve yeniden şişmesi için gerekli olandan bahsetmiştik. Bu ihtiyacın oluştuğunu görüyoruz: balonu şişirecek enerji birikiyor. Makroekonomik ve siyasi döngülerde doğrudan ilişkisi vardır. Var olması, tam zamanlı ilişki içinde olmasını gerektirmez. Zamanlama hesabı daha farklı bakış (model) gerektirir. BIST30 hisselerinin yoğunlaştığı fonların uzun vadeli geçmişi de bundan etkilenmektedir. Ancak, fonların zaman ayarlı döngülerini hesaplamak daha ince hesaplar gerektirmektedir.

Son 25 yıla bakınca, bu yatırım fonlarının yüksek volatiliteye sahip, olağanüstü mevsimsel ve akım-bağlı dinamiklere maruz kaldığını görebilmekteyiz. Türkiye ekonomisinin “yapışkan dalgalı rejimi” -yani kriz dönemlerinde ani çöküşlerin ardından yüksek toparlanma dalgalarının tekrarlayan yapısı- fon getirilerinde belirgin biçimde izlenmektedir. Örneğin 2001 krizi sonrası 2003 yılında yaşanan %2o üstü aralık ayı kazançları veya 2022 yaz aylarında görülen %20 üstü getiriler, bu akımın finansal piyasalardaki yansımasıdır.

Bir model çalışması: sabit katman + mevsimsel döngü

Sabit katman, temel verilerle beslenebilir: makroekonomik parametrelerin ürettiği sonuçları burada kullanabiliriz. Doğrusal bakışı unutmamızı   gerektiren, karmaşık yapılar içinde yaşıyoruz: buna göre çizgisel olmayan regresyon bakışı kullanılabilir. Bu regresyon eğrisi referans noktası gibi çalışabilir: makro veriler bu eğri etrafında hareket eder. Eğri denklemine Türkiye’ye özgü yapısal parametreler girecektir: enflasyon ve kur dalgalanması (volatilite). Kurdaki dengeli yapıyı göz önüne alırsak, yetersizlik ortaya çıkabilirse de enflasyon ağırlığı toplam dengeleme için ayarlanabilir (parametrenin etki ayarı dinamik olabilir). Böylece, doğrusal olmayan regresyonla 2 katman oluşturmuş oluyoruz.

Piyasanın karmaşık gerçekleri

Gerçekçi bakış için BIST30 içindeki hisse döngüleri üzerinden de ek katkı gelmelidir. Bu kısmın döngüsel olduğunu düşündüğümüze göre, yükseliş ve düşüş açılarını temsil edecek dönüşüm metodları kullanılabilir (Fourier dönüşümü gibi).  Bu dönüşümün mevsimsel etkileri temsil etmesini göz önüne almalıyız.

Böylece bu model, hem Türkiye’ye özgü enflasyon ve kur volatilitesi gibi yapısal faktörleri hem de yüksek piyasa değerli BIST30 hisselerinin yıl içindeki tekrarlayan performans döngülerini yakalar. Geçmiş verilere bakınca; Mayıs-Ağustos arası genellikle yüksek getirili dönemler iken, Ekim – Kasım bazen telafi edici rallilere sahne olmaktadır.

5 yıllık beklenti

Oluşturulacak senaryolar, Türkiye’nin yapısal enflasyonist eğilimlerindeki iyileşme ve kur dalgalanmalarının söneceği varsayımıyla oluşturulabilir. Hisse tarafı dinamiktir: piyasa değeri yüksek hisselerde kurumsal yönetim iyileşmeleri, portföy çeşitlendirmesi ve dış finansman akışlarındaki olumlu gelişmeler, ortalama getirileri yukarı çekebilir. Özellikle Haziran – Ağustos arası, kurumsal yatırımcıların portföy döngüsüne uyumlu olarak “sıcak sezon” niteliğini koruyacaktır. Katmanlı model, doğrusal olmayan etkileşimleri (örneğin enflasyon+seçim yılı etkisi) de simüle edebilir; bu da geçici volatilite artışını öngörür. Yatırım kararlarında, bu çerçevede mevsimsel alım-satım stratejileri optimize edilebilir.

Kurumsal hedeflere uygun tanımlı haber mektupları için temasa geçebilirsiniz.
@ParaBorsaNet'i X'te Takip Et!

ÖNEMLİ HABERLER VE GÜNCEL PİYASA YORUMLARINI KAÇIRMAMAK İÇİN BURAYA TIKLAYARAK HEMEN X'TE BİZİ TAKİP EDİN!